Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ihtiyati haciz

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 4,50 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-05-2007, 11:23   #1
AllMcBeal

 
Varsayılan ihtiyati haciz

Arkadaşlar merhaba;
Yaşadığımız bir olay hakkında sizin de düşüncelerinizi merak etmekteyim. Katkılarınız için teşekkürler....

Kefillikten kaynaklı bir borç için Q Bank icra takibi yapıyor. Kefilin itirazı üzerine takip duruyor. Q Bank itirazın kaldırılması veya iptali yoluna başvurmuyor. Q Bank daha sonra başka bir icra daisesinde aynı takibi başlatıyor ve ihtiyati haciz kararı alarak aynı gün kefilin ticari aracını bağlıyor. Böyle bir durumda nasıl hareket edersiniz ?
Old 08-05-2007, 11:49   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Aşağıdaki kararlara göre rehinle temin edilmemiş ve muaccel borçlarda ihtiyati haciz uygulanabileceği, diğer durumlarda ise alacaklının açmış olduğu takip kesinleşmeden ( itirazın refi süreci bitmeden) de alacağının tehlikeye girebilmesi mümkün bulunduğundan İİK 257/II ye göre ihtiyati haciz talep edebileceği öngörülmektedir.Kaldı ki, İİK 264/IV'e göre icra takibinden sonra yapılan ihtiyati haciz merasiminin nasıl kesinleşeceği düzenlenmiştir.

Burada yapılması gereken öncelikle ihtiyati hacze itiraz ve bu arada mahkemeye başvurularak ihtiyati haczin teminat üzerinde devam etmesi için başvuru yapılabilir. (Önceki takibe itiraz ihtiyati hacizin kesinleşmesini önlemektedir)

Burada şu konu benim dikkatimi çekti. İlk takibe yapılan itiraz üzerine takip durmuştur.Duran takibe devam edilebilmesi için itirazın iptali veya kaldırılması prosedürü başlatılmış olması gereklidir.Bununla ilgili 1 yıllık ve 6 aylık süreler malumlarıdır. Ama, ilk takipte itirazın refi prosedürü başlatılmamışsa , örneğin itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edildiği halde bu süreç işletilmemişse, daha sonra alınan ihtiyati haciz kararının kesinleşmesi için hangi süreler uygulanacaktır?Dosya ve hacizler alacaklının inisyatifne bırakılıp 6 aylık veya 1 yıllık süreler mi uygulanacaktır yoksa İİK'da özel olarak düzenlenen 7 günlük süre mi?Peki sonraki 7 günlük süre hangi tarihten itibaren başlayacaktır?Normal başlangıç tarihi itirazın tebliği tarihidir! Eğer ihityati haciz dosyası başkaca bir esastan kesinleştirilmeye çalışılırsa bu sefer de ayn alacak için iki farklı takip (derdestlik) durumu söz konusu olacaktır!

Yorumlarınız?


Alıntı:
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/9183
K. 2005/12547
T. 15.12.2005
• İHTİYATİ HACİZ ( Banka Tarafından Yapılan İlamsız Takibe Vaki İtiraz Üzerine Açılan İtirazın İptali Davası Derdest İken Bankanın Borçlular Hakkında İhtiyati Haciz Talebinde Bulunması )
• DERDEST DAVA ESNASINDA İHTİYATİ HACİZ TALEBİNDE BULUNULMASI ( Yasada Belirtilen İhtiyati Hacizin Koşullarının Gerçekleşmesi Durumunda Derdest Dava Olup Olmadığına Bakılmaksızın Haciz Talebinin Kabulünün Gerekmesi )
• BANKANIN İHTİYATİ HACİZ TALEBİ ( Banka Talebini Kredi Sözleşmeleri İhtarname Hesap Özetleri ve Borçlu Şirketin Mallarını Kaçırdığına Dair Gazete Küpürlerine Dayandırdığından Talebin Kabulünün Gerekmesi )
2004/m.257
ÖZET : Alacak rehinle temin edilmemişse ve muaccel hale gelmişse alacaklı ihtiyati haciz isteyebilir. Alacak muaccel değilse aynı maddenin 2.fıkrasında öngörülen koşulların varlığı halinde ihtiyati haciz istenebilir. Borçluya karşı genel haciz yoluyla takip yapmış olan alacaklıların takip kesinleşmeden önce hakkının tehlikeye girmesi halinde ihtiyati haciz talep etmesine engel bulunmamaktadır.

Davacı alacaklı vekili, ihtiyati haciz istemini kredi sözleşmeleri, ihtarname ve hesap özetleri ile gazete küpürlerine dayandırmıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek ihtiyati haciz talebi yönünden bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin incelenmesi sırasında kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin REDDİNE yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, Erev Tekstil A.Ş.nin müvekkili bankadan kredi kullandığını, diğer borçluların kredi sözleşmelerinin müteselsil kefili olduğunu, müvekkili bankanın 31.7.1997 tarihli sözleşme kapsamında 2.2.2005 tarihi itibariyle 22.835.677.94 YTL alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalıların 23.2.2005 tarihinde itiraz ettiğini, itirazın iptali için açılan davanın derdest olduğunu, borçluların taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizleme ve kaçırma eğilimleri içinde olduğunu, borçlu şirketlerin yetkilisi olan kişinin hileli işlemlerinin gazetelerde yer aldığını ileri sürerek borçluların mallarına ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece alacaklı banka tarafından borçlular aleyhine ilamsız icra takibine geçildiği, takibin itiraz üzerine durduğunu, alacağın çekişmeli hale geldiğini, alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

İhtiyati haczin koşulları İİK.nun 257. maddesinde düzenlenmiştir. Alacak rehinle temin edilmemişse ve muaccel hale gelmişse alacaklı ihtiyati haciz isteyebilir. Alacak muaccel değilse aynı maddenin 2.fıkrasında öngörülen koşulların varlığı halinde ihtiyati haciz istenebilir. Borçluya karşı genel haciz yoluyla takip yapmış olan alacaklıların takip kesinleşmeden önce hakkının tehlikeye girmesi halinde ihtiyati haciz talep etmesine engel bulunmamaktadır.

Davacı alacaklı vekili, ihtiyati haciz istemini kredi sözleşmeleri, ihtarname ve hesap özetleri ile gazete küpürlerine dayandırmıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek ihtiyati haciz talebi yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1999/12-259

K. 1999/268

T. 5.5.1999

• İHTİYATİ HACZİN KESİN HACZE DÖNMESİ

• İHTİYATİ HACİZ KARARININ UYGULANMASI ( Takipten Sonra )

• İHTİYATİ HACİZ KARARININ UYGULANMASI ( İtiraz Halinde )

• TAKİBE İTİRAZ ( İhtiyati Haczin Kesin Hacze Dönüşmesini Engeller )

• İTİRAZIN KALDIRILMASI GEREĞİ ( İhtiyati Haczin Kesin Hacze Dönüşmesi İçin )

2004/m.257,258,261

ÖZET : Takipten sonra ve takibe itiraz edilmiş olması halinde dahi tedbir mahiyetinde olan ihtiyati haciz kararı alınıp itiraza uğrayan takip dosyasında uygulanması mümkündür. Takibe itiraz bu ihtiyati haciz kararının kesin hacze dönüşmesine engel teşkil eder.
DAVA: Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 5. İcra Tetkik Merciince davanın kabulüne dair verilen 19.6.1998 gün ve 1998/511-690 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi`nin 7.12.1998 gün ve 1998/13069-13931 sayılı ilamı ile; "... Takipten sonra ve takibe itiraz edilmiş olması halinde dahi tedbir mahiyetinde olan ihtiyati haciz kararı alınıp itiraza uğrayan takip dosyasında uygulanması mümkündür. Takibe itiraz bu ihtiyati haciz kararının kesin hacze dönüşmesine engel teşkil eder. İtirazın kaldırılması isteğinin kabulü halinde ihtiyati haciz kararı kesin hacze dönüşür. Şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup merci kararının bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından karar düzeltme isteğinin kabulü gerekmiştir..." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı vekili.
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu`nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.`nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 5.5.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.
yarx
Old 08-05-2007, 12:05   #3
AllMcBeal

 
Varsayılan

Sn. Akpunar;
Yanıtınız için tşk. ederim. Burada sorun tarafları, konusu ve miktarı aynı olan tek bir borç var ve bu borç için iki farklı icra dairesinden işlem yapılıyor. Yapılan ve itiraz üzerine duran ilk takip deyim yerinde ise atıl bırakılıyor. Burada kanunda ve uygulamada bir boşluk var. Kaldı ki mevcut olayda mal kaçırma kastı veya ona yönelik bir işlem yok. Haksız olan iht. haciz kararından dolayı Q Bankın tazminat ile sorumlu olduğunu düşünüyorum. Çünkü ticari araç bağlanmış durumda ve şu anda faaliyet gösteremiyor. Zaten iht. haciz kararını veren mahkemeye halihazırda itirazım mevcut. Yine icra dairesine de itiraz edildi. Tazminat alacağı ile ilgili bir gelişme olursa paylaşırım. Teşekkür ederim.
Old 08-05-2007, 12:10   #4
AllMcBeal

 
Varsayılan

Değişik önerilerinizi bekliyorum. Çok özellikli bir konu olduğunu düşünüyorum.
Old 08-05-2007, 12:12   #5
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Ben farklı icra dairesi ibaresini kaçırmışım. Bu durumda derdestlik olduğu kesindir.İcra işlemini şikayet de edebilirsiniz.
Old 08-05-2007, 12:19   #6
AllMcBeal

 
Varsayılan

Uygulamadaki sorun da buradan kaynaklanıyor zaten. Siz 2. takip yapılan icra dairesinde şikayetinizi gerçekleştirdikten sonra merci hakimi durumu inceliyor ve Asliye Ticaret Mahkemesinin verdiği karar ile ilgili olarak işlem yapamıyor. Sıkıntı da buradan kaynaklanıyor zaten. Yaşayarak öğrenicez gibi geliyor bana
Old 08-05-2007, 12:58   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

İkinci takip mükerrerdir. İlamlı takip veya kambiyo senedine özgü takip olsaydı işimiz kolaydı. İcra Mahkemesine başvurup, ikinci takibin iptali istenebilirdi. Aktardığım kararlardan birisi ilamlı takibe ait ve yolu göstermekte...

İkinci karara göre, ikinci takip genel haciz yolu ile yapılan takipse, mükerrerlik itirazının icra takip dosyasına yapılmasını belirlemektedir. Bence de doğrusu budur. Olaydaki gibi önceden verilmiş bir ihtiyati haciz kararına dayanarak yapılan takipte iş daha da karışmaktadır. İcra hakimliği, başka mahkemenin verdiği ihtiyati haciz kararını iptal edemeyeceğine göre ne olacaktır? İtiraz üzerine takip durmuştur; alacaklı itirazı görünce 6 ay ve 1 yıllık süreler içinde gerekli başvuruyu yaparsa ilgili mahkeme, borçlunun lehine karar verecektir. Ancak, borçluyu alacaklının dava açmasını beklemeye mecbur kılmak hakkaniyete uygun mu? Değil ama açıkçası hukuki başka bir yol da bilmiyorum. Tek çare, icra mahkemesine müracaat edip borç miktarı kadar teminat mektubunu dosyaya yatırmak; yani teminatın değiştirilmesini talep etmek, gibi görünmektedir. Alacaklı dava açarsa da kötüniyet tazminatına mahkum ettirilebilir.

Elimdeki kitapta 12 HD.nin 02.04.2004 tarih E.3269/K.8052 sayılı ilamına gönderme var; ancak Kazancı'dan bulamadım. Bulan olursa belki faydalı olur.

Saygılarımla

KARAR.1

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/603
K. 2005/3723
T. 25.2.2005
• GENEL HACİZ YOLUYLA TAKİP ( Borçlunun İtirazının Derdest Olmasına Rağmen Alacaklının İlamların İcrası Yoluyla Takip Yapması/Borçlunun Mükerrerlik İtirazının Kabul Edilmesi Gereği )
• MÜKERRERLİK İTİRAZI ( Borçlunun İtirazının Derdest Olması - Genel Haciz Yoluyla Takip Yapılmasına Rağmen Alacaklının İlamların İcrası Yoluyla Yeniden Takip Yapması Halinde İtirazın Kabul Edilmesi Gereği )
• İLAMLARIN İCRASI YOLUYLA TAKİP ( Genel Haciz Yoluyla Takip Yapılmasına Rağmen Alacaklının Bu Yolla Yeniden Takip Yapması Halinde Mükerrerlik İtirazının Kabul Edilmesi Gereği )
2004/m.62
ÖZET : Borçlu, genel haciz yoluyla yapılan takibe itiraz etmiş ve bu itirazı da alacaklı tarafa tebliğ edilmediğinden bu takip halen derdest olarak durmaktadır. Bu nedenlerle ilamların icrası yoluyla yapılan takip mükerrerdir. O halde mahkemece borçlunun mükerrerlik itirazının kabul edilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Alacaklılar vekili mahkemeden almış bulundukları ilama rağmen borçlular aleyhine genel haciz yoluyla Bolvadin İcra Müdürlüğünün 2003/44 takip sayılı dosyasından takipte bulunmuştur.

Borçlulardan Süleyman Ünal'ın süresinde borca itiraz ettiği ancak itirazının alacaklılar vekiline tebliği edilmediği görülmektedir. Alacaklılar vekili bu kez Bolvadin İcra Müdürlüğünün 2004/142 takip sayılı dosyasından yine borçlular aleyhine ilamların icrası yoluyla icra takibine başladığı, yine borçlu Süleyman'ın icra mahkemesine derdestlik iddiası ile birlikte borcu ödendiğini de öne sürerek itirazda bulunmuştur.

Mahkemece yapılan inceleme sonucunda, Bolvadin İcra Müdürlüğünün 2003/44 sayılı dosyasında 31.1.2003 tarihinden itibaren herhangi bir işlem yapılmadığı, takibin hükmünün zamanaşımı nedeniyle yitirilmiş olduğundan bahisle derdestlik itirazının ortadan kalktığı gerekçe gösterilerek bu yöndeki itirazının reddine ancak borca itirazının kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlu Süleyman genel haciz yoluyla yapılan takibe itiraz etmiş ve bu itirazı da alacaklı tarafa tebliğ edilmediğinden bu takip halen derdest olarak durmaktadır. Bu nedenlerle ilamların icrası yoluyla yapılan takip mükerrerdir. O halde mahkemece borçlu Süleyman'ın mükerrerlik itirazının kabul edilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi yolunda hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.



KARAR:2

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/18685
K. 2005/22591
T. 18.11.2005
• MÜKERRERLİK İTİRAZI ( Genel Haciz Yolu İle Yapılan Takip Nedeni İle - İcra Müdürlüğüne Yapılması Yerine Mahkemeye Yapılmış Olduğundan Talebin Bu Nedenle Reddine Karar Verilmesi Gereği )
• GENEL HACİZ YOLUYLA TAKİP ( Nedeni İle Mükerrerlik İtirazının İcra Müdürlüğüne Yapılması Yerine Mahkemeye Yapılmış Olduğundan Talebin Bu Nedenle Reddine Karar Verilmesi Gereği )
2004/m.62
ÖZET : Genel haciz yolu ile yapılan takip nedeni ile mükerrerlik itirazının icra müdürlüğüne yapılması yerine mahkemeye yapılmış olduğundan talebin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Alacaklı, borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2005/762 esas sayılı takip dosyası ile takipte bulunduktan sonra aynı taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesine dayanarak İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2005/1062 esas sayılı takip dosyasında da genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Borçluların icra mahkemesine başvuruları genel haciz yolu ile yapılan 2005/1062 esas sayılı takibin mükerrer olduğundan dolayı ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipteki senetin teminat olarak verildiğinden bahisle 2005/762 sayılı takibin de bu nedenlerle iptalinin istendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece teminat olduğu iddia edilen senedin banka müdürü tarafından bankaya alınışı sırasında alınan imzanın bu senetin teminat olarak alındığının kabulü mümkün bulunmadığı gerekçesi ile genel haciz yolu ile yapılan takibin genel kredi sözleşmesine dayalı takip olduğundan dolayı mükerrer olmadığı düşüncesi ile borçluların tüm istemlerinin reddine karar verildiği görülmektedir.

Genel haciz yolu ile yapılan takip nedeni ile mükerrerlik itirazının icra müdürlüğüne yapılması yerine mahkemeye yapılmış olduğundan talebin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek sonuca gidilmesi doğru değil ise de sonuçta bu yöne ilişkin istem reddedildiğinden sonucu doğru olan bu bölüm ile ilgili borçluların temyiz itirazları yerinde bulunmadığı gibi diğer kambiyo talebi ile ilgili İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2005/762 takip sayılı takip dosyasında takibe dayanak olan senedin borçluların tek taraflı olarak kullanılan döviz kredilerinin teminatı olarak verilmiştir şeklindeki beyanın alacaklı bankanın yetkililerince onaylanmış bir beyan olmaması nedeni ile bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının da reddi ile kararın onanması uygun görülmüştür.

SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca ( ONANMASINA ), 11.20.-YTL onama harcı peşin alındığından mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 18.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Old 08-05-2007, 13:53   #8
bertrand

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AllMcBeal
Arkadaşlar merhaba;
Yaşadığımız bir olay hakkında sizin de düşüncelerinizi merak etmekteyim. Katkılarınız için teşekkürler....

Kefillikten kaynaklı bir borç için Q Bank icra takibi yapıyor. Kefilin itirazı üzerine takip duruyor. Q Bank itirazın kaldırılması veya iptali yoluna başvurmuyor. Q Bank daha sonra başka bir icra daisesinde aynı takibi başlatıyor ve ihtiyati haciz kararı alarak aynı gün kefilin ticari aracını bağlıyor. Böyle bir durumda nasıl hareket edersiniz ?

Selam,

Sanırım ihtiyati hacze itiraz süresi geçmiş.

Bu yolun kapandığını farzederek fikir üretmeye çalışalım.Öncelikle belirtmem gerekir ki gerçekten güzel bir konu, faydalı bir sonuca ulaşırız umarım.

Şöyle yapabilirsiniz:

İht. hacizle ilgili başlatılan yeni takibe karşı dosyaya müracaatla veya ödeme emri tebligatını bekleyerek derdestlik itirazında bulunarak ikinci takip için iptal davası açılabilir. ihtiyati haciz kararı alacağın varlığına yönelik tespit hükmü taşımaz, bu nedenle alacağın varlığına, ödenip ödenmemiş olduğu da mahkemece araştırılmaz. Niteliği itibariyle yasada belirli koşulların gerçekleşmesi halinde alacaklıya teminat mukabilinde hızlı işlem yapabilme yetkisi veren bir karardır.

Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı kesin hüküm niteliğine sahip olmadığı gibi, mahkemece bu kararın derdest takip dosyası üzerinden veya yeni bir taleple icra ettirilmesi yönünde bir karar da verilmemiştir. Zira mahkeme zaten bilemez takip yapılıp yapılmadığı hususunu. Bu nedenle mahkemenin ihtiyati haciz kararını kötüye kullanarak ve hatta mahkemeyi yanıltarak (olayın cezai boyutunu da değerlendirebiliriz ayrıca) mükerer takibe koyan avukatın bu fiilini hukuki müeyyideye bağlıyoruz.

Kabaca karalama defterimde çizdiğim bu çerçevede, icra hakimi sonuç itibariyle İhtiyati haciz kararı veren mahkeme hükmünü değil, o mahkemece bilinmeyen olayın arka planını tartışacaktır.

Şunu da eklemek gerekir ki, ortada aslında hiç verilmemesi gereken bir kararın, mahkemenin de kusuru olmaksızın verilerek, yasanın tanıdığı süre içerisinde de itiraz imkanının kullanılmamış olması sebebiyle itiraz yolunun kapanması durumu söz konusudur. Yasada düzenlenmeyen bu konuda biraz genişletici bir yorum yapmakta fayda var sanırım.

Saygılar.
Old 08-05-2007, 13:58   #9
AllMcBeal

 
Varsayılan

Olayı tam aktarayım. Q Bank ile asıl borçlu Gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalıyorlar. Müvekkil de kefil oluyor. (Burada da enteresan olaylar var ama konumuz değil) Q Bank ilk önce 49 takip yapıyor. İtiraz üzerine takip duruyor. Q Bank merciye veya mahk.'ye başvurmuyor. Bir başka icra dairesine gidiyor ve aynı takibi orada açıyor. Mahk.den de iht, haciz kararı alarak aynı gün kefilin ticari aracını bağlıyor.
Old 08-05-2007, 14:00   #10
AllMcBeal

 
Varsayılan

Gerek mahkemenin kararına ve gerekse de mükerrer icra takibine ilişkin itirazlar yasal süresi içinde yapılmıştır.
Old 08-05-2007, 14:05   #11
AllMcBeal

 
Varsayılan

İkinci takip derdestlik nedeniyle iptal edilir kanatindeyim. Merci hakimi Ticaret Mahk. kararı ile ilgili bir karar veremeyeceğinden Ticaret Mahk.'ne de itirazım var. Mevcut tüm birimlere itiraz hakkımı kullandım. Sizce Q Bank'ın iht. haciz kararı tazminat sorumluluğunu doğurur mu? (Haksız İht. Hacizden kaynaklı olarak)
Old 08-05-2007, 14:07   #12
bertrand

 
Varsayılan

Selam,

Ozaman koltuğunuza oturup rahatlıkla sonucu bekleyin.

Ortada bir kötüniyet sezilmiyor değil, tazminat yolunu değerlendirin derim.

Saygılar.
Old 08-05-2007, 14:13   #13
AllMcBeal

 
Varsayılan

Sevgili katılımcılar destekleriniz için tşk. ederim. Ben de nelerle karşılaşacağımı kestiremiyorum. Özellikle mahkemenin tavrı açısından. Olay çok yeni ama gelişmeleri aktaracağım. Ortada haksız bir iht. haciz kararı uygulaması ve bundan doğan zarar var. Tazminata hükmedilmeli diye düşünüyor ve umuyorum.
Old 08-05-2007, 14:30   #14
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AllMcBeal
İkinci takip derdestlik nedeniyle iptal edilir kanatindeyim. Merci hakimi Ticaret Mahk. kararı ile ilgili bir karar veremeyeceğinden Ticaret Mahk.'ne de itirazım var. Mevcut tüm birimlere itiraz hakkımı kullandım. Sizce Q Bank'ın iht. haciz kararı tazminat sorumluluğunu doğurur mu? (Haksız İht. Hacizden kaynaklı olarak)

Mükerrer takip için itirazınızı nereye yaptınız? Ticaret mahkemesinde ihtiyati hacze yaptığınız itirazla haciz kaldırılırsa zaten sorun yok demektir. Tazminata hak kazanırsınız.

Saygılarımla
Old 08-05-2007, 14:36   #15
AllMcBeal

 
Varsayılan

Mükerrer takip için icra dairesine itiraz ettik. Ve takibin iptalini talep ettik. İht. haciz kararı için de kararı veren Asl. Tic. Mhk. başvurarak iht. haciz kararının kaldırılmasını talep ettik .
Old 08-05-2007, 14:42   #16
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AllMcBeal
Ve takibin iptalini talep ettik. .

İcra mahkemesinden istediyseniz, talebiniz red olacaktır.

Saygılarımla
Old 08-05-2007, 15:10   #18
AllMcBeal

 
Varsayılan

Sn. Ergin yanıtınızı açar mısınız? Nereden talepte bulunmak gerekir?
Old 08-05-2007, 15:27   #19
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Arkadaşlarımız soruya yanıt olmak üzere bana göre geçerli yanıtları vermiştir. Başka bir takip dosyası sözkonusu olduğunda derdestlik itirazı ve bunun hangi merciilere yapılacağı gibi hususlar tartışılmıştır.Teşekkür ederim. Yalnız benim kafamda hala kesinleşmeyen "aynı" takipte (ki Yargıtay ilgili kararlarında buna imkan tanımış) sonradan alınan ihtiyati haciz kararının nasıl kesinleştirileceği?Süreler??

Çözüm şu olabilir mi? İİK'na göre ilamsız takip yapılırken gerekli belgelerin "asılları" veya "onaylı suretleri" dosyaya eklenir. Senet takibinde senet aslı icra kasasına alınır. Bu durumda da takibe asıl evrakların asıllarına icra dairesinin kaşesi vurularak, bu belge asıl veya suretleriyle yeniden işlem yapılırken ilgili merciin bu duruma (takip) muttali olması sağlanabilir.Tabii bu da daha önce alınmış suretler açısından çözüm olmayacaktır. Ama sonradan yapılan ve belgeye dayanan ihtiyati haciz veya takip için belge aslının istenmesi sorunun çözülebilmesi açısından koşul gibi gözüküyor. Ne dersiniz?
Old 08-05-2007, 15:29   #20
bertrand

 
Varsayılan

Selam,

Sanırım en kesin çözüm bu olacaktır.

Saygılar.
Old 08-05-2007, 16:32   #21
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AllMcBeal
Sn. Ergin yanıtınızı açar mısınız? Nereden talepte bulunmak gerekir?

İkinci takip genel haciz yoluyla takip(Örnek 7) olduğuna göre, icra müdürlüğüne hitaben yazılacak bir dilekçe ile duracaktır. Bazı forumlarda tartışılmıştı. Bazı üyeler, ayrıca buna benzer durumlarda icra mahkemesine de müracaat edilmesini önermektedirler. Ancak müdürlüğe yapılan itirazla takip zaten durmuş olacağından,(Durmuş bir takip için de takip hukukuna ve esasa ilişkin itiraz dinlenemeyeceğinden)icra hakimliği talebi red edecektir.

İlk mesajımı ve sunduğum kararları tekrar okursanız (ihtiyati haciz kararına itiraz ettiğinizi öğrenmemiştim) orada izlenilecek bir yol kaldığını söylemiştim. Eğer ihtiyati hacze yaptığınız itiraz reddedilirse aynı yolu tekrar öneriyorum.

Saygılarımla
Old 08-05-2007, 16:37   #22
bertrand

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
İkinci takip genel haciz yoluyla takip(Örnek 7) olduğuna göre, icra müdürlüğüne hitaben yazılacak bir dilekçe ile duracaktır. Bazı forumlarda tartışılmıştı. Bazı üyeler, ayrıca buna benzer durumlarda icra mahkemesine de müracaat edilmesini önermektedirler. Ancak müdürlüğe yapılan itirazla takip zaten durmuş olacağından,(Durmuş bir takip için de takip hukukuna ve esasa ilişkin itiraz dinlenemeyeceğinden)icra hakimliği talebi red edecektir.

İlk mesajımı ve sunduğum kararları tekrar okursanız (ihtiyati haciz kararına itiraz ettiğinizi öğrenmemiştim) orada izlenilecek bir yol kaldığını söylemiştim. Eğer ihtiyati hacze yaptığınız itiraz reddedilirse aynı yolu tekrar öneriyorum.

Saygılarımla

Selam,

Sıkıntı şurdan kaynaklanıyor:

Ortada hukuksuz bir şekilde alıkonulan bir araç var. Bu aracın kaderini alacaklının keyfi dava açma süresine mi terkedeceksiniz?

Saygılar.
Old 08-05-2007, 17:01   #23
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan bertrand
Selam,

Sıkıntı şurdan kaynaklanıyor:

Ortada hukuksuz bir şekilde alıkonulan bir araç var. Bu aracın kaderini alacaklının keyfi dava açma süresine mi terkedeceksiniz?

Saygılar.

Sayın bertrand,

Ona 'hukuksuz' demeyelim de hakkaniyete aykırı diyelim. Çünkü araç, mahkeme tarafından verilmiş ihtiyati haciz kararına istinaden alıkonulmuştur. Diğer kaygınızı ilk mesajımda belirtmiş ve
Alıntı:
alacaklı itirazı görünce 6 ay ve 1 yıllık süreler içinde gerekli başvuruyu yaparsa ilgili mahkeme, borçlunun lehine karar verecektir. Ancak, borçluyu alacaklının dava açmasını beklemeye mecbur kılmak hakkaniyete uygun mu? Değil ama açıkçası hukuki başka bir yol da bilmiyorum. Tek çare, icra mahkemesine müracaat edip borç miktarı kadar teminat mektubunu dosyaya yatırmak; yani teminatın değiştirilmesini talep etmek, gibi görünmektedir. Alacaklı dava açarsa da kötüniyet tazminatına mahkum ettirilebilir.

demişim zaten.

Çözüm aramaya devam derim.

Saygılarımla
Old 08-05-2007, 22:15   #24
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

İhtiyati hacze dayalı takibe itiraz üzerine, alacaklının itirazın kaldırılması ya da mahkemede dava açması için azami süresi, 6 ay veya 1 yıl olmayıp, İİK m.264/2 ye göre itirazın kendisine tebliğinden itibaren 7 gündür.

Saygılarımla.
Old 09-05-2007, 09:00   #25
bertrand

 
Varsayılan

Selam,

Haklısınız o konuyu atladık. Ancak dava süresince bağlanan aracın yaratacağı zarara karşı sanırım çözüm üretemedik. Tedbir talebi ile aşılabilir umarım.

Saygılar.
Old 09-05-2007, 19:23   #26
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Dava süresince bağlı kalacak araç sebebiyle meydana gelecek zararın engellenmesinin yolunu, Sayın Ergin 7 ve 23 nolu mesajları ile açık bir biçimde belirtmiş olup, kanımca, ihtiyati haczin teminat karşılığı kaldırılması hususunu açıklamıştır. ( İİK m.266 ). Bunun dışında, haczin haksızlığından kaynaklanacak maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin talep haklarının bulunması da doğaldır.

Saygılarımla.
Old 09-05-2007, 19:54   #27
ad-hoc

 
Varsayılan

Teminatın iadesine muvaffakat etmeyin, asıl takibe geçilince de derdestlik itirazında bulunun derim ben....
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ihtiyati haciz kararında belirtilen miktarın üzerinde haciz yapmak bozoli Meslektaşların Soruları 5 08-02-2008 19:02
ihtiyati haciz-vekalet ücreti AV. MUSTAFA ALİ Meslektaşların Soruları 4 28-08-2007 09:11
ihtiyati haciz kararı almadan ihityati haciz dosyasına ödeme. seyitsonmez Meslektaşların Soruları 5 02-04-2007 14:42
Satış Isteme Süresi - ihtiyati haciz ozguomur Meslektaşların Soruları 3 09-03-2007 09:38
tedbir nafakasında ihtiyati haciz- yetki göçebe Meslektaşların Soruları 2 13-12-2006 19:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07998991 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.