etik meslek te mi ,meslektaşta mı ?

Bu forumlarda meslek etiği defalarca tartışılmış ve görüşler beyan edilmiştir.Geçen hafta başıma gelen bir hadiseyi nakletmek isterim.Bakırköy ağır ceza mahkemesinde saat 09.00 (zabıtta yazan saat )duruşmam vardı .anadolu yakasında oturmam sebebiyle çok erken saatte evimden çıktım.saat 08.30 sularında adiyeye geldim.tabir yerindeyse adliyenin kepenklerini memur arkadaşlarla beraber kaldırdık.09.00 gibi duruşma salonuna yöneldiğimde duruşma tabiiki başlamamıştı.Bu durum hayatın olağan akışına aykırı düşer.duruşma listesi de henüz hazırlanmamıştı.kaleme yöneldim.Hazırlayan katibe sorduğumda henüz heyetin toplanmadığını söylemesi üzerine dosya numarasını vererek 'müşteki taraf vekiliyim ,işaretleyin ben aşağı kattayım ' dedim.5 seneyi aşkın süredir dosyayı takip ettiğimiz karşı taraf vekililleri nasıl olsa bizi bekler ( -ki ben onları bazı celseler saatlerce beklediğim olmuştur.) diyerekten aşağı katta olan diğer işlerime yöneldim.saat 09.30 da duruşma salonuna geldiğimde meslektaşlarım duruşmadan çıkmıştı.Benim müvekkillerdeki yüz ifadesi adiye duvarlarını aratmayacak cinstendi.Önce katibe sordum .aldığım cevap 'avukat bey ,biz sizi mi arayacağız.' şeklindeydi .50 li liyaşlarda olan ve baro odasında bizlere meslek etiğinden bahseden zatı muhtereme bişey sormadım.zaten kendisi müvekkillerine hoş görünmenin keyfini yaşamaktaydı.Katibin hareketini mahkeme başkanına söyledim.Başkan özür diledi .Aksilik olmuş ,yanlış olmuş dedi.Ya meslektaşımızın hareketini kime söyleyeyim ? saygılar.

Sayın mubah;
Çok haklısınız ve yerinde bir başlık olmuş. Bu tip durumlarla sık sık karşılaşılıyor. Bakırköy'de bir iş mahkemesinde davalı ve üç vekili hazır, davacı vekili ise mübaşirin çağrısına rağmen ortada yok. Hakim, az önce davacı vekili olan avukatı gördüğünü söylüyor. Bunun üzerine duruşma sırasının gelmesini bekleyen meslektaşlarımızdan birisi " arkadaş falan yere gitmişti" deyince hakim, davalı vekillerine dönerek " mübaşiri gönderip hemen haber verdireyim" demesine rağmen her üç avukat da "hayır efendim, düşsün" dediler. (Bu arada, hakimlere -efendim- şeklinde hitap edilmesi de ayrı bir etik konusu olabilir) Hakime de bu durumda bu olayda olduğu gibi "peki, siz bilirsiniz, sonuçta sizin meslektaşınız" demekten başka bir yol kalmıyor tabii ki. Dosyanın HUMK 409 uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verildi ve davalı vekilleri salonu terkederlerken davacı vekili kan ter içinde gelince durumu kısaca kendisine özetlediğimizde "yazıklar olsun, meslektaş dayanışması diye bir şeye inanmıyorum" diyerek sitemde bulundu. Bu şekilde birçok olay yaşanıyor, Hakim dahi, davacı vekili gelene kadar bekleyebileceğini söyledikten sonra, meslektaşlar tarafından ayaklar altına alınan "MESLEK ETİĞİ"nden bahsedebilmek imkanı kalır mı hiç? Saygılarımla..

Aslında sorunuza meslekte ya da meslektaşta cevabı vermeyeceğim. Şöyle söyleyeyim bence gerekeni biz yapalım ve yapılmasına vesile olalım. Siz de orada gerekeni yapmışsınız kendinizi üzmek yerine, artık insanların etik nutukları ile değil yaptıkları ile değerlendirileceğini görmüş oluyoruz.

Bu arada ben de paylaşayım, bunlar unutulmuyor. Uzun süre (18-19 yıl oluyordur) öncesinden itibaren duruşmalar konusunda karşı taraf ya da mübaşirden beklememeyi kararlaştırmıştım. İlk yıllarımdı ve bir duruşma için sizin gibi erken saate başlayan duruşmamda, adliyelerde esasen sadece aramızdaki ve mübaşir kale alırsa bir haberleşme olarak, listeyi işaretlemiş içerisi de kalabalık olduğundan duruşma kapısında bekliyordum. Dosyamı numarası ve sırası ile mübaşire de söylemiştim. Bir süre sonra benden sonraki sıradaki duruşma için çağrı yapıldı. Hemen duruşmamı hatırlattım, çıkanları göstererek mübaşir, bitti dedi. Nasıl olur diyerek salona girdim, ilgili meslektaşımıza da bekleyin ben yer olmadığından kapıda ve sıramı söyleyerek bekliyordum ve çağrılmadım dedim. Hakime taraf olarak çağrılmadığımı söyledim. Genç ama o duruşma tutanağı düzeltilmezse vazgeçmeyecek bir Avukat görünce Mahkeme Başkanı tutanağı düzeltmesi ve duruşmasını beni çağırmadan yaptığı için yenilemesi talebimi kabul etti, evet duruşma tutanağı yeniden düzenlendi, beyanımı sunup yeni duruşma günümü alıp çıktım.