20-06-2006, 13:50 | #1 |
|
Cinsel Şiddet Uygulayan Erkeklerin Ortak Özellikleri:
CİNSEL ŞİDDET UYGULAYAN ERKEKLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ
Cinsel şiddet uygulamaya meyilli erkeklerin ikili ilişkilerde genellikle önceden sinyaller verdiğini belirten CTD Başkanı Dr. Keçe, "Sinyalleri anlamak ve karşınızdaki kişiyi tanımak kadınlarımızı sorunlu bir ilişkiye derinlemesine dalmaktan koruyabilir" dedi. Keçe, cinsel şiddet gösterebilecek erkeklerin özelliklerini şöyle sıralayarak, kadınlara şu uyarılarda bulundu: "Cinsel şiddet uygulama potansiyeline sahip erkeklerden kaçınmak için aşağıdaki sinyallere dikkat edin. Bunlar; ilişkiniz olan erkek kırıcı olursa, aşırı ve nedensiz yere kıskançlık gösterirse, aşağılayıcı yorumlar yaparsa, sizi görmezlikten gelirse, nasıl giyineceğinize karışır ve baskı yaparsa, sizi kendisiyle eşit konumda görmez ve kendini üstün görürse, çok fazla içki içer, uyuşturucu kullanırsa, sizi sarhoş olmaya, uyuşturucu kullanmaya veya cinsel ilişkiye girmeye zorlarsa, sert, sinirli ve tehdit edici biçimde davranırsa, ani çıkış ve inişleri varsa, genelde karşı cins hakkında olumsuz konuşursa, şiddet kullanma konusunda tehditkar olursa dikkatli olunmasını ve ilişkinin yeniden gözden geçirilmesini tavsiye ediyoruz Konu ile ilgili haberin tamamı için: http://haber.mynet.com/detail_news/?...=17Haziran2006 |
23-06-2006, 09:36 | #2 |
|
Sayın Kayar
Ne güzel bir tesbitte bulunmuşsunuz da cinsel şiddet uygulayacak erkeklerin ortak özelliklerini anlatan bir araştırmayı bizlerle paylaşmışsınız.
Ancak unuttuğunuz bir konu var. Saydığınız maddeler ilişkinin ilerlediği dönemlerde belli olur.Yani artık bu harekete maruz kalmıştır kadın. Hani diyorum buram buram reklam kokan uyduruk araştırmalar yerine daha gerçekçi araştırmaları paylaşsak daha faydalı olmaz mı? Sözlerimi saldırı yada sitem olarak algılamayın.Yıllarca basınla iç içe olan bir insan olarak doğruyla yanlışı çok kolay ayırt edebilirim. Emin olun ki bizlere aktarma zahmetinde bulunduğunuz haber yanlızca reklam. Böyle bir sitede yer alacak kadar ciddi bir araştırma değil. |
23-06-2006, 09:55 | #3 |
|
Sn.Semra,
Bu haber neyin reklamı? Açıklarsanız sevinirim. Ayrıca konuyla ilgili haberin tamamında geçen değerlendirmeleri değiştirecek ve sizce güvenilir başkaca araştırmalardan haberdarsanız burada paylaşmaniz iyi bir katkı olacaktır. Saygılar |
23-06-2006, 10:16 | #4 |
|
Duyarlı tavrınız için teşekkür ederim.Neyin reklamı diye sormuşsunuz. Cevap aslında çok basit reklamın iyisi kötüsü olmaz mantığından yola çıkarak artık malesefki (.... Başkanı Dr. ...) gibi birçok isim , isimlerinin reklamı için böyle yollara baş vurabiliyor. Doğa bilecek haksız yargılamalara sebep olmamak için isim vermemeyi tercih ediyorum. Evet elimde yapılan birçok araştırma var ve bunlarla ilgili ileriki günlerde bilgi vereceğim. Ancak belirtmeden edemeyeceğim tepkim size değil böylesine hassas konuları rant olarak kullanmaya kalkan ve insanları sözde bilgilendirmek isteyenleredir.
Yukarıda sıraladığınız maddeler eğer hayata geçmişse zaten ilişki ilerlemiştir. Zaten kadın bu tarz bir muameleye maruz kalmıştır. Mühim olan bu acıyı yaşamadan tanımaktır ki bu maddeler o aşamada zaten gözlenemez. |
23-06-2006, 11:31 | #5 | |||||||||||||||||||
|
Sn.Semra
Bence önemli olan kimin adının geçtiği değil de,çalışmada belirtilen tespitlerin doğru olup olmadığı.Benzer yönde birçok çalışma yayınlanmış durumda: Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Araştırma ve Uygulama Merkezi çalışmasında da benzeri bulgular var.Sunuyorum:
|
10-07-2006, 17:11 | #6 |
|
Sayın Av. Habibe hanım, bu araştırmada çok doğru tespitlerde bulunulmuş. Bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederiz. ' Herkes tecavüze uğrayabilir ' çok doğru bir tespit.
|
11-07-2006, 09:57 | #7 |
|
Bu 'herkes tecavüze uğrayabilir" sözcüklerine, "yanlış zamanda yanlış yerde olan herkes" cümlesi de eklemlenebilir. Ayşegül Kanat
|
11-07-2006, 19:06 | #8 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Metnin tamamı şöyledır:
Saygılar |
11-07-2006, 20:14 | #9 |
|
Sayın Ayşegül Hanım,ben de Habibe Hanıma katılıyorum bu konuda..Tecavüz çok ciddi bir suç,kişilik haklarına,vücut bütünlüğüne saldırı.Bir bayanı istek dışı ve hatta cebir uygulayarak ilişkiye zorlamak kadar insanlık dışı bir davranış olabilir mi?Bu durumda bir bayanın yanlış yerde yanlış zamanda olması bu aşağılayıcı tutumu suç olmaktan çıkarır mı?Bu soruları gönül rahatlığıyla aynı düşüncenizi savunarak cevaplayabilyorsanız söyleyeceğim pek bir şey yok...Sizin de bir bayan olarak daha duyarlı olmanızı beklerim..Sadece aşağıdaki ekleri-ki bu haberler sadece benim dikkatimi çekenler ve yazımı uzatmamak adına birkaçını koyabildim-okursanız memnun olurum..
Hangisi daha kötü Sumatra ya da Sri Lanka'daki genç kızlar açısından acaba? Hayatlarını bir anda alt üst edip onları ailesiz bırakan tsunami felaketi mi, yoksa bazen bizzat "kurtarıcılar" eliyle gerçekleşen ve çoğunda onarılmaz izler bırakan tecavüzler mi? Afetin bilançosu sanılandan çok daha ürkütücü. Ama "doğa eliyle" olduğu kadar, "insan eliyle" verilen zararlar da var işin içinde ve belki bunların yol açtığı travma daha da ağır. Bir haftadır ajans bültenlerine, başta Sri Lanka ve Sumatra olmak üzere afet bölgelerinden geçilmiş "tecavüz haberleri" yağıyor. On sekiz yaşında, genç bir kız. Ailesiyle birlikte tapınak ziyareti yapmak için yola çıkmışlar, uygun bir yerde piknik için durmuşlar. Tsunami tam o sırada gelmiş. Sularla boğuşan genç kız, tanımadığı birinin "Elini uzat, seni kurtarayım" dediğini anlatıyor. Güvenli bir yere çıktıkları anda da "kurtarıcı"nın ilk yaptığı, boğazını sıkıp ölüm tehditleri yağdırdıktan sonra, ona tecavüz etmek. Şimdi, o kâbus günlerini geride bıraktıktan sonra, yardım için gelen ekipler gözetiminde terapi görüyor genç kız. Bir tek kız kardeşi hariç, bütün ailesini afette kaybetmiş. Ama bir şey daha var yitirdiği: "İnsanlara olan güveni." ....ve bir başka haber.... ABD askerleri bu kez tecavüz edip öldürdü Irak’ta gerçekleştirdikleri sivil katliamlarla uluslararası kamuoyunun tepkisini çeken Amerikan askerleri, bu sefer de bir tecavüz skandalına imza attı. Hadisa ve İshaki’de sivilleri katleden Amerikan askerlerinin, mart ayında Mahmudiye’de bir kadına tecavüz ettikten sonra kendisiyle birlikte 3 yakınını öldürdüğü ortaya çıkarıldı. ABD ordusu iddialarla ilgili soruşturma başlattığını duyururken Irak medyası ve yönetiminin, 22 Haziran’da ortaya çıkan skandala ilgi göstermemesi dikkat çekti. Bağdat’ın Mahmudiye bölgesinde gerçekleşen olayda Amerikan askerleri, devriye gezerken gördükleri bir kadını 3 hafta takip etti. Bu süre içerisinde bir saldırı planlayan askerler, mart ayında bölgeye yeni taşınmış olan Sünni kadının evine baskın düzenledi. Aileden 3 kişiyi bir odaya kapatan askerler, kadına tecavüz ettikten sonra hem kendisini hem de biri çocuk olduğu belirtilen bu 3 kişiyi öldürdü. Askerler, iz bırakmamak için de kadını üzerine yanıcı bir madde dökerek yaktı. Amerikalı komutanlar, olayı bir mezhep çatışması olarak kayıtlara geçti. Ancak 19 Haziran’da tecavüzcü askerlerden ikisinin kaçırılması, skandalı ortaya çıkardı. İki asker kafaları kesilmiş halde bulunurken, bunun misilleme olduğunu düşünen bir asker, 22 Haziran’da rutin bir danışmanlık seansında vicdan azabına dayanamayarak olayı itiraf etti. ABD ordusu, bu askerin tecavüze karışmadığını, olayı arkadaşlarından duyduğunu belirtti. İkinci bir asker de söz konusu kişileri tecavüzü planlarken duyduğunu ve olaydan sonra üzerlerinde kan gördüğünü söyledi. Mahmudiye polis şefi İhsan Abdurrahman da 13 Mart’ta aileyi ABD askerlerinin öldürdüğüne dair rapor aldıklarını söyledi. Ayşegül hanım,sizce buradaki mağdurlardan ve daha birçoklarından hangisi yanlış yerde,yanlış zamanda? ya da yanlış zamanda yanlış yerde olmak bu suçu suç olmktan mı çıkarıyor tekrar yineliyorum.herkes hata yapar ve bir kişinin yaptığı hata bu şekilde muamele görmesini gerektirmez(eğer ki kastınız bayanların yanlış tutum sergilemesiyle bu harekete maruz kaldıklarını belirtmek ve bu durumu kaçınılmaz sonuç olarak göstermekse....) Amacım sizin görüşünüzü yazarken daha dikkatli olmanızı sağlamak ve yanlış anlaşılmalara meydan verilmesini engellemek sadece... SAYGILARIMLA.... |
11-07-2006, 21:58 | #10 |
|
Sn.balancee
Katkılarınız için teşekkür ediyorum. Sn.Kanat 'ın ilgili satırını, yanlıs anlamalar olmasın dıyerek tamamlamıstım.Yoksa Sn.Kanatın böyle bır gorusunun oldugunu hiç düşünmüyorum. Gerçektende ,özellikle kadına yönelik cinsel saldırılarda sıkça görülen "mağdurun suçlu" duruma düşürülmesidir.Ya aktif olarak saldırıyı davet etttiği,ya da saldırı ihtimali olan yer ve zamanlarda bulunduğu gerekçesi en yaygın olanı.Bu yanılgılı tutum,saldırıların açıklamasını güçleştirmektedir.Diğer yandan bu korkutucu tutum,kadının sosyal yaşamını,gündelik hayattan yararlanabilme becerisini de sınırlamakta,bir cinsel saldırı ihtimali nedeniyle özellikle gece ,sokaklar kadınlardan arındırılmakta,kadınlar tek başlarına hareket serbestilerini yitırmektedir. Unutulmaması gereken hayatın bütün alanlarında ve zamanlarında kadınların var olma hakkıdır ve bu hakkı kullananalar değil, buna engel olanların davranışlarını değiştirmesi gerekliliğidir. Konuya ilgi gösteren,katkı sağlayan herkese teşekkürler, saygılar. |
11-07-2006, 22:04 | #11 |
|
Düzeltme!
Herkese merhaba, yazdığım bir yazıya açıklama getirdiğimi "yazarlık dersi" verdiğim öğrencilerim duysalardı eğer, bana olan tüm saygılarını yitirirdim.
Elbette ki yazdıklarınıza katılıyorum. (Yalnızca "bayan" sözcüklerinin yerine "kadın" sözcüğünü koyarak) Tecavüz insanlık suçudur. Bu suç, mağdurlara değil, uygulayanlara aittir. Ben bir adım daha atarak, tecavüzcülerin hasta, tedaviye muhtaç olmaları gerektiğine de karşı çıkıyor, onların ıslahı için harcanacak her kuruşun mağdurların rehabilitesine harcanmasını istiyorum. Tecavüzcüler her sosyal statü ve kesimden çıkabilir. Aramızda dolaşan "normal!" kişilerdir.Eğitimsiz bir amele olabileceği gibi, bir general, bir doktor, bir öğretmen... Yazdığım "ek" yalnızca bir "tersinleme" idi. Yanlış yer ve zaman mağdur için... Tecavüzcüye göre ise bunlar doğru zaman. Hapisten yeni çıkan arkadaşlarına "hediye etmek" için pusu kuran kişilerle karşılaşan öğretmen kadın ve annesi için yanlış zaman ve yer.. On dakika sonra oradan geçseler, kurtulacaklardı. Bu tecavüzcüyü hoş görmek midir? Hayır, onlar başka kurbanlar bulacaklardı. Bolu'da birkaç yıl önce dört tesettürlü genç kız tecavüze uğradı. Tesettürleri de kurtaramadı bu iğrençlikten. Yapılan araştırmalar 18 aylıktan, 85 yaşına kadar kadınların tecavüz kurbanı olabileceğini ortaya koydu. Yaş, güzellik, giysi neden değil. Barışta ve savaşta... Hiç farketmiyor.(Soygun için girdiği evden, tecavüz ederek çıkıyor hırsızlar.Hırsızlığı için hafifletici nedenler bulabilirim ama tecavüz için asla.) Tüm bunları bilirken nasıl kurbanı suçlayabilirim? Beni yanlış anladığınız için çok üzüldüm. Umarım bu açıklamam, bir şeyleri düzeltir. Ayşegül Kanat |
11-07-2006, 22:12 | #12 |
|
Ben belki bu konuda çok hassasım ve sizi yanlış anladım...
Üzgünüm..... Saygılar.. |
15-08-2006, 16:22 | #13 |
|
Merzifon'da 80 yaşındaki kadına tecavüz ettiler Amasya'nın Merzifon ilçesinde evinden zorla alınarak 200 metre uzaklıktaki boş bir evde tecavüz edilen yaşlı kadın tedavi altına alındı. Edinilen bilgiye göre, gece Hacıbalı Mahallesi'ndeki evine gelen kimliği henüz belirlenemeyen 2 kişi tarafından zorla evinden alınan Ş.C. (80), yaklaşık 200 metre uzaklıkta kullanılmayan bir eve götürülerek burada tecavüze uğradı. Sabah, evde olmadığını fark eden oğlunun çevreyi araması sonucu bulunan Ş.C. Merzifon Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Yaşlı kadının verdiği eşkal üzerine biri 18, diğeri 23 yaşlarında olduğu belirlenen 2 zanlının arandığı bildirildi. MERZİFON http://www.gundemimiz.com/haber.asp?haberid=16300 Araştırma sonuçları çok doğru.Tecavüzün mağdurun yaşıyla hiçbir ilgisi olmadığına ilişikin bir haber.Saygılarımla. |
30-08-2006, 23:40 | #14 |
|
Bu insanlar gercekten hasta ruhlular ve gercekten cok şiddetli ceza almaları gerektigine inanıyorum. Böyle konularda toplumun hassasiyeti ortadayken cezaların bu kadar az olması daha dogrusu cezaevine girdikten cok kısa bir süre sonra toplumun içine ıslah olmadan(ki ceza hukukunun amacı) dönüyor olmaları cesaret veriyor olsa gerek...
ve bence en aşağılık ve hiçbir hafifletici sebebi olmayan suçlar insanların cinselliğine karşı işlenmiş olanları.. Saygılarımla |
08-09-2006, 19:11 | #15 |
|
Sayın Av. Habibe Dayar meslektaşım, çoğu tesbitlerinize bir erkek olarak katılıyorum. ama kıskançlık konusundaki tesbitlerinize katılmıyorum. seven ve değer veren insan kıskanır. kıskanmak insanlık özelliklerinden biridir. ama tabi normal sınırlarında olursa. eşini kıskanmayan erkek bana göre eşini sevmeyen ve değer vermeyen erkekdir. ayrıca kadınlar da eşlerini kıskanırlar ve bu da çok normal bir davranış biçimidir bana göre . ama tabi normal sınırlarında obsesif-kompulsüf aşamasına gelmemiş kıskançlıklar için bu değerlendirmem. genellemeler yapılırken çok dikkatli olunmalı ve bu genellemeler yapıldığı zaman bilimsel araştırmalar esas alınmalı. saygılarımla
|
10-09-2006, 15:06 | #16 |
|
fsenoglu68 ze teşekür ederk başlamalıyım sanırım....
evet su bir gerçek ki kıskançlık erkeklere özgü değil insanlığa özgüdür seviyorum ama kıskanmıyorum diyen bayan zor bulunur bu bir çelişkidir zaten ikisi bir arada ama kadının sosyal alanda tam olarak hala ezildiğinden dolayı bunu dile getirme konusunda bir takım zorlukları olabilir |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kadınlara şiddet uygulayan erkek hasta mıdır? | av.semire nergiz | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 26 | 17-03-2010 13:07 |
Cinsel Şiddet Mağdurlarına Yaklaşım-Yeşim İŞLEGEN | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 0 | 09-04-2004 21:45 |
Neo-liberal Politikalar,cinsel Taciz,şiddet...Talin Sucuyan | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 0 | 12-03-2004 20:35 |
Erkeklerin Gerçekleri Ve Erkeklerin Mitolojisi | Armağan Konyalı | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 0 | 30-08-2003 17:43 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |