|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
05-10-2008, 14:30 | #1 |
|
Avukat haciz mahalline girebilir mi ?
Hukukçu meslektaşlara,
Haciz işlemleri sırasında karşılaşılan sıkıntılı durumların çokluğu da gözetilirse, önemli olduğunu düşündüğümüz soruyu soralım : Avukat haciz mahalline girebilir mi ? Ömer KAVİLİ Hukukçu " Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! " |
05-10-2008, 15:38 | #2 |
|
Sayın Kavili;
İcra İflas Kanunda alacaklı vekilinin haciz mahallinde bulunamayacağını ilişkin bir hüküm olmamakla birlikte, bulunabileceğine ilişkin de (benim bildiğim kadarıyla) hiçbir hüküm bulunmamaktadır. Uygulamada, alacaklı vekilleri haciz mahallinde hazır bulunmakta ise de bunun yasal bir dayanağı olduğunu sanmıyorum. Haciz işlemi haciz memurunun işidir. Borçlu muvafakat etmezse, alacaklı vekilinin haciz mahalline giremeyeceğine ilişkin bir yargıtay kararı da hatırlıyorum. Saygılarımla, |
05-10-2008, 16:08 | #3 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Kavili; Yönetmelik ve kanunu inceledim ama buna dair (haciz mahallinde bulunacaklar ile ilgili) bir düzenleme göremedim. Ancak; yukarıda düzenlemeden alacaklının veya vekilinin haciz mahallinde bulunmasının olanaklı olduğunu çıkardım. Saygılarımla, |
05-10-2008, 23:21 | #4 |
|
İİK 77 vd maddeleri ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre haczi haciz memuru yada görevlendirdiği kişiler yapar.sayın Akyüz'ün belirttiği gibi yönetmeliğin 41 maddesi bulunabileceği ancak bunun bir zorunluluk olmadığı yönündedir.Fakat uygulamada 2 farklı yol izlenmektedir;
1-alacaklının vekili yok ise kanuna göre alacaklı olmadan haciz yapılacak yere gidilmekte ve haciz işlemi gerçekleştirilmektedir.(genelde muhafaza yapılmaz) 2-takip vekil ile yürütülüyor ise uygulama vekilin zorunlu olarak haciz mahalinde olmasını,vekil olmadan haciz mahaline gidilmemekte ve bütün işlemlerin vekil tarafından yapılması beklenmektedir.(araç temini vs) bununla beraber vekil ile takip edilen dosyalarda müzekkereler,tebligatlar,satış işlemleri,ilanlar yani icra memurunun yapması gereken bütün işlemler iş yoğunluğundan ötürü vekil tarafından yapılmakta ve icra memurunun imzası sonucu işlem gerçekleştirilmektedir. bu forumda başka bir konuda yabancı bazı ülkelerdeki uygulama aktarılmıştı.orada vekil hiçbir işe karışmamakta bütün işleri memur vasıtası ile yapılmaktadır. |
06-10-2008, 02:18 | #5 |
|
Sayın Kavili;
Diğer üstadlara ek olarak bende İİK Md. 102 ve 103'e atıf yapmak istiyorum. HACİZ TUTANAĞI TANZİMİ: Madde 102 - Taşınır bir malı haciz için mahallinde bir tutanak tutulur. Madde 103 - (Değişik madde: 09/11/1988 - 3494/12 md.) Tutanak tutulurken alacaklı, borçlu veya namlarına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunmazsa, bulunmayan alacaklı veya borçlu üç gün içinde tutanağı tetkik ve diyeceği varsa söylemesi için icra dairesine davet olunur. Kanunen ilavesi gereken müddetler mahfuzdur. Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez. Kanun tutanağın haciz mahallinde tutulacağını ve Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse (Alacaklı Vekili) bulunduğu takdirde tutanağın tebellüğ edileceğinden bahsetmektedir. Madde metninden kanunun alacaklı vekiline tutanağın tutulduğu haciz mahallinde bulunmasına cevaz verdiğini düşünmekteyim. Ayrıca İİK 103 gereği alacaklı tarafın haczedilen malların kıymet takdiri ve hacze dair sair hususlara ait itirazlarını sunmak için hacizde hazır ise haciz esnasında değilse tutanağın tebliğden itibaren 3 gün süresi vardır. Alacaklı vekilinin haciz mahalline girme hakkı olmadığı düşünüldüğünde; haczedilip borçluya bırakılan görmediği menkullerin kıymetlerinin takdirine nasıl itiraz edecektir? Bunlara ek olarak; Avukatlık Kanunu Madde 1 – Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir. Avukatlar görevlerini ifa ederken kamu hizmeti yaptıklarından, kamu görevlisi sıfatını yüklenirler. Bu durumda da haciz mahalline girmeye icra memurun ne kadar hakkı varsa kamu hizmeti icra eden avukatın da o kadar hakkı vardır diye düşünmekteyim. Saygılarımla. Stj. Av. Ali Tekin |
06-10-2008, 09:42 | #6 |
|
Sayın Kavili,
Ayrıntı gibi gözükse de çok önemli bir konuyu tartışmaya açtığınız için teşekkür ederim. Bu konu, bir dönem kafa yorduğum ancak pratikte olumsuz örneklerle pek de karşıma çıkmadığı için üzerinde çok durmadığım bir husustu. Haciz mahalli hukuki tanımıyla 'konut' statüsünde ise ve konut sahibi borçlunun ve yahut hazurunun açık ya da zımni bir rızası olmaksızın haciz mahalline girilmesinin konut dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturacağı kanaatindeyim. Avukatları, mesleklerini icra ederken memur vasfıyla addedip düzenleme yapan hükümlerin ise bu suçun unsurunu ortadan kaldıran hukuka uygunluk sebeplerinden sayılamayacağını düşünüyorum. |
06-10-2008, 10:35 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Avukat haciz mahalline isterse girebilir. Dayanağı kanun ve yönetmeliklerde açıkça yok.Yani vekil "Haciz mahalline girebilir,tüm odaları gezer,kapıları açar,dolaplara bakar vs. " denmiyor. Sadece haciz tutanağının varsa vekili tarafından imzalanacağı belirtilmiş.!!! Aaaaaaa yoksa sadece hazirun olarak mı bulunacağız? Yoksa giremez ama girildiği ve içerde ne yapıldığını görüp yapılanları imzalayabilir diye mi düşünmeliyiz.. İnanın dayanak tek metin,tek açıkça bildiren kanun hükmü-yönetmelik yada karar bulamadım. Ama giriyor ve icra memurunun işlemini doğru yapıp yapmadığını kontrol ediyorum.Bu esnada başıma bir şey gelirse görev başında resmi memur sıfatım olduğunu ise kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararıyla da öğrendim. Eğer İİK 14. madde gereği resmi kurumlarca gerektiği gibi yerine getirilseydi bu konuda çıkmış bulunan ihtilafları daha doğrudan öğrenebilirdik.Yani yetki ve sorumluluğumuzun sınırını bilir yarın bir gün sorulduğunda "işte şu madde şu satır " derdik. Ama açıkça bu yetki maalesef yok.Yani geremezsiniz denirse "İyi girmem ama tutanağı imzalarım ona göre " demek zorunda kalabiliriz. Bakalım bu konuda neler olacak? Sayın Kavilli'nin bizi aydınlatacağını umuyorum. Saygılarımla |
06-10-2008, 10:43 | #8 | |||||||||||||||||||
|
Ben, avukatın haciz mahalline "icra memuru ile birlikte" girmesinin bırakın "konut dokunulmazlığını ihlali", tam aksine avukat için bir hak olduğunu düşünüyorum. Haciz memurunun yanında avukatın hazır bulunabilineceği hususu ilgili yönetmelikte (doğrudan ifadeyle) ve icra İflas kanununun hacze ilişkin diğer bir çok hükümlerinde de (dolaylı ifadeyle) açıkça ortadadır. Sorun belki şu noktada olabilir: Avukat, hacze katılmak isterse bu talebi icra memurunca ret edilebilir mi? Hazce katılmak alacaklı veya vekili için bir hak mıdır? Yoksa İcra memurunun bu konuda takdir yetkisi mi vardır? Bunu tartışmak bence daha doğru olur. Ben, alacaklı veya vekilinin hacze katılmasında "hukuki menfaatinin" bulunduğunu ve bu anlamda katılmak için meşru bir hakkının olduğunu düşünüyorum. Başka bir ifadeyle bu konuda icra memurunun takdir yetkisinin olmadığı kanaatindeyim. |
06-10-2008, 12:13 | #9 |
|
Tekrar merhabalar,
Avukatın haciz mahalline 'icra memuru ile birlikte' girmek istemesine karşın hazır bulunan borçlu, açıkça bu duruma rıza göstermediğini beyan eder, karşı koyar ise hangi yönetmelik hükmüne ne şekilde dayanacağız? Ceza Kanununda alenen düzenlenen konut dokunulmazlığını ihlal suçu ortadayken pragmatist davranarak; yarın öbür gün bu dertten muzdarip olabilecek meslektaşları düşünerek yorumlar yapmamız gerektiği kanaatindeyim. |
06-10-2008, 12:40 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu sizin fikrinizdir. Bu anlamda fikrinize eleştiri yöneltmek gibi bir düşüncem olamaz. Ben şunu vurgulamak istiyorum: Alacaklı veya vekili, kendi başına kalkıp borçlunun konutuna hacze gitmiyor. Usulü dairesinde talep açıyor, haciz talep ediyor. Talep üzerine icra müdürü veya memuru belli gün ve saatte icra mahalline (katılmak isterse alacaklı ve/veya vekili ile birlikte,) gerekirse zabıta kuvvetlerinden de istifade ederek gidiyor. İcra müdürü veya memurunun görevi, konut dokunulmazlığı ihlali suçunun oluşmasına tek başına engeldir. Borçlu şunu derse: "Ben icra memurunun ve kolluk kuvvetinin haciz mahalline girmesine rıza gösteriyorum, alacaklı veya vekilinin girmesine rıza göstermiyorum." bu beyan alacaklıya değil İcra memuruna yönelmiş bir beyan olur. Bu itibarla böyle bir durumda (Borçlunun karşı koyması halinde) haciz mahalline alacaklı veya vekilinin girmesi hususundaki kararı, halin icabına uygun olarak İcra memuru verecektir. İcra memuru, muhakkak haczi başarıyla tamamlamayı amaç edinecektir. Alacaklı ve/veya vekilinin borçlunun haklı veya haksız karşı koymasına rağmen girmesi haczin akıbetine olumsuz tesir edecekse elbetteki icra memuru ve alacaklı haczin başarıyla soruçlanması için gereken şekilde hareket etmelidir. Fakat tüm bunlara rağmen, borçlu itirazı olsa bile icra memuru bu itiraza uymak zorunda değildir. Bu son halde, borçlu itiraz etse bile; alacaklı veya vekili icra memuru ile birlikte haciz mahaline girdiği takdirde dünyanın hiç bir yerinde "Konut dokunulmazlığını ihlal" suçu oluşmuş sayılamaz. Bu itibarla hiç merak etmeyiniz, hiç bir avukat meslektaşımız (bu konuda kendi kararını muhakkak kendisi vereceğinden) sizin veya bizim yorumumuzun (kendisi için yararlı) olup olmadığına bakmayacaktır. |
06-10-2008, 12:41 | #11 |
|
Ben avukatın haciz mahalline kanunen girebileceğini düşünüyorum.Hacze alacaklının göstereceği adreslere gidilebiliyor. HAciz sırasında alacaklı veya vekili malların yediemin olarak bırakılmasını veya kaldırılmasını talep edebiliyor. Avukat olarak hacze gidilemeceğinin düşündüğümüz zaman hacizdeki talepleri ortadan kaldırmamız gerekiyor. Avukat olarak gitmek bir haktır. Hacizde icra memuru alacaklının yediemin olarak bırakma veya muhafaza talebine uymaz zorundadır. Dolayısıyla haciz mahalline girilmeden eşyaların niteliği görülmeden avukatların talepte bulunması avukatlık kimliği ile de bağdaşmaz.Herkese iyi çalışmalar...
|
06-10-2008, 13:45 | #12 |
|
Sayın Saim,
Fikrime eleştiri yöneltmeniz beni memnun eder. Bu anlamda bir sıkıntım olmadığını bildirmek isterim. Somut bir dayanak olmadan (kaldı ki bu konunun açılmış olmasındaki etken de bu boşluktur) yapılan açıklamaların tümü subjektif yorumlarımızdır. Borçlu beyanlarının muhatabının icra memuru olduğunu varsaymak bir hukuk usulü yorumudur. Ancak bu kabul karşısında hareket etmek cezaların şahsiliği ilkesi gereği hareket eden adına sonuçlar doğurmaktadır ki bu durumu hukuk usulüyle açıklayamazsınız. Dünyanın diğer hukuk sistemlerini bilmediğimden bu konuda yorum yapamayacağım ancak bu platformda yazılanlar amacına uygun olarak; meslektaşlarımızı yönlendirmekte ve haliyle tarafımı meraklandırmaktadır. İyi çalışmalar dilerim. |
06-10-2008, 14:29 | #13 |
|
Yasa, haciz işleminin gerçekleştirilmesi için sadece icra memurunu görevlendirdiyse eğer (ki öyledir), haciz mahallinde kanuni görevini ifa eden de icra memurudur. Alacaklı ya da vekili değildir.
Alacaklı vekili olan avukatın haciz mahalline girmesi bir haktır dersek, bu hakkın alacaklı asil için de var oladuğunu söylememiz gerekir. Keza alacaklı ve vekilinin böyle bir hakkı var ise borçlunun da haciz esnasında, evini, işyerini vs. alacaklı ve vekiline açma yükümlülüğünün de olduğunu söylememiz gerekecektir. Oysa borçlu sadece icra memurunun görevine engel olmamakla yükümlüdür. Evine işyerine vs. alacaklı(lar) ve vekilinin girmesine katlanmak zorunda değildir. Saygılarımla, |
06-10-2008, 14:48 | #14 |
|
Sayın Saim'e aynen katılıyorum.
Buradaki mesele, takip talebiyle başlayan icra takibin devamını ve sonuçlanmasını sağlamakla ilgilidir. Alacaklı ya da Vekili, açtığı takibin usulüne uygun yapılıp yapılmadığını kontrol etmesi tabi ki onun için bir haktır. Yani mesele alacaklının menfaatini korumakla alakalıdır. Alacaklının menfaatini korumak için de alacaklı ve vekili icra takibinin bir aşaması olan haczin yapılıp yapılmadığını yerinde takip edebilir. Bunun engellenmesi hukuka aykırı olur. |
07-10-2008, 00:30 | #15 |
|
Müşteki, polisin bir suç/şüpheyle ilgili olarak girdiği her yere girebilir mi?
|
07-10-2008, 07:27 | #16 |
|
Elmalarla armutlar toplanmaz.
|
07-10-2008, 07:42 | #17 |
|
Ceza Hukuku farklı ilkelere sahiptir. Suçtan zarar gören öncelikle kamudur. Medeni dünyayı kuran ilkelerin en önemlilerindendir.
Hacizde yapılan bir hukuki işlemdir ve bu hukuki işlem delil tespiti. keşif yada duruşmadan farksızdır. İşlemin sukunetine aykırı hareket etmeyen taraflar elbette hazır bulunabilecektir. Her hak için yazılı metin ararsak vay biz avukatların haline. Aksini düşünenler arkadaşları ingiltereye anayasa yazmaya gönderelim |
07-10-2008, 07:59 | #18 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Elmalarla armutlar toplanamayabilir belki... Ancak; Elbette ceza usulü ile icra ilas usulü farklıdır. Alacaklı, müşteki, polis, icra memuru hepsi birbirinden apayrı hukuki sujelerdir. Avukatın haciz mahalline girme HAKKI bir yasa maddesiyle ortaya konsaydı da, ben yukarıdaki mesajımı yollasaydım eğer, elmayla armut mukayesesi olurdu. Fakat, açıklamalar mevuzatla değil, uygulamayla ve genel mantıkla yapılmaya çalışılırsa benim FİKRİM de diğer FİKİRLER kadar elma, diğerleri kadar armuttur. Keza olayı bu mantıkla açıklamaya çalışırsak, müşteki de şikayetinin polis tarafından gereği gibi incelenip incelenmediğini kontrol etme hakkına sahip olmalıdır! Zira müşteki de aynı alacaklı gibi bir hak kaybına uğradığını iddia eden ve devlete hakkının aranıp, alınması için başvuran bir vatandaştır! "Haciz mahallinde hazır bulunan avukatın, haciz tutanağını imzalaması" böyle bir hakkın yegane yasal dayanağı olamaz. Ben, kanunda ve yönetmelikte, alacaklı veya vekiline haciz mahallinde bulunma hakkı ve görevi verildiğine ilişkin, borçlulara da buna katlanma külfeti yüklendiğine ilişkin bir hükme rastlamadım. Saygılarımla, |
07-10-2008, 08:07 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
İngiliz yasalarını Türkçe yazmama müsade varsa ben gitmeye hazırım. (İngilizce yine bir fırsat kçırtacak ) İngiliz yasalarına şu maddeyi eklerim yollarsanız: "kamuyu zarara uğratan suçlunun hakları varsa, bir kişi zarar uğratan borçlunun da hakları olur." Her hak için yazılı metin aramak avukata zul geliyorsa da, bari her ödev için yazılı metin arasak? Neden olaya "alacaklı vekili" gözüyle bakıyoruz da "evine ve işyerine alacaklılar, avukatları doluşmuş" bir borçlu gözüyle bakamıyoruz? Saygılarımla, |
07-10-2008, 08:19 | #20 |
|
Bilindiği için bahsetme gereği bile duymamıştım ancak,Üniversitede ve belki de Ticaret liselerinde hukuk derslerinde çok önemli bir ayırımdan bahsedilir. Kanuna aykırı olmakla hukuka aykırı olmak farklı şeylerdir.
Herşey kanunla düzenlenmez, düzenlenemez. Burada da alacaklı ve vekilinin açtığı takibi adı üzerinde takip edebilmesi için haciz mahallinde bulunması doğaldır. Bunun için bir kanun maddesi aramaya gerek yok.Tam aksine Böyle bir kanun maddesi konması kanun yapma tekniği ile uyuşmazdı. Eğer, aksi bir durumunun varlığı gerekli olsaydı, bu kanunla düzenlenirdi. Özel hukukta, kamu hukukundan farklı olarak takip ve dava açma ve sonuçlandırma yetkisi kişilere verilmiştir. Kişiler de bunu mahkemeler ve icra dairesi aracılığı ile yürütülür. Hatta icra takiplerinde kişilerin rolü daha fazladır. |
07-10-2008, 12:18 | #21 | |||||||||||||||||||||||
|
Çünkü Borçlu, genel itibariyle her kusurundan mesuldur.(BK.98) Borcunu ödememek de bir tür kusurdur. Bu nedenle haciz "ekib"ini hoşgörü ile karşılamak zorundadır. |
07-10-2008, 12:23 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
Anayasa demiş, "yasa" değil üstadım. Malum yazılı Anayasaları yok ya! Sizin gidip yazmanızı rica ediyorlar. |
07-10-2008, 12:28 | #23 | |||||||||||||||||||
|
Zaten borçlu da hacze katılıyor. Eşitlik sağlanmış durumda merak etmeyin lütfen. Bizler, borçlu haciz sırasında dışarı çıkarılsın demiyoruz. Çünkü borçlunun da haciz mahallinde bulunacağına ilişkin moda mod hüküm yoktur. (Sizin iddianızı kabul edersek!) |
07-10-2008, 14:57 | #24 |
|
Madem borçluyu da düşünmeye başladık icra memurunu da düşünelim: İcra memurunun konuta girme hakkı var mı? Aşağıda sunduğum Anayasanın 21.maddesi hakim kararı aramakta. İcra İflas Kanununun memura yetki veren maddeleri bu nedenle Anayasaya aykırı düşmüyor mu? Koyu harflerle yazılı Anayasa hükmüne göre haczin hakim tarafından yirmi dört saat içinde öğrenilmesi ve kırk sekiz saat içinde onaylanması gerekir; aksi halde haciz kendiliğinden kalkar. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI B. KONUT DOKUNULMAZLIĞI Madde 21.- Kimsenin konutuna dokunulamaz. Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. |
07-10-2008, 15:21 | #25 |
|
Merhaba Arkadaşlar!
Ömer Kavili yine ezber bozuculuğa kalkışıyorsunuz uyarırım sizi Avukatlığın amacı: Madde 2 – (Değişik birinci fıkra : 2/5/2001 - 4667/2 md.) Avukatlığın amacı; hukuki münasabetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır" Bu maddeye iyice bakar isek, hukukun işlerliği açısından Avukatlığa yüklenen bir denetim pozisyonu neden olmasın? Bu nedenle haciz mahalline girebilir. Ancak Armağan Konyalı'nın soru işaretide mide bulandırmıyor değil Aslında sinek pis değil ama mide bulandırı tarzında bir sorunsala işaret ediyor Kavili. Belkide bir çoğumuz düşünmedik bu olayı. |
07-10-2008, 15:27 | #26 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Kavili'nin köşesinden tartışmaları izlediği ve sonunda çıkıp "budur " diyeceği hissine kapılıyorum ben de..... Saygılarımla, |
07-10-2008, 15:30 | #27 | |||||||||||||||||||||||
|
Bende birazdan beni arayıp "beni tehdit mi edıyorsunuz?" diyeceğini düşünüyorum |
07-10-2008, 15:36 | #28 | |||||||||||||||||||
|
Beni aradı bile. |
07-10-2008, 15:46 | #29 |
|
Hangi avukat arkadaş bir borçlunun evine girmeye meraklıdır ki. Keşke avukat bey yatırdaysanız yolluğu masrafı biz haczi de tahsilatı da yapar geliriz deseler keşke. Sistem harcı alırken havada kapıyor
ama tarafları karşı karşı getirip husumeti arttırmaktan kaçınmıyor. |
07-10-2008, 16:25 | #30 |
|
Esasen, haciz esnasında avukatlara uygulanan şiddet aklıma geldiği anda "Avukatlar, haciz mahalline giremez!" manasına gelen tezi savunmak istemiyor da değilim. Ama hal böyle olsa bile alacaklı vekilinin katılmaması eşyanın tabiatına aykırı olur kanaatindeyim.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Duruşmaya cübbelimi,cübbesizmi girebilir? | yilmazozan | Meslektaşların Soruları | 12 | 22-11-2009 23:29 |
Bayburt'ta haciz yapabilecek avukat | aslaner | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 1 | 20-08-2007 18:31 |
Sivas'ta bir haciz işlemi için avukat arkadaş arıyorum | saadet | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 2 | 09-01-2007 12:52 |
Tekirdağ'da haciz için bir avukat arkadaş arıyorum... | Av.Özlem KALAY | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 1 | 28-12-2006 21:36 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |