|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
08-05-2007, 11:23 | #1 |
|
ihtiyati haciz
Arkadaşlar merhaba;
Yaşadığımız bir olay hakkında sizin de düşüncelerinizi merak etmekteyim. Katkılarınız için teşekkürler.... Kefillikten kaynaklı bir borç için Q Bank icra takibi yapıyor. Kefilin itirazı üzerine takip duruyor. Q Bank itirazın kaldırılması veya iptali yoluna başvurmuyor. Q Bank daha sonra başka bir icra daisesinde aynı takibi başlatıyor ve ihtiyati haciz kararı alarak aynı gün kefilin ticari aracını bağlıyor. Böyle bir durumda nasıl hareket edersiniz ? |
08-05-2007, 11:49 | #2 | |||||||||||||||||||
|
Aşağıdaki kararlara göre rehinle temin edilmemiş ve muaccel borçlarda ihtiyati haciz uygulanabileceği, diğer durumlarda ise alacaklının açmış olduğu takip kesinleşmeden ( itirazın refi süreci bitmeden) de alacağının tehlikeye girebilmesi mümkün bulunduğundan İİK 257/II ye göre ihtiyati haciz talep edebileceği öngörülmektedir.Kaldı ki, İİK 264/IV'e göre icra takibinden sonra yapılan ihtiyati haciz merasiminin nasıl kesinleşeceği düzenlenmiştir.
Burada yapılması gereken öncelikle ihtiyati hacze itiraz ve bu arada mahkemeye başvurularak ihtiyati haczin teminat üzerinde devam etmesi için başvuru yapılabilir. (Önceki takibe itiraz ihtiyati hacizin kesinleşmesini önlemektedir) Burada şu konu benim dikkatimi çekti. İlk takibe yapılan itiraz üzerine takip durmuştur.Duran takibe devam edilebilmesi için itirazın iptali veya kaldırılması prosedürü başlatılmış olması gereklidir.Bununla ilgili 1 yıllık ve 6 aylık süreler malumlarıdır. Ama, ilk takipte itirazın refi prosedürü başlatılmamışsa , örneğin itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edildiği halde bu süreç işletilmemişse, daha sonra alınan ihtiyati haciz kararının kesinleşmesi için hangi süreler uygulanacaktır?Dosya ve hacizler alacaklının inisyatifne bırakılıp 6 aylık veya 1 yıllık süreler mi uygulanacaktır yoksa İİK'da özel olarak düzenlenen 7 günlük süre mi?Peki sonraki 7 günlük süre hangi tarihten itibaren başlayacaktır?Normal başlangıç tarihi itirazın tebliği tarihidir! Eğer ihityati haciz dosyası başkaca bir esastan kesinleştirilmeye çalışılırsa bu sefer de ayn alacak için iki farklı takip (derdestlik) durumu söz konusu olacaktır! Yorumlarınız?
|
08-05-2007, 12:05 | #3 |
|
Sn. Akpunar;
Yanıtınız için tşk. ederim. Burada sorun tarafları, konusu ve miktarı aynı olan tek bir borç var ve bu borç için iki farklı icra dairesinden işlem yapılıyor. Yapılan ve itiraz üzerine duran ilk takip deyim yerinde ise atıl bırakılıyor. Burada kanunda ve uygulamada bir boşluk var. Kaldı ki mevcut olayda mal kaçırma kastı veya ona yönelik bir işlem yok. Haksız olan iht. haciz kararından dolayı Q Bankın tazminat ile sorumlu olduğunu düşünüyorum. Çünkü ticari araç bağlanmış durumda ve şu anda faaliyet gösteremiyor. Zaten iht. haciz kararını veren mahkemeye halihazırda itirazım mevcut. Yine icra dairesine de itiraz edildi. Tazminat alacağı ile ilgili bir gelişme olursa paylaşırım. Teşekkür ederim. |
08-05-2007, 12:10 | #4 |
|
Değişik önerilerinizi bekliyorum. Çok özellikli bir konu olduğunu düşünüyorum.
|
08-05-2007, 12:12 | #5 |
|
Ben farklı icra dairesi ibaresini kaçırmışım. Bu durumda derdestlik olduğu kesindir.İcra işlemini şikayet de edebilirsiniz.
|
08-05-2007, 12:19 | #6 |
|
Uygulamadaki sorun da buradan kaynaklanıyor zaten. Siz 2. takip yapılan icra dairesinde şikayetinizi gerçekleştirdikten sonra merci hakimi durumu inceliyor ve Asliye Ticaret Mahkemesinin verdiği karar ile ilgili olarak işlem yapamıyor. Sıkıntı da buradan kaynaklanıyor zaten. Yaşayarak öğrenicez gibi geliyor bana
|
08-05-2007, 12:58 | #7 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
İkinci takip mükerrerdir. İlamlı takip veya kambiyo senedine özgü takip olsaydı işimiz kolaydı. İcra Mahkemesine başvurup, ikinci takibin iptali istenebilirdi. Aktardığım kararlardan birisi ilamlı takibe ait ve yolu göstermekte...
İkinci karara göre, ikinci takip genel haciz yolu ile yapılan takipse, mükerrerlik itirazının icra takip dosyasına yapılmasını belirlemektedir. Bence de doğrusu budur. Olaydaki gibi önceden verilmiş bir ihtiyati haciz kararına dayanarak yapılan takipte iş daha da karışmaktadır. İcra hakimliği, başka mahkemenin verdiği ihtiyati haciz kararını iptal edemeyeceğine göre ne olacaktır? İtiraz üzerine takip durmuştur; alacaklı itirazı görünce 6 ay ve 1 yıllık süreler içinde gerekli başvuruyu yaparsa ilgili mahkeme, borçlunun lehine karar verecektir. Ancak, borçluyu alacaklının dava açmasını beklemeye mecbur kılmak hakkaniyete uygun mu? Değil ama açıkçası hukuki başka bir yol da bilmiyorum. Tek çare, icra mahkemesine müracaat edip borç miktarı kadar teminat mektubunu dosyaya yatırmak; yani teminatın değiştirilmesini talep etmek, gibi görünmektedir. Alacaklı dava açarsa da kötüniyet tazminatına mahkum ettirilebilir. Elimdeki kitapta 12 HD.nin 02.04.2004 tarih E.3269/K.8052 sayılı ilamına gönderme var; ancak Kazancı'dan bulamadım. Bulan olursa belki faydalı olur. Saygılarımla KARAR.1
KARAR:2
|
08-05-2007, 13:53 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Selam, Sanırım ihtiyati hacze itiraz süresi geçmiş. Bu yolun kapandığını farzederek fikir üretmeye çalışalım.Öncelikle belirtmem gerekir ki gerçekten güzel bir konu, faydalı bir sonuca ulaşırız umarım. Şöyle yapabilirsiniz: İht. hacizle ilgili başlatılan yeni takibe karşı dosyaya müracaatla veya ödeme emri tebligatını bekleyerek derdestlik itirazında bulunarak ikinci takip için iptal davası açılabilir. ihtiyati haciz kararı alacağın varlığına yönelik tespit hükmü taşımaz, bu nedenle alacağın varlığına, ödenip ödenmemiş olduğu da mahkemece araştırılmaz. Niteliği itibariyle yasada belirli koşulların gerçekleşmesi halinde alacaklıya teminat mukabilinde hızlı işlem yapabilme yetkisi veren bir karardır. Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı kesin hüküm niteliğine sahip olmadığı gibi, mahkemece bu kararın derdest takip dosyası üzerinden veya yeni bir taleple icra ettirilmesi yönünde bir karar da verilmemiştir. Zira mahkeme zaten bilemez takip yapılıp yapılmadığı hususunu. Bu nedenle mahkemenin ihtiyati haciz kararını kötüye kullanarak ve hatta mahkemeyi yanıltarak (olayın cezai boyutunu da değerlendirebiliriz ayrıca) mükerer takibe koyan avukatın bu fiilini hukuki müeyyideye bağlıyoruz. Kabaca karalama defterimde çizdiğim bu çerçevede, icra hakimi sonuç itibariyle İhtiyati haciz kararı veren mahkeme hükmünü değil, o mahkemece bilinmeyen olayın arka planını tartışacaktır. Şunu da eklemek gerekir ki, ortada aslında hiç verilmemesi gereken bir kararın, mahkemenin de kusuru olmaksızın verilerek, yasanın tanıdığı süre içerisinde de itiraz imkanının kullanılmamış olması sebebiyle itiraz yolunun kapanması durumu söz konusudur. Yasada düzenlenmeyen bu konuda biraz genişletici bir yorum yapmakta fayda var sanırım. Saygılar. |
08-05-2007, 13:58 | #9 |
|
Olayı tam aktarayım. Q Bank ile asıl borçlu Gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalıyorlar. Müvekkil de kefil oluyor. (Burada da enteresan olaylar var ama konumuz değil) Q Bank ilk önce 49 takip yapıyor. İtiraz üzerine takip duruyor. Q Bank merciye veya mahk.'ye başvurmuyor. Bir başka icra dairesine gidiyor ve aynı takibi orada açıyor. Mahk.den de iht, haciz kararı alarak aynı gün kefilin ticari aracını bağlıyor.
|
08-05-2007, 14:00 | #10 |
|
Gerek mahkemenin kararına ve gerekse de mükerrer icra takibine ilişkin itirazlar yasal süresi içinde yapılmıştır.
|
08-05-2007, 14:05 | #11 |
|
İkinci takip derdestlik nedeniyle iptal edilir kanatindeyim. Merci hakimi Ticaret Mahk. kararı ile ilgili bir karar veremeyeceğinden Ticaret Mahk.'ne de itirazım var. Mevcut tüm birimlere itiraz hakkımı kullandım. Sizce Q Bank'ın iht. haciz kararı tazminat sorumluluğunu doğurur mu? (Haksız İht. Hacizden kaynaklı olarak)
|
08-05-2007, 14:07 | #12 |
|
Selam,
Ozaman koltuğunuza oturup rahatlıkla sonucu bekleyin. Ortada bir kötüniyet sezilmiyor değil, tazminat yolunu değerlendirin derim. Saygılar. |
08-05-2007, 14:13 | #13 |
|
Sevgili katılımcılar destekleriniz için tşk. ederim. Ben de nelerle karşılaşacağımı kestiremiyorum. Özellikle mahkemenin tavrı açısından. Olay çok yeni ama gelişmeleri aktaracağım. Ortada haksız bir iht. haciz kararı uygulaması ve bundan doğan zarar var. Tazminata hükmedilmeli diye düşünüyor ve umuyorum.
|
08-05-2007, 14:30 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
Mükerrer takip için itirazınızı nereye yaptınız? Ticaret mahkemesinde ihtiyati hacze yaptığınız itirazla haciz kaldırılırsa zaten sorun yok demektir. Tazminata hak kazanırsınız. Saygılarımla |
08-05-2007, 14:36 | #15 |
|
Mükerrer takip için icra dairesine itiraz ettik. Ve takibin iptalini talep ettik. İht. haciz kararı için de kararı veren Asl. Tic. Mhk. başvurarak iht. haciz kararının kaldırılmasını talep ettik .
|
08-05-2007, 14:42 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
İcra mahkemesinden istediyseniz, talebiniz red olacaktır. Saygılarımla |
08-05-2007, 14:44 | #17 |
|
İcra dairesine yaptık itirazımızı
|
08-05-2007, 15:10 | #18 |
|
Sn. Ergin yanıtınızı açar mısınız? Nereden talepte bulunmak gerekir?
|
08-05-2007, 15:27 | #19 |
|
Arkadaşlarımız soruya yanıt olmak üzere bana göre geçerli yanıtları vermiştir. Başka bir takip dosyası sözkonusu olduğunda derdestlik itirazı ve bunun hangi merciilere yapılacağı gibi hususlar tartışılmıştır.Teşekkür ederim. Yalnız benim kafamda hala kesinleşmeyen "aynı" takipte (ki Yargıtay ilgili kararlarında buna imkan tanımış) sonradan alınan ihtiyati haciz kararının nasıl kesinleştirileceği?Süreler??
Çözüm şu olabilir mi? İİK'na göre ilamsız takip yapılırken gerekli belgelerin "asılları" veya "onaylı suretleri" dosyaya eklenir. Senet takibinde senet aslı icra kasasına alınır. Bu durumda da takibe asıl evrakların asıllarına icra dairesinin kaşesi vurularak, bu belge asıl veya suretleriyle yeniden işlem yapılırken ilgili merciin bu duruma (takip) muttali olması sağlanabilir.Tabii bu da daha önce alınmış suretler açısından çözüm olmayacaktır. Ama sonradan yapılan ve belgeye dayanan ihtiyati haciz veya takip için belge aslının istenmesi sorunun çözülebilmesi açısından koşul gibi gözüküyor. Ne dersiniz? |
08-05-2007, 15:29 | #20 |
|
Selam,
Sanırım en kesin çözüm bu olacaktır. Saygılar. |
08-05-2007, 16:32 | #21 | |||||||||||||||||||||||
|
İkinci takip genel haciz yoluyla takip(Örnek 7) olduğuna göre, icra müdürlüğüne hitaben yazılacak bir dilekçe ile duracaktır. Bazı forumlarda tartışılmıştı. Bazı üyeler, ayrıca buna benzer durumlarda icra mahkemesine de müracaat edilmesini önermektedirler. Ancak müdürlüğe yapılan itirazla takip zaten durmuş olacağından,(Durmuş bir takip için de takip hukukuna ve esasa ilişkin itiraz dinlenemeyeceğinden)icra hakimliği talebi red edecektir. İlk mesajımı ve sunduğum kararları tekrar okursanız (ihtiyati haciz kararına itiraz ettiğinizi öğrenmemiştim) orada izlenilecek bir yol kaldığını söylemiştim. Eğer ihtiyati hacze yaptığınız itiraz reddedilirse aynı yolu tekrar öneriyorum. Saygılarımla |
08-05-2007, 16:37 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
Selam, Sıkıntı şurdan kaynaklanıyor: Ortada hukuksuz bir şekilde alıkonulan bir araç var. Bu aracın kaderini alacaklının keyfi dava açma süresine mi terkedeceksiniz? Saygılar. |
08-05-2007, 17:01 | #23 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın bertrand, Ona 'hukuksuz' demeyelim de hakkaniyete aykırı diyelim. Çünkü araç, mahkeme tarafından verilmiş ihtiyati haciz kararına istinaden alıkonulmuştur. Diğer kaygınızı ilk mesajımda belirtmiş ve
Çözüm aramaya devam derim. Saygılarımla |
08-05-2007, 22:15 | #24 |
|
İhtiyati hacze dayalı takibe itiraz üzerine, alacaklının itirazın kaldırılması ya da mahkemede dava açması için azami süresi, 6 ay veya 1 yıl olmayıp, İİK m.264/2 ye göre itirazın kendisine tebliğinden itibaren 7 gündür.
Saygılarımla. |
09-05-2007, 09:00 | #25 |
|
Selam,
Haklısınız o konuyu atladık. Ancak dava süresince bağlanan aracın yaratacağı zarara karşı sanırım çözüm üretemedik. Tedbir talebi ile aşılabilir umarım. Saygılar. |
09-05-2007, 19:23 | #26 |
|
Dava süresince bağlı kalacak araç sebebiyle meydana gelecek zararın engellenmesinin yolunu, Sayın Ergin 7 ve 23 nolu mesajları ile açık bir biçimde belirtmiş olup, kanımca, ihtiyati haczin teminat karşılığı kaldırılması hususunu açıklamıştır. ( İİK m.266 ). Bunun dışında, haczin haksızlığından kaynaklanacak maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin talep haklarının bulunması da doğaldır.
Saygılarımla. |
09-05-2007, 19:54 | #27 |
|
Teminatın iadesine muvaffakat etmeyin, asıl takibe geçilince de derdestlik itirazında bulunun derim ben....
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
ihtiyati haciz kararında belirtilen miktarın üzerinde haciz yapmak | bozoli | Meslektaşların Soruları | 5 | 08-02-2008 19:02 |
ihtiyati haciz-vekalet ücreti | AV. MUSTAFA ALİ | Meslektaşların Soruları | 4 | 28-08-2007 09:11 |
ihtiyati haciz kararı almadan ihityati haciz dosyasına ödeme. | seyitsonmez | Meslektaşların Soruları | 5 | 02-04-2007 14:42 |
Satış Isteme Süresi - ihtiyati haciz | ozguomur | Meslektaşların Soruları | 3 | 09-03-2007 09:38 |
tedbir nafakasında ihtiyati haciz- yetki | göçebe | Meslektaşların Soruları | 2 | 13-12-2006 19:39 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |