05-03-2003, 21:04 | #1 |
|
8 Mart da Av. Sevük'ü Anmalıyız
Sevgili Bir Anne,
Mükemmel Bir Eş, Çağdaş Bir Hukukçu; Çok Kıymetli Meslektaşımız Av. Fatma SEVÜK’ün Saygın Anısına 2000 yılının Eylül Ayı’nda Isparta Barosu Avukatlarından Fatma Sevük bir taşınmazın icra satışı sırasında borçlu tarafından 30 Cm gibi yakın bir mesafeden başından vurulmak suretiyle katledilmiştir. Meslekte yaklaşık 10 yıllık kıdemi olan Av. Fatma Sevük, Ezgi ve Barış’ın sevgili ve biricik annesi, Dr. Erdoğan Sevük’ün mükemmel eşi olarak tanınmaktadır. Değerli meslektaşımız çevresinde, Isparta Barosu ve Adliyesi’nde son derece sevilen bir hukukçudur. 8 Ekim 2000 günü yapılacak Isparta Barosu Genel Kurulunda, Yönetim Kuruluna aday olmayı düşünmektedir. Doktor olan eşinden ailesinin Ankara da bulunması ve annesinin rahatsızlığı nedeniyle yapılacak olan Baro Genel Kurulunda bulunamaz ise Genel Kurulun yapıldığı salona kendi adına çiçek göndermesini ister. Baro Genel Kuruluna on gün kala 29 Eylül 2000 günü alçakça vurulur. 10 gün ecelle boğuşur ve Isparta Barosunun Genel Kurulunun yapılması gereken 8 Ekim 2000 günü ruhunu teslim eder. Denizli Barosu Başkanı, Yönetim Kurulu ve bir grup meslektaşımız Av. Fatma Sevük’ün katledilmesi nedeniyle bir hafta gecikme ile yapılan Isparta Barosu Genel Kuruluna 15 Ekim 2000 günü katılırlar. Isparta Barosu Genel Kurulu, Büyük Isparta Otelinin toplantı salonunda yapılmaktadır. Divan Başkanı Isparta Barosunun kıdemli üyelerinden Av.Güngör Çakmakçı, Başkanlık Divanı ile Genel Kurulu yönetmektedir. Salonda ağır bir matem havası vardır. Tüm katılımcıların göğüslerinde Av. Fatma Sevük’ün resmi bulunmaktadır. Divan Başkanı Çakmakçı, toplantıya katılan Denizli Baro Başkanı Av. Yıldırım Aycan’a söz verir. Av. Aycan üzüntülerini dile getiren kısa konuşmasını tek bir cümle ile özetler. Ve sanığa seslenir; “Değerli meslektaşımızı katleden gözü dönmüş sanığa sesleniyorum, Gözün kör olsun demiyorum, kör olmada gör halimizi” Divan Başkanı Av. Çakmakçı, tarihte yaşanan meslek katliamları konusunda konuşma yapmak üzere Denizli den gelerek Genel Kurula katılan başka bir avukata söz verir. Avukat birkaç cümle ile tarihte yaşanan meslektaş katliamlarını anlatmaya çalışmaktadır. Tam o sırada kürsünün karşısındaki büyük salonun kocaman kapısı açılır ve içeriye bir çelenk girer. Çelengin üzerinde “Av. FATMA SEVÜK” yazmaktadır. Kürsüdeki avukat bir an duraklar, elindeki not dan katledilen meslektaşın ismine bir kez daha bakar. Salonun pencere tarafında oturmakta olan bayan avukatlar gelen çelengi görmüşlerdir. Yüzden fazla avukatın bulunduğu o kocaman salonda kimse nefes dahi almamakta, sadece bayan avukatların sessiz hıçkırıkları duyulmaktadır. Sevük’ün sevgili doktor eşi, eşinin istemini unutmamış Isparta Barosu Genel Kuruluna onun istediği çiçeği göndermiştir. Bir sevgi ve tutku ancak böyle ifade edilebilir. Aradan yıllar ve hatta yüzyıllarda geçse böylesi bir sahne derin ve sessiz bir hüzünle anımsanacaktır. Av. Sevük’ün duruşmaları uzun süre devam eder. Yargılamalara meslektaşları Bursa, Ankara, Antalya, Denizli, Kırklareli, İstanbul, İzmir, Manisa ve onlarca Barodan katılırlar. Yargılamaların olduğu günde Isparta ilinde hayat felç olur, ülkenin her yanından gelen otobüs ve araçlar trafiği kilitler. Av. Fatma Sevük’ün eşi Dr. Erdoğan Sevük, avukatların Isparta’ya her gelişlerinde onları bir ev sahibi gibi, şimdilerde üniversitede okuyan ve 19 yaşında olan Ezgi ve şimdilerde 9 yaşında olan Barış ile birlikte karşılar, kaderlerine ve sanığa kızmadan, küsmeden, kahretmeden ağırlar. Bir baba, bir eş ve Hipokrat Yemini etmiş bir doktor olan Dr. Erdoğan Sevük, derin sessizliğini koruduğu, hiçbir zaman başını kaldırmadığı duruşmalardan birinde ayağa kalkar, yüzlerce avukatın, onlarca güvenlik gücünün arasından sanığa haykırır. “Nasıl kıydın ona, tanıyor muydun......” Uzun süren yargılamalardan sonra sanık Türk Ceza Yasası 450/11 “Devlet Memurluğu sıfatı zail olsa bile bu görevi yapmasından dolayı işlenirse” maddesi nedeniyle müebbet ağır hapis cezasına mahkum olur. Av. Fatma Sevük, Dr. Erdoğan Sevük, Ezgi ve Barış Sevük avukatlık mesleğine ve birbirlerine olan sevgileriyle, Savunma Tarihindeki ve gönüllerdeki müstesna yerlerini almışlardır. Av. Adil Giray ÇELİK Denizli Barosu Avukatlarından Denizli 5 Mart 2003 (8 Mart Dünya Kadınlar Günü Vesilesiyle) |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
8 Mart Dünya Kadınlar Günü | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 16 | 08-03-2017 16:59 |
Doğum Gününden Mart Ayını Çıkarmak= kedinin Doğum Günü | Kıvılcım | Site Lokali | 0 | 07-10-2002 20:49 |
Mart-2002,adli Hakimlik Sınavı | suatuyar | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 2 | 28-03-2002 21:30 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |