|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
03-03-2009, 00:14 | #1 |
|
Yargıtay Kararı
Arkadaşlar kadastro tespitine yapılan itiraz sonucunda, 'gayrımenkulün mülkiyeti, yapılan yargılama sonucunda kararın kesinleşmesinden sonra kazanılır ve hüküm ifade eder' şeklinde yargıtay kararları okmuştum. Ancak bu kararları aramama rağmen bulamadım. Buna ilişkin kararı paylaşırsanız sevinirim. şimdiden tşk ederim.
|
03-03-2009, 09:59 | #2 |
|
HUMK.m.426/J
"Kişiler ve aile hukukuna, taşınmaz mala ve bununla ilgili aynî haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez". İstinaf mahkemeleri kurulunca yürürlüğe girecek bu hükmün, mevcut düzenlemede de karşılığı vardı. Açık yasa hükmü karşısında karar aramanıza gerek yok diye düşünüyorum. Saygılarımla. |
03-03-2009, 10:34 | #3 |
|
haklsısnız açık yasa hükmü var ama malesef bazen anlatamıyorsunuz ve karar aramak zorunda kalıyosunuz. Ayrıca benim yukarıda bahsettiğim kararlarda karar kesinleştiği tarihten itibaren malik olan tarafın karşı taraftan ecrimisil talep edemeyeceği de belirtilmişti tşk ederim .
|
03-03-2009, 11:15 | #4 |
|
T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi Esas: 2005/11744 Karar: 2005/14246 Karar Tarihi: 22.12.2005 ÖZET: Ecrimisil, iyi niyetli zilyedin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği tazminat olup, taşınmazın tapu sicili oluşmadan da ecrimisil istenebilir. Kaldı ki, kadastro tespitine itiraz ederek mülkiyeti devralan ancak bu hususun kesinleşmesi tarihinden itibaren ecrimisil isteyebileceğinden, bu davada 916, 93 ve 1249 parsellere ilişkin ecrimisil talebinin de değerlendirilmesi gerekir. (4721 S. K. m. 683, 995) Dava: Dava dilekçesinde 2478 kg. kabuklu fıstığın aynen iadesi, bu mümkün olmazsa değerinin dava tarihinden geçerli olacak yasal faizi ve tespit masraflarıyla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Karar: Davacı, dava dilekçesinde, davalı ile ortak miras bırakanlarından intikal eden İ. Köyündeki tapulu arazilerin tamamının davalı elinde olduğunu, kendisinin bu arazilerden yararlanmadığını beyan ederek, 2003 yılına ait bu taşınmazlardaki kendi hissesinin karşılığı olan 2.478 kg. kuru kırmızı kabuklu Antepfıstığının aynen iadesi, değilse değerinin 7.735.000.000 TL dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili, dava konusu parsellerden 1249, 93 ve 916 nolu parsellerin kadastro mahkemesinde davası bulunduğunu, sonucunun beklenmesini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava kısmen kabul edilerek; 91, 553, 560, 790, 1247 ve 1248 parsel nolu taşınmazlardaki davacı hissesine isabet eden 1879 kg. Antepfıstığının aynen iadesine, aynen iade gerçekleştirilemez ise, 8.536.00-YTL. nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dava konusu 916, 93 ve 1249 parsel nolu taşınmazlar hakkındaki dava ise, bu taşınmazların Nizip Kadastro mahkemesinde davalı olduğu, mülkiyet sütununun oluşmadığı, malikin hazine olduğunun tespit edilmesi halinde, davalının mükerrer ödeme yapmak zorunda kalacağı gerekçe gösterilerek reddedilmiştir. Ecrimisil, iyi niyetli zilyedin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği tazminat olup, taşınmazın tapu sicili oluşmadan da ecrimisil istenebilir. Kaldı ki, kadastro tespitine itiraz ederek mülkiyeti devralan ancak bu hususun kesinleşmesi tarihinden itibaren ecrimisil isteyebileceğinden, bu davada 916, 93 ve 1249 parsellere ilişkin ecrimisil talebinin de değerlendirilmesi gerekirken, bu parsellere ilişkin ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı olarak davada 7.735.000.000 liranın davalıdan tahsili istenildiği halde, mahkemece talep aşılmak suretiyle 8.536.000.000 liranın davalıdan tahsiline karar verilmesi de doğru değildir. Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.12.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Yargıtay Kararı | Av.Ergün Vardar | Meslektaşların Soruları | 3 | 28-06-2012 14:28 |
Yargıtay Kararı | Hemocrania | Meslektaşların Soruları | 0 | 12-01-2009 14:36 |
Yargıtay Kararı | Av. Bülent Sabri Akpunar | Meslektaşların Soruları | 5 | 23-02-2008 10:40 |
Yargıtay Kararı | NURHANOKURÖZCAN | Meslektaşların Soruları | 2 | 02-07-2007 16:56 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |