|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
10-06-2024, 14:12 | #1 |
|
Tek taraflı fesih edilmiş Eser Sözleşmesi için Uyarlama talep edilebilir mi?
Tek taraflı iş sahibi tarafından fesih edilmiş Eser Sözleşmesi hakkında fesih sonrası ( iş sahibi yüzünden uzayan iş süresi dikkate alınarak)fiyatlar hakkında uyarlama davası açılabilir mi?
|
12-06-2024, 15:38 | #2 |
|
Sayın meslektaşım, sorunuzu ikili ayrım yaparak cevaplandırmak isterim.
1-Eğer müteahhit is sahibinin feshini, fesih ister haklı ister haksız olsun kabul etmiş ise taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi ortadan kalktığından artık sözleşmenin uyarlanması istemi söz konusu olamaz. Müteahhit eğer zararlarını karşılamak istiyorsa feshin haksız fesih olduğunu ileri sürerek ve ispat ederek ifadaki çıkarı olan olumlu zararını (erken fesih nedeniyle elde ettiği menfaatler, yapmaktan kaçındığı masrafları yapmamaktan elde ettiği menfaatler vb. düşüldükten sonra) iş sahibinden isteyebilir. İş sahibinin işi sürüncemede bırakması nedeniyle müteahhidin uğradığı zararların bu olumlu zarar kapsamında değerlendirilmesi ve ispat edilmesi gerekir. 2-Eğer müteahhit sözleşme ilişkisini ayakta tutmak istiyorsa iş sahibi tarafından yapılan feshin haksız ve dolayısıyla geçersiz olduğunu ileri sürüp taraflar arasındaki muarazanın önlenmesini isteyebilir. Böyle bir durumda da sözleşme ilişkisi devam edeceğinden iş sahibinin borçlarını ifa da temerrüde düşmesi halinde müteahhit 6098 sayılı BÇK. m.125 gereğince seçimlik haklardan olan aynen ifa ve gecikme tazminatı isteyebilir.Müteahhidin aynen ifa dışında uğramış olduğu zararlar varsa bu zararları gecikme tazminatı içerisinde değerlendirmek ve ispat etmek gerekir. Bu durumda da sözleşme ilişkisi ayakta bulunmasına rağmen müteahhidin yine de sözleşmenin uyarlanmasını isteyemeyeceği kanısındayım. Çünkü sizinde bildiğiniz gibi sözleşmenin uyarlanmasında tarafların herhangi bir kusuru bulunmamalı ,taraflar dışında gelişen ve tarafların egemenlik alanı dışında bulunan olay, olgular (salgın hastalık, ağır ekonomik kriz, savaş, büyük bir bölgeyi etkileyen deprem,sel gibi) sebebiyle edimler arasındaki denge aşırı derece de bozulmalı, özetle sözleşme ilişkisi bir taraf lehine-aleyhine sürdürülemez hale gelmelidir. Oysa sizin olayınız da iş sahibinin kusuru yani temerrüdü söz konusudur. 3-Ayrıca iş sahibinin BÇK. gereğince iş tamamlanmadan önce tam bir tazminat karşılığında veya tazminatı ödemeyi kabul etme karşılığında sözleşmeyi her zaman için tek taraflı olarak fesih edebileceğini de belirtmek isterim. 4-Yine müteahhitlerin büyük çoğunluğunun tacir olması (basiretle hareket etme yükümlülüğü )karşısında uyarlama davalarında istenilen sonuçların elde edilmesinin de son derece zor olduğunu düşünüyorum. 5-Düşüncelerim bu şekilde olup sitede bulunan diğer değerli meslektaşlarımın da sorunuza ilişkin farklı değerlendirme ve çözümleri bulunabilir.Saygılarımla.. |
15-06-2024, 22:07 | #3 |
|
Sanırım ekteki karar gereği sözleşmenin feshinin iptali talep etme olanağı yok.soruma cevap tam bir karar bulamadım. İş sahibi tarafından fesih edilmiş sözleşme için hem haksız fesih nedeni ile zarar ziyan talebi hem Uyarlama talebi içeren bir dava açılabilir mi?
15. Hukuk Dairesi 2018/5161 E. , 2019/56 K. "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin davalı idare tarafından haksız feshi nedeniyle sözleşme konusu çamaşır makinelerinin teslime hazır ve teknik şartnamede belirtilen niteliklere uygun olduğunun tespiti istemine yönelik olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK'nın 106/2. ve 114/1-h maddeleri uyarınca davada hukuki yarar dava şartıdır. Hukuki yararın varlığı ise davacının bir hakkının veya hukuki durumunun bir tehlike ile tehdit edilmiş olması, bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumunun tereddüt içinde olması ve bu hususun davacıya zarar verebilecek nitelikte olması, tespit hükmünün bu tehlikeyi kaldırmaya elverişli olması halinde kabul edilebilir. Tespit davaları bir kimse ile diğer bir kimse arasında var olan somut bir olaydan doğan hukuksal bir ilişkinin varlığının saptanmasına yönelik olup bundan ötesi bir işlevi yoktur. ... davaları ise hem tespit hem edayı içerdiğinden tespit davasına eda davasının öncüsü denilebilir. Tespit davasının dinlenebilmesi için hukuksal bir ilişki ile hukuki yararın bulunması zorunludur. ... davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar yoktur (Emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 02.04.2003 Tarih 2003/1-256 Esas, 2003/269 Karar, 15. Hukuk Dairesi'nin 22.04.2004 Tarih 2003/5627 Esas, 2004/2300 Kararı). Ayrıca yasalarda sözleşmenin feshinin bazı koşullara bağlı tutulduğu istisnalar dışında, sözleşmeden dönme (fesih), mahkeme kararına gerek olmaksızın ileri sürülebilen, karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan, karşı tarafa ulaşmakla sonuç doğuran, karşı tarafa ulaştıktan sonra tek taraflı geri alınması mümkün bulunmayan bozucu yenilik doğuran tek taraflı irade beyanıdır. Genel kural bu olsa da kat karşılığı inşaat sözleşmesi, kira sözleşmesi, iş sözleşmesi gibi bazı sözleşmeler yönünden yasalarda öngörülen sınırlayıcı kurallardan doğan istisnalar da mevcuttur. Nakit bedel karşılığı eser sözleşmeleri yönünden ise sınırlayıcı istisnai bir kural bulunmadığından mahkeme kararına gerek olmaksızın tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeden dönme mümkündür. Hukuk Genel Kurulu'nun 08.11.2006 tarih 2006/15-702 Esas, 2006/691 Karar sayılı kararı ve Dairemizin 04.06.1998 tarih 1998/513 Esas, 1998/2377 Karar sayılı kararında da bedel karşılığı eser sözleşmesinden dönme için tek taraflı irade beyanının yeterli olduğu benimsenmiştir. Tek taraflı irade beyanı ile dönme (fesih) mümkün olmakla birlikte, sözleşmeyi haksız ya da kusuruyla fesheden taraf, fesih bildiriminin sonuçlarına da katlanmak durumundadır. Fesih sonucu zarara uğrayan kimse koşulları mevcutsa haksız fesih sebebiyle uğradığı zararlarının tazminini isteyebilir. Bu suretle fesih ile sona eren sözleşme nedeniyle hiç kimsenin sona eren sözleşme ile bağlı kalmaya zorlanamayacağından feshin iptali ya da bu şekilde yaratılan muarazanın men’ine karar verilemez. Yukarıda izah edilen ilke ve kurallar ışığında somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında 03.07.2014 tarihinde sanayi tipi çamaşır yıkama makinası teminine ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, daha sonra davalı iş sahibi ... tarafından yüklenicinin taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiği anlaşılmaktadır. İş sahibi tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeyi feshedebilir, yüklenicinin ise feshin iptali ve tespit edilen menkullerin teslime hazır olduğu, yine teslim edilecek menkullerin sözleşme ekindeki teknik şartnameye uygun olduğunun tespiti şeklinde dava açması mümkün değildir ve böyle bir dava açmasında hukuki yarar da bulunmamaktadır. Davacı yüklenici şartları var ise ancak menfi ya da müspet zararlarının tazminini isteyebilir. 6100 sayılı HMK'nın 114/1-h. maddesine göre hukuki yarar dava şartıdır. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler (HMK 115/1). Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu nedenle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi yerine kısmen kabulü ile hükme varılması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiş, bozma sebebine göre sair temyiz itirazları incelenmemiştir. SONUÇ: Yukarıda hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, karara karşı tebliğ tarihinden |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
Konu Araçları | Konu İçinde Arama |
Konuyu Değerlendirin | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Yapılan 1 yıllık kira sözleşmesi süresi içinde kalan aya ait kira bedeli için temerrüt sebebi le tahliye talep edilebilir mi? | BLevent | Meslektaşların Soruları | 1 | 05-06-2020 11:04 |
Eser Sözleşmesi, Fesih, Gecikme Tazminatı ve Ecrimisil | Av.. Neslihan | Meslektaşların Soruları | 6 | 09-03-2019 05:37 |
sponsorluk sözleşmesi ve tek taraflı fesih hakkı saklıdır ibaresi | av.se | Meslektaşların Soruları | 0 | 30-05-2012 09:55 |
18 yaşındaki çocuk için iştirak nafakası talep edilebilir mi | a.lawyer | Meslektaşların Soruları | 1 | 03-11-2008 16:08 |
İş sözleşmesi fesih edilmiş midir? | Av.Ahmet Esat Beyaz | Meslektaşların Soruları | 4 | 06-05-2008 19:19 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |