Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

davacının temyizi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-02-2012, 11:11   #1
el-metin

 
Varsayılan davacının temyizi

herkese iyi çalışmalar. benim 11 adet iş davam vardı ve sonuclandılar ancak karar tatmin etmedi. temyize gitmek için süre tutum koyacaktım ancak karsı tarafta koymus. şimdi ben yeniden harc ödeyerek (ki 1.500 civarında tutuyor 11 dosya)gerekçeli kararı beklemek durumunda mıyım yoksa karsı tarafın süre tutum dilekcesinden faydalanabiliyor muyum.yani temyiz gerekcelerimizi bizde sunarsak biz de temyiz etmiş olacakmıyız. müvekkilerden para almak zor biliyorsunuz 1.500 tl cebimizden ödemek için büyük para.. bi yolu varmıdır. ne tavsiye edersiniz. tşk.
Old 21-02-2012, 11:17   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan el-metin
herkese iyi çalışmalar. benim 11 adet iş davam vardı ve sonuclandılar ancak karar tatmin etmedi. temyize gitmek için süre tutum koyacaktım ancak karsı tarafta koymus. şimdi ben yeniden harc ödeyerek (ki 1.500 civarında tutuyor 11 dosya)gerekçeli kararı beklemek durumunda mıyım yoksa karsı tarafın süre tutum dilekcesinden faydalanabiliyor muyum.yani temyiz gerekcelerimizi bizde sunarsak biz de temyiz etmiş olacakmıyız. müvekkilerden para almak zor biliyorsunuz 1.500 tl cebimizden ödemek için büyük para.. bi yolu varmıdır. ne tavsiye edersiniz. tşk.

Karşı tarafın ödediği harç, kendi temyizi içindir. Siz de temyiz etmek istiyorsanız temyiz harcını ödemeniz gerekir.
Bu arada, temyiz masraflarını sizin yapmanız gereksiz ve meslek kurallarına aykırıdır. Müvekkiliniz kararların temyiz edilmesini istiyor ise, masrafını ödemelidir. Gerekirse sorumluluk altına girmemek için bu hususta müvekkilinize bildirim yapınız.
Old 21-02-2012, 11:18   #3
avukat ışık

 
Varsayılan

katılma yoluyla temyiz de yapamazsınız...


T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2004/9-653
K. 2005/14
T. 2.2.2005
• İŞ MAHKEMESİ KARARLARI ( Temyiz Süresi - Katılma Yoluyla Temyiz Edilememesi )
• TEMYİZ SÜRESİ ( İş Mahkemesi Kararlarında - Katılma Yoluyla Temyiz Edilememe )
• KATILMA YOLUYLA TEMYİZ EDİLEMEME ( İş Mahkemesi Kararlarının Temyizi Süresi )
• AVANS OLARAK İŞÇİYE YAPILAN ÖDEMENİN İADE EDİLMEDİĞİ İDDİASINA DAYALI TAHSİL TALEBİ ( Ödemenin Yapıldığına İlişkin Banka Kayıtlarının Kesin Delil Niteliğinde Olması - Mahkemece Re'sen Yemin Teklifi Suretiyle Hüküm Kurulamayacağı )
• BANKA KAYITLARININ ÖDEME YAPILDIĞI HUSUSUNDA KESİN DELİL TEŞKİL ETMESİ ( İşçiye Avans Olarak Yapılan Ödemenin İadesi Davasında - Mahkemece Re'sen Yemin Teklifi Suretiyle Hüküm Kurulamayacağı )
• RE'SEN YEMİN TEKLİF EDİLMEK SURETİYLE HÜKÜM KURULAMAMASI ( İşçiye Avans Olarak Yapılan Ödemenin İadesi Davasında Banka Kayıtlarının Ödeme Yapıldığı Hususunda Kesin Delil Teşkil Etmesi )
1086/m.356
5521/m.8
ÖZET :1- 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesine göre iş mahkemelerinden verilen kararlar tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz edilebilir. Davalı vekiline gerekçeli karar 7.5.2003 tarihinde tebliğ edilmiş, karar 29.5.2003 tarihinde temyiz edilmiştir. Öte yandan 5521 sayılı yasada katılma yoluyla temyiz de öngörülmemiştir. Bu nedenle davalı vekilinin süresinden sonraki temyiz talebinin reddi gerekir.

2- Davacı işveren, davalı işçinin avans olarak verilen 35.000 Amerikan Dolarını kapatmadığını belirterek, bu miktarın tahsilini talep etmiştir. Davalı işçi, cevap dilekçesinde kendisine böyle bir paranın verilmediğini, banka dekontunda geçen hesap numarasının davacı şirkete ait olduğunu, sözkonusu ödemenin şirketin ticari ilişkilerinden doğan bir masraf akışına ilişkin olabileceğini savunmuştur. Getirtilen banka kayıtlarından, davalı işçinin bu parayı çekmiş olduğu tesbit edilmiştir. Davacı tarafından davalıya yapılan bu ödemeyi gösteren banka kayıtları kesin nitelikte delil niteliğindedir. Ortada bu belgeler mevcutken, ikrar delili ispat yükü ile ilgili tartışmalara girmeye gerek yoktur. Mahkemece, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 356. maddesi uyarınca dava dilekçesinin içeriği doğrultusunda davalı işçiye resen yemin teklif olunmuş, davalı da avans olarak herhangi bir para almadığına dair yemini eda etmiştir. Yerel mahkemece, bu yemine de dayanarak ve vasıflı ikrarın bölünmezliği ilkesinden hareketle, avans olarak verildiğinin davacı işverence kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davalı işçiye yapılan ödeme banka kayıtlarıyla sabit olduğuna göre bu konuda resen yemin teklifi için, gereken Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 356. maddesindeki koşullar oluşmamıştır. Mahkemece resen yemin teklifi ile sonuca gidilmesi hatalıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 30.04.2003 gün ve 2003/41 E. 14 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 27.01.2004 gün ve 2003/10405-2004/1291 sayılı ilamı ile; ( ...1- 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesine göre iş mahkemelerinden verilen kararlar tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz edilebilir. Davalı vekiline gerekçeli karar 7.5.2003 tarihinde tebliğ edilmiş, karar 29.5.2003 tarihinde temyiz edilmiştir. Öte yandan 5521 sayılı yasada katılma yoluyla temyiz de öngörülmemiştir. Böyle olunca davalı vekilinin temyiz dilekçesinin HUMK.nun 432/4. maddesi uyarınca süreaşımı sebebiyle REDDİNE,

2- Davacının temyizine gelince;

Davacı işveren tarafından, davalı işçiye 3.6.1999 tarihinde avans olarak verilen 35.000 Amerikan Dolarını kapatmadığı belirtilerek, bu miktarın tahsili yönünde icra takibi yapılmıştır. Davalı işçinin takibe itirazı üzerine, itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı isteği ile bu dava açılmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Davalı işçi, cevap dilekçesinde kendisine böyle bir paranın verilmediğini, banka dekontunda geçen hesap numarasının davacı şirkete ait olduğunu, sözkonusu ödemenin şirketin ticari ilişkilerinden doğan bir masraf akışına ilişkin olabileceğini savunmuştur. Daha sonra konuyla ilgili banka kayıtları getirtilmiş ve davacı şirkete ait hesaptan davacının borçlu, davalı işçinin de alacaklı olduğu, 35.000 Amerikan Doları bedelli çekin 3.6.1999 tarihinde davalı işçi tarafından tahsil edildiği anlaşılmıştır. Bu aşamadan sonra davalı işçi, davacı şirketçe yapılan bu ödemenin ne maksatla yapıldığını açıklamamış, mahkemece de bu husus sorulmamıştır.

Davacı tarafından davalıya yapılan bu ödemeyi gösteren banka kayıtları kesin nitelikte delil niteliğindedir. Ortada bu belgeler mevcutken, ikrar delili ispat yükü ile ilgili tartışmalara girmeye gerek yoktur. Mahkemece, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 356. maddesi uyarınca dava dilekçesinin içeriği doğrultusunda davalı işçiye resen yemin teklif olunmuş, davalı da avans olarak herhangi bir para almadığına dair yemini eda etmiştir. Yerel mahkemece, bu yemine de dayanarak ve vasıflı ikrarın bölünmezliği ilkesinden hareketle, avans olarak verildiğinin davacı işverence kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davalı işçiye yapılan ödeme banka kayıtlarıyla sabit olduğuna göre bu konuda resen yemin teklifi için, gereken Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 356. maddesindeki koşullar oluşmamıştır. Mahkemece resen yemin teklifi ile sonuca gidilmesi hatalıdır.

Davacı işveren, sözü edilen banka kayıtlarıyla davalı işçiye 35.000 Amerikan Doları ödediğini kanıtladığına göre, bu ödemenin ne maksatla alındığı davalıdan sorulmalı ve varsa bu konuda delilleri toplanarak gerekirse ticari defterlerde getirtilerek sonuca gidilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. .. ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 02.02.2005 gününde yapılan 2. görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.

yarx
Old 21-02-2012, 11:41   #4
madlock

 
Varsayılan

Yazılı yargılama usulüne tabi davalarda temyiz dilekçesinin tebliği ile temyize cevap ve katılma yolu ile temyiz yapılabiliyor. Ancak iş davalarında temyiz süresi tefhimden itibaren başladığından bu süre içinde temyiz dilekçesinin tebliği zaten mümkün olamayacağından bu süre içinde temyiz iradenizi süre tutum ile bildirmeniz gerekir. Ayrıca Türkiye' de insanlar yargılamanın belli bir maliyeti gerektirdiğini ve avukatların bu maliyeti karşılamak zorunda olmadığını idrak etmeli. Siz bu masrafı cebinizden karşılamak zorunda değilsiniz...
Old 21-02-2012, 13:10   #6
el-metin

 
Varsayılan

zavallı işçilerimizin cebinde 150 TL olduğu ve bunu rahatça temyize harcayabilecekleri gün geldiğinde, yargılamanın 3 4 yıl sürmediği gün geldiğinde, bütün bunları bildiği için işçileri sömüren işverenler insafa geldiğinde.... insanlar paranın yenmediğini anlayacaklar... ) herkese teşekkürler...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Vasinin Temyizi Av_Burcu Meslektaşların Soruları 5 28-10-2011 11:07
Davacının dilekçesi citiak Hukuk Soruları 4 17-03-2011 11:49
davacının ölümü cmuk Meslektaşların Soruları 4 10-11-2010 18:07
davacının değişmesi muzio Meslektaşların Soruları 1 17-05-2008 16:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02719307 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.