21-12-2011, 21:54 | #1 |
|
21.12.201 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile ücretlerde indirim yapılması
Bu gün (21.12.2011) yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesini okuyunca;Asgari Avukatlık Ücretinin maktu olarak hukuken Asliye Mahkemelerinde 1.200 gibi görünse de fiilen %70 indirim yapılarak 400 TL ye indirilmiştir. MESLEKTAŞLARIMIZA HAYIRLI OLSUN.Bu muhteşem indirim de emeği geçen herkese teşekkürler. Eminim bu indirimi gören, İdari Davalar Genel Kurulu üyesi sayın yargıçlarımızın dahi gözleri yaşarmıştır.Kısmen kabul ve/veya redlerde kısmi ve cüzi kabul veya redlerin, biraz yüksek avukatlık ücretine sebep olduğuna yönelik gerekçelerle, verilen yürütme durdurma kararının, amaç ve kapsamını, dahi aşacak şekilde yapılan bu düzenleme aklıma bir soru ve bir teklif getiriyor.ACABA 1136 SAYILI KANUNUN 168 . MADDESİNDE YAPILACAK BİR DEĞİŞİKLİL İLE;AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİNİ HAZIRLAMA YETKİSİNİN, NOTERLER BİRLİĞİNE DEVRİNİN SAĞLANMASI MÜMKÜN MÜDÜR? HEM TARİFEMİZ NOTER TASDİKLİ OLUR VE HEMDE MESLEKTAŞLARININ YARARI İÇİN TÜM EMEĞİNİ VE MESAİSİNİ BU ŞEKİLDE HARCAYAN NOTERLER BİRLİĞİNE TARİFEYİ HAZIRLAMAK DAHA ÇOK YAKIŞIR.SİZCE...SADECE BİR TEKLİF...(Unutmadan 400 TL dahi artık en asgari rakam değil duruma göre 12 TL dahi hak edebiliriz her an)
|
23-12-2011, 16:09 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
En son Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen ve lehime sonuçlanan bir davada 1,03 TL avukatlık ücretine hükmedildi. Bu şekilde sonuçlanacak bir çok davam var. Bu durumda bütün meslektaşlarım vay haline .... |
25-12-2011, 01:52 | #3 |
|
Yeni Avukatlık Ücret Tarifesi ve tartışmalı 12.MADDE
Yeni Avukatlık Ücret Tarifesi 21.12.2011 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi .Sözkonusu Tarifenin 12.maddesine yeni bir fıkra eklendi. Bu fıkra üzerinde önümüzdeki günlerde sanırım çokça bir tartışma yaşanacak ve yargı dünyasında en çok uygulanacak hüküm olacaktır. Bu hükme göre, konusu para ile değerlendirilebilen ve miktarı da 3.333 liraya kadar olan davalarda (Maktu veya nispi oranlarda) hükmedilecek vekalet ücreti asıl alacak miktarından fazla olamayacaktır:
1-Eski Tarife: Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret MADDE 12 – (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre (yani Maktu) tespit edilen ücretten az olamaz. Yeni Tarife: Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret MADDE 12 – (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde (Maktu) gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına (yani nispi) göre belirlenir. (2) Şu kadar ki, asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret ASIL ALACAĞI GEÇEMEZ. |
26-12-2011, 17:13 | #4 |
|
Akte hazırladığım ve inşaallah 27.12.2011 de açacağım dava dilekçemin örneği;
Yürütmenin durdurulması istemlidir. NÖBETCİ DANIŞTAY ( ) DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA
GÖNDERİLMEK ÜZERE NÖBETCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE BAFRA DAVACI : MUHAMMET ABDÜSSAMET AYDIN (TC No:35108152870) Adresi:Tekel cd. Vakıf İşh.KL:2 BAFRA/SAMSUN 0 362 532 33 33 DAVALILAR : 1-TC. ADALET BAKANLIĞI Adres: ANKARA 2-TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ Adres:Oğuzlar mh. Av.Özdemir Özok Sk. No: Balgat/ANKARA KONUSU : Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan ve Adalet bakanlığı Tarafından Onaylanan 21.12.2011günlü ve 28149 sayılı Resmi Gazete'de yayımlan "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi" Genel Hükümler Tebliğinin 12. maddesinin son cümlesi olan “Belirlenen bu ücret tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.” Kısmını kaldırıp yerine ikinci bent teşkil ederek “Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL'ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir…” şeklindeki düzenlemenin ve aynı tarifenin 12. maddesinin son cümlesi olan “Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez” şeklindeki düzenlemelerin İPTALİ VE YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI TALEBİMİZDİR. OLAY VE AÇIKLAMALAR:
- Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan ve Adalet Bakanlığı tarafından onaylanan 21.12.2011 günlü ve 28149 sayılı Resmi Gazete'de yayımlan "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi" Genel Hükümler Tebliğinin 12. maddesinin son cümlesi olan “Belirlenen bu ücret tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.” kısmını kaldırıp yerine ikinci bent teşkil ederek “Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL'ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir…” şeklindeki düzenlemenin, ve aynı tarifenin 12. maddesinin son cümlesi olan “Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez” şeklindeki düzenlemelerin yasaya aykırı, meslek itibarını ve ticari geleceğini sarsan, genel olarak hak arama özgürlüğünü kısıtlayan ve asgari ücret tarifesinin genel ihdas, amacına aykırı bir düzenleme olması nedeni ile İPTALİ VE YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI TALEP ETMEKTEYİZDİR. Şöyle ki; 1-Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan ve Adalet bakanlığı Tarafından Onaylanan Avukatlık Ücret tarifesinin, 12. maddesinin son cümlesi olan “Belirlenen bu ücret tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.” Kısmını kaldırıp yerine ikinci bent teşkil ederek “Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL'ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir…” şeklindeki 21.12.2011 gün tarihli düzenleme ve aynı tarifenin 12. maddesinin son cümlesi olan “Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez” şeklindeki düzenlemelerin; öncelikle,1136 sayılı kanun 168 maddesinde belirtilen, şekil/içerik şartları ve aynı kanunun 164. maddesindeki kanuni tanımıyla “emek” unsuru nazarı dikkate alındığında ve yine aynı kanunun Baroların kuruluş ve nitelikleri, üst başlıklı 76. maddesi ile Barolar Birliğinin görevleri başlıklı, 110 maddelerine ve Asgari Ücret Tarifesinin, avukatın emeği karşılığı alacağı asgari ücretin tespiti şeklindeki GENEL İHDAS AMACINA aykırıdır. 2-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde, Baro yönetim kurullarının her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliği’ne gönderecekleri, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarifenin o yılın Ekim ayı sonuna dek hazırlanarak Adalet Bakanlığı’na gönderileceği, tarifenin Adalet Bakanlığı’na ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşeceği, ancak Adalet Bakanlığı’nın uygun bulmadığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliği’ne geri göndereceği, geri gönderilen bu tarifenin Türkiye Barolar Birlği Yönetim Kurulu’nca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılacağı ve sonucun Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığı’na bildirileceği hükme bağlanmıştır. 3-Anılan yasal düzenlemede Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından tüm Baroların teklifleri göz önüne alınarak hazırlanacağı ve Adalet Bakanlığı’ndan görüş alınarak yürürlüğe gireceği öngörülmekle, tarifenin hazırlanması ve yürürlüğe girmesi aşamasına ilişkin usul hükümleri belirlenmiş, tarifenin hazırlanması aşamasında dikkate alınacak esas ve ölçüler konusunda herhangi bir belirleme yapılmamıştır. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin hazırlanması konusunda Türkiye Barolar Birliği’ne tanınan yetkinin kullanımında, yargının kurucu unsurlarından savunmayı temsil eden avukatın, Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde öngörüldüğü üzere, emek ve mesaisinin dikkate alınmasının yanısıra, kişilerin hak arama özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte düzenlemelere de yer verilmemesi gerekmektedir. 4-Yine 1136 sayılı Avukatlık Kanununun “Baroların kuruluş ve nitelikleri” üst başlıklı 76. maddesinde; “Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.”denmektedir. 5-Yine 1136 sayılı Avukatlık Kanununun “Birliğin görevleri” üst başlıklı 110. maddesinde Barolar Birliğinin görevleri sayılarak; “a. Baroları ilgilendiren konularda her baronun görüşünü öğrenip, ortaklaşa görüşmeler sonunda çoğunluğun düşünce ve görüşünü belirtmek, b. Baroların çalışmalarını ortak amaca ulaşacak şekilde tasarlayıp meslekin gelişmesini sağlamak, c. Baro mensuplarının genel menfaatlerini ve meslekin ahlak, düzen ve geleneklerini korumak, d. Türkiye barolarını ve mensuplarını birbirine tanıtarak aralarındaki meslek bağını kuvvetlendirmek, e. Her il merkezinde baro kurulmasına ve vatandaşlarda kendilerine ait davaları avukatlar eliyle açmanın ve savunmanın lüzum ve faydaları hakkındaki inancı yerleştirmeye çalışmak, f. Kanunların memleket ihtiyaçlarına uygun olarak gelişmesi ve yürütülmesi yolunda dileklerde, yayınlarda bulunmak, gerekirse ön tasarılar hazırlamak, g. Baroları ilgilendiren konularda görüşünü yetkili mercilere duyurmak, h. Adalet Bakanlığının, yargı veya yasama yetkisini taşıyan mercilerin ve baroların soracakları adli ve mesleki konular hakkında görüş ve düşüncelerini rapor halinde bildirmek, ı. Avukatların meslekte gelişmelerini teşvik edecek ve sağlıyacak her türlü tedbirleri almak, i. Mahkeme içtihatlarının sistemli bir surette toplanması ve yayınlanması için Adalet Bakanlığı ve yargı mercileri ile işbirliği yapmak, j. Kanunların avukatlara tanıdığı hakların gerçekleşmesine ve yüklediği görevlerin tam ve şerefli bir şekilde yerine getirilmesine çalışmak, k. Baro mensuplarının ilmi ve mesleki seviyelerini yükseltmek için kitaplık açmak, dergi çıkarmak, konferanslar düzenlemek, telif ve tercüme eserler meydana getirilmesini teşvik etmek, l. Meslekin daha cazip bir hale getirilmesi ve bu konuda yazılı amaçlara erişilebilmesi için düşünülecek çare ve tedbirleri görüşmek üzere zaman zaman toplantılar düzenlemek, m. Memleket içinde kurulmuş hukukla ilgili kurul ve kurumlarla ilgilenmek ve temaslarda bulunmak, n. Yabancı memleket baroları, avukatlar birlikleri ve hukuk kurumları ile temaslarda bulunmak ve uluslararası kongrelere katılmak, o. Uyulması zorunlu meslek kurallarını tespit ve tavsiye etmek, ö. Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmak, p. Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak...” demekle aynı kanunun yukarda belirtilen Tarife düzenleme yetkisini içerir 168. maddesine atıf yapılmaktadır. 5-Baroların görevlerine ilişkin düzenlemelerde BAROLARA; AVUKAT MESLEĞİNİ GELİŞTİRMEK,İŞ SAHİPLERİ İLE OLAN İLİŞKİLERDE GÜVENİ SAĞLAMAK,MESLEĞİN SAYGINLIĞINI SAVUNMAK,GÖREVİ VERİLDİĞİ GİBİ 168. MADDE İLE AVUKATLIK ÜCRETİNİN ASGARİ HADLERİNİ GÖSTERİR TARİFE HAZIRLAMADA TEKLİF GETİRMEK, GÖREVLERİ BULUNDUĞU AÇIKTIR. 5- Aynı şekilde BAROLAR BİRLİĞİNİN ; MESLEĞİN GELİŞMESİNİ SAĞLAMAK,BARO MENSUPLARININ GENEL MENFAATLERİNİ, MESLEĞİN AHLAK VE DÜZENİNİ KORUMAK, DAVALARIN AVUKAT ELİYLE AÇILMASINI SAĞLAMAK, AVUKATLARIN MESLEKTE GELİŞMESİNİ SAĞLAMAK, KANUNLARIN AVUKATLARA TANIDIĞI HAKLARIN GERÇEKLEŞMESİNİ SAĞLAMAK, MESLEĞİN DAHA CAZİP BİR HALE GETİRİLMESİNİ TEMİN ETMEK VE ASGARİ ÜCRET TARİFESNİNİ HAZIRLAMAK OLACAĞI AÇIKTIR. ANCAK BU TARİFE HAZIRLAMA GÖREVİNİN, 1136 SAYILI KANUN 76. VE 110 MADDE DE BELİRTİLEN NORMLARA UYGUN OLMASI GEREKECEĞİ GİBİ, GÖREVLERİ DE OLDUĞU AŞİKARDIR. 6- Iş bu şekilde Barolar Birliğinin; MESLEĞİ GELİŞTİRMEK, MESLEĞİN DÜZENİNİ SAĞLAMAK, MESLEĞİ CAZİP HALE GETİRMEK YETKİSİ VERİLMİŞ OLAN, BAROLAR BİRLİĞİNİN BU YETKSİNİN, AYNI ZAMANDA BİR GÖREVİDE KAPSADIĞI, KANUNUN KENDİSİNE YÜKLEDİĞİ BU GÖREV KARŞISINDA, MESLEK İÇİN ELZEM BİR DURUM OLAN ASGARİ ÜCRETİN BELİRLENMESİNDE BU İLKELER IŞIĞINDA, HAREKET ETMESİ GEREKECEĞİ, BU ŞEKLİYLE MESLEĞİ VE MESLEKTAŞLARI AZAMİ KORUMA VE KOLLAMA İÇİN, GEREKEN HER YER VE KONUMDA İNSİYATİF ALMASI GEREKTİĞİ ORTADADIR. 7-Bu anlatılanlar yanında,İPTALİ VE YÜRÜTMESİNİN DURULDURULMASINI TALEP ETTİĞİMİZ,TARİFENİN, YENİDEN DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN OLARAK, tarifedeki bu değişikliklere sebep olduğunu düşündüğümüz; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2011/321 İtiraz no ve 30.06.2011 Tarihli kararının ve içeriğinin de burada irdelenmesi gerekmektedir. Bahse konu kararın konuya ilişkin kısmında“…Bu durumda, ülkenin ekonomik ve sosyal durumu, avukatların davanın görümü sırasında harcadığı çaba, gayret ve emeğinin karşılığı, uyuşmazlığa konu alacağın değeri, taraflara ölçüsüz bir yükümlülük getirilmemesi ve çeşitli sözleşmeler yoluyla avukatlık mesleğinin zarar görmesinin engellenmesi hususları dikkate alındığında, konusu para ile değerlendirien davalarda hükmedilecek nispi avukatlık ücretinin tarifeye göre belirlenen maktu avukatlık ücretinin altında kalması durumunda, hükmedilecek maktu vekalet ücretine de asıl alacağı geçmeyeceği yönünde bir sınırlandırma getirilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden, asıl alacak tutarından fazla maktu vekalet ücretine hükmedilmesi sonucunu doğuracak şekilde asgari sınır getirilmesine yönelik dava konusu tarife kuralının tarifenin üçnücü kısmına göre belirlenecek nispi avukatlık ücretinin, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten (maktu avukatlık ücreti) az olamayacağına ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır...” denilmektedir. -TARİFENİN,YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA KARAR VERİLEN KISIM İTİBAR İLE YENİDEN DÜZENLEYEN,BAROLAR BİRLİĞİNİN TARİFEDEKİ İLGİLİ KISMI;BU KARARI VE GEREKÇELERİNİ AŞACAK ŞEKİLDE DÜZENLENMİŞTİR. MESLEĞİ VE MESLEKTAŞLARINI KORUMA VE KOLLAMA, MESLEĞİ DAHA CAZİP HALE GETİRME,HUKUK GÜVENLİĞİ AŞILLMIŞTIR.DANIŞTAY 8. DAİRESİNİN 2007/1040 E. SAYILI KARARINDA DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE,AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİNİN, İHDAS AMACININ; AVUKATLARIN MESLEKLERİNİ İCRA EDERKEN HAK EDECEKLERİ ÜCRET İÇİN BELLİ BİR ASGARİ SINIR GETİRMEK OLDUĞU AMACINI BAROLAR BİRLİĞİ, KORUYUP KOLLAMAMIŞTIR. 8 -DÜZENLEME SONUCUNDA;Asıl alacak tutarından fazla, maktu vekalet ücretine engel olmak için yapılan tarifenin 12. maddesinin sonunda ki “Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez” tümcesi; UCU AÇIK BİR BİÇİMDE, ASGARİ BİR RAKAMI ENGELLEYEN VE MESLEĞİN İTİBARINI VE YAPILABİLİRLİĞİNİ SARSACAK DERECEDE, DÜŞÜK VE HATTA KOMİK AVUKATLIK ÜCRETLERİNE SEBEP OLACAK BİR DÜZENLEMEDİR..100,00 TL’LİK BİR KISMEN RED VEYA KABUL DURUMUNDA AYNI TARİFENİN BİRİNCİ KISIM BİRİNCİ BÖLÜMÜNDEKİ DİLEKÇE YAZIM ÜCRETİ OLAN 220,00 TL DEN DAHİ DÜŞÜK AVUKATLIK ÜCRETİNE HÜKMEDİLEECEKTİR Kİ BU DURUM, AVUKATIN NE EMEK NE MESAİSİ NEDE HAKLARIN DENGELENMESİ GEREKÇESİ İLE AÇIKLANAMAYACAK KADAR HAKKANİYETTEN UZAKTIR. Burada özellikle belirtilmek gerekirki, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesini İHDAS AMACI; HADDI ZATINDA BU STANDARTSIZLIĞI GİDERMEK VE BİR DOSYAYA, AVUKAT DAHİL OLDUĞUNDA, ALABİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜ ASGARİ ÜCRETİN ÖNGÖRÜLEBİLİR, BELİRLENEBİLİR VE MESLEĞİN TİCARİ VE ŞAHSİ İTİBARINI ZEDELEMEYECEK BİR SEVİYEDE OLMASINI TEMİNDİR. - Bu konuda Adalet Baklanlığının Danıştay 8. Dairesinin 2007/1040 E. Sayılı dosyasına 08.11.2006 tarihinde gönderdiği,çözüm olan “ maktu ücretin tamamen kaldırılması yerinenispi ücretin maktu ücretin yarısından veya üçtebirinden az olmayacağına ilişkin bir düzenleme yapılması” TEKLİFİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ DAHA UYGUN OLABİLECEKKEN, YAYINLANAN TARİFE İLE TARİFE İÇERİSİNDE TUTARSIZLIĞA VE İHDAS AMACINA AYKIRI OLARAK ASGARİ BİR SINIR BELİRLENMEMİŞTİR.Tarife düzenlenirken Barolar Birliği ve Adalet Bakanlığı, İdari Dava Daireleri kararı ile tarifenin ihdas amacı ve tarife içerisindeki tutarlı olma prensibi arasıdaki DENGEYİ KORUYAMAMIŞTIR.Bir davayı takip eden avukata sözlü danışmadan,yazılı danışmadan,dilekçe yazım ücretinden daha düşük bir ücret takdirinin yolunu açan tarifenin hukuka uygunluğu bulunmamaktadır. 9-Yine bu düzenleme sonucunda;ikinci iptali talep edilen düzenlemenin yine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2011/321 İtiraz no ve 30.06.2011 Tarihli kararının ve içeriğinin irdelendiğinde yasal hiç bir dayanağı yoktur. Anılan kararda açıkça, konusu para ile değerlendirilen davalarda hükmedilecek nispi avukatlık ücretinin, tarifeye göre belirlenen maktu avukatlık ücretinin altında kalması durumunda, hükmedilecek maktu vekalet ücretine de asıl alacağı geçmeyeceği yönünde bir sınırlandırma getirilmesi gerekliliğinden bahsedilmiş ve bu yöne ilişkin bir düzenleme yapılması değerlendirilmiştir. Hattı zatında bu yönde yapılacak bir düzenleme ile sadece, İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULUNUN DEĞERLENDİRDİĞİ, NOKTADA BİR DÜZENLEME YETERLİ OLABİLECEKTİR.Ancak Barolar Birliğimiz, yukarda tafsilatı ile anlattığımız yetki ve görevleri, kanunda saklı kalarak, konusu ve niteliği tamamen farklı olan İcra ve İflas dairelerdeki avukatlık ücretinin hesaplanmasına, benzeşik bir düzenlemeyi, dava avukatlık ücretleri için uygulamıştır. Oysa bu şekil bir düzenleme, hem İdari Davalar Kurulunun yürütme durdurma gerekçesiyle açıklanamayacağı gibi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ihdas amacı ve kendi içinde tutarlılığıyla da, dayanağı 1136 sayıllı Avukatlık Kanunu ve bu kanunun kurumlara yüklediği yetki ve görevlerle de açıklanamaz. 10 -BİNLERCE, ONBİNLERCE AVUKATLIK SÖZLEŞMESİNİN; KONUSU VEYA İHTİLAFI 10.000,00 TLYİ GEÇMEYEN MİKTARLARI YÖNÜNDEN, AVUKAT ALEYHİNE ÖNGÖRÜLEMEYEN VE HUKUK GÜVENLİĞİNİ, SARSAN TEK TARAFLI VE HAKSIZ BİR ŞEKİLDE DEĞİŞİM, SONUCU DOĞURDUĞU GİBİ, ÜCRET SÖZLEŞMESİ OLMAYAN AVUKAT MÜVEKKİL ARASI İLİŞKİLERDE DE, UYGULANMASI GEREKEN TARİFE OLMAKLA, FAHİŞ,ORANTISIZ VE ÖNGÖRÜLEMEZ BİR ŞEKİLDE, AVUKAT ALEYHİNE DURUMLAR OLUŞTURMUŞTUR. 11-Bu yöne ilişkin yapılacak bir düzenleme ile avukatlık ücret tarifesinin 12. maddesine sadece, “ŞU KADAR Kİ BU ÜCRET ASIL ALACAĞI GEÇEMEZ.ANCAK BU DURUMDA DAHİ AVUKATLIK ÜCRETİ TARİFEDE BELİRLENEN ÜCRETİN 1/3’ÜNDEN (veya 1/2sinden) AŞAĞI OLAMAZ ” şeklinde bir düzenleme ile yetinilmesi gerekirken HİÇ BİR BENZERLİĞİ VE EMEK MESAİ KAVRAMI BİRBİRİ İLE UYUMLU OLMAYAN, İCRA DAİRELERİ İÇİN TARİFEDE YAPILAN DÜZENLEME ESAS ALINMASI HATALI OLMUŞTUR. 12-Bu düzenleme; ASGARİ AVUKATLIK ÜCRETİNDEN, DÜŞÜK OLMAYAN ve ancak %12 ‘si itibari ile nispi hesaplamada Asgari Ücrete tekabül etmeyen ihtilaflar hususunda, İDARİ DAVALAR GENEL KURULUNUN HİÇ BİR ÖNGÖRÜSÜ,TALEBİ VEYA YÜRÜTMEYİ DURDURMA GEREKÇESİNDE, DEĞERLENDİRİMESİ DAHİ YOKKEN ve de YASAL HİÇ BİR ZORUNLULUĞUDA AYRICA BULUNMAZKEN DEĞİŞİKLİĞE GİDİLMİŞTİR. Bu değişiklikle, TARİFENİN ASGARİ SINIR BELİRLEME AMACINI VE TARİFEDEKİ TUTARLILIĞI BOZACAK ŞEKİLDE “…asıl alacak miktarı 3.333,33 TL'ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir…” DENİLMEK SURETİ İLE ASLİYE HUKUK, SULH HUKUK,ASLİYE TİCARET,FİKRİ VE SINAİ HAKLAR İLE İDARİ VE VERGİ MAHKEMELERİNDEKİ ve BENZER MAHKEMELERDE Kİ AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİNİ İCRA MAHKEMELERİ AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİNE ENDEKSLEYEN DÜZENLEMENİN HİÇ BİR YASAL VE HUKUKİ DAYANAĞI DA GEREKÇESİDE SEBEBİ DE YOKTUR. -Yıllarca sürebilecek olan bir davayı, cüppe giyip cüppe çıkartmaları ,dosyasına müteaddit yazılı dilekçeleri,araştırma ve çalışmalarını ve bu şekilde eme ve mesaisinin karşılığı bedeli ASGARİ BİR HADDEN DÜŞÜLMEK SURETİ İLE İKİNCİ BİR ASGARİ HAD OLUŞTURAN VE DAHASI MİKTARA GÖRE HİÇ BİR ASGARİ SINIR DAHİ KOYMAYAN, BU ŞEKİLDE KENDİ İÇERİSİNDE İKİ FARKLI TABAN RAKAM KURAN VE MİKTARA GÖRE TABAN RAKAMIN HİÇ BİR ASGARİ HADDİ BULUNMAYAN, BİR ASGARİ TARİFENİN ÖNCELİKLE ASGARİ TARİFE OLMA ÖZELLİĞİ KAYBOLMUŞTUR.DEVAMINDA ASGARİ TARİFENİN BÜTÜNLÜĞÜ, İHDAS AMACI VE TUTARLILIĞI BOZULMUŞTUR. -Avukatlık Asgari Tarifesinin genel amacı; niteliği veya niceliği ne olursa olsun belli bir makam karşısında müvekkilinin haklarını savunan avukatın, karşısına geçtiği makamın sıfatına göre verdiği hukuki hizmetin maddi karşılığının belli bir miktarın altına düşmesinin engellenmesini temin etmektir.Tarifenin ihdas amacıyla bağdaşmayaca şekilde asgari sınırı ortadan kaldıran ve/veya asgari sınırı orantısız ve hakkaniyete aykırı bir biçimde aşağıya çeken düzenlemenin hukuka uyarlılığı bulunmamaktadır. 13-Bir davanın asgari ücretini değerine göre, başka bir davanın asgari ücretine bağlamak, norm yapma tekniğine de uymamaktadır. Aynı davaya uygulanacak İKİ FARKLI ASGARİ TARİFE MADDESİ, KARIŞIKLIĞA DA NEDEN OLACAĞI GİBİ TEK BİR MADDEDE TAMAMEN DÜZENLENEBİLECEK BU HUSUSUN, YERİNE GÖRE BAŞKA BİR MADDEYE ATIFLA, ÇİFT MADDEDEN ATIF YOLU İLE DÜZENLENMESİ DE HATALIDIR. 14- TARİFEDEKİ BU HATALI DEĞİŞİKLİK; TARİFE İÇERİSİNE ÇELİŞKİ, KARIŞIKLIK VE İKİ AYRI ASGARİ SINIR ve dahası ASGARİ SINIRSIZLIK GETİRMİŞTİR. BU DURUM, BİR MESLEK GURUBUNUN TAMAMI İÇİN ÖNGÖRÜLEMEZ , MESLEKİ VE TİCARİ ZARARLARA SEBEP OLACAĞI GİBİ, MESLEĞİN YARGI VE HALK NEZDİNDEKİ İTİBARINI DA SARSACAKTIR.YILLARIN VE DÜZENLEMELERİN VERDİĞİ TÜM HAKLARI, BİR ÇIRPIDA YOK EDEN, HAKKANİYET TEMELİNDE AĞIR,AŞIRI VE ORANTISIZ, BİR HAK KAYBINA YOL AÇAN, DAYANDIĞI VEYA SEBEP OLAN YARGI KARARININ İÇERİĞİNİ AŞACAK BİR ŞEKİLDE, TELEFİSİ İMKANSIZ ZARARLARA SEBEP OLABİLECEK OLAN VE BİR MESLEĞİN, TOPYEKUN YAPILABİLİRLİĞİNİ, SAKATLAYACAK OLAN DÜZENLEMENİN HUKUKA UYARLILIĞI BULUNMAMAKTADIR. 14-Yukarda anlatılan sebepler ve somut olayın niteliği karşısında; bir mesleğin, ticari ve itibari geleceğini alt üst eden, hiçbir yasal sebep ve gerekçe içermeyen, bir tarifenin yönetmelikle koyuluş amacı olan asgari ücreti belirleme gayesine aykırı yapılan düzenlemenin, HER GÜN VE SAAT ONLARCA MAHKEME TARAFINDAN UYGULANMASININ, TELEFİSİ GÜÇ VE İMKANSIZ ZARARLARA YOL AÇACAĞI VE İŞLEMİN HUKUKA UYGUN OLMADIĞI AÇIKCA BELLİ OLMAKLA, İYUK 27 GEREĞİ YÜRÜTMESİNİN DURUDURULMASINA KARAR VERİLMESİNİ TALEP EDERİZ. HUKUKİ SEBEPLER : İYUK,1136 S.Av. Kan.,Av. As. Üc. Tar.ve sair kanuni mevzuat. DELİLLER : Av.Üc.Tar. 2011 ve 2012 yılları, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2011/321 İtiraz 30.06.2011 T.’li kararı,Danıştay 8. Dairesinin 2007/1040 E.sayılı kararı SONUÇ : Yukarda arz ve izah ettiğimiz sebeplerden ötürü; 1-Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan ve Adalet bakanlığı Tarafından Onaylanan 21.12.2011günlü ve 28149 sayılı Resmi Gazete'de yayımlan "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi" Genel Hükümler Tebliğinin 12. maddesinin son cümlesi olan “Belirlenen bu ücret tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.” Kısmını kaldırıp yerine ikinci bent teşkil ederek “Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL'ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir…” şeklindeki düzenlemenin ve aynı tarifenin 12. maddesinin son cümlesi olan “Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez” şeklindeki düzenlemelerin İPTALİNE, 2- Bahse konu hukuka aykırılığı açık düzenlemenin, bu şekliyle yürütülmesi halinde telefisi güç ve imkansız zarar doğma ihtimali karşısında, YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA, 3-Bağlı olduğum kurum olan Barolar Birliğinden tamamen kendi rızamla, hiç bir yargılama gideri, talebim olmamakla beraber, tüm yargılama giderlerinin müşterek müteselsil sorumluda olan Adalet Bakanlığına, tahmiline karar verilmesi talep olunur. 27.12.2011 DAVACI MUHAMMET ABDÜSSAMET AYDIN
(Samsun Barosu Avukatı 1001 sicil nolu) EKLERİ : 1-Avukatlık Ücret Tarifesi 2011 ve 2012 yılları, 2- Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2011/321 İtiraz no ve 30.06.2011 Tarihli kararı, 3-Danıştay 8. Dairesinin 2007/1040 E. Sayılı Kararı |
26-12-2011, 22:00 | #5 |
|
Dilekçenize Örnek eklemenizin faydalı olacağını düşünmekteyim. Şöyleki; maddi tazminat davaları genelliklena kısmi açılabilmekte ve 2-3 yıl süren bu davaların red olması durumunda 1,00 tl açılan davadaki vekalet ücreti 0,12 tl olabilmektedir. Bu şekilde ülkemizde açılan ve derdest onbinlerce dava olduğunu düşünürsek, uygulamanın ne kadar yanlış olacağını herkes kabul edecektir.
|
27-12-2011, 15:52 | #6 |
|
sn.mdelen82;
Sn.mdelen82;öngörü ve tavsiyeniz üzerine dilekçeme sıra numaralarını düzeltmek sureti ile aşağıdaki bendi ekleyerek bu gün saat 15:50 itibari ile davayı açmışızdır. Hayırlısı olsun; "...11- Aynı şekilde, ülkemizde binlerce veya onbinlercesi açılmış, kısmi davalarda,veya yeni HMK 107.maddesi gereği açılacak belirsiz alacak davalarında asgari bir miktar gösterilmek sureti ile; 1,00 TL lik manevi tazminat veya 100,00 TL lik kısmi maddi tazminat veya işçilik alacağı istenmekte,salt haklılığın tespiti talep edilebileceği gibi haklılığın tespiti yanında artan miktarlarda maddi tazminatlar ıslahla veya beyanla arttırılabilmektedir. İş bu davalarda,davalı vekillerinin,yıllar hatta onyıllar süren çabaları sonucunda, davaların kısmen veya tamamen reddedilmesi halinde, lehlerine hükmedilecek avukatlık ücretlerinin 1,00 TL veya 100,00 Tl olması sonucunu doğuracak Asgari bir ücret öngörmeyen,Asgari Ücret tarifesinin, nasıl başka haksız sonuçlara yol açacağı da görülmektedir...."
|
27-12-2011, 23:56 | #7 |
|
Hayatın Kendisi
Avukatın emeğinin karşılığını alması en doğal hakkıdır. Öteyandan, bu hak tüketicinin korunması hakkı ile karşılaştırıldığında, burada öncelik tanınacak olan tüketicininkidir.. Avukatlık ta bunun için vardır.
Gözlemleyebildiğim kadarıyla günümüzde icra müdürlüklerindeki her 5 takipten 4 tanesinin alacaklısı iletişim (cep, sabit,internet) sektöründeki aktörlerdir.. Bu takiplerin nedeni iletişim hizmeti alan abonelerin borçlarına sadık olmaması değil, tüketicilerin üzerine her gün boca edilen sayısız yanıltıcı reklamın etkisiyle oluşan, sürekli değişen abone kararlarıdır.. 4077 sayılı,Tüketicinin Korunması Kanununun 6.maddesiyle “aldatıcı, yanıltıcı” reklam yasaklandığı halde, etkili bir denetim mekanizmasının bulunmayışı sonucu, telefon aboneleri operatörler arası dolaşıp durmakta, fakat nereye giderlerse gitsinler kendilerini icraya düşmekten her nedense kurtaramamaktadır. Kanaatimce bunun nedeni, etkisi hala sürmekte olan,tüketicinin aldatılmadığı elektrik ve su aboneliği algısıdır. Tüketici,kampanya reklamına kanarak bir cep telefonuna abone olurken şöyle düşünmektedir: “ Karşımda dünya çapında bir firma var: 30 TL ye 1000 dakika konuşturacağım diyorsa, konuşturacak demektir.30 liraya 1000 dakika…bunun başka anlama çekilecek bir tarafı yok. 1000 dakika! 16 saat yani…biter mi hiç. Bütçeme uygun bir parayla konuşma ihtiyacımı gidereceğim, telefonda sohbet edecek değilim ya! Koskoca bir dünya firması! Benim gibi küçük bir tüketicinin bu reklamdan ne anlayacağını bilmez mi? Şu küçük bütçemle cep telefonuna 30 liradan fazla ayıramayacağımı hesap etmiştir; ben yıllarca su ve elektrik abonesi oldum. Hiçbir belediye,hiçbir elektrik idaresi bana sürpriz gelecek bir para istemedi. Bu operatör bir ilçenin belediyesi, Tek’i değil bütün Türkiye’de hizmet veren koskoca bir şirket.beni aldatacak değil ya!” Türkiye’deki icra takiplerinin (kanaatimce) 4/5’nin iletişim sektörüne ait olmasının nedeni yanıltıcı reklamlardır. Mesela tüketici, “1000 dakikam dolunca konuşma hakkımı durdur” dese alacağı cevap şudur:”Hayır!bu mümkün değil!”Bunun neden mümkün olmadığını bilmiyorum ancak teknik imkanlarla alakalı olmadığını düşünüyorum. Çünkü bundan çok daha karmaşık hususlar anında mesajlanabilmektedir aboneye. Ama tüketicinin bu en doğal karşılanabilecek talebine her nedense bugüne kadar verilen cevap hep“asla!” olmuştur. Çoğu tüketici 30 yerine aylık 90-100 liralık faturalarla karşılaşınca şoke olmakta, kendisini aldatılmış hissine kapılarak takibe düşmektedir. Abone, Tüketici Hakem Heyetine gidince genellikle olumlu karar alabilmektedir. Fakat bu kararın iptalinin dava edildiği Mahkemeler (Yargıtay yolunun kapalı olması yüzünden içtihat oluşamadığından) çok farklı kararlar verdiğinden, tüketici yargılama giderlerine katlanmayı göze alamadığından, hakkını aramaktan geri durmaktadır. Hak aramayı engelleyen giderlerin başında icra veya tüketici mahkemelerinde hükmedilen maktu (220-550) vekalet ücreti geldiği bir gerçektir:80 liralık alacak ve 550 liralık gidere mahkumiyet! Elbette hakimleri bağlayan sözleşmelerdir. Fakat Sözleşmelerin tek sayfa olabilecek iken, 4-5 sayfalık düzenlenmesinin nedeni, abonenin onu okumadan imzalanmasını sağlamak gayesiyleymiş gibi geliyor insana. İşte Asgari Ücret Tarifesindeki 12.madde değişikliği sanırım toplumdaki bu kaygıyla getirilmiş bir hükümdür. Avukatın emeğinin korunması elzemdir ancak olup bitenlerin seyirci kalınamayacak noktaya geldiği de bir gerçektir. |
29-12-2011, 23:44 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
|
02-01-2012, 12:15 | #9 |
|
DaniŞtay Yd Karari Ve 2012 Avukatlik Asgarİ Ücret Tarİfesİ
Sayın Meslektaşlarım,
Öncelikle herkese mutlu vesağlıklı bir yıl dileklerimi iletiyorum. Bilindiği üzere Danıştay’ın30.06.2011 tarihli kararıyla, 2011 yılı AAÜT’nin 12. Maddesinin son cümlesininyürütmesi durdurulmuş ve 2012 yılı AAÜT yayımlanıncaya kadar bu şekildeuygulanmıştır. Danıştay kararının gerekçesinde: “…ülkeninekonomik ve sosyal durumu, avukatların davanın görümü sırasında harcadığı çaba,gayret ve emeğinin karşılığı, uyuşmazlığa konu alacağın değeri, taraflaraölçüsüz bir yükümlülük getirilmemesi ve çeşitli sözleşmeler yoluyla avukatlıkmesleğinin zarar görmesinin engellenmesi hususları dikkate alındığında, konusupara ile değerlendirilen davalarda hükmedilecek nispi avukatlık ücretinintarifeye göre belirlenen maktu avukatlık ücretinin altında kalması durumunda,hükmedilecek maktu vekalet ücretine de asılalacağı geçmeyeceği yönünde bir sınırlandırma getirilmesi gerekirken, buhusus gözetilmeden, asıl alacak tutarından fazla maktu vekalet ücretine hükmedilmesi sonucunu doğuracak şekilde asgari sınır getirilmesine yönelik davakonusu tarife kuralının tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek nispiavukatlık ücretinin, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespitedilen ücretten (maktu avukatlık ücreti) az olamayacağına ilişkin kısmındahukuka uyarlık bulunmamaktadır.” Danıştay kararına konu hususu 2012yılı AAÜT’nin 12/2. Maddesi ile “Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33TL'ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikincibölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktuücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir. (Anladığım kadarıyla) bu hükmegöre; miktarı 400 TL’ye kadar olan asıl alacaklar için asıl alacak miktarıkadar, miktarı 400 TL ile 3333,33 TL arasındaki asıl alacaklar için 400 TL, miktarı3333,33 TL’nin üzerinde olan alacaklar için ise Tarifenin üçüncü kısmındaki oranatekabül eden miktar asgari ücret olarak alınabilecektir. Bu durumda, konusu para olandavalarda Tarifenin ikinci kısmındaki asgari ücrete ulaşabilmek için, müvekkillehine (en az) sulh mahkemelerinde 5.000 TL, asliye mahkemelerinde ise 10.000TL’ye hükmedilmesini sağlamak gerekmektedir. Eğer tarifeye ilişkinsaptamalarım doğru ise ve Danıştay kararındaki mantığı da anlayabilmiş isem, (Danıştay’agöre avukatlar lehine bozuk olan) terazinin dengesinin bu defa da (2012 yılıAAÜT uygulamasıyla) TBB eliyle avukatlar aleyhine bozulduğunu düşünmekteyim. Zira Danıştay, gerekçesinde, konusu para ile değerlendirilendavalarda hükmedilecek nispi avukatlık ücretinin tarifeye göre belirlenen maktuavukatlık ücretinin altında kalması durumunda, hükmedilecek maktu vekaletücretine de asıl alacağı geçmeyeceğiyönünde bir sınırlandırma getirilmesi” ile sorunun adil birşekilde çözülebileceğine işaret etmiştir. Hal böyle iken, yürütmesidurdurulan cümleye, Danıştay kararı doğrultusunda “asıl alacağı geçmemek üzere”ibaresi eklenmek suretiyle, cümle “Belirlenenbu ücret asıl alacağı geçmemek üzere Tarifenin ikinci kısmının ikincibölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.” şekline dönüştürerek sorunuçözmek yerine, avukatın emeğinin kendi meslek kuruluşu eliyle (Danıştay’ın bileöngörmediği düzeyde) ucuzlatılmasını anlayamadım. Taraf olmaktan kaynaklı biryanılgı içinde olabileceğim kuşkusuyla, bu konuyu tartışmaya açmak istedim. Tarife düzenlemesinin aynı zamanda müvekkilleyapılacak sözleşmelerdeki asgari ücreti belirlediğini de dikkate alarak, TBBdüzenlemesi hakkındaki görüşlerini paylaşacak olan meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim. |
02-01-2012, 13:00 | #10 |
|
Avukat, ücretini müvekkilinden almalıdır. Bu bakımdan karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücretinin asıl alacağı geçememesi yönündeki değişiklik, önceki düzenlemeye göre daha adildir. İdeali, karşı tarafa yüklenen vekalet ücretinin "avukata ödenen gerçek ücret" olması, asil lehine hükmedilip ona ait olmasıdır. Bu açıdan Avukatlık Kanunu 164/son adaletsiz bir düzenlemedir.
Denilebilir ki, AAÜT avukatla müvekkili arasında da uygulanabilir. E adı üzerinde, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi bu; emeğinize göre sözleşmenizi yaparsınız. |
02-01-2012, 13:20 | #11 |
|
Hayatın İçinden
Asgari Ücret Tarifelerindeki “ asıl alacağı geçememe kaidesi, sadece, abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan işlerde uygulanır” denilerek bir çözüm üretilebilir. Çünkü bu tür ihtilaflar daha çok reklamların (daha çok da yanıltıcı) etkisiyle kurulan aboneliklerden çıkmaktadır.
Böylece avukatlık emeği ile tüketicinin korunması arasında yapılması zorunlu tercihte denge sağlanmış olacaktır. Gerçekten bir borca itiraz veya imzaya itirazın kaldırılması davasında 200 veya 500 liradan aşağı vekalet ücreti tahammül sınırlarını zorlar. Zaten 500 TL den aşağı bir alacağın peşini ısrarla takip nadiren raslanır bir durumdur. |
03-01-2012, 22:34 | #12 |
|
Ankara barosu 03.01.2012 tarihi itibari ile AAÜT. 12.maddesindeki değişiklikteki "avukatlık ücreti asıl alacağı geçemez" kısmının iptali ve yürütmesinin durdurulması için dava açmış olduğunu internet sitesinden duyurmaktadır. HAYIRLISI OLSUN...Avukatlık için birinin attığı tek adım bile önemlidir. Ancak değişiklikteki asıl problemin maktu ücreti geçen ve ancak nispi avukatlık ücreti olarak maktu ücretin altında kalan ihtilaflarda belirlenen ikinci alt limit olan icra davaları avukatlık ücreti şeklinde ikinci bir asgari ücret belirleyen tarifedeki değişiklik olduğunu düşünüyorum. Tabiki de asıl alacak miktarının bu ikinci limitinde altında olduğu halde ücretin asıl alacağı geçemeyeceğine ilişkin kısmınında iptali gerekekmektedir.Her iki düzenlemede açıkca yasaya ve düzenlemenin dayanağı olan idari dava daireleri genel kurulu kararına aykırıdır.Daha doğrusu kurul kararından daha ileri giden bir hak kaybına yol açmaktadır. Dava dilekçemde de belirttiğim şekilde yapılması gerekenin sadece "ŞU KADAR Kİ BU ÜCRET ASIL ALACAĞI GEÇEMEZ.ANCAK BU DURUMDA DAHİ AVUKATLIK ÜCRETİ TARİFEDE BELİRLENEN ÜCRETİN 1/3’ÜNDEN (veya 1/2sinden) AŞAĞI OLAMAZ " ŞEKLİNDE BASİT BİR DÜZENLEMEYLE YAPILABİLECEĞİ KANAATİNDEYİM. Hayırlısı olsun ...ekte ankara barosunu dava dilekçesini sunuyorum. KARŞILAŞIRMA VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.Harf hataarı format farklılığından kaynaklanmıştır.
DANIŞTAY (…) DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA Yürütmenin Durdurulması Taleplidir . D A V A C I : Ankara Barosu BaĢkanlığı Adliye Sarayı B Blok 5. Kat 06251 Sıhhiye/ANKARA V E K İ L İ : Av. Mehtap CEVĠZCĠ
Aynı Adreste D A V A L ILAR : 1- Türkiye Barolar Birliği- ANKARA
2- Adalet Bakanlığı- ANKARA K O N U : 21.12.2011 gün ve 28149 sayılı Resmi Gazete‟de
yayımlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi‟nin 12. Maddesinin (2) Fıkrasının öncelikle YÜRÜTMESĠNĠN DURDURULMASI VE ĠPTALĠ istemidir. Y A Y I N T A R İ H İ :21.12.2011 A Ç I K L A M A L A R: 1) 21.12.2011 gün ve 28149 sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi‟nin, “Tarifelerin Üçüncü Kısmına Göre Ücret”baĢlıklı 12. Maddesinin (2) fıkrasında;(2) “Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL‟ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez. “ hükmü yer almaktadır.TARİFE İLE HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SAVUNMA HAKKI KISITLANMAKTADIR. AVUKATLARIN MESLEKİ BAĞIMSIZLIKLARI ZEDELENMİTİR. 2) Bu düzenleme ile avukatların mesleki bağımsızlıklarının zedelenmesi, Avukatlık mesleğinin onurunun maddi çıkarlara bağlanması, emeğin bir yana bırakılarak avukatların tacirleĢtirilmesi sonuçları ortaya çıkmıĢtır. AVUKATLIK EMEK TEMELLİ BİR MESLEKTİR. Emeğin asgari karĢılığını belirlemek gayesindeki bir tarife emek faktörünü bir yana koyarak, dava bedelini avukatın ASGARİ ücretinde etken kılmıĢtır.AVUKATIN 50 TL‟LİK BİR İCRA TAKİBİNDEKİ EMEĞİ İLE 1000TL‟LİK BİR TAKİPTEKİ EMEĞİ ARASINDA FARK YOKTUR. Avukatlar, aldıkları iĢin parasal miktarına göre farklı emek sarf etmezler. Avukat, kendisine gelen iĢ ne olursa olsun, maddi yönünü gözetmeksizin aynı ihtimam ve dikkati göstererek aynı sorumlulukla iĢlerini icra ederler. Bu düzenleme ile idare, iĢlemlerinin esası olan sebep ve amaç unsurlarına tamamı ile aykırı bir biçimde takdir yetkisini kullanmaktadır. AVUKATLAR TACİR DEĞİLDİR.Avukatlık Asgari Ücret tarifesinin hazırlanması konusunda davalı idareye tanınan yetkinin kullanımında, yargının kurucu surlarından bağımsız savunmayı temsil eden avukatın emek ve mesaisi dikkate alınmamıĢ, tarifenin amacına ve genel ruhuna aykırı düzenlemelere yer verilmiĢtir.iptali istenen hüküm, düzenlemenin bütünlüğünü bozmaktadır. Zira düzenlemenin amacı asgari emeğin karĢılığını belirlemektir.AVUKATLAR TACİR DEĞİLDİRLER. Ġptal konusu edilenher iki maddede açıkça emek ve karĢılığı konusunda ölçüsüzlük oluĢmaktadır. Buhusus mesleğin onuruna karĢı da bir tehdit oluĢturmaktadır. 3)Konu ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi, 2002/126 E.2004/27K. ve 3.3.2004 tarihli bir kararında; “ AVUKATLARIN HUKUKSAL BĠLGĠ VE TECRÜBELERĠNDEN YARARLANMA, HAK ARAMA VE SAVUNMADA BAġVURULACAK MEġRU YOL VE VASITALARIN BAġINDA GELĠR. VEKALET ÜCRETİ, SAVUNMA HAKKININ EN ÖNEMLĠ PARÇASI OLAN HUKUKĠ DANIġMANLIK GÖREVĠNĠN,KONUNUN UZMANI OLAN HUKUKÇULAR TARAFINDAN YAPILMASININDOĞAL BĠR SONUCUDUR. AVUKATLARIN MESLEKLERĠNĠ SERBESTÇE VE HERHANGĠ BĠR KAYGI OLMADAN APABĠLMELERĠ ĠÇĠN YAPTIKLARI HĠZMETĠN KARġILIĞI OLAN MAKUL BĠR ÜCRET ALMALARI GEREKĠR.” Ģeklinde karar vermiĢtir.Anayasa Mahkemesi‟nin konu ile ilgili değerlendirmesi oldukça yerindedir:“ AVUKATLARIN MESLEKLERİNİ SERBESTÇE VE HERHANGİ BİR KAYGI OLMADAN YAPABİLMELERİ İÇİN YAPTIKLARI HİZMETİN KARġILIĞI OLAN MAKUL BİR ÜCRET ALMALARI GEREKĠR!” 4)Tarifede yer alan bu hükümler ekonomik Ģartlar, avukatlar tarafından sarf edilen emek ve genel artıĢ ilkeleri gözetilerek düzenlenmeli, takdir yetkisi yerinde kullanılmalıdır. Avukatın görevi, uyuĢmazlığı hukuk kurallarına uygun, adil biçimde çözümlemek olduğuna göre, asgari vekalet ücretinin asıl alacakla sınırlandırılması adil ve hukuka uygun bir avukatlık hizmeti ile birlikte düĢünülemez. Dava konusu düzenleme ile avukatlık ücretini maktu olarak belirleyen dava konusu tarifede avukatın vekalet ücretini
n asıl alacak miktarı ile sınırlanarak belirlenmesi açıkça hukuka aykırıdır.Getirilen düzenlemeler ile avukatın emeği ve ücreti, avukatlık onuruna yakıĢmayacak bir seviyeye çekilmekte, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin amacıyla bağdaĢmayacak Ģekilde icra mahkemelerinde alınacak vekalet ücreti için asgari sınırı ortadan kaldırmaktadır.2007 yılında dava konusu iĢlem ile neredeyse birebir yapılan baĢka bir düzenleme ile ilgili olarak DanıĢtay 8. Dairesi, 23.01.2008 gün, 2007/1040 E. ve
2008/334 K. sayılı kararında; “Avukatların icra ve iflas müdürlükleri ile icra mahkemelerindeki hukuki yardımları karĢılığında alacakları avukatlık ücreti için tarifenin ihdas ediliĢ amacıyla bağdaĢmayacak Ģekilde asgari sınırıortadan kaldıran dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmediğinden düzenlemenin iptaline” karar verilmiĢtir. (Ek-1) 5)Avukatlık Kanununun 76. maddesinde; Baroların meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karĢılamak amacıyla kurulan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluĢları olduğu düzenlenmiĢtir. Avukatlık Kanunu‟nun 95. Maddesi‟nin (4) fıkrasında ise;“Mesleki ödevler hususunda baro mensuplarına yol göstermek ve onlara bilgi vermek vemesleki görevlerin yapılıp yapılmadığını denetlemek, mesleğe ve meslek mensuplarına yönelik hak ihlallerine karĢı avukatlık mesleğini ve meslektaĢları savunmak, bu konularda her türlü yasal ve idari giriĢimde bulunmak” görevi, Baro Yönetim kurullarına-verilmiĢtir. Baroların, avukatlık mesleğinin en önemli unsurlarından birini oluĢturan vekalet ücreti ile ilgili tüm konuları doğrudan takibi en baĢta gelen görevidir.AVUKATLIK KANUNUN 164. MADDESĠ „ AVUKATLIK ÜCRETĠ, AVUKATIN HUKUKĠ YARDIMININ KARġILIĞI OLAN MEBLAĞI VEYA DEĞERi iFADE EDER‟ HÜKMÜNÜ GETİRMĠġTİR. ASGARİ ÜCRET TARĠFESİ HUKUKİ YARDIM İÇİN SARF EDĠLEN EMEĞİN ASGARİ KARġILIĞINI TAYĠN EDER. HUKUKĠ YARDIMIN VERĠLEN EMEK VE BĠLGĠ OLDUĞU AVUKATLIK KANUNUNUN 164. MADDESĠNDE DE AÇIKÇA BELĠRTĠLMĠġKEN , TiCARi NiTELiKTEKi OLAN VE DAVA KONUSU BEDELĠ ESAS ALAN BU HÜKÜMLER,AVUKATIN HUKUKĠ YARDIMI VE BĠLGĠSĠNĠN KARġILIĞI OLMASI GEREKEN ÜCRETİN NİTELİĞİNE BÜTÜNÜ ĠLE AYKIRIDIR. BU BAĞLAMDA ĠLGĠLĠ DÜZENLEMELER AVUKATLIK KANUNUN 164 MADDESĠNE DE AYKIRI NĠTELĠKTEDĠR.Dava konusu iĢlem, meslek mensubu avukatları yakındani lgilendirdiğinden, yukarıda anılan yasal düzenlemeler uyarınca hukukun üstünlüğü ile avukatlık mesleğini ve meslektaĢları savunma yükümlülüğü taĢıyan meslek kuruluĢu olan müvekkil Kurum Ankara Barosu BaĢkanlığı‟nca iĢ bu davanın açılması zorunlu olmuĢtur. 6) Düzenlenen ücret tarifesi „Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi‟olarak isimlendirilmektedir. Avukatların baktıkları iĢler yönünden, emekleri için alabilecekleri en düĢük ücretler söz konusu edilmiĢtir. ġu açıktır ki bu tarifenin iki temel amacı vardır: 1- Hukuki iĢlemlerde, avukatlar arası haksız rekabeti engellemek,
2-Avukatların emekleri karĢılığında almaları gereken minimum ücreti belirlemek. Bu açıdan bakıldığında zaten avukatların emeğinin en düĢük karĢılığını belirlemeye çalıĢan bir tarifede avukatların emeğini göz ardı ederek 50 TL lik bir iĢ gören avukatın, 1000 TL lik bir iĢi gören avukata kıyasen daha az emek sarf ettiğini kabul etmek gibi bir yanılgıya düĢüldüğügörülmektedir.Avukatların emeği, davanın esas değeri ile değil verdiği emek ile ölçülür. Bu bağlamda Asgari Ücret Tarifesi olarak yapılan bir düzenlemede de avukatların emeklerinin asgari karĢılığının belirlenmesi amaçtır. Düzenleme ile getirilmeye çalıĢılan hüküm iĢlemin amaç ve sebebine aykırılık oluĢturarak avukatları sanki tacirlermiĢ gibi değerlendirerek mesleğin onurunu zedeler bir düzenlemeye gidilmiĢtir.AVUKATLIK GĠBĠ YARGININ TEMEL UNSURLARINDAN BĠRĠNĠ OLUġTURAN BĠR MESLEĞĠN MENSUPLARININ EMEKLERĠNĠN EN DÜġÜK KARġILIĞINI DÜZENLEYEN BĠR ĠġLEMDE, ULVĠ AVUKATLIK MESLEĞĠNĠ TĠCARĠ BĠR VASFA SOKMAK SURETĠ ĠLE EMEĞĠN KARġILIĞINI GÖZ ARDI EDEREK DAVA BEDELĠNE GÖRE ÜCRET TAKDĠR EDİLMESİNİN ÖNGÖRÜLMESİ, BU İDARİ İġLEMĠN; AMAÇ, SEBEP VE TAKDİR YETKİSİ BAKIMINDAN EKSİK DÜZENLEMELER GETİRMİġŞTİR. BU BAĞLAMDA İLGİLİ HÜKMÜN İPTALĠ GEREKMEKTEDİR.
D E L i L L E R : T.C. Anayasası, 21.11.2011 tarih ve 28149 sayılı Resmi Gazete‟de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, Avukatlık Kanunu ve her türlü yasal delil. HUKUKĠ SEBEPLER: T.C. Anayasası, Ġ.Y.U.K., Avukatlık Kanunu, Yargı Ġçtihatları ve ilgili mevzuat. S O N U Ç: Yukarıda arz edilen ve re‟sen dikkate alınacak nedenlerle;21.12.2011 tarih ve 28149 sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanarak yürürlüğe girenAvukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. Maddesinin 2. Fıkrasında yer alan “ ġu kadarki asıl alacak miktarı 3.333,33-TL‟ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti,tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.” Ģeklindeki düzenleme de yer alan “ANCAK BU ÜCRET ASIL ALACAĞI GEÇEMEZ” cümlesininYÜRÜTMESĠNĠN DURDURULMASINA ve sonuçta İPTALİNE, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygıyla vekaletenarz ve talep ederiz. Eki:-DanıĢtay 8. Dairesi‟nin Davacı Ankara Barosu BaĢkanlığı 2007/1040 E. sayılı kararı Vekili
- Vekaletname sureti Av. Mehtap CEVİZCİ |
04-01-2012, 00:21 | #13 |
|
Tüketicinin Korunması
O kadar çok o kadar çok kampanya var ki.. ve bu kampanyalara kanarak abone olanlar o kadarkolay o kadar kolay kendilerini icrada buluyor ki. Çünkü kampanyanın-reklamın ana mesajına kanarak üye oluyor abone ve kısa bir süre sonra kendini aldatılmış bir duruma düşmüş hissediyor; bu nedenle ödenmesi istenen bedeli ağır bir yük olarak görüyor. Bu inatla takibe uğramayı göze alıyor.
Bundan 1 yılönce Tüketici yaklaşık şöyle bir kampanyaya kanıyor: “24 ay taahhüt veren abonemize 720 liralık telefonu 30 TL taksitle veriyoruz ve 4 GB lık aylık internet te 30 lira. Artık her yerde internetiniz yanınızda olacak.” Reklamın ana teması cep telefonu üzerinden internet hizmetinin cazibeliğini aboneye göstermek. Abone hemen bu hizmeti satın alıyor, o alımlı telefon üzerinden internete giriyor, ama 5, 10, 20 dakika bekledikten sonra. Bir gün iki gün …sorun devam ediyor. Kendisine verilen cevap: cep telefonundan bu fiyata internete girmek.. az bişey değil, almayaydın. Bir hafta sonra tüketici bu internetteki yavaşlığın nedenini öğreniyor: Cazibeyle sunulan ve kendisini internete bağlayacak telefon meğer 3G özelliğinden yoksun. Bir cep telefonu üzerinden internete hızla bağlanmayı sağlayan, kaliteyi artıran meğer 3G özelliğiymiş. 3G’siz cep telefonlarının gözden düştüğü bir zamanda 3G özelliği taşımayan bir telefon üzerinden seyyar internet hizmetini bir kampanyaya konu etmek…Böyle maharet böyle cazibeli bir iş bulunur mu dünyada! Abone, içerisinedüşürüldüğü bu “acemilik”i aşmak için şuteklifte bulunuyor satıcıya: “Ben size 750 lirayı peşin vereyim, siz de beni bueziyetten kurtarın, aynı fiyatlı birbaşka -3G’li- cep telefonu verin bana.” Operatörün cevabı: “ Bu 30 liraya aylıkinterneti sadece aldığın cep telefonundan veriyoruz, başka bir telefonüzerinden vermeyi kabul etmiyoruz.” |
12-09-2012, 14:20 | #14 |
|
Son avukatlık ücret tarifesindeki "asıl alacağı geçemez"ibaresi nasıl yorumlanmalıdır.Önceki yıllarda aıl alacaktan anlaşılan takip girişi miktar idi.Yani en basit ifade ile alacak miktarı + işlemiş faiz. Şu anda ise tarifeye göre asıl alacak takip konusu alacak miktarının kendisi olarak anlaşılıyor. İşlemiş faiz vb eklenerek oluşan takip girişi miktar asıl alacak olarak değerlendirilmiyor. Takip programlarının bazıları da bu şekilde.Bu konudaki yorum ve görüşlerinizi bekliyorum.
|
31-07-2014, 17:59 | #15 |
|
Daniştay 8. Dairesi 04.07.2014 Tarih Ve 2014/1419 Esas Sayili Karari Ile Avukatlik Asgari ücret Tarifesinin Birinci Kisim Ikinci Bölüm 6. Maddesinin Sonunda Yer Alan ".....avukatlik ücretine Hükmedilir" Ibaresinin Yürütmesinin Durdurulmasina Karar Vermiştir.
|
08-09-2014, 17:09 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
verilen bu karar sonucunda meslektaşlarımın bir yasal hakkıda durdurulmuş oldu. Yargıtay kararında gerekçe olarak kişilerin hak arama özgürlüğünün kısıtlanması gerekçe gösterilmiştir. Ancak bu hususun aksi düşünülmemiştir. Benim hali hazırda karşılaştığım bir davada ki devamıda gelecek ; bir müvekkilimin için kendisinden alınan dosya masrafları için THHK başvurduk. Dosya masrafının iadesi ile birlikte tarafımıza vekalet ücretine karar verildi (126 TL) tabi yürütmenin durdurulması kararıyla birlikte banka avukatı Tüketici mahkemesine vekalet ücreti hususunun iptali için başvurmuş bulunmakta. Şimdi sorarım size meslektaşlarım danıştayın vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararıyla Tüketici Mahkemesindeki dava sonucunda verilen karşı vekalet ücreti benim müvekkilime yükletildiğin de ki asgari ücret tarifesine göre bu 660 TL dir Müvekkilimin diğer dosya masrafı ücretleri için başvurmaktan çekinecektir. Bu durumda hak arama özgürlükleri ne olacak bu şahıs hakkını aramaktan imtina edecektir. Gerçi mahkeme tarafından verilecek vekalet ücreti hususu da daha bir başka yürütmeyi durdurma kararı sonucunda maktu olup olmayacağı muallakta. Bu durumda müvekkilime karşı vekalet ücreti maktu 660 TL midir yoksa asıl dava değeri olan 126 TL nin %12 simidir |
11-10-2014, 21:00 | #17 |
|
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 18.04.2013 tarih ve 2013/101690 sayılı yazı ile; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2 maddesi dikkate alınarak davacı lebine ........ TL vekalet ücreti hesaplanması gerekirken, ............. TL vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru görülmediği belirtilerek; hükmün HUMK'nın 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Bu istem üzerine ;Yargıtay 3.HD de bu kapsamda bozmuştur. vekalet ücreti maktu değil,asıl dava değerinin 126 TL 'NİN %12 si dir. |
10-07-2017, 09:46 | #18 |
|
Bu düzenlemeye dair şoku bir tek ben mi yaşıyorum, yoksa söz konusu durum kanıksandı mı artık değerli meslektaşlarım? 1 TL karşı vekâlet ücreti trajik ve komik bir durum. Harca esas bedeli -1000 tl gösterirse davalı, bu mantığa göre karşı vekâlet bakımından borçlu çıkacağız sanırım.. Her ne olursa olsun, karşı vekâlet ücreti hak arama hürriyetinin önüne geçmek olarak nitelenemez. Emek veriyoruz bizde dosyaya. Göz nuru döküyoruz.. Harca esas değerin 1 tl olarak gösterildiği davada ıslahtan sonra bu bedel 41 bin tl'ye çıkabiliyor.. Herkes biliyor dava değerinin az harç ödenmek maksadıyla düşük gösterildiğini. Ayrıca kabul ve reddedilen miktar yönünden getirilen sınırlama da objektif değil. Davacının haksız olduğu bir davada karşı vekâlet ücreti yine davacının kazanımlarını geçecek şekilde kurulacaktır.
2 - 3 yıldır süren bir dosyada aaüt gereğince önce 1980 Tl'ye hükmedildi; sonra Yargıtay reddedilen kısmı geçemeyeceğine kanaat getirip karşı vekâleti 200 tl ile sınırlandırdı. Sizlere de mantıksız gelmiyor mu sayın meslektaşlarım? |
10-07-2017, 11:32 | #19 |
|
Görüş
" Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez "
(Av.K.m.164/son) İlgili hüküm iptal edilmeli, KARŞI TARAFA yüklenecek vekalet ücreti, müvekkile ait olmalıdır. Saygı ve sevgi ile |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Teklif Mektubu İle Sözleşme Oluşur mu? | hera2274 | Meslektaşların Soruları | 1 | 24-01-2011 11:56 |
yemin teklif etmeli miyim ? | av_meliha | Meslektaşların Soruları | 4 | 20-05-2009 15:37 |
Yargıtay'a şok teklif | teoman14 | Hukuk Haberleri | 5 | 21-01-2007 13:43 |
İhaleye 2 teklif mektubu sunulması,teklif mektubunun zorunlu unsurları taşımaması | av.cemile | Meslektaşların Soruları | 2 | 11-11-2006 11:37 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |