13-08-2006, 12:13 | #1 |
|
Bir öneri...
Türk hukuk sitesi geçmişi olan ve binlrce makale barındıran ve hukuculer ve diğer alanlardan çok fazla ziyeret edilen bir web ortamı..
Fakat mezkur Çalışma gurubu hakkında bir eksiklik olarak şunu görmekteyim ; Fikri hukuk kendi çapında büyük ve sınırları belli olmayan bir alan ..ve alanıın içine "Bilişim hukuku" gibi yeni ve gelişmekte olan bir hukuk dalını katmak bişilim hukukuna haksızlık olur.. Yeterince üzerine eğilinemez ve eğilinememekte de.Eğer Mümkünatı var ise "bilişim hukuku" diye ayrı bir çalışma gurubu oluşturulmalıdır..Bir önridir.Teşekkürler.. |
13-01-2007, 10:54 | #2 |
|
Sn.Karaoğlu,
Bilişim suçları yeni bir suç türü, ancak fikri haklar yüzyıllara dayanan bir geçmişe sahip. Fakat her ikisinin de ülkemizde gündeme gelme, veya 'moda olma' zamanları birbirine çok yakın. Hatta, benim sezdiğim kadarıyla ülkemizde bilişim suçlarını gündeme getirenlerin en etkin öncüleri büyük yazılım firmaları, ve bu suçların tanımları ortada olmadığından ilk hamlelerini fikri haklarla kesişen alanlarda, özellikle de telif alanında yaptılar. Bir diğer tutunma noktaları ise genel olarak ticaret hukuku oldu. Küreselleşme, AB ye uyum ve tahkim yasaları derken, ülkemiz gündemine küt diye düşen bu iki konu sanırım hukukçularımızı biraz habersiz ve hazırlıksız yakaladı. Belki yanılıyorumdur, elimde veri yok; ancak sanırım bilişim suçları diye ayrı tarif alan suçlarla ilgili açılan davalar azınlıkta; çoğunluğu hala fikri hak kapsamında, yani kesişim kümesinde. Öte yandan; önerinizi destekleyen bir gerekçem de var. Hukuk dilinde nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum, mazur görün, ama fikri haklara karşı işlenen suçlarla bilişim suçları arasında çok önemli bir fark var bence: 1. Fikri haklar uzun geçmişi bulunan bir alan olarak oldukça belirgin tanımlara sahip, uluslararası antlaşma, sözleşme ve uygulamaları bulunan, ve kısa sürede büyük değişiklik veya ilaveler olması beklenmeyen bir alan. Yani, tartışmaların çoğunun uygulama ve yorumla ilgili olması beklenir. 2. Bilişim hukuku ise yeni ve hem tanımları henüz tam oturmamış, hem de sürekli yeni tanımlar, ayrımlara gerek duyulacak bir alan. Yani, tartışmaların çoğunun yasamaya yönelik veya felsefi düzeyde olması beklenir. Bilemiyorum; neden bu grup böyle kuruldu? Fakat benim konuk üye olarak ilgi duyduğum iki alanın aynı başlık altında yer almasından memnun oldum aslında. Eminim ki bu iki alan arasındaki ayırım hem yasalarda hem insanların algılamasında netleştikçe önerinize uygun yapılanmanın gereği de somutlaşacaktır. Kısacası; her ne kadar bireysel kolaylıklarımla çelişse de, önerinizi ilke olarak destekliyorum; ancak henüz erken olabileceğini düşünüyorum. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Öneri... | Batu Han | Site Hakkında Yazışmalar [Arşiv] | 5 | 21-05-2003 00:53 |
Bir Öneri! | Av.Mehmet Saim Dikici | Site Hakkında Yazışmalar [Arşiv] | 6 | 12-05-2003 12:16 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |