Her Ağacın Kurdu Kendinden mi Olur? Marco Davası

Alman medyasında çıkan haberlere göre 13 yaşındaki İngiliz kız Charlotte M’ye cinsel tacizden sanık olan Alman Genc’i Marco W’nin Avukatları Marco’yu savunma görevinden çekildi. Avukatların görevden çekilme nedeni olarak üç avukatın kendi aralarındaki ve avukatlarla Marco’nun ailesi arasındaki anlaşmazlıklar gösteriliyor. Aile tarafından görevlendirilen yeni avukat Matthias Waldraff ise avukatların görevi kendiliklerinden bırakmadıklarını Marco’nun Ailesi tarafından azledildiklerini bildiriyor. Aile avukatların savunma görevlerini yeteri kadar yerine getirmedikleri kanısında imiş Waldraff’a göre.

Görevi bırakan avukatlardan birisi olan Jürgen Schmidt Charlotte M’in Türk Avukatı Ömer Aycan’ı yalancılıkla suçluyor. Aycan’a göre Charlotte İngiltere’de alınan ifadesinde Marco’nun kendisine cinsel tecavüzde bulunduğunu belirtmiş. Schmidt ise Charlotte’nin ifadesinin şimdiye kadar alınmadığını söylüyor ve bu malumatı İngiltere’deki yetkili mahkemeden aldığını bildiriyor.

Yeni Avukat Waldraff Schmidt’in bu açıklamalarla savunmanın taktiğini bozduğunu ve bunun Marco için zararlı olacağını belirtiyor.

Hukukçu/Avukat olduğunuzu unutup yazılanları o na göre değerlendirmeye çalışın birkaç dakikalığına lütfen. Avukatların ortaya koyduğu bu tablo ‘avukatlığın kurtulmasına ne ölçüde katkıda bulunur?’

Saygılarımla

Okurken avukat olduğumu unuttum Ve ilk düşüncemi, avukat olmayarak söyleyeceğim.

3 paragraftan ibaret haber özeti, mahkeme salonunu tenis kortu gibi algılamama neden oldu. Topun seyri, her iki yandaki oyuncunun topu karşılama yetenek, yeteneksizlik ve aynı zamanda şans ve şanssızlık faktörüne bağlı olarak değişecek. Gerçek adalet topun içinde saklı kalırken, görünür adalet topun yüzeyinde şekillenecek.

Daha evvel sayın Hulusi Metin'in açtığı bir forum (Adalet ve Şans idi sanırım) aklıma geldi. Orada da bilardo masasına benzetmiştim. Fikrim değişmemiş.

Hukuk Mahkemelerinde -belki- evet, ama ceza yargılamasında çok tehlikeli bir oyun.

Saygılarımla...