Konut Dokunulmazlığını İhlal - Koruma Tedbirine Uymama

Merhaba değerli meslektaşlarım,

Eş, koruma tedbirinin bittiği gün bir kamyon ve hamallarla evi taşımaya gidiyor. Eve çilingir marifetiyle giriyorlar. Daha sonra koruma tedbiri alan eş eve avukatıyla birlikte geliyor ve koruma tedbirinin uzatıldığına dair kararı gösteriyorlar.

1-Karar bu şekilde tebliğ edilmiş sayılır mı?

2-Müvekkillerimiz hamallar, hamallar burda konut dokunulmazlığının ihlali suçunu işlemiş olur mu? savcının suçlaması bu.

Şimdiden teşekkürler.

Alıntı: Yazan addison Merhaba değerli meslektaşlarım, Eş, koruma tedbirinin bittiği gün bir kamyon ve hamallarla evi taşımaya gidiyor. Eve çilingir marifetiyle giriyorlar. Daha sonra koruma tedbiri alan eş eve avukatıyla birlikte geliyor ve koruma tedbirinin uzatıldığına dair kararı gösteriyorlar. 1-Karar bu şekilde tebliğ edilmiş sayılır mı? 2-Müvekkillerimiz hamallar, hamallar burda konut dokunulmazlığının ihlali suçunu işlemiş olur mu? savcının suçlaması bu. Şimdiden teşekkürler.

Koruma kararının uygulanması için tebliğe gerek dahi olmadığını düşünüyorum.
Sizin müvekkilleriniz hamallar imiş. Müvekkilleriniz kendi evi olduğunu söyleyen bir kişinin(eşin) talimatı ile hareket ediyorlar. Bundan dolayı müvekkiliniz olan hamallara isnat edilecek bir suç olmadığını düşünüyorum.

Konut dokunulmazlığı suçu kasten işlenebilen bir suç şeklidir. Failin anılan suçtan cezalandırılabilmesi için isnat konusu fiili bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi gerekir. Somut olayda, şahsi kanaatimce, eğer hamallar karı ve kocayı tanıyor, aralarındaki hukuksal sorunları biliyor ve vakıf olduğu bilgilere rağmen eşlerden biri ile konuta giriyorsa suçun hamallar tarafında da işlendiği değerlendirilebilir. Özellikle hamalların eşlerden biriyle arkadaşlık, akrabalık, komşuluk, yakınlık vs. durumunun olup olmadığını araştırmanızı tavsiye ederim.

Alıntı: Yazan serkankagan Konut dokunulmazlığı suçu kasten işlenebilen bir suç şeklidir. Failin anılan suçtan cezalandırılabilmesi için isnat konusu fiili bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi gerekir. Somut olayda, şahsi kanaatimce, eğer hamallar karı ve kocayı tanıyor, aralarındaki hukuksal sorunları biliyor ve vakıf olduğu bilgilere rağmen eşlerden biri ile konuta giriyorsa suçun hamallar tarafında da işlendiği değerlendirilebilir. Özellikle hamalların eşlerden biriyle arkadaşlık, akrabalık, komşuluk, yakınlık vs. durumunun olup olmadığını araştırmanızı tavsiye ederim.

cevap için çok teşekkürler.. arkadaşlık ahbaplık gibi bi durum yok, yalnızca işi için parası verilip tutulmuş insanlar. adam yapın diyor yapıyorlar. sıkıntı o anda avukatın gelip mahkeme kararını göstermesine rağmen devam etmeleri. burdan sonra suç oluşabilir mi, yoksa yalnızca onlara işveren eş mi sorumlu olur. bir de kararın bu şekilde gösterilmesi tebliğ sayılır mı bunlar kafamı karıştırdı.

Tebligatın kimlere nasıl ve ne şekilde yapılacağı hususları Tebligat Kanununda belirtilmiştir. Somut olayda, tebligat işleminden ziyade "hukuksal durumu öğrenme, muttali olma" durumu mevcuttur.Savcılık makamı ile karşı tarafın hamalların işe başladıktan sonra kendilerine sunulan mahkeme kararına rağmen işe devam ettiklerinden bahisle suç işledikleri iddia olunacaktır. Burada tebligat aranmaz, "hukuksal ihtilaflı duruma vakıf-muttali olma" durumu aranır. Bu bakımda, tebligatın usulsüzlüğüne dair savunmaya itibar edilmesinin olasılığını düşük görüyorum.

Ancak, eş hakkında uzaklaştırma kararı verilmesi ile diğer eşin güvenliği amaçlanmaktadır.Ortak konutta eşlerin kişisel ve müşterek mülkiyetine konu eşyaların olması doğaldır ve mahkemece bu hususta ayrıca bir hüküm verilmemiş ise hakkında uzaklaştırma kararı verilen bizzat olmasa da(mahkeme kararının gereği) temsilcileri vasıtasıyla mülkiyeti kendisine ait eşyaları talep edebilir. Bu husus ise ceza hukukunun değil mülkiyete dair özel hukuk kurallarının uygulama alanında olacaktır.
Medeni Kanunun Mülkiyet ve Aile Hukukuna dair normları ile Borçlar Kanununun Vekalete ilişkin normlarını inceleyerek savunmada bulunmanızı tavsiye ederim.