Çatidan DÜŞme, Fİrmanin SorumluluĞu

Merhaba meslektaşlarım.

Bir inşaat ustası, A firması ile firmaya ait imalathanenin çatı işinin yapımı için görüşüyor. Henüz aralarında yapılan bir anlaşma sağlanmazken inşaat ustası çatıya çıkıyor ve çatıdan düşüyor. Düşme neticesinde inşaat ustası %90'a varan oranlarda sakat kalıyor. yaklaşık 2 ay komada kalan inşaat ustası halen kısmi felç ve hafıza kaybı yaşıyor.

Çatı saç ile kapatılmış. Ancak yer yer içeriye güneş ışığı ve hava girsin diye şeffaf plastik polikarbon levhalar döşenmiş. Düşme olayı bu şeffaf polikarbonlara yanlışlıkla basmak suretiyle gerçekleşmiş. Çatının yerden yüksekliği yaklaşık 8,10 metre. A firması bu polikarbonlara basılmasını engelleyecek hiçbir tedbir almamış.

Olay yerinde tutulan polis tutanağına göre A firmasında çalışan işçilerden biri inşaat ustasının, çatıdaki bacayı onarmaya yardım etmek maksadıyla çatıya çıktığını söylemektedir. Ayrıca olay anında tutulan tutanakta etrafta takılmamış soba boruları vs olduğu yazılmış. Ancak ne maksatla çatıya çıktığını tam olarak henüz bilmiyoruz.

Bütün bunlara ilaveten A firmasının merkezi başka bir ildedir. Bu firmanın kazanın olduğu yerdeki işletmesine ait hiçbir resmi kayıt yoktur. Sadece polis tutanağında firmanın işletme adı "örnek çokal mağazacılık gibi" yazılı. Zaten firmada kazadan hemen sonra apar topar taşınmış. muhtemelen burada çalıştırdığı işçilerin tamamı da sigortasızdı.

Sonuç olarak; A firmasına karşı dava açmayı düşünüyorum. Ancak açacağım dayayı ne tür bir hukuki ilişkiye dayanadırmam gerektiği hususunda tereddütlerim var. Zira ortada işçi işveren ilişkisi yok. Yapılan bir eser sözleşmesi veya başka bir sözleşmede yok. Özlellikle polis tutanağında geçen "yardım için çatıya çıktığı" ifadesi baz alınırsa izlemem gereken hukuki dayanak ve izlenmesi gereken yöntemler sizce ne olmalıdır. Başka bir tavsiyeniz varmıdır?
Yardımlarınız için şimdiden teşekür ederim.

Öncelikle olayda işçi işveren ilişkii olmadınığını nerden düşündünüz. buz gibi çatı ve veya baca tamiri için işçi çalıştıran bir A isimli işveren ve bu çatı ve veya baca tamiri sırasında gerekli önlemler alınmadığı içi ağr yaraanan bir işçi var. Öncelile Sgk 'muna haber vererek iş müfettişi talep edin mahalde kaza ve olaya ilişkin değerlendirmeleri çok belirleyici oluyor.Sonra iş kazası kolundan geçici ve muhtemelen sürekli iş göremezlik geliri bağlansın.Zaten bunun başında olayın iş kazası olduğuna yönelik tesitlerde yapılacaktır. Devamında A denen iş verene veya varsa bina malikine veya varsa ustabaşına kim varsa bir güzel maddi ve manevi tazminat davası açın dava iş kazasını olduğu yerde olup manevi tazminat kusur durumu işçi lehine 1/3 ü geçmezse 70-80.000 tl manevi tazminat ve yaşına ve kıdemine göre aldığı gerçek ücret üzerinden hesapnacak maddi tazminat kazanırsın ancak tahsili ne olur bilemem dava iş mahkemesinde kaza yeri yetkili olarak açılacak savcılığa yapılan başvuruda ve alınacak raporda dikkat edin alınacak raporu iş güvenliği uzmanları hazırlasın.Kolay gelsin meslektaşım zor ama güzel bir dava...

Merhaba Muhammet bey

İşçi işveren ilşkisi henüz kurulmamıştır. Zira çatıdan düşen ile firma sahibi arasında emir ve talimatı altında ücret karşılığı çalışma yoktur. Kaldı ki çatının tamiri konusuda yapılan bir anlaşma da yoktur. Eğer yapılmış olsaydı, yapılan anlaşma istisna akdi kapsamında olacaktı. Zira iş götürü bedel üzerinden olacaktı ve tamirat bitince müvekkil parasını alıp, oradan ayrılacak ve başka işlere bakacaktı. Burada sorun müvekkilin yardım amacıyla da olsa çatıya çıkması ve düşmesi fiilinden dolayı firmayı sorumlu tutabilirmiyiz noktasında toplanmaktadır. Eğer tutabilirsek hukuksal çerçevesi ne olacak? Haksız fiil, bina malikinin kusursuz sorumluluğu gibi.

Sayın Yasin,

aktarımınıza göre, anlaşma henüz sağlanmadığından, arada hizmet sözleşmesine dayalı bir ilişkinin kurulmadığı anlaşılmaktadır. B.K. 55 gereği, istihdam edenin sorumluluğuna gidebilmek için, çalışanın çalıştırana tabi olması ve onun emri altında (bağımlı) çalışması icabeder. Çalışmanın bir akdi bağa dayanması şart değildir. Fakat, buradaki sorumluluğun doğması için, müstahdemin hukuka aykırı fiilinden dolayı, "üçüncü bir şahsın" zarara uğramış olması gerekir. Bu nedenle, B.K. 55'teki sorumluluğa zaten gidilemeyeceğini düşünüyorum. Dolayısıyla, burada bir çalışma ilişkisinin olup olmadığının tespitinin pek bir önem taşımadığı kanaatindeyim.

B.K. 58'de belitilen bina malikinin sorumluluğunun doğması için, üçüncü bir şahsın zarara uğramış olması gerekir. Zararın, binanın yapılışındaki bozukluktan veya bakımıdaki noksandan ileri gelmiş olması gerekir. Müvekkiliniz, zarar gören üçüncü şahıs konumundadır.

Alıntı: Düşme olayı bu şeffaf polikarbonlara yanlışlıkla basmak suretiyle gerçekleşmiş.

Tartışılması gereken konu, bahsi geçen şeffaf polikarbonların, "binanın yapılışında bir bozukluk" olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğidir. Açacağınız davada, bu polikarbonların şeffaf olması nedeniyle farkedilemediği, bu malzemenin çatılarda kullanımının mutad olup olmadığı, müvekkilinizin bunu bilebilecek durumda olup olmadığı, bu malzemenin farkedilmesi için konulmuş bir işaret vs. olup olmadığı hususlarında savunma geliştirmeniz gerekecektir.

Bu konuda Yargıtay uygulamasının ne yönde olduğunu bilmiyorum. Meslektaşlarımız konuya ilişkin karar paylaşırlar ise, daha aydınlatıcı olacaktır.

Saygılarımla.