Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

hacizli malı bilmeden devralan müvekkilim

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-11-2008, 00:47   #1
mehtap8053

 
Varsayılan hacizli malı bilmeden devralan müvekkilim

öncelikle merhaba
anlatacağım olay biraz karmaşık ama yardımcı olacağınızı umut ederek şimdiden teşekkür ederim.
bir dükkan var , sahibi A ya kiralıyor. A bu dükkanı market olarak işletmeye başlıyor raftı dolaptı derken dükkanı markete çevriyor ...... limited şirketi olarak vergi levhasını düzenliyor ve burayı işletiyor. bir süre sonra işlerinin kötü gitmesi sebebiyle borçlarını ödeyemiyor ve markete haciz geliyor, avukat malları haczederek yediemin olarak dükkanda bırakıyor sonra A bu marketi B ye içerisinde dolabı eşyasıyla falan devrediyor( B bu malların haczedildiğini bilmeyerek malları faturalandırarak devralıyor) B işletmeyi devraldıktan kısa bir süre sonra avukat tekrar hacze geldiğinde müvekkilim B durumu öğreniyor ve avukat bu durumda malları kısa bir süre sonra kaldıracağını şimdilik ye yediemin olarak B ye(devralana) bıraktığını söylüyor

müvekkilim durumu hacze gelindiğinde öğrendiğini daha sonra borca borçlunun eşinin avukatın hazır olduğu(haciz esnasında) anda ben borçlunun yengesiyim ben bu borca kefilim diyerek haciz zaptına imzasını attığını (aslında borçlunun eşi ama yengesiyim dediğini) söyledi müvekkil B çok tedirgin bu durumda yapılacak bir şeylerimiz varsa nedir Müvekkilim bütün nakit parasını bu yere harcadığını gece uyuyamadığını çok tedirgin olduğunu söylüyor ve ben de onu dinlerken gerçekten bu şekilde olduğunu hissedebiliyorum , yapabileceğimiz bir durum var mı varsa nedir, nelerdir yardımcı olursanız sevinirim
şimdiden teşekkürler.
Old 29-11-2008, 02:13   #2
gurhankoc

 
Varsayılan

İkinci paragrafta ne anlatmak istediğiniz anlaşılmıyor. Biraz daha anlaşılır şekilde yazarsanız yardımcı olabiliriz belki. Sitenin kullanımında Türkçe'ye özen gösterilmesi, sitenin de genel kurallarındandır. Uyarımı anlayışla karşılayacağınıza eminim.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=6964
Old 30-11-2008, 00:21   #3
mehtap8053

 
Varsayılan

anlaşılmasını istediğim;
müvekkilim durumu(malların hacizli olduğunu) hacze gelindiğinde öğrendiğini, avukatın hazır olduğu(haciz esnasında) müvekkilim esas borçluyu çağırdığını ama o esnada esas borçlu yerine borçlunun herkes tarafından bilinen eşinin geldiğini ben borçlunun yengesiyim ben bu borca kefilim diyerek haciz zaptına imzasını attığını (aslında borçlunun eşi ama yengesiyim dediğini) söyledi müvekkil B çok tedirgin bu durumda yapılacak bir şeylerimiz varsa nedir Müvekkilim bütün nakit parasını bu yere harcadığını gece uyuyamadığını çok tedirgin olduğunu söylüyor ve ben de onu dinlerken gerçekten bu şekilde olduğunu hissedebiliyorum;
mallar hacizli mal ama bir başkasına (durumu bilmeyen üçüncü şahsa faturandırılarak devrediliyor,
borçlunun eşi kendini ben borçlunun yengesiyim ben bu borca kefilim ben ödeyeceğim diyerek yalan söylüyor
müvekkilim ise bu mallar (dolap-raf-marketi market yapan unsurlar) muhafaza yapılırsa ben evimi nasıl geçindireceğim diye düşünüyor
böyle bir durumda bana ne tavsiyede bulunurdunuz
sayın gurhankoc uyarınızı tabiki anlayışla karşılıyorum ben olayın karmaşık boyutunda boğulurken çözüm ararken kelimelerime dikkat edemediğim için asıl ben sizin anlayışınıza sığınıyor tekrarlanmaması için elimden geleni yapacağımı belirtmek istiyorum uyarınız için de ayrıca teşekkür ediyorum
Old 30-11-2008, 01:33   #4
yu'nus

 
Varsayılan

Mehtap Hanım, öncelikle, müvekkilinize sizin vasıtanızla itidal çağrısı yapmak isterim.Hukuk iyiniyetli bakkalı koruyacaktır İik 86/2 gereğince müvekkilinizin hüsnüniyetli iktisabı mahfuzdur.
Keyfiyet İik 96 mucibince işleyecektir. Müvekkilinizin istihkak iddiası haciz zaptına dercolunduğundan dolayı eski bakkal ve alacaklı tarafa keyfiyet bildirilecektir.Dolayısıyla alacaklı vekili istihkak iddiasına itiraz etmeden, keyfi olarak, tekrardan hacze gelemez. Benim anladığım kadarı ile süreç böyle işleyecektir.
Saygılarımla...
Old 19-12-2008, 18:07   #5
Av. İlhan SALBAŞ

 
Varsayılan

Devraldı diyorsunuz. Devralan devredenin borçlarından BK. galiba 179 sorumludur. Geçmiş olsun yapacak birşey yok.
Old 19-12-2008, 18:16   #6
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/10704
K. 2008/5578
T. 10.4.2008
• TASARRUFUN İPTALİ DAVASI ( Borçlular İle Davacı–Karşı Davalı Üçüncü Kişi Arasındaki İlişki Ticari İşletme Devri Niteliğinde Bulunduğundan İcra ve İflas Kanunu'nun 44. ve Borçlar Kanunu’nun 179. Maddelerinin Uygulanması Gerektiği )
• ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN İSTİHKAK İDDİASI ( Borçlular İle Davacı–Karşı Davalı Üçüncü Kişi Arasındaki İlişki Ticari İşletme Devri Niteliğinde Bulunduğundan İcra ve İflas Kanunu'nun 44. ve Borçlar Kanunu’nun 179. Maddelerinin Uygulanması Gerektiği )
• TİCARİ İŞLETME DEVRİ ( Devir Alacaklının Haklarını Etkileyemeyeceği Gibi Devralan Davacı-Karşı Davalı Üçüncü Kişi de Borçlar Kanunu’nun 179. Maddesi Gereği İşletmenin Borçlarından Sorumlu Olduğu )
2004/m.44, 96,97
818/m.179
1086/m.299
ÖZET : Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu'nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişinin istihkak davası ile İcra ve İflas Kanunu’nun 97/17. maddesi uyarınca alacaklı tarafından karşılık dava olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Borçlular ile davacı–karşı davalı üçüncü kişi arasındaki ilişki ticari işletme devri niteliğinde bulunduğundan, İcra ve İflas Kanunu'nun 44. ve Borçlar Kanunu’nun 179. maddelerinin uygulanması gerektiği de açıkça ortadadır. Anılan maddelerde öngörülen koşulların yerine getirildiği iddia ve ispat edilmemiştir. Gerçekten, borçluların devri kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirerek ilan ettiği ve mal beyanı verdiğine ilişkin dosyada hiç bir kanıt yoktur. Bu durumda, devir alacaklının haklarını etkileyemeyeceği gibi, devralan davacı-karşı davalı üçüncü kişi de, Borçlar Kanunu’nun 179. maddesi gereği işletmenin borçlarından sorumludur.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı karşı davacı ( Alacaklı )vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Zehra Ayan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

KARAR : Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu'nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişinin istihkak davası ile İcra ve İflas Kanunu’nun 97/17. maddesi uyarınca alacaklı tarafından karşılık dava olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.

Davaya konu eşyalar, borç dayanağı belgede yazılı ve borçluya ödeme emri tebliğ edildiği adreste haczedilmiş olduğundan, İcra ve İflas Kanunu'nun 97/a maddesi hükmünde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla davalı-karşı davacı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksi, davacı-karşı davalı üçüncü kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığından haczedilen eşyalar borçluların sayılır. Davacı-karşı davalı üçüncü kişi kanıt olarak faturalar, vergi kaydı ve adi yazılı kira sözleşmesi ibraz etmiştir.

İbraz edilen faturaların, takip tarihinden sonraki tarihi taşıyan, haczedilen eşyalara ilişkin olduğu anlaşılamayan ve istenilen kişi adına her zaman temini mümkün olan belgeler olması itibariyle davacı-karşı davalı üçüncü kişi tarafından yasal karinenin aksinin kanıtlandığının kabulü mümkün değildir. Kanıt olarak sunulan ve takip talebinden sonraki tarihi taşıyan vergi levhası da mücerret olarak işyerinin davacı-karşı davalı üçüncü kişiye ait olduğunu göstermez. Ayrıca, H.U.M.K.’nun 299. maddesi uyarınca alacaklının haklarını etkilemeyen adi nitelikteki kira sözleşmesinin de mülkiyeti ispata yeterli belgelerden olmadığı açıktır.

Öte yandan, haciz sırasında, davacı-karşı davalı üçüncü kişi şirket yetkilisi Kenan Ö., malzemeleri borçlulardan Fatma Ö.’ın annesi olan Yurdagül Ö.’den satın aldığını belirtmiştir. Yurdagül Ö. de, 05.10.2006 tarihli celsedeki ifadesinde, haciz yapılan işyerini takip borçluları damadı ile kızından devraldığını ve daha sonra tüm malzemeleri ile birlikte Kenan Ö. isimli şahsa devrettiğini beyan etmiştir. Ayrıca, haciz adresinde daha önce 20.08.2005 tarihinde borçlulardan Osman Ö. huzurunda yapılan haciz sırasında haciz mahallinde bulunan Topcan Marka LM-S1 model mercek ayarlama makinesinin, dava konusu haciz sırasında da haciz mahallinde olduğu görülmüştür. Hal böyle olunca, borçlular ile davacı–karşı davalı üçüncü kişi arasındaki ilişki ticari işletme devri niteliğinde bulunduğundan, İcra ve İflas Kanunu'nun 44. ve Borçlar Kanunu’nun 179. maddelerinin uygulanması gerektiği de açıkça ortadadır. Anılan maddelerde öngörülen koşulların yerine getirildiği iddia ve ispat edilmemiştir. Gerçekten, borçluların devri kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirerek ilan ettiği ve mal beyanı verdiğine ilişkin dosyada hiç bir kanıt yoktur. Bu durumda, devir alacaklının haklarını etkileyemeyeceği gibi, devralan davacı-karşı davalı üçüncü kişi de, Borçlar Kanunu’nun 179. maddesi gereği işletmenin borçlarından sorumlu bulunduğundan, üçüncü kişinin açtığı davanın reddi ile alacaklının açtığı karşı davanın kabulü gerekirken, aksine düşüncelerle her iki davanın da kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Kabule göre de, istihkak davalarında alacak miktarı ile haczedilen malların değerinden hangisi az ise onun üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Bu durumda, davacı-karşı davalı üçüncü kişi yararına hacizli malların değerinden daha fazla olan alacak miktarı üzerinden avukatlık ücretine hükmolunması da isabetsizdir.

O halde davalı-karşı davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı karşı davacı ( Alacaklı )'ya iadesine, 10.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hacizli ve Rehinli Malı Devralan Tarafa Karşı İcra Takibi Yerleşik Yabancı Meslektaşların Soruları 4 21-02-2010 17:24
bilmeden alınan özürlü maaşının geriye tahsilinin ödeme şekli imsel Meslektaşların Soruları 5 27-05-2008 11:02
Müvekkilim kendi bestesinin çalındığını iddia ediyor . -betül- Meslektaşların Soruları 1 31-01-2008 17:51
Muvazaayi Müvekkilim lehİne Nasil Telafİ Edebİlİrİm? Av. Nevin Meslektaşların Soruları 14 30-07-2007 14:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02667189 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.