02-04-2012, 13:06 | #1 |
|
İİK m.89 değişikliği
Meclis Başkanlığı'nda bulunan kapsamlı İİK değişiklikleri içinde, hiç arayıp zahmet etmeyin, 89. madde için en ufak bir değişiklik önerisi yok.
Demek ki, İİK'nın ve İcra İflas Hukuku'nun en sorunsuz işleyen kavramı borçlunun üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi imiş. Neyse ki, İstanbul Milletvekili sayın Avukat Mahmut TANAL, 89. madde ile ilgili serzenişlerimize duyarlılığını, hukukçu ve milletvekili sorumluluğu noktasında esirgemedi ve Meclis Başkanlığı'na yasa teklifi sundu. Teklife meclisin web sitesinden ulaşabileceğiniz gibi aşağıya da ayrıca aktarıyorum. Bilgi ve eleştirilerinize saygı ile... GENEL GEREKÇE İcra ve İflas Kanunu’nun sistematiği, borçlunun haczi mümkün olan malvarlığını borca yeter miktarda haczedilmesi ve bu hacizli malların satılıp paraya çevrilmek suretiyle alacağın tahsil edilmesi amacı üzerine kuruludur. Bu sistemin amacı, işletilen bu prosedür sonunda “para” elde etmektir. Bu prosedürü en pratik yoldan sağlayacak imkan İİK m.89 hükmünde düzenlenmektedir. Bu hüküm ile borçlunu üçüncü şahıslardan olan hak ve alacakları (özellikle de nakit para) icra müdürlüğünce haczedilir ve alacağın tahsili sağlanır. Bu prosedürde, muhafaza ve satış gibi uzun ve masraflı yollar adeta by-pass edilmekte, istenen sonuca en kısa sürede ulaşılabilmektedir. İİK m.89 hükmünün en çok rastlanan uygulaması, borçlunun hesaplarının olduğu düşünülen bankalara haciz ihbarnamesi gönderilmesi şeklindedir. Bu gün itibariyle, ülkemizde bulunan banka şubesi sayısı 9.797’dir. Bu sayıya, sayıları yüzlerle ifade edilen katılım bankaları dahil değildir. Takip borçlusu olan kişi, mevduat hesaplarını, gelişen banka teknolojileri ve internet bankacılığı sayesinde bırakın ikamet ettiği ya da çalıştığı semtte, başkaca illerde bulunan şubelerde dahi açabilmekte ve bu hesaplarını kullanabilmektedir. İcra takibinde, takip borçlusunun hesabının bulunduğu banka şubesini bulmak ve hesaplara haciz uygulamak adeta samanlıkta iğne aramaya benzemektedir. Banka sırrı kavramından da istifade eden borçlunun bankalar nezdinde malvarlığına ulaşmak tesadüflere bağlı kalmaktadır. İİK’nın adeta ikiz kardeşi sayılabilecek Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Yasa (6183 sayılı Yasa)’nın İİK’nın haciz ihbarnamelerini düzenleyen 89. madde hükmünün benzeri 79. maddede düzenlenmiştir. 2006 yılına kadar iki madde de, çok benzer hükümler taşımakta idi. 6183 sayılı Yasa’da 2006 yılında yapılan ilk değişiklik ile 79/II madde hükmü: MADDE 79- … (2)Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirimleri, amme borçlusunun hak ve alacaklarının bulunduğu veya bulunabileceği banka ve katılım bankalarının şubelerine doğrudan veya o mahaldeki tahsil dairesi aracılığı ile tebliğ edilebileceği gibi; Maliye Bakanlığınca veya bu Kanunu uygulayan diğer kurumlarca belirlenecek limitin üzerinde borçlu bulunanlar için alacaklı tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, banka ve katılım bankalarının genel müdürlüklerine de doğrudan tebliğ edilebilir. Banka ve katılım bankalarının genel müdürlüklerine tebliğ edilen haciz bildirileri hakkında da bu madde hükmü uygulanır. şeklinde değiştirilmiştir. Bu yasal değişiklik ile alacaklı idareye büyük bir kolaylık sağlanmış; kamu borcunun tahsili için 9.797 adet banka şubesi ile yazışma yapmaktansa 24 adet mevduat bankasının genel müdürlüğü ile yazışma yapmak yeterli olmuştur. Bu yasal değişikliğin yarattığı tahsilat artışı, bunun yanı sıra kırtasiye ve hizmet giderlerindeki azalma şüphesizdir. Bu yasal değişiklikten kısa bir süre sonra, aynı fıkra hükmünde bu kez ikinci bir değişiklik yapılmış ve, MADDE 79- … Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri; amme borçlusunun hak ve alacaklarının bulunabileceği bankaların şubelerine doğrudan veya mahallindeki tahsil dairesi aracılığı ile tebliğ edileceği gibi Maliye Bakanlığınca belirlenecek tutarın üzerindeki alacaklar için doğrudan bankaların genel müdürlüklerine de tebliğ edilebilir. Haciz bildirisi bankanın genel müdürlüğüne de tebliğ edilmiş ise tüm şubelerini kapsayacak şekilde beyanda bulunma yükümlülüğü bankanın genel müdürlüğüne aittir. düzenlemesi ile konu, hiçbir tartışmaya mahal vermeyecek derecede açıklıkla yasal düzenlemeye tâbi tutulmuştur. 6183 sayılı Yasa’nın sistematiğinde alacaklı idarenin, kamu borçlusunun bankalarda bulunan hak ve alacaklarının haczi için toplamda 24 bankanın genel müdürlüğü ile yazışma yapması yeterlidir. 6183 sayılı yasa düzenlemesinde, 24 bankanın genel müdürlüğü ile yapılacak yazışma ile ulaşılabilecek bir sonuca, İİK sistematiğinde ulaşabilmek için alacaklının (daha doğrusu onun talebi ile icra müdürlüğünün) 9.797 banka şubesi ve yüzlerce de katılım bankası şubesi ile yazışma yapması gerekmektedir. Benzer konuda düzenlenmiş iki yasanın bu kadar farklı ve dengesiz yöntemler içermesi hukuka ve eşitliğe olan inancı ve güveni sarsmaktadır. Kamu alacaklarının tahsili için sağlanan ve halen de uygulanan bir imkanın, vatandaşın alacağının tahsilinde esirgenmesi demokratik ve eşitlikçi bir yapılanmada kabul edilemez. Bankalar, teknolojik olarak genel müdürlük bünyesinde tüm şubeleri ve hesapları görüp işlem yapabiliyorken, kamu alacaklarının tahsilinde sağlanan bu imkanın İcra ve İflas Hukuku’ndan esirgenmesi kabul edilebilir değildir. İİK’nın 89. madde hükmünde yapılacak bir yasal değişiklik ile alacaklı ile borçluyu hacizlerde karşı karşıya getiren ve üzücü olayların yaşanmasına sebebiyet veren bu tıkanmış sistem bir nebze olsun açılabilir. Unutulmamalıdır ki, İcra ve İflas Hukukunun amacı, hacizli malı satıp paraya çevirmek ve bu surette alacağı tahsil etmektir. Bu amaca en pratik yolla hizmet edecek olan 89. madde hükmü, mevcut hali ile maalesef başka amaçlara ve başka kurumlara hizmet etmektedir. İCRA VE İFLAS KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ MADDE 1 – İcra ve İflas Kanunu’nun 89. Maddesinin 7. Fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir: … (7) Haciz ihbarnamesi, tüzel kişinin şubesine veya tüm şubeleri kapsayacak şekilde genel müdürlüğüne tebliğ edilebilir. İhbarnamenin tebliğ edildiği genel müdürlük, tüm şubeleri kapsayacak şekilde yanıt vermekle yükümlüdür. MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. |
17-04-2012, 12:52 | #2 |
|
Teklifin linkini vereyim...
http://www2.tbmm.gov.tr/d24/2/2-0491.pdf Tasarı şu anda Adalet Komisyonu'nda... Bankaları ve T.Bankalar Birliğini biraz "hoplatacak" bir tasarı... Onların lobi gücüne rağmen, komisyondan ya da genel kuruldan geçer mi bilmiyorum. Ancak 6183 sayılı Yasa (m.79) ile İİK (m.89) arasında o kadar büyük bir dengesizlik ve eşitsizlik var ki, hukuk nosyonu, ya da bırakın nosyonu biraz vicadnı olan biri bu tasarıya "hayır" diyemez. |
17-04-2012, 13:01 | #3 |
|
Borçların tahsili noktasında tarif edilemeyecek derecede katkı sağlayacağından kuşku duymadığım, ancak bankaların lobi faaliyeti sonucunda yasalaşmasına izin verilmeyeceğini düşündüğüm harikulade bir kanun teklifi!
|
18-04-2012, 10:44 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Yalnızca harikulade değil, fevkalade hatta fevkaladenin de fevkinde bir kanun teklifi! Fakat olması gereken sonunda olacak mı bekleyip, göreceğiz. |
20-04-2012, 13:48 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Sevgili meslektaşım, Bu yasa teklifi ile ülkemizdeki bankaların ve bankalar birliğinin lobi gücü bir kez daha test edilmiş olacak. Bugüne kadar genellikle bu lobi galip geldi ama bugün eşitlik ve adaletin galip geleceğine inanmak istiyoruz. Meclis Adalet Komisyonu üyelerinde ve genel kurul üyelerinde biraz eşitlik - hakkaniyet duygusu ve hukuk nosyonu varsa tüm karşı-lobi faaliyetlerine rağmen tasarıya EVET diyeceklerdir. Bekleyip göreceğiz... |
20-04-2012, 17:37 | #6 |
|
Ya bir de şu teklifi bir sevgili meslektaşımız verse, çok sevineceğim.
Malum mahkemeler özellikle eda davalarında hüküm kurduktan sonra, kararı alan meslektaşalrımız ödemeye bile fırsat tanımadan hemen icra takibi yapıyorlar. Bu durum gereksiz yere ikinci bir vekalet ücreti ve masrafa neden oluyor. Bu durum yine avukatlık mesleğine de zarar veriyor. Bunu önlemek için küçük bir değişiklik ile, hakimin kararında ödeme yerini (tevdii mahallini) de belirtebilir... Davalı hemen oraya yatırırsa boş yere icra ile karşılaşmaz... |
20-04-2012, 22:07 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Pardon da üstadım, Hüküm verilmesi ile gerekçeli kararın yazımı arasında daglar kadar süre var. Davalının elini tutan mı var "mahkumunbih"i ifa eylemek üzere? Hadi diyelim dâvâcının yani müstakbel "alacaklının" banka hesabını bilmiyor; konutta teslimli havale diye bisey var? Uyguladım da biliyorum; hatta karsı taraf meslektaşımız sitem etmişti: "bir icra vekalet ücreti tahsil ettirmediniz" diye! )) Velhasil boyle bir konu için yasa teklifine gerek yoktur diye düşünüyorum... Saygı ile... |
21-04-2012, 06:36 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Zırt pırt adres ve unvan değiştiren , feleğe kırk takla attıran kişi ve şirketlerle dolu bir ortamda, hüküm kararına yazılacak 2 satır cümle hem çok pratik olur, hem de adil... |
22-04-2012, 11:26 | #9 |
|
Değişikli yasalaşırsa çok başarılı olur.
|
02-07-2012, 12:58 | #10 | |||||||||||||||||||
|
İnanamiyorum !!!
Yasalaştı!
Vallaha da billaha da yasalaştı! Banka lobisi bu kez yenildi! Aslında haberleri bile yok ya... Değişti 89/7! Biri beni dürtüklesin...
|
02-07-2012, 13:35 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Hakan Bey'i içten tebrik ediyorum. Çabalarıyla bu hükmün yasalaşmasını sağladı.
|
02-07-2012, 13:42 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
bende Saim Bey'e katılıyorum |
02-07-2012, 14:38 | #13 |
|
menkul haciz konularıda yasalaştı mı ?
|
02-07-2012, 18:12 | #14 |
|
Kişisel çabalarından dolayı Sayın Eren'e teşekkür. İlişilmezlikten neşet eşitsizliklerden biri son buldu.
|
02-07-2012, 18:29 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstad bu önergede başkanların dediklerine nerden ulaştınız...Bunun için link nedir ? |
02-07-2012, 19:25 | #16 |
|
Kabul edilen 3. yargı reformuna tam metnine nasıl ulaşabiliriz
|
02-07-2012, 19:39 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
http://www.tbmm.gov.tr/tutanak/donem24/tutanak2.htm |
02-07-2012, 19:44 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Ya da : Cumartesi gunü yapılan oturumun tutanakları http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/T...4 =21214&p5=H Pazar günkü oturumun tutanakları http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/T...4 =21215&p5=H |
02-07-2012, 20:28 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
Teşekkürler...Bu oturumların tutunaklarının hepsini görebilme ihtimalimiz yok mu mesela icra ve iflas ile ilgili hükümlerde ne tartışmalar yaşanmış merak ediyorum doğrusu |
02-07-2012, 20:45 | #20 | |||||||||||||||||||||||
|
Örneğin C.tesi tutanakları... Toplam 166 sayfa ya... Açılan ekranda sol kutucuk (1) sağ kutucuk (166) yazdığınızda ve "getir" dediğinizde tutanaklar bütün olarak gelir. |
02-07-2012, 23:05 | #21 |
|
İİK madde 89 un ekonomik krizlerle boğuşan ve bu nedenle vatandaşlarının banka hesaplarında pek bakiye bulunmayan ya da bulunamayan ülkemizde uzun zamandır pek işlerliği ya da misyonu zaten yoktu.Değiştirlmesinin de çok faydası olacağına inanmıyorum.Ama avukat kökenli sayın vekilimize bu idealist kanun değişikliği teklifinden ötürü de canı gönülden teşekkür ediyorum.
|
03-07-2012, 10:29 | #22 |
|
3.Yargı Paketi, Kabul Edilen Metin...
|
03-07-2012, 14:16 | #23 |
|
6352 sayılı Kanun m.106: (3.Yargı Paketi)
Bu Kanunun; a) 3 üncü, 4 üncü, 9 uncu, 10 uncu, 17 nci, 21 inci, 23 üncü ila 33 üncü maddeleri ile 36 ncı ve 37 nci maddeleri, 18 inci maddesiyle değiştirilen 2004 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin yedinci fıkrası, 38 inci maddesiyle 2004 sayılı Kanuna eklenen geçici 9 uncu ve geçici 11 inci maddeleri ile 105 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi yayımı tarihinden altı ay sonra, b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde, yürürlüğe girer. Biraz daha sabır Sayın Eren. |
03-07-2012, 15:17 | #24 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Güntay, On yıllardır beklemişiz; 6 ay nedir ki... Dahası var ben söyleyeyim:
Varsın öyle olsun... Senelerce bankaların ukala yanıtlarına diş sıktık; aksini dava ve ispat edemedik. Senelerce, kafalarına göre "sıra cetveli" yaptılar ses çıkartamadık; "Rehin takas mahsup hakkımdan sonra gelmek üzere..." dediler mücadele edemedik. Taa ki düne kadar. Dün İcra ve İflas Hukukunda sessiz bir devrim yaşandı. UYAP ile taşınmaz sorgular (az kaldı), araç sorgular, SGK MERNİS kayıtları elimizin altında, adliyeye bile gitmeye gerek yok. 25 civarı banka, 3-4 te katılım bankasının genel müdürlüğüne 89-1 gönderince yaklaşık 10.000 banka şubesine 89-1 göndermiş gibi olacağız. Ormanda Phantom nasıl 10 kaplan gücünde ise, 89-1'lerin herbiri 300 adet 89-1 gücünde olacak! 300 haciz ihbarnamesi! Film gibi oldu! Hayaldi bu! Ama, bakın göreceğiz; T.Bankalar Birliği bu değişklikin geri çekilmesi içi ne mücadele verecek! Ne olur olmaz yollar deneyecek! Yakında göreceğiz. Ama önemli bir mevzi kazandık; herhalde geri vermeyiz bu mevzii. Selam ve saygı ile... |
18-08-2012, 11:59 | #25 |
|
Bu madde her ne kadar 6 ay sonra yürürlüğe giriyor olsa bile, geçen hafta içerisinde bir banka şubesine elten teslim ettiğim İİK 89/1 haciz ihbarnamesi ile borçlu şirketin artık o şube ile çalışmadığını, hesabın başka bir şubeye devredildiğini öğrendim. Özellikle yeni şube adına yeniden yazı yazdıracağımı belirtmeme rağmen, operasyon bölümündeki yetkili arkadaş, "Bu hesap Ankara'da da olsa başka bir ilde de bu yazı ile biz gereken işlemi yapacağız." dedi. Yani anladığım kadarıyla değişiklik uygulanıyor.
|
19-08-2012, 20:12 | #26 | |||||||||||||||||||||||
|
Eee idman yapmakta fayda var... Senelerce yan gelip yattılar, biraz çalışsınlar. |
19-08-2012, 21:47 | #27 |
|
Bankaların, yargı otoritesi ve uzantılarına bilgi vermekten imtina etmeleri, bilgiyi envai bahane ve çürük dayanaklarla satma teşebbüsleri ya da haciz ihbarnamelerini BK'na yaslanarak hükümden düşürmeleri, giz, sır gibi kavramlardan ziyadesiyle istifade ederek yapay dokunulmazlık alanları inşa etmeleri, öğreti(?) ve deneyimlerin ittifakıyla 89 maddenin toslayacağı duvarlar oluşturmaları, 89 maddenin kat edeceği epey mesafenin varlığını gösterir.
Anılan değişikliğin, 89. Maddenin ayaklarına dolanan zincirin önemli bir halkasını kırdığını ifade edebiliriz. Kırılan halka, kronolojik engellerle kurduğu açık ve örtük ittifaklarla, borçlu/mudi-Banka/Üçüncü kişinin, borçlu ile icra müdürlüğünün irade ve tasarrufunu boşa çıkardığı günlerin geride kalacağını göstermektedir. Ancak bundan da önemlisi, banka ile icra müdürlüğü arasında şamar oğlanına dönen 89 ihbarnamelerinin, rol ve işlevini boşa çıkaran teşebbüslerle nasıl mücadele edileceğidir. Bu mücadelenin belini kıran yasal söylem ve açıklardan ziyade, yozlaşan yorumlarla bu yoruma uzaktan bakan yargısal deneyimlerdir. Elini kolunu sallayarak seyrü sefere çıkan ilam ve hükümlerin kısır yorum ve çekişmelerle varlıklarını tüketmeye son verdikleri gün, 89 madde de adam yerine konulacak, sahici amacıyla buluşacak veya derin bir nefes alacaktır. İyi bayramlar değerli meslektaşlarım. |
19-08-2012, 22:48 | #28 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Bu hususta, HMK.'nın 195. maddesine amaca uygun bir fıkra eklenmesi ve normatif dayanakların güçlendirilmesinin zaruri olduğunu düşünmekteyim. Bu şekilde, Yargıtay denetimi ve içtihat istikrarının da önü açılacaktır. Bu düşüncelerle, THS şerhine bu madde için düşündüğüm değişiklik önerisini şerh olarak eklemiş bulunuyorum.
Saygılarımla, iyi bayramlar. |
20-08-2012, 00:02 | #29 |
|
Ömer Bey,
Önemli bir açığı kapatan başarılı çabanız için teşekkür. Burada beni kaygılandıran yegane mesele, tercih edilen yaptırımın, eski tutkuların devamını sağlayacak veya habis huyları tetikleyecek özüdür. Bu öz,varlığını kar-zarar ikilisi üzerine inşa eden sektörün, bu amacını veya oluşsallığını tehdit veya riske edecek yetkinlikten bir hayli uzaktır. Boyun eğdirme kudret ve kabiliyeti olmayan bir yaptırımın, yasayı bir adım öteye taşıyamayacağı dünün tecrübeleriyle sabittir. Kaybedileceklerin çokluğu, ağırlığı, derinliği ya da sağlamlığı yargısal buyruğa ilgiyi artırmakla kalmayacak, epey zahmetle vücuda gelen çabaların cüzi bir bedel mukabilinde heba olmasını da önleyecektir. Dolayısıyla önerilen yaptırımın, niteliğini değiştirmesi, dozunu bir miktar artırması ya da aşkınlığı önleyecek bir içerik ve ağırlığa ulaşması zorunludur. |
20-08-2012, 00:31 | #30 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Hilmi Bey, Çok haklısınız. Değişiklik önerisini yazarken 5326/32. maddeye baktım ve orada yazılı para cezası bana da hiç "ibret-i müessire" etkisine sahip görünmemişti. Elimizdeki yasal dayanak bu olmakla öneriye dahil etmiş idim. Ancak, bu haklı ve yerinde eleştiriniz vesile, madde metnini 6100 sayılı yasanın kimi maddelerinde benimsenen yaklaşıma uygun olarak disiplin para cezası olarak düzeltmenin (ve kabahatler hukuku dışına çıkarmanın) yasanın, uyulabilirlik (boyun eğdirme) etkisini artıracağı kanısına vardım. Bu itibarla değişiklik önerimi katkınız doğrultusunda yeniledim. Teşekkür ediyorum.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |