15-10-2010, 15:36 | #1 |
|
Şirket Avukatlığı
Merhaba,uzmanlık alanı olarak ticaret hukukuyla ilgileniyorum ve şirket avukatlığı yapmak istiyorum bu alanda kendimi yetiştirebilmek için neler tavsiye edersiniz?Şirket avukatı neler yapar,karşısına daha çok ne tür işler çıkar?Bu konuda tecrübesi olan saygıdeğer meslaktaşlarım tavsiyeleriyle beni aydınlatırsa çok sevinirim.Esenlikler...
|
15-10-2010, 15:43 | #2 |
|
Sayın Meslektaşım,
Öncelikle ne tür şirketlerle çalışacaksanız, o alanla ilgili mevzuata hakim olmalısınız. Sonrasında şirketin türüne göre ltd. A.Ş.lerde yönetim, temsil, pay devri gibi hususları bilmeniz gerekmektedir. Şirket avukatlığı zevklidir fakat bir o kadar yorucudur. Hem hukuki anlamda her şeyi bilmek zorundasınız. Hem de şirketler istediği zaman sizi yanınızda isterler. Saygılarımla... |
15-10-2010, 15:48 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Sorunuzu açmalısınız. Ne tür şirket? Holding bazında mı? Yoksa orta ölçekli bir şirket mi? İştigal mevzuu nedir? Bu şirket bünyesine girip çalışmak mı? Yoksa serbest avukatlık yapıp, şirket işlerini mi takip etmek mi? Siz bu soruları yanıtlayana kadar yüzde yüze karşılacağınız alanları yazayım. Zaten ticaret hukukunu alan olarak seçmişsiniz. Sözleşmeler hukukunu iyi bilmelisiniz. Bir şirketten söz ediyorsak, mutlaka işçisi de vardır. O halde iş hukukuna da vakıf olmalısınız. Bu şirket alım-satım işleriyle uğraşıyorsa özellikle kambiyo hukukuna ve icra hukukuna ve çek yasasına hakim olmalısınız. Bu şirket, denizcilik işi ile uğraşıyorsa, deniz ticaret hukukunu da bilmelisiniz. |
16-10-2010, 00:54 | #4 |
|
Amacım serbest avukatlık yapıp dışardan,çeşitli iştigal konularında aktif üretim yapıp ithalat ihracat işleriyle uğraşan holdinglere hukuki danışmanlık yapabilmek.ancak bahsi geçen alanın çok geniş olması nedeniyle daha çok hangi konulara kanalize olmam gerektiği hususunda sıkıntı yaşıyorum.bunu aşabilmek içinde uygulamada A.Ş ler Ltd.Şti ler ne tür problemlerle karşılaşır,şirket avukattan neler bekler avukat şirket için neler yapmalıdır?bu sorulara yanıt arıyorum.Kıymetli vaktinizi ayırıp yolumu ışıtmama yardımcı olduğunuz için tşk.ederim.
|
16-10-2010, 09:37 | #5 |
|
Sayın Meslektaşım,
Kendi büromu açmadan önce yanında çalıştığım meslektaşlarım pek çok şirketin vekilliğini yapıyorlardı. Bundan kendime pay biçerek, kendi ofisimi açarsam yaşayacağım sorunları bildiğim için, birkaç şirkete hukuki yarıdm sağlayarak aynı zamanda vekalet ücretleri ile maddi sıkıntılarımı hafifletebileceğimi umuyordum. Fakat şanssızlığımdan mı, yeterli çevreyi edinemediğimden mi bilemiyorum, başvurduğum tüm şirketler kendi bünyesinde çalışacak bir avukat istediler. Yani ofisi kapatıp, şirkete dahil olmalıydım, yapamadım. Sorunuza gelince, meslektaşlarımın belirttiği üzere, şirketin faaliyet alanı somutlaştığında ne tür sorunlarla karşılaşacağı da aşağı yukarı anlaşılacak, vereceğimiz cevaplar o zaman size daha net yol gösterecektir. Fakat benim gibi herhangi bir şirket, ya da birden fazla şirket arayışıyla, geniş bir yelpaze için hazırlanıyoranız, tavsiyem şu: Üstat Suat Ergin'in belirttiği gibi sözleşmeler hukukuna hakim olunuz. Birkaç örnek vereyim, bayilik sözleşmelerinde genellikle sıkıntılar çıkmaktadır. Örneğin bayinin iflası, konkordato ilan etmesi halinde şirketin bayiden alacakları genellikle matbu sözleşme metinlerinde korunmadığı için, şirketler sizin bu duruma çare olmanızı isterler. Bunu çok yaşadım. Öte yandan, icra hukukunda olabildiğince kıvrak olmalısınız. Genellikle şirketler avukatlardan aylık-üç aylık-senelik rapor isterler. Tahsil edilemeyen alacakların arkanızdan fazlaca konuşturacağı kesin. Bu yüzden eğer büroda tek başınıza ve yoğunsanız, icra konusunda yardımcı olacak bir personel almanızı öneririm-ki bazı şirketler önceden personel durumunuzu da göz önünde bulundurarak tercih yapıyorlar. Ticaret hukuku olmazsa olmaz. Zaten belirtilmiş. İhaleler şirketlerin malum ekmek teknesi ve baş ağrısıdır. İhale açısından sık sık sorun yaşayan şirketlerle karşılaşacaksınız ve ceza davaları da peşpeşe gelecektir. Ayrıca uluslararası bir şirketle çalışacaksanız, taşımacılık, konişmento vs. yani deniz ticareti ile ilgili donanım sahibi olun ki, tercih edilebirliğiniz ve şirketle çalışma vadeniz garanti olsun. İş hukukuna gelince. Şirketlerin resmi tatil, fazla çalışma, iş güvenliği, kıdem ihbar tazminatı sorunları bitmez. İşveren vekili olarak haklı işçinin hakkını vermeniz, haksız işçiye ise nafile ödemeden kaçınmanız gerekir. Şirketler size de işveren usulünce davranacaktır, önleminizi alın Tüm bunların dışında, size dost tavsiyesi, şirketin sizi seçmesinin yanısıra siz çalışacağınız şirketi iyi seçin, derim. Kaldı ki, masraf konusunda mutadı aşan kuşkular içindeki bir şirket size çok sıkıntı yaratır. Örneğin aylık belli bir tutarı masraf olarak ayrıca ödemelerini teklif edin, fazlasını iade eder, ya da size yapacakları ödemeden düşersiniz. Yoksa cepten harcadığınızla kalır, fazladan bir baro pulu uğruna bile ziyadesiyle açıklama yapmak durumunda kalabilirsiniz. Unutmadan eklemek istediğim bir husus da dosyalar hakkında şirketi bilgilendirmek. Ayda iki pazar gününü dosyalarınızı tek tek incelemeye ayıran şirketler de karşınıza çıkabilir. Bu yüzden fazladan toplantılara gerek bırakmaksızın, şirketi dosyaların aşamaları hakkında bilgilendirmek için sistem oluşturun. Duruşma tutanaklarını fakslamak, dosya aşamalarını gösterir excel tablosu oluşturup güncellemek vs. olabilir. Değindiğim olumsuzluklara karşın, şirketlerle çalışmak bana göre de faydalı, zevkli ve verimlidir. Ancak önerdiğim gibi, her şirketin aynı olamayacağını dikkate alarak, çalışmayı düşündüğünüz şirkete bir de siz puan verin. Eksisi çoksa, lanet eder, artısı çoksa rahat edersiniz. |
13-04-2014, 15:13 | #6 |
|
Peki bürosunu kapatıp veya hiç açmadan sadece bir şirketin avukatlığını yapan arkadaşlar ne der bu konuda? Özellikle de şirketten ayrılmak durumunda kalınca mesleği serbest icra etmeye başladıklarında sudan çıkmış balığa dönme tehlikesi ne boyuttadır ya da aksine şirket tecrübesi hep bir artı olarak kalır mı? Kendilerinden o şirketin avukatı değil de daha ziyade 'adamı' olmaları bu anlamda da adaletten taviz vermeleri veya bazı hususlara göz yummaları bekleniyor mu, şirket avukatı olan arkadaşların tecrübelerini (genel hatlarıyla tabi ki anlatmalarını rica ediyorum.
|
16-04-2014, 08:45 | #7 |
|
Evet bende tam olarak bu hususu merak ediyorum
|
20-04-2014, 23:13 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben uzun yıllar bir şirkette çalıştıktan sonra büromu açtım. Şu kadarını söyleyebilirim ki, şirket tecrübesi hep bir eksi olarak kalıyor. Şöyle ki, şirketteyken çevren seni işçi gibi görüyor, bilgin, görgün kısıtlı oluyor, adliyeden, meslektaşlarından vs den kopuyorsun. Şirkette çalıştığım 6 senede (o da şirketin alanı ile ilgili olan konularda) öğrenemediğim şeyleri büromu açtıktan bir kaç ay sonra öğrendim. Büromu açtıktan sonra sudan çıkan balık gibi hissettim kendimi. Şirketin faaliyet alanı ile ilgili kendimi çok bilgili, deneyimli sanıyorken, büromu açtıktan sonra aslında neredeyse hiç bir şey bilmediğimi, şirkette hukukla ilgili bilgilerimi kaybettiğimi fark ettim. İnanın ilk aylar lavaboda dahi, mevzuat, hukukla ilgili kitaplar okuyordum. Şirkette çalışırken, her şey genelde tek düzedir. Ancak büronuzda durum çok farklıdır. Avukatlığın tadını kendi büronuzda daha iyi alırsınız. Misalen büromda öğrendiğim en önemli şeyi söyleyeyim: Avukatlıkta bilgi, deneyimden çok müvekkil ile olan iletişim şekliniz, bilginizi sunumunuz vs daha önemlidir. Çok iyi olduğum bir konuda iyi bir vekalet ücreti ile iş almak üzereyken işin çözümü ile ilgili ağzımdan kaçırdığım bir cümlenin işi kaybettirdiğine şahit oldum. Konfüçyüs ün dediği gibi deneyim yenilmiş kazıkların toplamıdır misali büronuzda bazen düşe kalka bilginizi, deneyiminizi vs arttırıyorsunuz. Daha neler neler bazı şeyleri yalnızca serbest avukat iken öğrenebilirsiniz. Gel gelelim ülkemizin şu şartlarında, serbest avukatlık yapmak maddi yönden çok zor. Bir şirkette çalışırken aldığınız, verdiğiniz bellidir. Bir büronun 20 kalem civarındaki aylık rutin ödemelerini yapmak zorunda değilsiniz. Aldığınız ücret, net olarak sizindir. Sonuç olarak serbest avukatlık gül gibidir ancak gelir-gider kaygısı dikenidir. Şirket avukatlığı ise, altın kafesteki bülbüldür. Not: İfadelerim geneldir, istisnai durumlar saklıdır. |
21-04-2014, 09:23 | #9 |
|
Sn detay82 detaya girmemiş ancak özellikle sonuç kısmında çok güzel misaller vererek durumu özetlemiş Sn.detay82 birkaç ayda bilgi ve pratik açığınızı kapatabildiyseniz çok iyi gerçekten ben daha fazla zorlanılır diye düşünüyordum (tabi yine de kişiden kişiye değişir de.)Ama günümüzün ekonomik koşullarında eğer şirketin verdiği maaş tatmin edici ise galiba maceraya atılmayı kimse istemez. Eğer yetersiz gelirse galiba pekçok şirket avukatı arkadaş belli süre çalıştıktan sonra serbest çalışmaya başlıyor.Temkin olarak da kanımca bu şirket avukatlığı sürecinde mümkün mertebe çevre yapmak ve sanki serbest çalışırmışçasına (her an birileri 'avukatız' diye türlü sorular sorabileceğinden,bilemezsek de maruz görmeyebileceklerinden donanımlı bilgili olmak gerekiyor ki şirketi bırakmak durumunda kalınca pek zorluk yaşanmasın.Öte yandan eğer şirketin faaliyet alanları genişse bu tecrübeyle ticaret ve iş hukukunda bir anda yükselmek de an meselesi olabilir zira baştan beri serbest çalışarak birkaç şirketin birden işlerini görmek böylesi bir iş çevresi oluşturmak herkesin harcı olmuyor.
|
21-04-2014, 21:31 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Bilgi ve pratik açığımı aradan bir kaç yıl geçmesine rağmen maalesef kapatamadım Benim şirketteki maaşım epey tatmin ediciydi (prim, araç, yakıt, ev vs tüm masraflar dahildi), dışardan iş alabiliyordum ancak bunlar da yeterli olmuyor. Kendinizi sıkışmış hissediyorsunuz şirkette. Ancak eğer şirket kurumsal bir kimliğe sahipse ve şirkette irtibat halinde olduğunuz insanlar da iyi ise dediğiniz gibi kimse kolay kolay maceraya atılmaz. Ufak bir itirafta da bulunayım; şu anda kendimi daha sıkışmış hissediyorum. Serbest avukatlıkla ilgili hayallerime karşılık karşılaştıklarım, serbest avukatlığın ne kadar zor ve yıpratıcı olduğunu bana gösterdi. |
22-04-2014, 09:28 | #11 |
|
Bu son mesajınızdan bir öncekini de harfi harfine okumuşumdur illa ki ama nedense ilk sefer daha kısaydı diye hatırlıyorum (yanılıyorum belki de) ve detaya girilmediği şeklindeki takılma amaçlı eleştirim yersiz hale geliyor(yazılan bir mesajı sonradan genişletmek mümkünse öğrenmek isterim bu arada)
Tecrübelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim Sn detay82, bir de 'iş almak üzereyken işin çözümü ile ilgili ağzımdan kaçırdığım bir cümlenin işi kaybettirdiğine şahit oldum'şeklindeki ifadenizde kurduğunuz o cümleyi yeni bir avukat olarak ben de 'kurmamak'için öğrenmeyi çok isterdim gerçi burda bahsetmek istemezsiniz haklısınız. Aynı hususta asıl merak ettiğim ise o müvekkil adayı hukuki bilgisi ortalamanın üzerinde bir vatandaş mıydı da size toparlama fırsatı vermeden fahiş hata yapmış bir hukuk öğrencisinin cevabını baştan aşağı çizen bir hoca edasıyla size o potansiyel davadan sıfır verdi ? |
22-04-2014, 09:30 | #12 |
|
Bu arada pardon yeni farkettim, sağ altta 'mesajı düzenleme ve silme' seçeneği bizlere sunuluyormuş zaten
|
22-04-2014, 10:12 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Davanın kazanılmasını sağlayacak püf noktayı ağzımdan kaçırmıştım. Olay özetle şöyleydi, bir taşınmazda hissedar olmak için; mirasçılık, nüfus vs davalar yumağından oluşan husumetlere ilişkin süren davalar mevcut iken müvekkil adayı bana bir de ellerinde satış vaadi sözleşmesi olduğunu ancak bir kaç avukata sorduklarında bu satış vaadinin zamanaşımına uğradığını, bir işe yaramayacağını söylediklerini ifade ettikten sonra, getirin bir de ben bakayım şu satış vaadi sözleşmesine dedim. Getirdiler, inceledim, aradığım cümleyi de buldum. Satış vaadi sözleşmesinde, taşınmazın zilyetliğinin de devredildiği yazılı idi, yani sözleşme zamanaşımına uğrayamazdı. Müvekkil adayına bunu söyledim, artık işin daha kolay olduğunu, mirasçılık, nüfus vs ile uğraşmadan satış vaadine dayanarak tapu iptal ve tescil davası ile taşınmazı alabileceğimizi söyledim. Daha sonra uyandım, ama iş işten geçmişti. Ücret almadan, müvekkile işin çözümünü sağlayacak en ufak bir cümle söylememek gerektiğine ilişkin altın kuralı çiğnemiştim. Satış vaadi sözleşmesini görmeden önce de taşınmazdan belli bir hisse ve peşin olarak dolgun olan bir vekalet ücreti almak konusunda anlaşmıştık. Ancak müvekkil adayı daha sonra geri dönüş yapmadı. Çünkü artık davasını kazanmanın yolunu öğrenmişti. Kendisi ya da başkasına daha ucuza belki bedavaya da yaptırabilirdi. |
23-04-2014, 08:49 | #14 |
|
Kısmet değilmiş demek ki,vekaletname direkten dönmüş, önümüzdeki maçlara bakmak lazım artık
Şirkette çalışırken meslektaşlardan kopmak demiştiniz, evet can sıkıcı bir durum tahmin edebiliyorum. Bir de bu meslektaşlardan oluşan sıcak arkadaşlık ortamının açığını kapatacak bir çalışma arkadaşı çevresi bulunmuyorsa o şirkette, bir yere kadar diyor galiba insan.Diğer açıdan da kurumsallıktan bahsetmiştiniz. Kurumsallaşmayı başaramayan bir şirkette yolunda gitmeyen bariz şeyler nelerdir? Mesela uyarılarınız mı dikkate alınmıyor, avukata gereken saygı mı gösterilmiyor şirket içinde veya haklarınız mı zamanında ödenmiyor? Fazla soru sordum galiba ama konu güzel, cevaplar daha güzel ne yapayım |
23-04-2014, 10:42 | #15 |
|
Kurumsallıkla ilgili bahsettiklerimi biraz somutlaştırayım:
1. Kurumsal bir yapıda çalışanlar ve patronlar birbirlerine genelde x bey/hanım diye hitap ederler. İsimle, abi/abla/kardes vs diye çağırmazlar. 2. Herkesin yapacağı işler ve görev alanları bellidir. Siz x şirketinin vekili iken arada y şirketinin z kişisinin a belediyesinin vs şirketle alakasız kisilerin işlerini size üç kuruşa yaptırmaya çalışmazlar. 3. Maaş zamlarınızı, gecikmeden ve defalarca dile getirmeden sözleşmenizde geçtiği şekilde ve sürede alırsınız. 4. Aldığınız ücretler vs her defasında kafanıza kakılmaz. 5. Yazdığınız dilekce vs lerinizi uyduruk gerekçelerle değiştirmezsiniz, patronunuz her gördüğü avukata hakime hatta mübaşire sorarak sizi doğrulatmaya çalışmaz. Size güvenmeleri gerekir. 6. Aldığınız maaş asgari ücretin kat be kat üstünde olmasına rağmen ssk primleriniz asgari ücretten yatırılmaz. 7. Verilen sözler tutulur. 8. Dışarda bir avukatın 10'dan aşağı yapmayacağı işi size 1'e yaptırmaya çalışmazlar. 9. Sizi gece, Pazar, bayram, senelik izin vs'de acil bir durum olmadıkça aramazlar. 10. Sizin maddi yönden olan zayıflığınızı kullanmaya çalışmazlar. 11. Sizi köylü kurnazi gibi kandırmaya çalışmazlar. 12. Asgari ücretin altında işçi çalıştırmazlar. İşçileri işe aldıklarında bir sürü hukuksuz evrakı imzalatmazlar. 13. Çalışanlar titizlikle seçilir. 14. Sizin bir manavla yapmaya utanacağınız şekilde sizinle pazarlık yapmazlar. Karşısındakinin bir hukuk adamı olduğunu unutmazlar. Aklıma gelenler bunlar. Ek olarak, şirketten ayrilmama neden olan hususlar da denebilir |
23-04-2014, 13:30 | #16 |
|
2 sene kadar önce kurumsal olmadığını düşündüğüm hatta şimdi de aynı şeyi düşünüyorum bir şirketten iş teklifi almıştım.Böylesi madde madde sıralanan olumsuzluklar aklımın ucundan bile geçmemişti tabi ki toyluk. Hem tecrübesizlikten dolayı yürütebilir miyim endişesi hem de özellikle her meslektaşın bahsettiği meslekte ilk 5 yıl pek birşey beklenmemesi yani sabredilmesi önerileri karşısında acele etmeyeyim diyerek reddetmiştim. Bu aydınlatıcı cevaplarınızdan sonra doğru yaptığımı düşünüyorum zaten o şirket de bürosunu kapatıp tam zamanlı çalışacak kimseyi bulamadı. Ki hususi avukat istihdam eden şirketler arasında da -sizdeki gibi- kurumsallaşamayanlar olduğuna göre pek birşey kaçırmadım gibime geliyor. Umarım işler iyi gider de bu teklifi sonra çok aramam ...
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
CMK Avukatlığı | SHODAN | Meslektaşların Soruları | 22 | 27-12-2013 16:06 |
kamu avukatlığı | mehmet ak | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 8 | 08-03-2011 01:50 |
cmk avukatlığı | aynur2075 | Meslektaşların Soruları | 9 | 26-06-2009 16:06 |
Ben de avukatlığı bırakıyorum! | duyurucu1 | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 9 | 28-02-2009 17:19 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |