|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
20-04-2010, 16:53 | #1 |
|
Şantiye alanı ve zorunlu mali mesuliyet sigortası
Sayın meslektaşlarım , müvekkilim çalışmış olduğu işyeri şantiye alanında işyerine ait aracın altında kalmış ve ağır derecede yaralanmıştır. Mevcut bu olaya yönelik açılan tazminat davasın da, aracın sigorta şirketi , olayın iş yeri sahasında gerçekleşmiş olması sebebi ile karayolları trafik kanunu 1 ve 2 maddeleri çerçevesinde talebin poliçe kapsamı dışında kaldığı savunmasında bulunmuştur.
Sormak istediğim soru işyeri sahası olan şantiye de gerçekleşen bu kaza sonucu kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası çerçevesinde maddi tazminat yönünden ilgili sigorta şirketi sorumluluğu varmıdır? Yokmudur? Kanun açık bir şekilde işyeri sahası yada şantiye alanı adlandırmasında bulunmamıştır. Fikirlerinizi paylaşmanızı beklemekteyim. Saygılar |
20-04-2010, 17:09 | #2 |
|
Bir zararın, trafik sigortası kapsamına girebilmesi için o zararın motorlu araç ile karayolunda meydana getirilmiş olması gerekir. KTK'nın 3'ncü maddesinde karayolu, trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olarak tanımlanmıştır. Ancak, anılan Yasa'nın 2'nci maddesinde de bu kanunun karayolunda uygulanacağı hükme bağlandıktan sonra, aksine hüküm bulunmadığı hallerde, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, patik yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerlerin, erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da bu kanun hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda (anladığım kadarı ile ) sigorta şirketi , rizikonun meydana geldiği yerin karayolu olmadığını, işyeri sahası içerisinde bulunduğunu, zararın sigorta teminatı dışında olduğunu savunmaktadır. İşyeri sahasının niteliği itibariyle araç trafiği olan, sürekli yükleme ve boşaltma yapılan bir yer olup karayolu sayılan yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda da rizikonun teminat kapsamında olduğunu kabul etmek gerekir. Sigortanın bu savunması kabul görmeyecektir.
Kolay gelsin |
21-04-2010, 13:56 | #3 |
|
Sn.ahmetyılmaz;
ekteki karar konuya ışık tutucu niteliktedir. T.C. YARGITAY 11.Hukuk Dairesi Esas: 2006/13546 Karar: 2007/2988 Karar Tarihi: 16.02.2007 TRAFİK KAZASI SEBEBİYLE MADDİ MANEVİ TAZMİNAT DAVASI - RİZİKONUN İHBARI - ARAÇ İŞLETENİN SORUMLULUĞU - MALİ SORUMLULUK SİGORTA POLİÇESİ - ZAMANAŞIMI İDDİASI - KAZANIN DEVLET KARAYOLUNDA MEYDANA GELMİŞ OLMASI ÖZET: Mahkemece, davacının bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirilerek aralarında Karayolları Fen Heyeti’nde uzmanların da bulunduğu bilirkişi kurulundan alınacak rapor ile birlikte mali mesuliyet sigorta genel şartları 3-A/4.madde fıkrası gereğince motorlu araçların işletmesinden dolayı bunların sahip ve işletenlerine karşı ileri sürülen taleplerin teminat dışında kalıp kalmayacağı, ihtilaf konusu kazanın şantiye sahasında olup olmadığı hususları ile şahıs mali sorumluluk sigorta poliçesi ile mali mesuliyet sigortası genel şartlarında yazılı hükümler tartışılmak suretiyle meydana gelen trafik kazasının poliçe teminatı içinde kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. (6762 S. K. m. 1268) Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 8.Ticaret Mahkemesince verilen 15.09.2004 gün ve 2002/242-2004/470 sayılı kararı onayan Daire'nin 30.03.2006 gün ve 2005/844-2006/3305 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili müvekkilinin yüklenicisi olduğu dava dışı A. A.Ş.'ne ait inşaatın şantiye sahasında yapılan hafriyat nakli sırasında müvekkiline ait yükleyicinin dava dışı M. Aslan adlı kişinin kullandığı minibüsün çarpışması sonucunda bu şahsın öldüğünü ve kaza nedeniyle müvekkili şirket aleyhine tazminat davaları açıldığını, davanın sigorta şirketlerine ihbar edildiğini, dava sonunda mahkemece verilen karara dayanılarak ihtiyati haciz kararı alınması üzerine icra dosyasına 250.000.000.000.-TL'lik teminat mektubu sunularak tehiri icra kararı alındığını, davalı D. Sigorta A.Ş’nin 3 ncü şahıslara karşı mali sorumluluk sigorta poliçesi nedeniyle, diğer davalının ise inşaat A. Risk Sigorta poliçesindeki 3.şahıs mali sorumluluk sigorta poliçesi ile zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek, asıl davada ıslah ile 309.765.621.457.-TL'nin ödeme gününden muhtemel tahsil tarihine kadar hesaplanacak en yüksek banka reeskont faizi ile, birleşen davada ise 3.şahsa ait araçta oluşan hasara ilişkin olarak ödenen 19.218.500.000.-TL’nın 14.08.2003 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile asıl davadaki talebini arttırmıştır. Davalı C.Union Sigorta A.Ş. vekili, İnşaat A. Risk sigorta poliçesinde davacının sigortalı olmadığını, rizikonunda işyerinde meydana gelmediğini, iş makinesinin poliçe kapsamında sigorta teminatının bulunmadığını, genel koşullar 3.A - 4 fıkrası gereğince de zararın teminat kapsamı dışında olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı D. Sigorta A.Ş. vekili, rizikonun ihbarından itibaren TTK.'nın 1268.maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra davanın açıldığını, müvekkilinin 3.şahıs mali sorumluluk sigorta poliçesinin genel şartları 3 - A.4. maddesine göre motorlu araçların işletilmesinden dolayı bunların sahip ve işletenlerine karşı ileri sürülen taleplerin teminat dışında kaldığını, zira poliçe ile davacının işleteni olduğu motorlu araçların karayolunda neden olduğu trafik kazalarından dolayı 3.kişilerin maruz kaldığı zararların sigorta edilmediğini, ayrıca ayni menfaatin aynı rizikolara karşı diğer davalıya da sigorta ettirilmiş olması nedeniyle sonradan müvekkilince düzenlenen poliçenin hükümsüz olduğunu, kaldı ki davacı aleyhine henüz kesinleşmiş bir ilam bulunmadığından davanın dinlenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karan davacı vekili, temyiz etmiştir. Dairemizce verilen karar onanmış olup, bu kez davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının davalı C. Union Sigorta A.Ş. aleyhine açtığı asıl ve birleşen dava dilekçelerinde ve yargılama aşamasında verdiği diğer dilekçelerine 623-0101298454 nolu 08.11-1999-07.03.2000 tarihlerini kapsayan inşaat montaj bütün tehlikeler poliçesini davaya dayanak yapmasına, bu poliçede sigortalı olarak dava dışı A. Elk.San.Tic.A.Ş.’nin gösterilmiş olmasına, karayolunda meydana gelen trafik kazasının sigorta teminatı altına alınmadığının anlaşılmış bulunmasına, poliçede davacının sigortalı olarak gösterilmemiş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı, D. Sigorta A.Ş. aleyhine açılan dava, D. Sigorta A.Ş.'nin 3 ncü şahıslara karşı mali sorumluluk sigorta poliçesi nedeniyle teminat kapsamında davacı sigortalının ödediği tazminatların davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi savunmasında, 3.şahıs mali sorumluluk sigorta poliçesinin genel şartları 3 - A.4.maddesine göre motorlu araçların işletilmesinden dolayı bunların sahip ve işletenlerine karşı ileri sürülen taleplerin teminat dışında kaldığını, zira poliçe ile davacının işleteni olduğu motorlu araçların karayolunda neden olduğu trafik kazalarından dolayı 3. kişilerin maruz kaldığı zararların sigorta edilmediğini, ihtilaf konusu kazanın Devlet karayolunda olup, poliçede belirtilen şantiye sahasında olmadığını savunmuştur. Davacı, davaya yol açan kazanın, sigorta kapsamındaki inşaat makinesinin inşaat faaliyeti cümlesinden olarak yüklediği hafriyatı boşaltma mahalline götürmesi sırasında meydana geldiğini, hafriyat boşaltma mahallinin A.'ın tel örgü ile çevrelenmiş şantiye arazisinin dışında bulunması sebebiyle oraya gitmek için A. arazisinin güvenlik kapısından çıkılıp, A. arazisine paralel olarak karayolu boyunca gidilip ve daha sonra yoldan ayrılarak yan taraftaki döküm mahalline ulaşmasının kaçınılmaz olduğunu, üçüncü şahıslara karşı mali mesuliyet sigortası Genel Şartlarının 3-A.4.fıkrasının yanlış değerlendirildiğini, olayın inşaat faaliyeti cümlesinden olan hafriyat çalışmaları sırasında meydana geldiğini, bilirkişilerin ehil olmadığını, bilirkişi raporuna itiraz ettikleri halde mahkemece dikkate alınmadığını ehil bilirkişilerden tekrar rapor alınması gerektiği savunmuştur. Mahkemece, davacının bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirilerek aralarında Karayolları Fen Heyeti’nde uzmanların da bulunduğu bilirkişi kurulundan alınacak rapor ile birlikte mali mesuliyet sigorta genel şartları 3-A/4.madde fıkrası gereğince motorlu araçların işletmesinden dolayı bunların sahip ve işletenlerine karşı ileri sürülen taleplerin teminat dışında kalıp kalmayacağı, ihtilaf konusu kazanın şantiye sahasında olup olmadığı hususları ile şahıs mali sorumluluk sigorta poliçesi ile mali mesuliyet sigortası genel şartlarında yazılı hükümler tartışılmak suretiyle meydana gelen trafik kazasının poliçe teminatı içinde kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 2005/844 E, 2006/3305 karar ve 30.03.2006 tarihli onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. Sonuç: Yukarıdaki 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 2005/844 E, 2006/3305 karar ve 30.03.2006 tarihli onama ilamının ortadan kaldırılarak yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 16.02.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
Konu Araçları | Konu İçinde Arama |
Konuyu Değerlendirin | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamı | PINAR YILMAZ | Meslektaşların Soruları | 6 | 07-08-2009 14:56 |
Hayat ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası | avfatih | Meslektaşların Soruları | 2 | 25-09-2008 18:52 |
zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamı | günseligonca | Meslektaşların Soruları | 13 | 10-07-2008 18:29 |
Trafik Kazası-Zamanaşımı-Mali Mesuliyet Sigortası- İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası | avmhy | Meslektaşların Soruları | 2 | 12-09-2007 15:54 |
zorunlu mali mesuliyet sigortası | mustafaaladag | Meslektaşların Soruları | 3 | 07-11-2006 01:18 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |