Boşanmış Kadının Can Güvenliği Nasıl Sağlanır?

Mail yolu ile bize ulaşan soru,yazana bilgi verilerek alana taşınmıştır.

Alıntı: Arkadaşım devlet memuru olarak çalışan bir bayan. Yaklaşık 4 yıl önce evliliğini hukuken sona erdirmiş fakat 2 tane çocuğu olduğu için hukuken ayrı olmalarına rağmen eski eşi ile aynı evde yaşamaya devam etmişler. Evliliklerinin eski eşinin yalan söylemesi, işlerini düzene oturtamaması ve etrafa fazla borçlanması (tefecilerden para alması vs.) yüzünden bittiğini ve devamlı eski eşinin borçlarını ödediğini belirtmiştir. Evlilik birlikteliklerinde iken eşinin kendisine bıçakla saldırma vs. gibi şiddet içerikli davranışlarının olduğunu, bu olay anında 155'i aradığında 155'in yaklaşık 45 dk - 1 saat sonra evlerine geldiğini belirtmiştir. Eski eşinin devamlı değişeceğini belirtmesine rağmen düzelmediğini, yine borçlarından dolayı 6 ay hapis cezası aldığını ve şuan cezaevinde olduğunu belirtmiştir. Eski eşinin cezaevinden çocukları aracılığıla tehditler (ölüm ve zarar verme şeklinde) gönderdiğini, can güvenliğinin olmadığını bu nedenlerle emniyet ve adliyeden koruma istediğini fakat resmi birliktelikleri olmadığından eski eşine uzaklaştırma verilemeyeceği gibi kendisini koruma altınada alamayacaklarını, koruma altına alınabilmesi için eski tarafından işlenen somut birşeyin olması gerektiğini söylemişler. Bu durumda bir kadının hayatının tehlike altında olmaması yani can güvenliğinin sağlanması için hukuken ne yapılabilir? Bu konuda bir fikir verebilirseniz sevinirim.Şimdiden teşekkürler.

Sayın Katılımcı,

Aile içi şiddetin önlenmesi amacıyla çıkarılan yasa salt sözüyle yorumlandığında evlilik birliğinin olmaması durumunda şiddet gören boşanmış kişiler için koruma kararı verilmemektedir. Ancak yasa amacıyla yorumlandığında aile kavramının sosyolojik nitelikte anlaşılması gerekir ve şiddet yakın yaşam arkadaşlığına dayandığında bu yasaya göre koruma kararı verilmesi gerekir. Nitekim bu yönde birçok karar verilmiştir. Ancak bu konuda her mahkemenin tutumu aynı değildir. Aslında evli olmayanların bu nitelikte şiddetten korunmaması bir ayrımcılıktır, insan hakkı ihlalidir. Şiddet gören kişinin yerleşim yerindeki aile mahkemesine Ailenin Korunmasına Dair Kanun'a göre koruma kararı alınması için başvurmasını öneriyoruz. Başvurusunda bu yönde verilen kararlardan örnek de sunulabilir.
Bir avukattan yardım alınmasını, mali durum elverişli olmadığı takdirde baroların adli yardım birimine başvurulmasını öneriyoruz.

Aşağıdaki bağlantıdan boşanmış kadın lehine verilen iki kararı görebilirsiniz.
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=27552