|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
20-03-2007, 13:07 | #1 |
|
Trafik kazalarında uzamış ceza zamanaşımı
Davamız ölümlü trafik kazasından doğan maddi, manevi tazminat davası. 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasına bir hafta kala dava açıldı. Davalı müvekkilim tüzel kişiliği olan bir Anonim Şirket. Biz savunmamızda Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 05.03.1984 tarih,1984/1671 E.,1984/2104 K.sayılı ilamını da dilekçemize ekliyerek (burada dava konusu haksız eylemden doğan maddi ve manevi tazminat davası) "Davalı şirket bir tüzel kişi olup eylemin cezalandırılacak faili değildir.Kendisinin malca sorumlu olduğu benimsense bile tazminat alacaklısına karşı faile birlikte müşterek sorumluluğu eksik teselsül niteliğindedir.Bu nedenle UZAMIŞ CEZA ZAMANAŞIMININ ŞİRKET HAKKINDA UYGULANMASINA OLANAK YOKTUR" şeklinde bir savunma yaptık. Mahkeme bu içtihadın haksız eylem ile ilgili olduğu trafik kazası ile ilgili davada uygulanamıyacağından bahisle zamanaşımı itirazımızı reddetti. Sorum şudur :
1) Bu içtihadı trafik kazasından doğan tazminat davalarında uygulama imkanımız var mıdır ? 2) Elinizde tamamen olayımıza uygun düşecek bir yargıtay içtihatı var mıdır ? Bilgilerini paylaşacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum.Saygılarımla |
20-03-2007, 14:11 | #2 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Yiğit,
Kural olarak uzamış zamanaşımı haksız fiili işleyenler ve onların fiiline katılanlar için sözkonusu olup, istihdam eden ve malen sorumlu olanlara uygulanamaz.Bu esas kural olmakla beraber, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesinde "Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmü vardır.Bu hükmün doktrin ve kararlar ışığıda yorumu bana göre şöyledir. KTK'da tazminat yükümlüsü, sürücü ve araç işletenidir.(+Yargıtay Kararlarına göre istihdam eden) Bu nedenle 109/2'yi yukarıdaki prensibin istisnası özel hüküm olarak değerlendirmek ve trafik kazalarından doğan ve suç teşkil eden haksız fiillerde uzamış zamanaşımını malen sorumlu olanlar açısından da genişletmek gerekir.Ayrıca Bu konuda bir karar ekliyorum.
|
20-03-2007, 14:23 | #3 |
|
Sayın meslektaşım,
K.T.K.85. maddesi işleteni-araç sahibi- araç sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu tutmaktadır.Bu nedenle zamanaşımı ve kesilmesi yönlerinden asıl fail ile malen sorumlu olanlar arasında fark gözetilmeyip her ikisi bakımından ceza zamanaşımı uygulanması gerekmektedir. Ancak K.T.K. 109. maddesi açıkça maddi zararların tazminine ilişkin taleplerde uzamış zamanaşımından söz etmektedir. Manevi tazminat yönünden zamanaşımı B.K.60/2. maddesi delaleti ile K.T.K 109. göre belirlenmektedir. Neticeten trafik kazalarında asıl fail ile birlikte işleten hakkında da uzamış (ceza) zamanaşımı uygulanmaktadır. |
20-03-2007, 14:36 | #4 |
|
Aşağıda sunmuş olduğum yakın tarihli bir karara göre şirket tüzel kişiliği açısından da ceza zamanaşımı süreleri bağlayıcılık taşımakta.6085 sayılı kanuna göre yani mülga olan kara yolları trafik kanuna göre önceden tüzel kişilere karşı açılacak dava 2 yıllık süre ile sınırlıydı.Aşağıdaki karar sanırım işinize yarayacaktır
T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2004/7242 K. 2005/3650 T. 14.4.2005 DAVA : Taraflar arasında görülen davada Kestel Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 18.12.2003 tarih ve 2003/33-2003/307 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı sigorta vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mutlupınar Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: KARAR : Davacılar vekili,davalıların işleteni,sürücüsü ve sigortacısı oldukları otobüsün 16.07.1999 günü karıştığı trafik kazası sonucu müvekkiller Yusuf Aykaç ve Fadime Aykaç'ın yaralandıkları,Yusuf'un ağabeyi,Fadime'nin kocası ve diğer müvekkillerin babaları olan Hacı Aykaç'ın ise vefat ettiği,müvekkillerinin bu nedenlerle maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek,müvekkillerinin her biri için dilekçede belirtilen tutarlar toplamı olan 4.000.000.000 TL manevi ve fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla 11.000.000.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı Çanakkale Truva Tur.Ltd.Şti.,davanın şirket açısından zamanaşımına uğradığını,meydana gelen zarardan dolayı sorumluluklarının bulunmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir. Davalı Güneş Sigorta A.Ş.vekili,kazaya karışan davalı tarafa ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının müvekkili şirket tarafından temin edildiğini,davacıların uğradığı maddi zararın tespiti gerektiğini,sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu ve sigorta şirketinin manevi zarardan sorumlu olmadığını savunmuştur. Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şti.vekili,davanın zamanaşımı süresi geçirildikten sonra açıldığını,kazaya karışan aracın müvekkili şirkete sigorta ettirildiği hususunda bir delil sunulmadığını,poliçe mevcut olsa bile sorumluluklarının gerçek zarar tutarı ile sınırlı olmak üzere poliçe teminatını geçemeyeceğini,manevi tazminatın teminat kapsamına girmediğini,temerrüde düşürülmediklerinden faizle sorumlu tutulamayacaklarını savunarak,davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia,savunma,benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre,davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin davalılar Çanakkale Truva Tur.Ltd.Şti.ve Haşim Şahin yönünden kabulü ile olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte anılan davalılardan tahsiline,davalı sigorta şirketlerinin maddi tazminatlar yönünden poliçe limitleri sınırlı olarak ve temerrüd tarihlerinden itibaren faizle sorumlu tutulmalarına,sigorta şirketlerine yönelik manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir. Kararı,davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şti.vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere,mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp,değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davaya konu taleplerin ölüm ve yaralama ile sonuçlanan trafik kazasına dayalı olması nedeniyle Borçlar Kanunu'nun 60/2.maddesi uyarınca müddeti daha uzun müruru zamana tabi cezayı müstelzim bir fiilden kaynaklandığı,bu durumda dava tarihi itibariyle ceza kanununda fiil için belirlenen zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı,açılmamış sayılmasına karar verilen davada,Anadolu Sigorta A.Ş. vekili tarafından ihbar edilen sıfatı ile verilen yanıtta,kazaya karışan davalı Haşim Şahin'e ait aracın trafik sigortasının müvekkili şirketçe temin edildiğinin açıkça bildirildiği ve bu dosyaya trafik sigorta poliçesinin ibraz edilmiş olduğu anlaşıldığından,mümeyyiz davalı sigorta şirketinin hüküm altına alınan maddi zarardan poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu bulunduğu ve hakkında olay tarihinden itibaren de faize karar verilmemiş olmasına göre,mümeyyiz davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı,mümeyyiz davalı sigorta şirketi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 589.30 YTL. temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14.4.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
20-03-2007, 15:37 | #5 |
|
HD 04 <> E: 2002/9945 <> K: 2003/760 <> Tarih: 23.01.2003
* TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT * ARAÇ İŞLETEN * ZAMANAŞIMI Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarında, 2918 SK´nın 109/2. maddesinde getirilen uzamış zamanaşımı ile ilgili kuralın araç işletenini de kapsadığı kabul edilmelidir. (2918 s. Trafik K. m. 85, 109) Davacı Müjgan vekili tarafından, davalı Mehmet ve TC. Z.... Bankası AŞ aleyhine 24.11.1999 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tazmininin dava ve ek dava ile istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen davalı Mehmet yönünden kabulüne dair verilen 28.3.2002 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi üzerine temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmesine göre davalılardan Mehmet´in temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının temyiz itirazlarına gelince; dava trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece araç sürücüsü yönünden dava kısmen kabul edilmiş, aracın işleteni Banka yönünden zamanaşımı süresi geçtiğinden dava reddedilmiş karar davacı ile davalılardan sürücü Mehmet tarafından temyiz edilmiştir. Yerel mahkemece davalı araç işleteni hakkındaki dava; ceza davası bittiğinden ve malen sorumlu işleten yönünden dava zamanaşımına uğradığından reddedilmiştir. Diğer davalı Mehmet´in eyleminin suç teşkil ettiği ceza dosyası ile anlaşılmaktadır. Davalı TC. Z.... Bankası ise aracın işletenidir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının zamanaşımına yönelik hükümlerini düzenleyen 109. maddesinde sürücü ile işletenler arasında zamanaşımı yönünden bir ayrım yapılmamıştır. Araç işleten aynı Yasanın 85. maddesi gereği araç sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olup, "tazminat yükümlüsü" kavramı içerisinde değerlendirilmelidir. Şu durumda aynı Yasanın 109/2. maddesinde getirilen uzamış zamanaşımı ile ilgili kuralın işleteni de kapsadığı kabul edilmelidir. Nitekim yerleşik yargı içtihatları da bu yöndedir. O halde yerel mahkemenin işleten hakkında da uzamış (ceza) zamanaşımı süresini gözetmeden; işletene yönelik davayı zamanaşımından reddetmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına (BOZULMASINA), davalı Mehmet´in temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davacı vekili için takdir olunan 275.000.000 lira duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine ve peşin alınan harcın davacıya istek halinde geri verilmesine, 23.1.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. Kaynak : YKD Mayıs 2003 Sayfa 695 [Copyright © CD MEDYA YAZILIM - Corpus™ Mevzuat ve İçtihat Programı] |
20-03-2007, 18:40 | #6 |
|
Katkıda bulunan meslektaşlarıma teşekkür ediyorum.Saygılarımla
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Ceza Zamanaşımı | glossator | Meslektaşların Soruları | 9 | 03-03-2014 12:53 |
manevi tazminatta uzamış ceza zamanaşımı | av.mustafa akıncı | Meslektaşların Soruları | 6 | 16-03-2010 10:14 |
trafik garanti sigortası hesabında zamanaşımı? | aes | Meslektaşların Soruları | 1 | 19-03-2007 20:24 |
ceza davasında zamanaşımı | atlasumut | Hukuk Soruları Arşivi | 13 | 12-10-2006 16:40 |
Trafik kazalarında cezai sorumluluk konusunda makale arıyorum | Av.Selim HARTAVİ | Meslektaşların Soruları | 3 | 01-10-2006 00:29 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |