Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

zamanaşımı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-03-2010, 17:08   #1
SKARA

 
Varsayılan zamanaşımı

yetkisiz yerde açılan dava zamanaşımını kesermi
Old 25-03-2010, 17:10   #2
kemal çelik

 
Varsayılan

Yetkisiz mahkemede açılan dava açılmamış sayılacağı için zamanaşımını da kesmez diye biliyorum.
Old 25-03-2010, 17:14   #3
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kemal çelik
Yetkisiz mahkemede açılan dava açılmamış sayılacağı için zamanaşımını da kesmez diye biliyorum.
Yetkisiz yerde açılan dava ancak HUMK 193/3'deki (kesinleşmeden itibaren 10 gün içinde yetkili mahkemeye yollanma)şartı yerine getirilmediği takdirde açılmamış sayılacağından,HUMK 193/3 doğrultusunda işlem yapıldığı takdirde zamanaşımını keser.
Old 25-03-2010, 17:16   #4
SKARA

 
Varsayılan

Borçlar Kanunu m.133/2, m.136. ). Alacaklı tarafından yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takip talebinin süresi içinde yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi halinde, yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan takip talebinin dahi aynı kural uyarınca zamanaşımını keseceği doktrin ve uygulamada kabul edilmektedir. buna ne demeli
Old 25-03-2010, 17:16   #5
kemal çelik

 
Varsayılan

Sayın Av.Ömeroğlu tamamen haklısınız.Size katılıyorum.
Old 25-03-2010, 17:20   #6
av.araf

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan SKARA
yetkisiz yerde açılan dava zamanaşımını kesermi

"Açılan dava düzeltilmesi mümkün bir şekil eksikliği ile sakat ise ( temsilcide hata gibi ) veya zamansız ( muaccel alacaklarda olduğu üzere ) yahut görevsiz ya da yetkisiz mahkemede açılmış ise bu nitelikteki bir dava zamanaşımını kesmez. ( BK. 137 ) İlmi ve kazai içtihatlar bu konuda sözbirliği içindedir. ( Prof. Von Tuhr, İsviçre Borçlar Kanunu şerhi, Cevat Edege Tercümesi, 1952, sh. 756-766, Prof. S. Sulhi Tekinay, Borçlar Hukuku, 1974, sh.804-805, Prof. Kenan Tunçomağ, Borçlar Hukuku, 1972, Cilt.1, sh.756-758, Prof. A. Esat Arsebük, Borçlar Hukuku, 1943, Cilt.2, sh.955 )."

http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=3430
Old 25-03-2010, 17:27   #7
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

BAKİ KURU,MEDENİ USUL HUKUKU,DERS KİTABI,2001 BASI,S.206'DAN NAKLEN:'.................Yukarıdaki şekilde 10 gün içinde başvurulması üzerine yetkili mahkemede görülmeye başlayan dava yeni bir dava olmayıp,yetkisiz mahkemede açılmış olan davanın devamıdır.bu nedenle:
Yetkili mahkemede yeniden harç alınmaz.
Yetkisiz mahkemede dava açılması ile kazanılmış olan haklar(mesela zamanaşımı kesilmesi,hak düşürücü sürenin korunması)saklı tutulmuş olur................'
Old 25-03-2010, 17:42   #8
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.araf
"Açılan dava düzeltilmesi mümkün bir şekil eksikliği ile sakat ise ( temsilcide hata gibi ) veya zamansız ( muaccel alacaklarda olduğu üzere ) yahut görevsiz ya da yetkisiz mahkemede açılmış ise bu nitelikteki bir dava zamanaşımını kesmez. ( BK. 137 ) İlmi ve kazai içtihatlar bu konuda sözbirliği içindedir. ( Prof. Von Tuhr, İsviçre Borçlar Kanunu şerhi, Cevat Edege Tercümesi, 1952, sh. 756-766, Prof. S. Sulhi Tekinay, Borçlar Hukuku, 1974, sh.804-805, Prof. Kenan Tunçomağ, Borçlar Hukuku, 1972, Cilt.1, sh.756-758, Prof. A. Esat Arsebük, Borçlar Hukuku, 1943, Cilt.2, sh.955 )."

http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=3430
Hakdüşürücü sürelerle ilgili olmakla birlikte zamanaşımı süreleri hakkında da uygulanacağında tereddüt olmayan ve sürenin yetkisiz mahkemede açılan ilk dava ile kesildiğine içtihat eden bir karar:
T.C.

YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/6665

K. 2002/9204

T. 26.11.2002

� GÖREVLİ MAHKEME ( Açılan Davanın Görevsiz Mahkemedeki Davanın Devamı Olduğu - Hak Düşürücü Sürelerin de Görevsiz Mahkemede Açıldığı Zamana Göre Hesaplanması )

� GÖREVSİZ MAHKEMEDE AÇILAN DAVA ( İdari Para Cezası/Ödeme Emrinin İptali - Hak Düşürücü Sürelerin Görevsiz Mahkemede Açıldığı Zamana Göre Hesaplanması Gereği )

� HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRELER ( Görevsiz Mahkemede Açılan Dava - Hak Düşürücü Sürelerin Görevsiz Mahkemede Açıldığı Zamana Göre Hesaplanması Gereği )

� ÖDEME EMRİNİN İPTALİ DAVASI ( İdari Para Cezası - Görevsiz Mahkemede Açılması/Hak Düşürücü Sürelerin Görevsiz Mahkemede Açıldığı Zamana Göre Hesaplanması Gereği )

� İDARİ PARA CEZASI ( Ödeme Emrinin İptali Davasının Görevsiz Mahkemede Açılması - Hak Düşürücü Sürelerin Görevsiz Mahkemede Açıldığı Zamana Göre Hesaplanması Gereği )

� İDARİ YARGIDA AÇILAN DAVA ( Görevsizlik İle Sonuçlanması - Hak Düşürücü Sürelerin Görevsiz Mahkemede Açıldığı Zamana Göre Hesaplanması Gereği )

506/m.80

1086/m.7,193

1412/m.293

2247/m.10,18,27

ÖZET : "Yargı yeri yanılgısı" nedeniyle idari yargıda açılan davanın "görevsizlik" ile sonuçlanması üzerine, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 193. maddesine uygun olarak görevli mahkemede açılan dava, görevsiz mahkemede açılan davanın devamı olup, hak düşürücü sürelerin de görevsiz mahkemede davanın açıldığı zamana göre hesaplanması gerekir.
DAVA : Davacı, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz istemin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü:
KARAR : 03.11.1997 tarihinde yönetici konumunda çalıştığı şirketin, 1997/3. dönem bordrosunun süresinde verilmemesi nedeniyle tahakkuk ettirilen idari para cezasının işveren şirketten tahsili amacıyla yürütülen takip dosyasından şirketin temsilcisi konumunda olduğundan bahisle adına ödeme emri düzenlenip tebliğ edilen davacının, ödeme emrinin iptali istemiyle Aydın Vergi Mahkemesi'nde açtığı davada Aydın idare Mahkemesi'nin görevli olduğu sonucuna varılmış, Aydın Birinci idare Mahkemesi ise İş Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, sıralanan süreç sonunda iş mahkemesine intikal eden davada, yazılı gerekçelerle dava süresinin geçirildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Takibe konu alacağın idari para cezasından kaynaklanması ve 506 sayılı Yasanın 140. maddesi uyarınca idari para cezalarının işveren hakkında uygulanması nedeniyle, 506 sayılı Yasanın 80. maddesi uyarınca sorumluluğu yoluna gidilen davacının cebri icra aşamasından önceki dönemde borca itiraz olanağı bulunmadığından, 506 sayılı Yasanın 140. maddesindeki prosedüre uygun davranma zorunluluğundan söz etme olanağı yoktur.
Olayda öncelikle çözümlenmesi gereken sorun, prim borcu ve gecikme zammının iptaline ilişkin davanın "yargı yeri yanılgısı" nedeniyle idari yargı mercilerinde açılması ve "görevsizlik" ile sonuçlanması üzerine görevli mahkemede açılmış bulunan iş bu davanın görevsiz mahkemedeki o davanın devamı olup olmadığı ve süresinde açılmış sayılıp sayılmayacağı meselesidir.
Bilindiği üzere öğretide; görev uyuşmazlığı, aynı yargı yoluna tabi mahkemeler arasındaki ilişkide söz konusu edildiği halde, idari, askeri ve adli yargı yerleri ile yine adli yargı içerisinde yer alan ceza ve hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki ise ( görev değil ) yargı yolu uyuşmazlığı olarak nitelendirilmektedir. ( Kuru, 1974-158 ) Oysa bu konudaki uygulamaya bakınca Hukuk ve Ceza Mahkemeleri arasındaki ilişkiye de "görev" münasebeti denildiği görülmektedir. Hukuk Tekniği ve usul hukuku açısından, ''yargı yolu uyuşmazlığı"nın dahi "görev uyuşmazlığı" ile aynı sonuçları doğurduğunda kuşku yoktur.
Gerçekten de Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 7. maddesinde "diğer bir mahkeme makam veya yargı merciinin görevine giren bir dava veya iş kendisine arz olunan ( görevsiz ) mahkeme ... görevsizlik kararı verebileceği" ne işaret edilmekte,
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu 293. maddesine göre "kabule şayan müracaatta ... merciinin tayininde yapılan hata müracaat edenin hukukunu ihlal etmeyeceği" gibi 3622 sayılı Yasa ile değişik 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14/3-a ile 15/1-a ve 2, fıkralarında "görevsiz mahkemeye yapılan başvuruların Danıştay veya ilgili ( görevli ) mahkemeye başvurma tarihi olarak kabul edileceği" öngörülmektedir. Esasen uygulamada idari yargılama usulünde anılan yasa maddeleriyle belirtilen düzenlemeler getirilmeden önceki yasal boşluk, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 7 ve 193 maddelerinin kıyasen uygulanması suretiyle giderilmekte olduğunu görmekteyiz. Bu konuda 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve işleyişi Hakkındaki Kanun'un 10 ve devamında yer alan 18 ve 22. maddelerinde de "başvuru ile ... zaman aşımı ve öbür kanuni sürelerin duracağı" belirtilmektedir. Öte yandan bütün bu yasal düzenlemelere paralel olarak da Borçlar Kanunu'nun 137. maddesinde görevsizlik nedeniyle davanın reddi halinde zaman aşımı bakımından alacaklıya "munzam süre" tanındığı, zaman aşımı konusunda getirilen bu munzam sürenin "hak düşürücü" sürelere de kıyasen uygulanmasında hiçbir yasal engel bulunmadığı gibi,
Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1963 tarih ve 4/51-19 sayılı kararında da belirtildiği veçhile, görevsizlik kararı üzerine Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 193. maddesine uygun olarak görevli mahkemede görülmekte olan bir dava, görevsiz mahkemede açılmış olan davanın devamı olup, görevsiz mahkemede dava açılması ile kazanılmış haklar saklı tutulmuş olacağından, hak düşürücü sürelerin de görevsiz mahkemede davanın açıldığı zamana göre hesaplanması hukuksal bir gerekliliktir. Bu arada, görevsiz mahkemede eksik bırakılan hususların ( Harçlandırma, ve benzeri hukuki ve usuli işlemler vs. ) görevli mahkemede tamamlanması doğaldır.
Yukardan beri açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetildiğinde, davacının idari yargı mercilerindeki dava dosyaları getirtilerek, ödeme emrinin iptali isteminin yasal sürede yanlış yargı yerinde istem konusu yapılıp yapılmadığı ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 193. maddesindeki yönteme uygun biçimde davanın iş mahkemesine intikal edip etmediği araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gereğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 25-03-2010, 17:46   #9
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Hatta davacının HUMK 193'deki on günlük süreyi kaçırması halinde dahi(zamanaşımının ilk davayla kesilmesi bakımından) BK 137.maddesindeki 60 günlük ilave süreden yararlanacağına içtihat eden bir başka karar:
T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/7079

K. 2005/11514

T. 5.7.2005

� DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI ( Kararından Sonra Zamanaşımı Süresi Dolmuş İse 60 Günlük Ek Süreden Yararlanılabileceği )

� ZAMANAŞIMI SÜRESİ ( Davanın Açılmamış Sayılması Kararından Sonra Dolmuş İse 60 Günlük Ek Süreden Yararlanılabileceği )

� 60 GÜNLÜK EK SÜRE ( Davanın Açılmamış Sayılması Kararından Sonra Zamanaşımı Süresi Dolmuş İse 60 Günlük Ek Süreden Yararlanılabileceği )

818/m.137

ÖZET : Borçlar Kanunu 'nun 137. maddesinde düzenlenen 60 günlük ek süreden yararlanabilmek için önceki davanın telafisi mümkün ve şekle ilişkin bir noksandan dolayı reddedilmiş ve zamanaşımı süresinin de dolmuş olması gerekir. Somut olayda davanın açılmamış sayılmasına karar verildikten sonra 60 gün içinde yetkili mahkemede dava açılmıştır. Bu arada zamanaşımı süresi dolmuş olsa bile davacının sözü edilen ek süreden yararlanması mümkündür.
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, karpuz yetiştirmek amacıyla davalının Malatya bayiinden 2001 yılında tohum satın alıp tarlasına ektiğini, tohumun bozukluğu nedeniyle yeterli ürün alamadığını, Battalgazi Asliye Hukuk Mahkemesi'nde davalıya karşı tazminat davası açtığını, davalının itirazı üzerine mahkemece yetkisizlik kararı verilerek dava dosyasının Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderildiğini, davayı takip edememesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiğini, BK. 137. maddesinde öngörülen 60 günlük süre içerisinde bu davasını açmak zorunda kaldığını ileri sürerek 8.543.952.000.- TL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, BK. 207. maddesinde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, ilk davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde BK. 137. maddesinde öngörülen 60 günlük süreden istifade edilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının, ayıbı 2001 yılında öğrendiği, bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde BK. 137. maddesinde öngörülen 60 günlük ek süreden istifade edilemeyeceği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
B.K. 137. maddesi "dava veya defi, vaziyed eden hakimin salahiyedi olmaması veya tamiri kabil ve şekle müteallik bir noksan veya vaktinden evvel ikame edilmiş olması sebebiyle reddolunmuş olupta dava müruru zaman müddeti hitam bulmuş ise alacaklı hakkını talep etmek için altmış günlük munzam müddetten istifade eder" düzenlemesini getirmiştir.
Yasada öngörülen 60 günlük süreden faydalanabilmek için önceki davanın telafisi kabil ve şekle müteallik bir noksandan dolayı reddedilmiş ve arada zamanaşımı süresinin de dolmuş olması gerekir. Somut olayda davanın açılmamış sayılmasına dair karardan sonra 60 günlük sürede yetkili mahkemede dava açıldığından davacı BK. 137. maddesinde öngörülen sürede faydalanır. Mahkemece işin esası incelenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.07.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
mülkiyet hakkı zamanaşımı-kadastro tespiti zamanaşımı ADVOCATEHAKAN Meslektaşların Soruları 14 23-03-2015 16:59
zamanaşımı güzel_hukukçu Meslektaşların Soruları 4 26-02-2010 21:29
Zamanaşımı daphne81 Meslektaşların Soruları 3 22-07-2009 16:22
Zamanaşımı uzamış zamanaşımı mı dır? Av. Hamza Meslektaşların Soruları 0 02-03-2009 17:35
Zamanaşımı sultanisik Meslektaşların Soruları 4 08-11-2008 19:04


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07307506 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.