Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İşin % 95' yapılmışsa, yapma borçlarında alacaklının temerrüdünün sonuçları

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-11-2008, 09:17   #1
serdarserdar

 
Varsayılan İşin % 95' yapılmışsa, yapma borçlarında alacaklının temerrüdünün sonuçları

İyi günler arkadaşlar,
Müvekkil şirket dış cephe kaplama işini alıyor.Sözleşmeye göre, karşı taraf işin tamamlanmasının ardından ücreti verecektir.Yani edim önceliği bizim müvekkilimizdedir.Müvekkil edimini tamamladıktan sonra ücreti talep edebilecektir.
Müvekkil şirket işin % 95'ini tamamlıyor.Ancak karşı taraf işin kalan işin yapılmasını istemiyor ve edimi almaktan imtina ediyor.
Burada alacaklının temerrüdü olduğunu düşünüyoruz.Ancak dönme hakkının bu olaya nasıl uygulanacağını ve alacağımızı alma hakkının nasıl sağlanacağını tam olarak bilemiyoruz.
Yargıtay kararı da eklerseniz seviniriz.
İyi çalışmalar
Old 11-11-2008, 20:40   #2
av.ezgigokoglan

 
Varsayılan

Merhaba, müvekkilinizin karş tarafla yaptığı sözleşme eser sözleşmesi. Eser sözleşmelerinde BK 369 'a göre iş sahibi yapılan şey bitmeden evvel sözleşmeyi feshetmek isterse işin yapılmış olan kısmının bedelini vermek ve diğer tarafın zarar ve ziyanını karşılamak zorundadır. Bu durumda karşı taraf sözleşmeyi feshettiyse yapılan %95 kısımlık için alacağınız doğmuş olur bu durumda takip yoluyla alacağınızı talep edebilirsiniz..
Old 11-11-2008, 20:45   #3
yeditepelişehir

 
Varsayılan

Sözkonusu işin yapılması için müvekkil şirketin yaptığı harcamalar,işçilik vs diğer emekler,bu sözleşmeye güven nedeniyle reddedilen kaçırılan işler tazminat davasının konusu olabilir diye düşünüyorum.Anlattıklarınıza göre haklı gibi duruyorsunuz ama açıklığa kavuşması gereken bir durum var. İşin yüzde 95 i tamamlanmış ama acaba süresinde yapılmadığı için mi alacaklı sözleşmeyi feshetmiş? Böyle bir gerekçeleri yoksa bence çok zor bir dava olmayacaktır.Yukarda saydıklarım munzam zarar mı nedir tam olarak hala öğrenemedım ama mantığım o zararlar istenebilir diyor.Kolay gelsin.
Old 11-11-2008, 20:59   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

İstisna akdi hükümlerini incelemenizi öneririm.

BK. 370. maddeye göre ihtar edip, süre içinde eksiklik veyahut iş sahibinden kaynaklanan engel (işi sebepsiz kabul etmemek yahut bitmesine mani olmak bu engel kapsamındadır) giderilmezse sözleşmeyi feshedip, yaptığınız işlerin bedelini alabilirsiniz.
Old 12-11-2008, 09:20   #5
serdarserdar

 
Varsayılan

Arkadaşlar cevaplarınız için çok teşekkürler.
Bizim olayımızda, iş sahibi yani karşı taraf sözleşmeyi kendisi feshetmiyor ancak işin tamamlanmasına da izin vermiyor.Yani fiili bir durum var.
Şöyle bir Yargıtay kararı buldum.Kararın son kısmında
".........Bu durumda davacı yüklenicinin eser sözleşmesin! haklı nedenlerle fesih ettiği gözetilerek talep ettiği menfi zararların neden ibaret olduğunun yeniden oluşturulacak ehil bilirkişi kurulundan alınacak raporla tesbit edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken,........."
şeklinde belirtilmiş.Bu durumda sözleşmeyi feshettiğimiz için menfi zararlarımızı isteyebiliriz.(sözleşmeyi feshettiğimiz için müspet zararlarımızı isteyemeyiz.)

Bu durumda alacaklıya, edimini alması için ihtarname göndermemiz gerekiyor.İhtarnamedeki sürede alacaklı edimi kabul etmezse sözleşmeden dönme (haklı sebeple fesih hakkımız doğuyor)
Sözleşmeyi feshettiğimiz için de (çünkü alacaklının temerrüdünde 3 seçimlik haktan bu olaya tek uygulanabilecek hak)sadece menfi zararımızı talep edebiliyoruz.

Burada yapılan işin bedeli talebi menfi zarar kısmına girdiğini düşünüyoruz.
Siz de yorumlarımızda doğru olup olmadığımız konusunda görüşte bulunursanız ve elinizde ilgili yargıtay kararı varsa ve ekleyebilirseniz seviniriz.

Yargıtay Kararı:
T.C.
YARGITAY
Onbeşinci Hukuk Dairesi
Esas No
: 1993/00652
Karar No
: 1993/04896
Tarih
: 30.11.1993

ARSA KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ (Sözleşmenin haklı nedenlerle feshi)
MENFİ ZARAR
ÖZET:
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, iki tarafa da borç yükleyen sözleşmelerdir. Karşılıklı borçlar; tapuda tevhid işlemi yapılması, yeni oluşan tapudaki hissenin devri, inşaata başlanması, kat irtifak kurulması gibidir.
Davacı yüklenicinin, taahhüdünü yerine getirdikten sonra; tapuda tevhid işlemim yaptıran arsa sahibinin, sözleşmedeki hisse devrini yapmaması halinde, ruhsat alınamadığı için inşaata başlayamayan davacının, sözleşmeyi feshetmesi haklıdır.

Menfi zararlarının nelerden ibaret olduğunun, tesbit edilmesi gerekir.

Hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraflar vekillerince istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde, 27.12.1985 tarihinde Beyoğlu 16. Noterliği'nde yapılan "düzenleme şeklinde arsa payı karşılığında inşaat yapımı ve satış vaadi sözleşmesi" uyarınca müvekkilinin anahtar teslimi bir iş merkezi inşa etmeyi üstlendiğini, sözleşmeye göre 1.500.000.000 TL.nin davalıya ödenmesinden sonra 27 sayılı parselin % 10'unu ve yine 58 parselde dahil olmak üzere her iki parselin % 100 paylarının iktisabından sonra taşınmazların tümünün % 10 arsa payım davalının devretmesinin öngörüldüğü halde, davalının ihtarname de keşide edilmesine rağmen bu edimini yerine getirmediğini, yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını bunun üzerine 05.03.1990 tarihli ihtarname ile sözleşmenin fesih edildiğinin bildirildiğini belirterek yapılan harcamalar ve uğranılan zarar nedeniyle toplam 40.282.656.837 TL.nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde, sözleşmenin her iki tarafa hak sağlayan ve borç yükleyen bir sözleşme niteliğinde olduğunu, fesih bildiriminin BK.nun 106 ve devamı maddelerindeki şartlara aykırı ve haksız olduğunu, davacının sözleşmeyi ihlal ettiğini, yüklenicinin temel ruhsatı tarihinden itibaren en geç iki ay içerisinde kat irtifakını tesis etmesi gerekirken bu yükümünü de yerine getirmediğini, inşaatın bitim tarihinin yaklaşmasına rağmen halen temel betonlarının dökümü ile temel hafriyatı ve ankrajlarının yapım safhasında olduğunu pay devrinin paylaştırma ve kat irtifakının tescilinden sonra yapılmasının gerektiğini ileri sürerek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece; iddia, savunma ve toplanılan deliller ile bilirkişi raporu dayanak yapılmak suretiyle fesihte tarafların eşit kusurlu oldukları bu durumda davacının sadece yapılmış bulunan faydalı ve zaruri masrafları ve ayrıca davalıya vermiş olduğu parayı isteme hakkı bulunduğu gerekçesiyle 9.211.636.923 TL.nin tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.


Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Davacı yüklenicinin sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığının ve dolayısıyla dava dilekçesinde belirtilen talep kalemlerine yönelik isteminin yerinde bulunup bulunmadığı, talebe haklı ise davalıdan ne miktarda istemde bulunabileceğinin taraflar arasındaki 27.12.1985 tarihli sözleşmenin 6, 9, 11 ve 17. maddelerinin hep birlikte incelenip değerlendirilmek suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Anılan sözleşmenin 6. maddesinde; yükleniciye verilecek bağımsız bölümler ile davalı arsa sahibine verilecek bağımsız bölümlerin belirlenmesi esasları hükme bağlanmış olup, 9. maddede ise davalı arsa sahibinin yükleniciye ait arsa paylarını devir zamanı saptanmış olup bu maddede aynen "Gayrimenkul maliki, müteahhidin % 55 (Yüzde ellibeş) bölümleri bağlanacağı arsa paylarını aşağıdaki programda ve esaslara göre devredecektir. 11. Maddenin (a) bendinde yazılı ödemede yapıldıktan böylece gayrimenkul maliki toplam 1.500.000.000 TL. (Birmilyarbeşyüzmilyon) lira ödemeyi fiilen aldıktan sonra gayrimenkul maliki 27 sayılı parselin toplam % 10 (yüzdeon) arsa paylarını müteahhide devredecektir, iş bu sözleşmenin 17. maddesine göre; gayrimenkul maliki sözleşme konusu her iki parselin % 100 (yüzdeyüz) paylarını tapu ile iktisap edip sözleşme yürürlük gücü kazandıktan sonra gayrimenkul maliki 58 sayılı parselinde % 10 paylarını müteahhide tapuda devredecektir, …sonra taraflarca iş bu sözleşmenin 6. maddesi uyarınca kabul edilmiş olacak olan bağımsız bölüm paylaştırma esaslarının uygulanabilmesine elverişli şekilde tapuda kat irtifakları taraflarca tesis edilecektir. …" denilmektedir. Davacı yüklenici 06.01.1986 tarihinde 1.500.000.000 TL.sını davalı arsa sahibine ödemiş, davalı arsa sahibi de 27.10.1986 tarihinde sözleşmede bahsi geçen her iki parselin tamamım tapuda iktisap ettikten sonra 06.05.1988 tarihinde 27 ve 58 numaralı parselleri tevhit ettirmiş ve taşınmaz tevhit sonucu 79 parsel numarasını almıştır. Bunların ikmalinden sonra davacı yüklenici 23.01.1990 tarihinde davalıya gönderdiği uyan ile taşınmazın % 10 payının kendisine tapuda devir ve temlik edilmesini ve ayrıca temel tezkeresin! alıp temel hafriyatı yaptığını bildirerek bundan dolayı da ayrıca % 7.5 payının dahi sözleşmenin 9/a maddesi gereğince kendisine 10 gün içinde temlikinin yapılmasını istemiştir. Davalı ise 25.01.1990 tarihinde vermiş olduğu cevapta öncelikle davacı yüklenicinin kat irtifakı kurmasını isteyerek tapuda hisse devri yapmayacağını bildirmiştir.
Bunun üzerine de davacı yüklenici 05.03.1990 tarihli ihtarı ile sözleşmeyi feshettiğini davalıya tebliğ etmiştir.

Yukarıda açıklaması yapılan sözleşme hükümlerine göre, 1.500.000.000 TL. davacı tarafından davalıya ödendiğine ve davalının da her iki parselin tümünü iktisap ederek tevhit işlemlerini de yaptırdığına göre, sözleşmenin kendisine yüklediği % 10 hisseyi tapuda davacı yükleniciye devir ve temlik etmesi gerekirken, bu yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davacı yüklenici sözleşmeyi haklı nedenlerle feshetmiş sayılır.

Her ne kadar inşaatın sözleşme tarihinden itibaren 54 ay içinde bitirilmesi öngörülmüş ise de, sözleşmenin yukarıda açıklanan hükümler gereğince inşaata ancak her iki parselin tevhidinden sonra inşaat ruhsatı alınarak başlanabileceğine ve davalının da 06.05.1988 tarihinde tevhid işlemini yaptırmış bulunmasına göre, inşaat süresinin gecikmesine de davacı değil, davalı arsa sahibinin davranışı neden olmuştur. Bu sebeple davacının sözleşme süresi sona ermesine yakın bir tarihte sözleşmeyi haksız olarak fesih ettiği de ileri sürülemez. Bu itibarla bilirkişi raporunda ve mahkeme kararında tarafların % 50'şer oranında kusurlu olduklarına ilişkin kabul açıklanan nedenlerle sözleşme hükümlerine ve olayların akışına uygun düşmemektedir. Bu durumda davacı yüklenicinin eser sözleşmesin! haklı nedenlerle fesih ettiği gözetilerek talep ettiği menfi zararların neden ibaret olduğunun yeniden oluşturulacak ehil bilirkişi kurulundan alınacak raporla tesbit edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine ve hükmün 2 numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı yararına (BOZULMASINA), davacı duruşmada vekille temsil edildiğinden 100.000 TL. duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 30.11.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 12-11-2008, 09:26   #6
serdarserdar

 
Varsayılan

Ayrıca Saim Bey'in belirttiği BK.Md.370'de bu olaya uygun görünüyor.Ancak bu madde ile ilgili Yargıtay kararı bulamadım.Elinde mevcut olan arkadaşlar gönderebilirlermi
Old 17-11-2008, 18:46   #7
limpid

 
Varsayılan

sayın serdar,
herşeyden önce sözleşmede işin bitirilmesi için bir süre belirlenmiş mi? karşı taraf belki de bu şekilde müvekkilinizin işi süresinde yapamadığı vs. nedenlerle bir şeyler yapmaya çalışıyordur. size tavsiyem herşeyden önce bir ihtarname düzenleyerek sizin ediminizi yerine getirdiğinizi karşı tarafında edimini yerine getirerek işin yapılmasına izin vermesini 2 gün içinde bunu yapmasını aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğinizi hukuki yollara başvurulacağını oluşan tüm zararınızı talep edeceğinizi vs. belirtin. hatta verilen sürede olumlu bir sonuç alamazsanız hakimle konusarak bu hususun tespitini talep edin ve de davanızı açın derim. tam sizin olayınızla ilgili olmamakla beraber aşağıda sunmuş olduğum karar işinize yarayabilir belki. kolaylıklar dilerim.

T.C.
YARGITAY
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E. 1993/652
K. 1993/4896
T. 30.11.1993

ARSA KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ
(Sözleşmenin haklı nedenlerle feshi)
MENFİ ZARAR

ÖZET Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, iki tarafa da borç yükleyen sözleşmelerdir. Karşılıklı borçlar; tapuda tevhid işlemi yapılması, yeni oluşan tapudaki hissenin devri, inşaata başlanması, kat irtifakı kurulması gibidir.
Davacı yüklenicinin, taahhüdünü yerine getirdikten sonra; tapuda tevhid işlemini yaptıran arsa sahibinin, sözleşmedeki hisse devrini yapmaması halinde, ruhsat alınamadığı için inşaata başlayamayan davacının, sözleşmeyi feshetmesi haklıdır.
Menfi zararlarının nelerden ibaret olduğunun, tesbit edilmesi gerekir.
(818 s. BK. m. 106, 370)

Hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraflar vekillerince istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde, 27.12.1985 tarihinde Beyoğlu 16. Noterliği'nde yapılan "düzenleme şeklinde arsa payı karşılığında inşaat yapımı ve satış vaadi sözleşmesi" uyarınca müvekkilinin anahtar teslimi bir iş merkezi inşa etmeyi üstlendiğini, sözleşmeye göre 1.500.000.000 TL.nin davalıya ödenmesinden sonra 27 sayılı parselin % 10'unu ve yine 58 parselde dahil olmak üzere her iki parselin % 100 paylarının iktisabından sonra taşınmazların tümünün % 10 arsa payını davalının devretmesinin öngörüldüğü halde, davalının ihtarname de keşide edilmesine rağmen bu edimini yerine getirmediğini, yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını bunun üzerine 5.3.1990 tarihli ihtarname ile sözleşmenin fesih edildiğinin bildirildiğini belirterek yapılan harcamalar ve uğranılan zarar nedeniyle toplam 40.282.656.837 TL.nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde, sözleşmenin her iki tarafa hak sağlayan ve borç yükleyen bir sözleşme niteliğinde olduğunu, fesih bildiriminin BK.nun 106 ve devamı maddelerindeki şartlara aykırı ve haksız olduğunu, davacının sözleşmeyi ihlal ettiğini, yüklenicinin temel ruhsatı tarihinden itibaren en geç iki ay içerisinde kat irtifakını tesis etmesi gerekirken bu yükümünü de yerine getirmediğini, inşaatın bitim tarihinin yaklaşmasına rağmen halen temel betonlarının dökümü ile temel hafriyatı ve ankrajlarının yapım safhasında olduğunu pay devrinin paylaştırma ve kat irtifakının tescilinden sonra yapılmasının gerektiğini ileri sürerek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece; iddia, savunma ve toplanılan deliller ile bilirkişi raporu dayanak yapılmak suretiyle fesihte tarafların eşit kusurlu oldukları bu durumda davacının sadece yapılmış bulunan faydalı ve zaruri masrafları ve ayrıca davalıya vermiş olduğu parayı isteme hakkı bulunduğu gerekçesiyle 9.211.636.923 TL.nin tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1– Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve Özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.

2– Davacı yüklenicinin sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığının ve dolayısiyle dava dilekçesinde belirtilen talep kalemlerine yönelik isteminin yerinde bulunup bulunmadığı, talebe haklı ise davalıdan ne miktarda istemde bulunabileceğinin taraflar arasındaki 27.12.1985 tarihli sözleşmenin 6, 9,11 ve 17. maddelerinin hep birlikte incelenip değerlendirilmek suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Anılan sözleşmenin 6. maddesinde; yükleniciye verilecek bağımsız bölümler ile davalı arsa sahibine verilecek bağımsız bölümlerin belirlenmesi esasları hükme bağlanmış olup, 9. maddede ise davalı arsa sahibinin yükleniciye ait arsa paylarını devir zamanı saptanmış olup bu maddede aynen "Gayrimenkul maliki, müteahhidin % 55 (Yüzde ellibeş) bölümleri bağlanacağı arsa paylarını aşağıdaki programda ve esaslara göre devrecektir. 11. Maddenin (a) bendinde yazılı ödemede yapıldıktan böylece gayrimenkul maliki toplam 1.500.000.000 TL. (Birmilyarbeşyüzmilyon) lira ödemeyi fiilen aldıktan sonra gayrimenkul maliki 27 sayılı parselin toplam % 10 (yüzde on) arsa paylarını müteahhide devredecektir. iş bu sözleşmenin 17. maddesine göre; gayri menkul maliki sözleşme konusu her iki parselin % 100 (yüzdeyüz) paylarını tapu ile iktisap edip sözleşme yürürlük gücü kazandıktan sonra gayrimenkul maliki 58 sayılı parselinde % 10 paylarını müteahhide tapuda devredecektir sonra taraflarca iş bu sözleşmenin 6. maddesi uyarınca kabul edilmiş olacak olan. bağımsız bölüm paylaştırma esaslarının uygulanabilmesine elverişli şekilde tapuda kat irtifakları taraflarca tesis edilecektir " denilmektedir. Davacı yüklenici 6.1.1986 tarihinde 1.500.000.000 TL. sını davalı arsa sahibine ödemiş, davalı arsa sahibi de 27.10.1986 tarihinde sözleşmede bahsi geçen her iki parselin tamamını tapuda iktisap ettikten sonra 6.5.1988 tarihinde 27 ve 58 numaralı parselleri tevhit ettirmiş ve taşınmaz tevhit sonucu 79 parsel numarasını almıştır. Bunların ikmalinden sonra davacı yüklenici 23.1.1990 tarihinde davalıya gönderdiği uyarı ile taşınmazın % 10 payının kendisine tapuda devir ve temlik edilmesini ve ayrıca temel tezkeresini alıp temel hafriyatı yaptığını bildirerek bundan dolayı da ayrıca % 7.5 payının dahi sözleşmenin 9/a maddesi gereğince kendisine 10 gün içinde temlikinin yapılmasını istemiştir. Davalı ise 2Ş.1 .1990 tarihinde vermiş olduğu cevapda öncelikle davacı yüklenicinin kat irtifakı kurmasını isteyerek tapuda hisse devri yapmayacağını bildirmiştir. Bunun üzerine de davacı yüklenici 5.3.1990 tarihli ihtarı ile sözleşmeyi feshettiğini davalıya tebliğ etmiştir.

Yukanda açıklaması yapılan sözleşme hükümlerine göre, 1.500.000.000 TL. davacı tarafından davalıya ödendiğine ve davalının da her iki parselin tümünü iktisap ederek tevhit işlemlerini de yaptırdığına göre, sözleşmenin kendisine yüklediği % 10 hisseyi tapuda davacı yükleniciye devir ve temlik etmesi gerekirken, bu yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davacı yüklenici sözleşmeyi haklı nedenlerle feshetmiş sayılır.

Her ne kadar inşaatın sözleşme tarihinden itibaren 54 ay içinde bitirilmesi öngörülmüş ise de, sözleşmenin yukarıda açıklanan hükümler gereğince inşaata ancak heriki parselin tevhidinden sonra inşaat ruhsatı alınarak başlanabileceğine ve davalının da 6.5.1988 tarihinde tevhid işlemini yaptırmış bulunmasına göre, inşaat süresinin gecikmesine de davacı değil, davalı arsa sahibinin davranışı neden olmuştur. Bu sebeple davacının sözleşme süresi sona ermesine yakın bir tarihde sözleşmeyi haksız olarak fesih ettiği de ileri sürülemez. Bu itibarla bilirkişi raporunda ve mahkeme kararında taraf ların % 50'şer oranında kusurlu olduklarına ilişkin kabul açıklanan nedenlerle sözleşme hükümlerine ve olayların akışına uygun düşmemektedir. Bu durumda davacı yüklenicinin eser sözleşmesini haklı nedenlerle fesih ettiği gözetilerek talep ettiği menfi zararların neden ibaret olduğunun yeniden oluşturulacak ehil bilirkişi kurulundan alınacak raporla tesbit edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

S o n u ç Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine ve hükmün 2 numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı yararına (BOZULMASINA), davacı duruşmada vekille temsil edildiğinden 100.000 TL. duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 30.11.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatın Menfaati Zıt Tarafları Temsili - İşin Reddi Zorunluluğu av. eriş Meslektaşların Soruları 16 21-08-2011 23:01
İs Yapma Vaadi İle Dolandiricilik ziya onsoz Hukuk Soruları Arşivi 2 15-01-2007 01:58
Kredi Kartı Borçlarında Temerrüt Tehlikesi!! Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 9 05-06-2003 07:07
Yabancı Para Borçlarında Temerrüt Faizi VolkanGurkan Hukuk Soruları Arşivi 3 02-03-2002 01:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04784203 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.