|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
10-02-2014, 16:47 | #1 |
|
Borcu Kabul Ettikten Sonra Açılan Menfi Tespit Davası
İyi günler,şu anda stajer avukatım bir olayla ilgili bilginize,yardımınıza ihtiyacım bulunmaktadır.Forumda aradım konuyu bulamadım o yüzden buradan bir çözüm bulmaya çalışıyorum.Büyük bir meblağ için acılan 10 örnek icra takibinde borçlu,borcunu kabul etti ve taahhüt veri ardından taahhüdü ihlalden cezası da çıktı ve şu aşamada Menfi Tespit davası açıldı ve takip geçici olarak durduruldu.Borcu kabul eden ve taahhüt veren bir borçlunun menfi tespit davası açması uygun mudur? Takibin geçici olarak durdurulmasında bildiğim kadarıyla gösterilen dayanak HUMK 209/1.Bu konuda değerli fikirlerinizi alabilirsem çok sevinirim şimdiden teşekkürler.
|
11-02-2014, 14:21 | #2 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Borcu önce kabul edip ardından menfi tespit davası açmak öncelikle genel bir hukuk prensibi olan "çelişkili davranma yasağı"na aykırıdır. Yargıtay'ın borç kabul edildikten sonra menfi tespit davası açılamayacağına ilişkin kararları mevcuttur, bir tanesini aşağıya ekliyorum;
|
11-02-2014, 15:29 | #3 |
|
Tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar, çekişmeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez.Maddi bir hatadan kaynaklanmadıkça ikrardan dönülemez. Sulh görüşmeleri sırasında yapılan ikrar tarafları bağlamaz. (HMK.m.188)
İcra mahkemesi kararları kesin hüküm olmasa dahi, icra mahkemesinde imzayı ikrar etmişse, menfi tespit bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmaz.İkrar eden ikrarı ile bağlıdır. (11. HD, 24. 10.1983, 4426/4529) 12. Hukuk Dairesinin 4. 10.1993 tarih ve 9597/14564 sayılı kararında, ihtiyati haciz sırasında,borcun kabul etse dahi, daha sonra, zamanaşımı itirazında edebilir demekte; 12.Hukuk Dairesinin 26.11.1992 tarihve 7920/14835 K sayılı ilamında ise,ihtiyati haciz sırasında, borcun kabul edilmesi, bonodaki imzanın inkarına engel değildir, demiştir. “………davacının traktörünü muhafaza altından kurtarabilmek için icra dosyasında borcu kabul edip ödeme mehli istemesi,borcun kesin ve samimi olarak ikrarı anlamına gelmediğinden, menfi tespit ve istirdat davası açma hakkını ortadan kaldırmaz.” (11. HD, 15.6.1989,6597/3653)(Taylan Özgür Kiraz- Medeni Yargılama Hukukunda İkrar) (Yukarıda yazılanlar Av.Adnan Koray' ın 20.01.2013 tarihli mesajından alıntıdır.) |
11-02-2014, 16:13 | #4 |
|
Avukat Kaya,
Buraya eklediğiniz kararların hepsi ihtiyati haciz esnasında verilmiş kabul ve taahhüt beyanlarıyla ilgilidir. İhtiyati haciz esnasında borçlu tarafından borcun kabulü ile buna istinaden verilen taahhütler icra tehdidi altında yapıldığı için geçerli kabul edilmemektedir, zaten bu konuda bir sıkıntı yok. Soruya dikkat ederseniz soruda ihtiyati haciz esasında verilmiş bir kabul beyanından bahsedilmiyor. |
11-02-2014, 16:59 | #5 |
|
Haklısınız nephilis.
Son iki paragraftaki örneklemeler; ihtiyati haciz sırasında borçlunun borcunu kabul etmesi halinde ki uygulamayı göstermektedir. Yalnız amacım Tolga beyi yanlış yönlendirmek değildi, sadece hadisenin o kadar da lehe olamayabileceğini göstermeye çalıştım. Yoksa verdiğiniz cevap kanaatimce doğrudur. Sunduğunuz kararın bir benzerini aşağıda paylaşıyorum. İyi çalışmalar YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ Tarih : 11/21/2006 Esas No : 2006/18620 Karar No : 2006/21849 2004 - İCRA VE İFLAS KANUNU 170 2004 - İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMIŞ HÜKÜMLERİ (1) 170 ÖZET : KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS YOLLA YAPILAN İCRA TAKİBİNDE, BORÇLU İMZAYI İNKAR ETMİŞTİR. HACİZ SIRASINDA İSE BORCU AÇIKÇA KABUL ETMİŞTİR. BORCU KABUL ETTİĞİNİ BEYAN EDEN BORÇLUNUN İMZA İTİRAZININ REDDİ GEREKİRKEN HACİZ TEHDİDİ ALTINDA BORCUN KABULÜNÜN GEÇERSİZ OLDUĞU GEREKÇESİYLE İTİRAZIN KABULÜNE KARAR VERİLMESİ HATALIDIR. DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Alacaklının 15.03.2005 tarihinde Nevşehir tcra Müdürlüğü'nde hamiline düzenlenmiş keşidecisi C., yetkili hamili takip alacaklısı Ş. olan 150 Milyar TL'lik çek ile ilgili başlattığı takipte borçluya 163 örnek ödeme emri 18.03.2005 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu tarihten sonra 18.04.2005 tarihinde Büyükçekmece 2.İcra Müdürlüğü'ne yazılan talimat sonucunda yapılan hacizde borçlunun açıkça "borcu kabul ediyorum... çek benim çekimdir" şeklindeki açıklaması İİK'nun 170/a-3. maddesi kapsamında değerlendirileceğinden ( borçlunun çeki vekaleten imzalatması karşısında dahi ) imza itirazının anılan madde hükümlerine göre reddi gerekirken ödeme emri tebliğinden ve imza itirazından sonra uygulanan hacizde borcun kabul edildiği göz ardı edilerek haciz tehdidi altında borcun kabulünün geçersiz olacağından bahisle itirazın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ( , 21.11.2006 gününde oybirliğiyle karar |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
icradan sonra açılan menfi tespit davası,icranın durdurulması | av.aybeg | Meslektaşların Soruları | 25 | 26-07-2012 13:51 |
icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında dava değeri? | GECE | Meslektaşların Soruları | 1 | 10-08-2011 07:36 |
icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası | Av.Selda Çamoğlu | Meslektaşların Soruları | 7 | 22-03-2010 22:56 |
Takip Kesinleştikten Sonra Açılan Menfi Tespit/ Yargıtay Kararı | Av.Suat Ergin | Meslektaşların Soruları | 20 | 29-12-2009 13:31 |
İtirazın kaldırılmasından sonra açılan Menfi tespit davası | av.özgül erişen | Meslektaşların Soruları | 4 | 28-12-2009 15:39 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |