|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
15-12-2006, 17:06 | #1 |
|
replik -düplik
Arkadaşlar benim sorum replik-düplik üzerine.Davalının cevap dilekçesinin davacıya tebliği üzerine 10 gün içerisinde davacı replik layihası vermek zorundadır.(HUMK 209)Davacı bu 10 günlük sürede replik dilekçesi vermezse sonradan vermiş olduğu replik layihasına da davalı süre yönünden itiraz ederse sonu ne olur?Davalının cevap layihasında belirtmiş olduğu savunmayı ve de davacınında dava dilekçesinde hiç belirtmemiş olduğu hususları kabul etmiş sayılır mı?Şöyle bir örnek vereyim.Misal davacı dava dilekçesinde davalının kötüniyetinden hiç bahsetmemiş olsun, davalıda cevap dilekçesinde iyiniyet iddiasında bulunsun ve bu davacıya tebliğ edilmiş olsun.Davacı 10 gün içerisinde replik vermez ise davalının iyiniyet iddiasını zımni olarak kabul etmiş olur mu?(Prof.Baki Kuru 'nun 6.ciltlik serisinde sadece 2 sayfa olarak replik geçiyor)Davaya cevap ve sonuçları üzerine istemediğin kadar karar varken replik ile ilgili bir tane bile bulamadım.Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
|
15-12-2006, 20:27 | #2 |
|
Hukukta, sükut ikrardan gelmez, sükut eden münkirdir. Yani , bir hususa cevap vermediyseniz bu hususu kabul etmiş sayılmazsınız, aksine inkar etmiş sayılırsınız.
Şayet davacı süresinde cevap vermediyse savunmanın bu şekilde genişletilmesine muvafakat etmemelisiniz, bence. Saygılar. |
16-12-2006, 02:39 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
|
22-03-2007, 16:42 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Karar...
T.C. YARGITAY HUKUK DAİRESİ 15 Esas No. 2003/5412 Karar No. 2003/5777 Tarihi 03.12.2003 1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/195/209 İŞTİRAK HALİNDEKİ MÜLKİYET CEVAP SÜRESİNDEN SONRA ZAMANAŞIMI DEFİNDE BULUNULMASI SAVUNMANIN GENİŞLETİLMESİ MAHİYETİNDEDİR ÖZET DAVA DİLEKÇESİNİN TEBLİĞİNDEN SONRA DAVALILAR ON GÜN İÇİNDE DAVAYA CEVAP VERMEDİKLERİNDEN DAVAYI İNKÂR ETMİŞ SAYILIRLAR. CEVAP SÜRESİNİN DOLMASINDAN SONRA VERİLEN DİLEKÇEYLE ZAMANAŞIMI DEFİNDE BULUNULMASI SAVUNMANIN GENİŞLETİLMESİ NİTELİĞİNDEDİR. DAVACI SAVUNMANIN GENİŞLETİLMESİNE MUVAFAKATİNİN OLMADIĞINI SÜRESİNDE BİLDİRDİĞİNDEN ZAMANAŞIMI DEFİNİN REDDİ GEREKİR. Hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kâğıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR Dava, tapu iptali tescil istemiyle açılmış, mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesi davalılardan Abdullah'a 24.5.2003 tarihinde, diğer davalılara ise 22.5.2003 tarihinde tebliğ edilmiş, zamanaşımı definin ileri sürüldüğü dilekçe ise davalılar vekili tarafından, 10 günlük cevap süresinin dolmasından sonra 16.6.2003 tarihinde verilmiştir. Bu dilekçesinin davacı vekiline tebliği üzerine, davacı vekili süresinde verdiği 26.6.2003 tarihli dilekçeyle, zamanaşımı definin süresinde ileri sürülmediğini belirterek, muvafakatlan olmadığını bildirmiş, aynı tarihli oturumda da bu beyanını tekrarlamıştır. Davalılar dava dilekçesinin tebliği üzerine 10 günlük süre içerisinde davaya cevap vermediklerinden, davayı inkâr etmiş sayılırlar. Cevap süresinin dolmasından sonra verilen dilekçeyle zamanaşımı definde bulunulması savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğundan, davacı vekili de süresinde muvafakatlarının olmadığını bildirdiğinden, davalı tarafın zamanaşımı definin reddi ve işin esasının incelenip gerekli kararın verilmesi zorunludur. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 3.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. Karar bulamadıysanız belki bu işinize yarayabilir. İyi Çalışmalar |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |