Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra İtiraz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-10-2014, 14:13   #1
Av.09

 
Varsayılan İcra İtiraz

Sayın Meslektaşlarım;

Usulsüz tebligat nedeniyle aynı tarihte tedbir talepli olarak hem şikayet hem de icra müdürlüğüne borca itirazda bulunduk.(örnek no:7)
İcra mdürülüğü talebimizi mahkeme aşamasına geçmeden hemen reddetti.

Usul bu yönde mi yoksa eksik yaptığım bir husus mu var?
Old 20-10-2014, 18:25   #2
Av. Ümit

 
Varsayılan

İcra müdürlüğü tebligatın usulsüzlüğüne karar veremeyeceğinden, süresinde yapılmayan itirazın reddine ve takibin devamına karar vermesi doğaldır.
İcra Hukuk Mahkemesi tebligatın usulüne uygun yapılmadığına karar verecek olursa, usulsüz tebligatı öğrenme tarihiniz tebliğ tarihi sayılacağından, bu tarihe göre itirazınızın süresinde olup olmadığı değerlendirilecektir. Tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin itirazlar öncelikle incelenip daha sonra borca ilişkin itirazlar inceleme konusu yapılır. Yalnız, ilamsız takiplerde borca itiraz mahkemeye değil icra müdürlüğüne yapılmalıdır.
Old 21-10-2014, 14:00   #3
Av. Alper

 
Varsayılan

Bu konuda merak ettiğim bir şeyi sormak istiyorum.

Örneğin elimizde usulsüz bir tebligat var.. İptali talebi ile icra mahkemesine başvurduk.. talebimiz kabul edilerek tebligatın iptaline ve tebliğ tarihinin de dava tarihi olarak kabul edilmesine karar verildi.

Peki böylesi bir durumda icra takibine karşı yapmayı düşündüğümüz olası itirazın durumu nasıl değerlendirilecek? Kararın kesinleşmesini takiben itiraz hakkımız olacak mı? Yoksa davayı açtıktan sonra itiraz da etseydiniz diyerek ret cevabı mı alacağız?

Bir de cevap hangi yönde olursa olsun; hukuki dayanağı nerede yazmaktadır?

Paylaşımlarınız için teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
Old 21-10-2014, 15:27   #4
Av.Denizcan Sarıkaya

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Alper
Bu konuda merak ettiğim bir şeyi sormak istiyorum.

Örneğin elimizde usulsüz bir tebligat var.. İptali talebi ile icra mahkemesine başvurduk.. talebimiz kabul edilerek tebligatın iptaline ve tebliğ tarihinin de dava tarihi olarak kabul edilmesine karar verildi.

Peki böylesi bir durumda icra takibine karşı yapmayı düşündüğümüz olası itirazın durumu nasıl değerlendirilecek? Kararın kesinleşmesini takiben itiraz hakkımız olacak mı? Yoksa davayı açtıktan sonra itiraz da etseydiniz diyerek ret cevabı mı alacağız?

Bir de cevap hangi yönde olursa olsun; hukuki dayanağı nerede yazmaktadır?

Paylaşımlarınız için teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.

Sayın meslektaşım, paylaştığım karar sorunuza yanıt vermektedir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
E:2001/5857 - K:2001/7291
Tarih: 30.04.2001

-USULSÜZ TEBLİGAT ( Şikayet Yoluna Başvurmanın İtiraz Süresinin İşlemesini Durdurmaması )
-İTİRAZ SÜRESİ ( Usulsüz Tebligat Nedeniyle Şikayet Yoluna Başvurmanın İtiraz Süresinin İşlemesini Durdurmaması )
-TEBLİGATIN USULSÜZLÜĞÜNÜN ŞİKAYET EDİLMESİ ( İtiraz Süresinin İşlemesini Engellememesi )

ÖZET :
Usulsüz tebligat, mutlak olarak batıl olmayıp muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olur. Bunun için ise muhatabın, tebliği öğrendiğini beyan etmesi ve tebliğden yeni haberdar olduğunu beyan ederek tebliğin usulsüzlüğünü şikayet etmesi gerekir. Muhatap, tebliği öğrendikten itibaren yedi gün içinde İcra Tetkik Mercüne tebligatın usulsüzlüğünü şikayet etmelidir. Ayrıca öğrenme tarihinden itibaren kanuni süresi içinde takip şekline göre, ilgili merciiye itirazlarını bildirmek zorundadir. Aksi halde takip kesinleşir. Tebligatın usulsüzlüğünün şikayet edilmesi, itiraz süresinin işlemesini engellemez. Somut olayda, borçlu öğrenme tarihine göre icra dairesine itirazlarını bildirmemiş; takip kesinleşmiştir.

DAVA :
Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 5.4.2001 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR :
HGK.'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesinde "tebliğ üsulune aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise, muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi addolunur" hükmüne yer verilmiştir.
Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olur. Bunun için muhatabın, tebliği öğrendiğini beyan etmesi ve tebliğden yeni haberdar olduğunu bildirerek tebliğin usulsüzlüğünü şikayet etmesi gerekir. Bu durumda tebliğ tarihi muhatabın bildirdiği "öğrenme tarihi"dir.
Genellikle İİK.'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itiraz ile 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesi hükmünce usulsüz tebliğ nedenine dayalı şikayetler karıştırılmaktadır. Gecikmiş itirazda, tebligat usulüne uygun olarak yapılmış olup, muhatabı bir engel nedeniyle süresi içinde itiraz edememiştir. Bu durumda, gecikmiş itirazda bulunacak kişi, mazeretini gösterir delillerle birlikte esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını da engelin kalktığı günden itibaren ( 3 ) gün içinde tetkik merciine bildirmek zorundadır. Merci hakimi gecikmiş itiraz nedenlerini ve belgelerin inceleyerek, sonucuna göre bir karar verecektir. İİK.' nun 65. maddesine göre Hakim "gecikme sebeplerinin mahiyetine" ve "hadisenin özelliklerine" göre, takibin tadilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celsede alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir. Bu takdirde tetkikata devam olunarak merci hakimliğince gerekli karar verilir.
Usulsüz tebligatla ilgili 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesinin tatbikinde ise, İİK.'nun 65. maddesinden farklı olarak tebligat, usulüne uygun olarak yapılmamıştır. Usulsüz tebliği işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren ( 7 ) gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü tetkik mercii önüne getirmesi gereklidir. Ayrıca, işin önemli yönü yine öğrenme tarihinden itibaren kanuni süresi içinde alacaklının seçtiği takip şekline göre, borçlu ait olduğu merciye itirazlarını da bilidirmek zorundadır. Aksi halde takip kesinleşir. Bir başka deyişle, tebligatın usulsüzlüğünün şikayet edilmesi itiraz süresinin işlemesini durdurmaz.
Somut olayda, borçlunun dava dilekçesinde "gecikmiş itiraz" deyimini kullanması sonuca etkili değildir. Zira, HUMK.'nun 76. maddesi gereğince hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin tesbiti Hakimin görevine giren bir konudur.
Görülmekte olan davanın bu açıklamalar ışığında çözümü için öncelikle, borçluya gönderilen ödeme emerinin usule uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin saptanması gereklidir. Borçluya gönderilen ( 49 ) örnek ödeme emri 7201 Sayılı Kanunun 21. maddesine göre tebliğ edilmiş ancak, Tebligat Tüzüğünün 28. maddesi uygulanmamıştır. Muhatabın adreste neden bulunmadığı, tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmediği saptanıp tevsik edilmediği için tebligat geçersizdir. Böyle olunca uyuşmazlığın İİK.'nun 65. maddesinde yer alan "gecikmiş itiraz" kurallarına göre değil 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesine göre ve "usulsüz tebligat"la ilgili yukarıda açıklanan prosedüre göre çözülmesi gerekir. Borçlu, öğrenme tarihine göre icra dairesine itiraz etmediğinden takip kesinleşmiştir. O halde istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir.

SONUÇ :
Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30.4.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 21-10-2014, 15:55   #6
Av.09

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım ek olarak,


icra mahkemesinden ihtiyati tedbir kararı alması durumunda uygulanması gereken usul nasıldır? Öteki ihtiyati tedbir kararlarındaki gibi icra dairesi vasıtasıyla mı uygumamız gerekir. Yoksa mahkeme kendiliğinden gerekli yerlere müzekkereler yazar mı?
Old 22-10-2014, 08:55   #7
Av. Ümit

 
Varsayılan

Sayın Av.09, sorunuzdaki ihtiyati tedbirin, ilk sorunuzdaki usulsüz tebligata ilişkin yaptığınız müracaat ile ilgili olduğunu düşünürsek, verilecek karar icra müdürlüğüne dosya ile birlikte gönderileceğinden, sizin kalemdeki işlemleri takip etmekten başka yapmanız gereken bir işlem yoktur. Mahkemeye yaptığınız başvuru şikayet mahiyetindedir ve mahkeme talep halinde İİK 22. Maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verebilir.
İcra mahkemesince verilebilecek ihtiyati tedbir kararları ile ilgili genel bir soru ise, biraz açıklamanızda fayda var. Zira İİK’nunda uyuşmazlık konusu ile ilgili mahkemelerce uygulanabilecek geçici hukuki himaye tedbirlerine ilişkin değişik düzenlemeler mevcut. İİK’nun 22, 72, 96, 97/9, 169/a,2, 170/2, 281/2 maddeleri bunlara örnek gösterilebilir.
Old 22-10-2014, 09:30   #8
Av.09

 
Varsayılan

Sayın Av.Ümit, ihalenin feshi talebiyle birlikte taşınmazın 3. kişilere devrini önlemek amacıyla ihtiyati tedbir durumunu kastetmiştim.
Old 22-10-2014, 10:11   #9
Av. Ümit

 
Varsayılan

İhalenin feshini düzenleyen İİK 134. maddede feshe ilişkin talep üzerine ihtiyati tedbir kararı verilip verilemeyeceği yönünde bir düzenleme bulunmamakla birlikte HMK 389 vd. maddeleri gereğince karar verilmesi mümkündür.
Amaç mahkeme kararı ile ortaya çıkacak hukuki durumun uygulanabilirliğini tesis etmek olunca, ihale ile satılan malın alıcının elinden çıkmasını önlemek için ihtiyati tedbir kararı vermek zorunlu olabilir. İhale tarihinden sonra, süresinde açılacak davada verilecek karar kesinleşinceye kadar taşınmaz ihale alıcısı adına tescil edilemeyeceğinden (İİK 134/son) bu durumda ihtiyati tedbir kararı verilmesine gerek olmayacaktır. Ancak tescilden sonra İİK 134/6'da düzenlendiği üzere bir yıl içerisinde ihalenin feshi için müracaat edilmiş ve bu arada taşınmaz ihale alıcısı adına tescil edilmiş ise, taşınmaz kaydına üçüncü şahıslara devrini önlemek maksadıyla ihtiyati tedbir şerhi işlenmelidir. Bu kararı almakta büyük fayda vardır. Zira taşınmazı adına tescil ettiren ihale alıcısı, üçüncü kişiye devir işlemi yapmışsa, ihalenin feshine karar verilse dahi bu karar iyi niyetli malike karşı TMK 1023 gereğince etkili olmayacaktır. Üçüncü kişinin kötü niyetli olduğu iddiasında iseniz bunu genel mahkemelerde açacağınız tapu iptal ve tescil davasında ispat etmek zorunda kalırsınız.
Mahkemece ihtiyati tedbire karar verildiğinde ilgili tapu sicil müdürlüğüne yazılacak müzekkere ile gerekli şerhin tesisi sağlanacaktır.
Umarım sorunuzun cevabı olmuştur.
Old 22-10-2014, 10:52   #10
Av.09

 
Varsayılan

Sayın Av. Ümit öncelikle yanıtlarınız için çok teşekkür ederim.

Cevabınızda "Mahkemece ihtiyati tedbire karar verildiğinde ilgili tapu sicil müdürlüğüne yazılacak müzekkere ile gerekli şerhin tesisi sağlanacaktır." Bu cümleniz gereği benim ayrıca bir işlem yapmama gerek kalmaksızın mahkemece kendiliğinden müzekkere yazılacak ve tapuya gönderecektir şeklinde anladım.

Karıştırdığım husus ise; örneğin mahkemeden ihtiyati haciz(tedbir ile farklı olduğunu biliyorum) kararı aldığımızda bunu süresinde icra dairesinde işleme koymamız gerekiyor. Aynı şekilde eğer icra hukuk mahkemesince ihtiyati tedbir kararı verilmesi durumunda ara kararla icra dairesinde işlem yaptırmama gerek olup olmadığıdır.
Old 22-10-2014, 11:11   #11
Av. Ümit

 
Varsayılan

İhtiyati tedbir bahsini ettiğiniz konuya ilişkin ise icra dosyasında işlem yapılmasına gerek yoktur. Kararı veren mahkeme kalemindeki tedbir yazısının gönderilmesine ilişkin işlemleri takip etmeniz yeterlidir. Müzekkereyi elden veya hızlı posta ile tebliğ edebilirsiniz.
Başarılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İcra Takibine İtiraz ve Yetkili İcra Dairesi Sorunu FiNaZZi Meslektaşların Soruları 5 22-04-2013 11:24
Borçlu İtiraz Müddeti Geçmeden İcra Dairesine Parayı Yatırırsa, Parayı İcra Tehditi altında yatırmaz ve dava hakkını kaybeder mi ? tiryakim Meslektaşların Soruları 12 31-10-2011 20:40
İcra dairesi yerine İcra Hukuk Mahkemesine İtiraz ibrahim kacar Meslektaşların Soruları 10 06-02-2010 15:25
İcra Takibi ve İtiraz Yerleşik Yabancı Meslektaşların Soruları 2 07-07-2009 15:23
Fatura İcra Takibi ve İtiraz Av.TOLGAA Meslektaşların Soruları 6 13-01-2009 10:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04597902 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.