Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM), THS Kadın Hakları Çalışma Grubu projesidir. Bu foruma siteye üye olmadan soru gönderilebilir ancak forum sadece kadın haklarına ilişkin konulara açık olup, diğer hukuki soru ve sorunlar alanda yayınlanmaz. [Kahdem Portalı]

Ben Bir Bayanım Ve Şiddet Görüyorum!! Lütfen Yardım Edin..

Konuyu Kilitleyin
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-07-2015, 17:11   #1
Konuk

 
Varsayılan Ben Bir Bayanım Ve Şiddet Görüyorum!! Lütfen Yardım Edin..

Aşagıda yapacağım acıklamaları dikkatlice okumanızı ve bana yardımcı olmanızı diliyorum.. Ben bir Ebe- Hemşireyim.. Devletin Sağlık kurumunda memur olarak görev yapmaktayım.. Bundan yaklaşık 5 yıl önce ____ ilçesine tayin oldum ve belirli bir süre sonra tayin olduğum bu bölgede bir öğretmen ile evlendim..


eşim bende 12 yas büyüktü. Evliliğimden B____ ismini verdiğimiz bir kızım oldu.. Bir süre geçtikten sonra eşimin, bana karşı ilgisizliği, bırakıp gitmeleri, hayatını ve sosyalliğini benden uzakta dışarıda yaşadığı bir hayatı oluştu.. Yaklaşık 2- 3 sene herşey düzelir umudu ile caresizce evden işe gidip geliyordum ama ilgisizliği gün geçtikçe katlnarak coğalmaya başladı.. Ben eşim için alınmış, eve konulmus sadece onun için yaratılmış köle misali bir mal'dan ibarettim ve hergün üzülüyordum. Alışamadım.. yok sayılmayı, bir eşya gibi evde tutulmayı ve aşktan sevgiden yoksun bir hayatı kendimi alıştıramadım. Öncelikle bir insandım ve bayandım.. Anaçtım.. Sevmeye sevilmeye ilgi görmeye ihtiyacı olandım ama evliliğim boyunca hep yoksun yasadım.. ben eşim için kariyeri olan, eve geldiğinde de ona hizmet sunan, para kazanarak aileye yardım eden bir hiçten ibarettim.. Defalarca boşanmak istedim ama her seferinde bana cocuğumu göstermemekle tehdit etti. Korktum ve caresizce katlanmaya devam ettim. Belirli bir süre sonra o korkuları yendim ve tekrar boşanmak istediğimi söyledim ve arkasından psikolojik şiddet görmeye başladım. boşamayacağını ve cocuğu göstermeyeceğini devamlı dile getirip bana baskı uygulamaya devam etti.. Caresizdim ne yapacağımı bilmiyordum ve başka biri ile görüşme yolunu tercih ederek benden boşanmasını sağlamak istiyordum ve yaptım da.


Yinede boşanmıyordu ama coğu gün şiddet uygulamaya devam ediyordu.. Olayları ailesi öğrendikten sonra boşanmamızı istediler ve benimle birlikte ailemi kapı dışarı ettiler.. babam kanser hastası olduğu için annem ile birlikte yanımda kaldığı bir gün beni döverek ve ailemin üzerine yürüyerek beni ve ailemi kapı dışarı attı.. İş yerime geldi ve bana ( affedersiniz) ****** diyerek bağırdı. Tüm iş arkadaşlarıma yalan yanlış şeyler anlatarak beni ****** ilan etti. kimsenin yüzüne bakamıyordum ve başka bir ilçeye tayin istedim.. orada da rahat bırakmadı. her gün mesajlar atıyor, küfürler ediyor, geliyor rezil ediyor gidiyordu ve bunu yapan Milli Eğitim de calışan bir öğretmendi. Düşünsenize bu insan eğitimci bir insandı. Cocuğumu 2,5 yasında iken kendisine verme şartıyla boşanmayı kabul etti ve kendi başına bir protokol hazırlayarak bana imzalattı. protokol da, cocuk dahil bir çöp bile almama izin vermeyecek maddeler yazmış tı. bütün emeklerim, kazandıklarım, parasını ödediğim araba ve ev yapımı dahil herşeyden vazgeçerek imza attım. Ve üstüne üstlük altında kullandığı arabanın kredisini dahi halen ödüyorum.. imzalamaktan başka da bir çarem de yoktu. Beni önemsememiş, şiddet uygulamış, aileme küfürler edip evden kovmuş bir adamın yaptığı bu protokolü imzalamayıp ta ne yapabilirim? size sorarım.. Birde beni devamlı yalan yanlış iftiralarla ve kendi çevresinden bulduğu yalancı şahitlerle BİMER e şikayet edeceğini ve beni mesleğimden edeceğini söylüyordu.. gücüm kalmadı mücadele edemiyordum, hep ezilen hor görülen ben oluyordum. Kadındım çünkü.. pazularım yoktu, güçlü bir bedene sahip değildim,, gözyasımdan, merhametimden ve kadınlığımdan başka hiçbir şeye sahip değildim.. beni tamamen sindirmişti.. mahkeme günü geldi ve tek celsede boşandık.. beni cocugumdan ve geleceğe dair umudlarımdan ayırdı.. evet yanlış bir insanla yapılan evlilik bitmişti belki de ama cocuğumu, küçücük evladımı, kızımı, yumuk yumuk ellere sahip güzel gözlü, mis kokulu yavrumu da benden almışlardı..


Bir süre yasadıklarımı atlatabilmek yalnız kalmak istedim ve sadece işime gidip geliyordum.. eski eşimle aynı ilde yasıyor ama farklı ilçelerde ikamet ediyorduk.. Yasadıklarım bunlarla bitmedi.. Cocugumu özlüyordum, onun sesini duymak istiyor, kokusunu bir kez olsun içime cekmek istiyordum ama bu seferde ne cocugumla konusmama ne de onu görmeme izin vermiyordu. ne zaman arasam ******, git başkaları ile yat kalk gibi hakaretlerle bana psikolojik şiddete devam ediyordu.. belki zamanla ılımlaşır öfkesi diner diye düşündüm. Tabi yine her zaman ki gibi kendimi kandırmaktan başka bir şey yapmadım.. Her geçen gün cocuğumu benden daha fazla uzaklastırıyordu.. Elimde mahkeme kararı olmasına rağmen, görüş haftalarında dahi beni cocuğumla görüştürmüyordu. İşte en büyük şiddet de buydu.. BİR ANNENİN COCUGUNDAN AYRI KALMASI VE AYRI BIRAKILMASI.. Bunun yanında ne psikolojik ne de fiziksel şiddet bana zarar verebilirdi. Ben küçüçük kızımdan ayrı bırakılıyordum. Sorarım sizlere ! Bundan daha kötü bir şiddet olabilir mi? Evladım daha 2,5 yasında olmasına rağmen annesinden ve anne sevgisinden uzak, babanın düşüncesizliğine maruz kalmış bir şekilde büyümeye calışıyordu.. Düşünün lütfen, ağlarken dahi anne diye ağlayan bir çocuk bu yaşlarda babadan ne alabilir di? Bir de bunlar yetmezmiş gibi, eski eşim ve ailesi, kızıma karşı beni kötülüyorlardı. Dualar ediyordum, yalvarıyordum, bu eziyet bitsin istiyordum ama yasadıklarım bunlar la da kalmıyordu.. Her gün tehdit mesajları alıyordum. İçlerinde küfür barındıran, onurumu, kadınlık gururumu hiçe sayan binlerce mesaj.. her gün ölüyordum, güçlüydüm ama yasadıklarım sayesinde her gün güçsüzleşiyordum.. Ölmekten başka carem kalmamıstı.. Cocugumu son kez görmek istiyordum.. Herşeyi göze aldım ve bir hafta sonu mahkeme kararını kullanarak polise gittim. Polisler eski eşim olacak o vicdansız adamı aradılar ve eski eşim cocugu vermeyeceğini söyledi. daha sonra karakola geldi ve tüm polislerin içerisinde '' ******, sana cocuk falan yok diyerek küfürler etmeye başladı'' sonrasında polis zoru ile cocugumu getirdi.. O kavusmayı görmeliydiniz.. Ne kadar özlemiştim kızımı canımı herseyimi,, O şimdi kucağımdaydı.. Bütün herşeyi yasadıklarımı şiddetleri herşeyi unutmuştum. Cocugum kucağımdaydı. Cok mutluydum, tüm yaralarım adete kapanmış, yeni bir hayat başlamıstı.. Ama buruktum, çünkü diğer saat:16.00 da cocugumu elimden geri alacaklardı ve öylede oldu. kızımla dolu dolu bir gün yasadım ve ertesi gün küçücük yavrum yine elimden ucmustu.. Yine tek başıma, caresiz ve üzgündüm. Abim ve yengem ellerinden ggeldiğnce bana destek olmaya calısıyordu.


Abim askeri personeldir.. her defasında bu adam la karsı karsıya geldi ama asker olması sebebiyle sadece yasal yönden uğraşabiliyordu.. Bir gün abimi aramış ve kardeşinin tayinini burdan cıkartırsan cocuğu ona veririm demiş. bu haberi duyunca cok sevinmiştim, hemen tayin dilekçemi yazdım ve sabırsızlıkla tayinimin cıkma zamanını bekledim. yaklasık bir ay sonra tayinim cıktı. K____nın bir köyüne atandım. Cok borcum vardı, eski eşimin arabasının borcunu ve kredi kartlarımdan yapmıs olduğu harcamaların borcunu ödüyordum. şimdi de yen bir yerde hayat kuracaktım.. ne maddi ne de manevi bir gücücm yoktu ama bunların ne önemi vardı ki, kızım yanımda olacaktı.. o yanımda olduğu sürece herşeyin üstesinden gelirdim. 27 yasında bir bayandım, kendime birşey almaz, o borçları kapatırdım.. Abim eski eşimi aradı ve tayinimin cıktığını söyleyerek cocuğu ne zaman vereceğini sordu? Telefonda ki cevap ise ''O ******YA COCUK YOK'' olmuştu.


İşte tamamen bittiğim, tükendiğim, öldüğüm bir an dı. Kandırılmıstım.. Yine eski eşim tarafından umudları ve duyguları ile oynanmıs, bir kenara atılmıstım. Meğer ki , maksadı tayinimi burda cıkmasını sağlayarak, cocugumdan beni tamamen uzaklaştırrmak mış. İnanırmısınız! cocugunuzu çaresizce görmesenizde aynı ilde yasıyor olmanız bile bambaşka bir duygu.. Buna bile bana fazla gördüler ve tek başıma tayin yerime gittim. Elimde hiçbir şey yoktu.'' Evden atılmış, cocugu verilmeyen, borç batağı içerisinde bırakılmış, devamlı şiddet gören, ağlayan, dua eden, tayin olduğu yerde kalacak yeri olmayan, avukat tutmaya parası dahi bulunmayan, cocugundan uzaklastırılmıs, hayattan soyutlaştırılmıs bir bayandım artık.'' Evet ben bir Kadın dım.. Bütün bunlar kadın oluşumdan kaynaklıydı.. Çünkü kolaylıkla kanıyor ve ezilebiliyordum.. Devam ediyim isterseniz.. Yeni iş yerimde calışmaya başladım. Tabi buna calısmak denilirse, cünkü artık yasamıyordum. ruhu elinden alınmış sadece bir bedenden ibarettim.. tüm esaretim elimden alınmış cansız bir varlıktım. çünkü kadındım.. yasadıklarım ve zorluklarım bunlarla bitmedi.. Yaklaşık iki ay böyle geçti. 1 TEMMUZ u bekliyordum. Cünkü 1 temmuz da cocugumu bir ay görebilme hakkım vardı. Herşeyi göze aldım ve 1 temmuz da k____ dan h____ a gittim. tek başıma karakola giderek başvuruda bulundum. Gelsin cocugu evden alsın demiş ve evine gittim. yanına beş tane erkek toplayarak benim gelmemi beklemiş.. içeri girmedim kapının önünde cocugumu vermesini söyledim.. cocugumu vermedi ve karakola gideceğimizi söyledi. Neymiş benden şikayetçi olacak mış. Sebebi de ne biliyormusunuz! Ben onu zehirlemeye kalkacakmışım. Sanki yan yana yasıyorum.. Bu adam bir şizofrendi. Her zaman ki gibi rezillik cıkarmaya devam ediyordu.. Adam da onur denilen hiçbir şey yoktu. Kafasından senaryolar uyduruyor ve benden şikayetçi oluyordu.. Çocugumu almadan gitmeyecektim, çünkü artık onsuz nefes alamıyordum. Birlikte karakola gittik.. Ben tek başımaydım ve onun yanında tam beş tane erkek vardı. Karakola girerken tek dediğim ' bunca rezilliğin ne anlamı var bende o cocuğun annesiyim' dedim ve karakolun içerisinde eski eşim tarafından TEKME TOKAT DÖVÜLDÜM..


Evet devletin karakolunda dahi dayak yiyordum.. Şikayetçi oldum.. Kamera kayıtları var dedim. Ne oldu biliyormusunuz? o tarafı gören kameralar bozukmuş.. Neden biliyormusunuz? çünkü kendi ilçesi ve tüm polisleri tanıyor.. Neden biliyormusunuz ! çünkü ben bir kadınım ve gerek devletin karakolu gerekse erkekler tarafından ezilmeye mahkumum.. Evet şikayetçi oldum. Darp cebir raporu aldım ve ifademle birlikte karakola verdim.. sonrasında cocugumu alarak ailemin yasadığı yere c____a döndüm, oradan da k_____ ya calıstığım yere geçeceğim ama yine hergün tehdit alıyorum. savcılığı da versem, şikayet de etsem şiddetine devam ediyor.. Ne yapabileceğimi bilmiyorum.. Böyle bir öğretmen olamaz, böyle bir eğitimci, böyle bir insan, böyle bir baba, böyle bir erkek olamaz.. ÇARESİZİM.. LÜTFEN BU YAZIMI OKUYAN SİZLERE YALVARIYORUM.. BANA YARDIM EDİN!! LÜTFEN YARDIM EDİN!! SESİMİ DUYUN VE SESSİZLİĞİMİN SESİ OLUN!! UNUTMAYIN BENDE BİR KADINIM VE BÜTÜN BUNLARA KADIN OLDUĞUMDAN MARUZ KALIYORUM!! LÜTFEN YARDIM EDİN!!
Old 14-07-2015, 06:33   #2
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı,

-Öncelikle geçmiş olsun, ağır travmalar geçirmişsiniz.

-Çocuğun Velayetini almak için aile mahkemesine dava açabilirsiniz. Gerekçe olarakta çocuğu size göstermediğini, çocuğun anne bakım ve şefkati olmadan büyüdüğünü gösterebilirsiniz. Ancak bu davadan önce çocuğu almaya icra dairesi tarafından gitmeniz ve çocuğu göstermediğini tutanağa yazdırmanız gerekecektir. Ayrıca o esnada küfür ve hakaret ederse bunlarıda icra dairesi tutanağına yazdırabilirsiniz. Tutanaklar kesin delildir. Çocuğu görüş hakkı olana göstermemek suçtur. Bu konuda eşiniz hakkında göstermediğinden dolayı dava da açabilirsiniz.

-Ayrıca eşinizin küfür ve hakaretleri de olduğunda C.Savcılığına şikayet edebilirsiniz. Tanığınız da varsa eşinizin hakkında dava açılabilir.

- Hukuki süreçlerin her aşamasında bir avukattan yardım alabilirsiniz. Karakolda dayak yediğinizi söylemektesiniz. Yanınızda bir avukat olsaydı dayak teşebbüsünde bulunmaya cesaret edemeyeceklerdi. Böyle bir şeye teşebbüste dahi bulunsalar avukat polislere tutanak tutturur ve failler hakkında dava açılırdı.

-Hukuki yollardan ümidinizi kesmeyin. Sizin sorunlarınızla ilgilenecek bir avukattan yardım alırsanız mutlaka istediğiniz sonuca ulaşacağınızı düşünüyorum.

Kolay gelsin.
Old 14-07-2015, 13:40   #3
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Ek olarak,

En yakın aile mahkemesine başvurarak, doktor raporunuzu, karakol şikayetinizi ekleyerek, kişinin size yaklaşmaması, şiddet uygulamaması için 6284 sayılı kanun gereğince tedbir kararı alınmasını da isteyebilirsiniz.

Yasanın saydığı Örnek tedbir kararları aşağıdadır.
Alıntı:
Hâkim tarafından verilecek önleyici tedbir kararları
MADDE 5. (1) Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:

a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.

b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.

c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.

ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.

d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.

e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.

f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.

g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.

ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.

h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.

ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.

(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.

(3) Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.

(4) Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

Acil durumlarda bu tedbir kararlarının karakol ve kaymakamlıklardan da verilmesini isteyebilirsiniz.

Çocuğunuzu teslim almaya icra takibi yaparak, icra memuru refakati ile gidiniz.

Ayrı şehirlerde olmanız sebebiyle, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için dava da açabilirsiniz.

Örneğin hafta sonları da yatılı olabilir veya ayda bir hafta yatılı olabilir..Çocuğunuz kendini ifade edebilen bir yaşa geldiğinde çocuğun da görüşü alınabilecektir. Bu görüş velayetin değiştirilmesi için açılan davada da önem kazanacaktır. Çocuğunuzla her yasal fırsatta görüşmeyi ihmal etmeyiniz.

Görüş günlerinde çocuğu göstermemek suçtur. Meslektaşımın da belirttiği gibi, icra kanalıyla bu durumu tespit ettirmek tutanağa geçirtmek gerekir.

Eşlerin birbirlerine olan ödevlerinde kusurlu olmaları velayetin değerlendirilmesinde etkili değildir. Önemli olan çocuğun yüksek yararıdır. Eşler arasında yaşanan sadakatsizlik vs.. gibi durumlar velayetin değerlendirilmesinde birinci derece etken değildir. Sadece, Çocuğun anne ve babanın kişisel yaşam tercihlerinden zarar görmemesi gerekir. Böyle bir zararın varlığı kanıtlanmalıdır. Velayet farklı bir durumdur. Çocuğunuzla ilgili hakları savunurken ve yasal yollara başvururken bir sakınca ve çekince duymayınız.

Mutlaka bir avukat desteği alınız. Tek başınıza kişisel olarak muhatap olmayınız..

Çok geçmiş olsun, saygılarımla,
Konuyu Kilitleyin


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yardım edin lütfen Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 18-12-2013 12:56
Lütfen Yardım Edin... to_to_24 Hukuk Soruları Arşivi 1 14-09-2004 10:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05771589 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.