|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
16-02-2013, 18:06 | #1 |
|
kesin olarak verilmiş şikayetin reddi kararı
Değerli meslektaşlarım..
Müvekkilimin borçlu taraf olduğu icra takibinde kendisine gönderilen ödeme emrine tarafımızca itiraz edilmiş ve takip durdurulmuştur.Fakat icra dairesince borçluya tekrar ödeme emri gönderilmesi üzerine tarafımızca memur muamelesini şikayet yoluna başvurulmuş ayrıca ne olur ne olmaz denilerek ikinci ödeme emrine de itiraz edilmiştir. Yapılan yargılama neticesinde icra mahkemesi şikayetin reddine karar vermiş ve tarafımız aleyhine vekalet ücretine hükmetmiştir.Söz konusu karar KESİNDİR. Kararın hukuka aykırı olduğunu düşünmekteyim ve nasıl bir yol izlemeliyim? |
16-02-2013, 20:14 | #2 |
|
Kesinleşmiş karara karşı başvurulacak tek yol, olağanüstü kanun yolu olan yargılamanın yenilenmesidir. Yargılamanın yenilenmesine ilişkin sebepler de kanunda sayılmıştır. Eğer bu sebeplerden birinin sizin olayınız bakımından var olduğunu düşünüyorsanız bu kanun yoluna başvurabilirsiniz.
|
16-02-2013, 20:30 | #3 |
|
Kararı temyiz edip(temyizi kabil olmamasına rağmen) temyizin reddi kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurmam mümkün olabilecek midir acaba?
|
16-02-2013, 20:53 | #4 |
|
Bir kararı temyiz edeceğiniz zaman, temyiz dilekçesi hükmü veren mahkemeye verilir ve bu mahkeme temyiz dilekçesinn usulüne uygun olup olmadığı, temyizi kabil kararlardan olup olmadığı, süresinde temyiz edilip edilmediğini vs. araştırarak bir karar verir. Muhtemelen sizin olayınızda bu incelmeden geçerken temyizi kabil olmadığı gerekçesiyle temyiz mahkemesine gönderilmeyecektir. Siz ancak bu kararı temyiz edebilirsiniz. Ancak merak ettiğim husus neden böyle bir yol denediğiniz.Keza hükmün aleyhinezine olarak kesinleşmiş ve olumlu bir karar almanız imkansız?
|
17-02-2013, 00:47 | #5 |
|
Bahsettiğiniz konu da İcra Mahkemesi hatalı karar vermiş. Çünkü kanunda kesin karar verilebilecek konular yer almaktadır. Onlar dışında ki uyuşmazlıklarda kesin karar verilemez. Benzer bir durum benim dosyam da da başıma geldi. Size tavsiyem, kararı süresi içinde temyiz edin. Yerel mahkeme, "temyiz şartları oluşmadığından temyiz talebinin reddine" kararı verirse bu kararı temyiz edin. Bu kararla birlikte asıl temyiz nedenleri de Yargıtayca incelenmek zorunda.Benim dosyam da mahkeme kesin karar demesine rağmen temyiz dilekçemi kabul etti ve dosyayı Yargıtay'a gönderdi. Bu da ihtimallerden biri
Karar düzeltme yada yargılamanın yenilenmesi yollarına başvurmanız hukuken mümkün değil. Bu yollara başvurulması için öncelikli olarak hukuki yolların tüketilmesi gereklidir. Umarım yardımcı olabilmişimdir |
18-02-2013, 13:56 | #6 |
|
Kanun Yararina Temyİz
kararın gerekçise ve niçin hukuka aykırı olduğu hususunda bir açıklanamnız yok. ancak 6100 saylı kanunun 363. maddesi bağlamında değerlendirme yapmanız faydalı olacaktır
Kanun yararına temyiz MADDE 363 - (1) İlk derece mahkemelerinin ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin kesin olarak verdikleri kararlarla, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlara karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur. |
18-02-2013, 14:38 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
katılıyorum.. |
18-02-2013, 21:24 | #8 |
|
Kanun yararına temyiz, karar düzeltme vb. diğer kanun yollarına gerçekten ortada "KESİN KARAR" varsa başvurulunur. Ancak meslektaşımızın olayında gerçek bir "kesin karar" yoktur. Bu yüzden meslektaşımızın kararı temyiz etmesi yeterlidir.
|
19-02-2013, 11:51 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Belirtmiş olduğunuz "kesin kararı temyiz ve temyiz isteminin reddini temyiz" görüşünüz bir yöntem olabilir ancak koyulaştırdığım gerekçe ile "kanun yararına temyiz" e gidilemez demek ne derece doğru onu da çözemedim. Zaten maddede kesin karar olarak verilen kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile yapılmaktadır. |
19-02-2013, 12:04 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Meslektaşım, "kanun yararına temyiz" için gerçek bir kesin karar olmalıdır. Ayrıca CMK'dan da yola çıkarsak bu yola taraf vekili başvuramamaktadır. Eğer "kıymet takdirine itiraz" davası gibi mercilerce kesin karar verilebilecek bir dava olsaydı dediğiniz yola kesinlikle başvuru yapılırdı. Ancak bu olayda benim görüşüme göre bu yola başvurmak mümkün değildir. Saygılarımla |
19-02-2013, 12:14 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
|
19-02-2013, 17:56 | #12 |
|
Kararın gerekçesi özetle, tarafımızın ödeme emrinde borcun sebebi ile ilgili bir açıklama bulunmaması gerekçesiyle itiraz etmiş olduğumuz, yani yaptığımız itiraz borcun nedeninin belirli olmadığı iddiasına dayalı olduğuna göre yeniden, bu kez usulüne uygun ödeme emri gönderilmesinde bir hata yoktur şeklindedir.
Ancak tarafımızca zaten tüm borca,alacak kalemlerine ve ferilerine itiraz edilmişti. |
07-06-2017, 01:37 | #13 |
|
Değerli Meslektaşlarım,
Malumunuz olduğu üzere artık basit hukuki işlemlerde dahi büyük bir kaosun içinde kalmaktayız. Bu türden bir karar için sizlerin önerisine başvurmak istedim. Zira, karar bir hukukçu olarak kabul edilemez. Şöyleki; Kambiyo senedine dayalı olarak yaptığım takipte borçlu hem icra müdürlüğüne, hem de icra mahkemesine yetki itirazında bulunmuştur. Ancak, icra mahkemesine yaptığı itiraz sırasında harç ödenmemiş, sadece kalemden havale alınıp muhabere ile gönderilmiştir. İcra mahkemesi muhabere ile gelen evraktaki eksikliği fark etmediği için itirazın kabulüne karar vermiştir. Bunun üzerine istinaf başvurusunda bulunduğumuzda verilen karar "her ne kadar harcın yatırılmadığı anlaşılmakta ise de kamu düzenine yönelik bir açılım mevcut olmadığından İİK.md.363'e göre 7.000 TL'lik istinaf sınırı altında kalan talebin reddine" karar verilmiştir. Yani mahkeme olmayan bir dava hakkında karar veriyor, ancak bölge mahkemeleri bu karar temyiz sınırının altında ve kesin diyor. Bu hususta birşeyler yapmak istiyorum. Öneri ve tavsiyelerinizi paylaşırsanız memnun olurum. Saygılarımla, |
11-04-2018, 07:30 | #14 |
|
Merhaba
"Usul esastan önce gelir, ancak esas usule feda edilmemelidir."
|
11-04-2018, 08:18 | #15 |
|
Maalesef feda edildi değerli meslektaşım. Kanun yararına bozma talebim de reddedildi. Böyle bir konu için bile Anayasa Mahkemesine başvuru gerekmesi bugün Türk Hukukunun geldiği elem verici noktayı gösteriyor. Hakka kavuşmak için işimiz bolca şansa ve dualara kalmış.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Takipsizlik kararı verilmiş dosya hakkında şikayetçinin eşinin tekrar aynı konu ile ilgili olarak şikayetçi olması | Ufuk Sara | Meslektaşların Soruları | 16 | 21-03-2013 15:57 |
Kesinleşmeden icraya konulan müdahalenin meni kararı için yapılan şikayetin reddi | Av.Mustafa Çiçek | Meslektaşların Soruları | 8 | 04-06-2011 21:53 |
Kesin olarak verilen mahkumiyet kararı hatalı ise ne yapılabilir? | NİLGÜN | Meslektaşların Soruları | 4 | 06-10-2007 16:52 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |