kAYYUMA AÇILACAK ALACAK DAVASINDA YETKİ

Sevgili meslektaşlarım, açacağım iki dava için bilgi ve tecrübelerinize ihtiyaç duymaktayım. Şöyle ki;
1. Dava: Müvekkilin murisine ait bir taşınmaz önce kayyuma sonra da hazineye geçmiş. Hazine bu yeri 3. kişiye satmış. Şimdi biz yerin bedeli için dava açmak istiyoruz. Davayı alacak davası olarak genel yetkili mahkemede mi açmamız gerekiyor. Yoksa dava sırasında, her ne kadar tapu iptali söz konusu değilse de taşınmaz ile müvekkilin mülkiyet iddiası da inceleneceğinden davanın taşınmazın bulunduğu yerde mi açılması gerekmektedir.


2. dava: Müvekkiln murisine ait yer hali hazırda kayyım tarafından yönetilmektedir. Biz kayyımlığın kaldırılması için dava açtık dava halen derdesttir. Şimdi bu yer ile ilgili kayyımın kamulaştırmasız el atma bedeli tahsil ettiğini öğrendik. Ayrı bir dava ile bu taşınmazın el atma bedelini talep edeceğiz. Yine aynı soru davayı genel yetki kuralına göre mi açmak gerekecektir.
Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.

Merhaba Meslektaşım,

Sorunuz hakkında yaptığım araştırma neticesinde (sevdiğim hazine avukatının görüşlerini de dikkate alarak) vardığım sonuç;

Bu davanızda ayni hak değişikliği söz konusu olmamaktadır.Bundan dolayı davanızı genel yetkili mahkemede açmanız gerekmektedir.Sizin davanızda mülkiyet iddası incelenmeyecek muris ile müvekkiliniz aranızdaki veraset ilişkisinin varlığına veya yokluğuna göre bedelin mirasçılara iadesine karar verilecektir.Satış veya kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat fark etmez bütün bu durumlarda genel yetkili mahkemede davanızı açacaksınız.İstanbulda olduğunuz için istanbul adliyesi yetkili mahkeme.

Tekrardan Merhaba,

Her ne kadar sorunuz olmasa da tazminatın miktarı ve niteliği hususunda ben paylaşmak istedim.Sizin de yorum yapmanızı bekler iyi çalışmalar dilerim.

Açılacak bu dava da kamulaştırılan taşınmazın dava günündeki değerini mi? yoksa satış bedeline dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasını mı? yoksa aşağıda paylaştığım madde metninde olduğu gibi nemalandırılan bedele dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasını mı? talep edeceksiniz.


MAL MEMURLARININ KAYYIMLIĞI HAKKINDA YÖNETMELİK

Malvarlığının Yönetimine İlişkin Esaslar
Malvarlığının yönetimi

MADDE 9 – (1) Taşınır ve taşınmazlarla haklar, öncelikle kiraya verilmek suretiyle yönetilir. Kira sözleşmelerinin süresi, kayyımlıkla yönetim süresi dikkate alınarak belirlenir. Ancak, bir yıl veya daha uzun süreli ürün ve üç yıl veya daha uzun süreli taşınmaz kirası sözleşmeleri yapılması vesayet makamının iznine tabidir. Kiralama işlemleri, işgale uğrayan taşınmazların tahliyesi ve işgal nedeniyle talep edilecek kullanım bedellerinin takip ve tahsili ile diğer konulara ilişkin işlemler, kendisine kayyım atanan kişinin hak ve menfaatleri gözetilerek kayyımca yürütülür.

(2) Taşınır ve taşınmazların satışı, taşınmazların rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir aynî hak kurulması vesayet makamının izniyle yapılabilir. Taşınmaz satışı, açık artırma usulüyle yapılır ve ihale vesayet makamının onamasıyla tamamlanmış olur. İstisnai durumlarda taşınmazın niteliği veya değerinin azlığı göz önüne alınarak denetim makamının izniyle pazarlıkla satışa karar verilebilir.

(3) Nakit paralar, vesayet makamının izniyle yapılan taşınır ve taşınmaz satışları ile ortaklığın giderilmesi amacıyla yapılacak taşınmaz satışlarından elde edilen gelirler ve kamulaştırma bedelleri kişi hesaplarına aktarılarak nemalandırılır.

(4) Hisse senedi, tahvil ve benzeri menkul varlıklar, altın, mücevher, antika gibi değerli eşyalar ile önemli belgeler, malvarlığının yönetimi bakımından bir sakınca yoksa, vesayet makamının gözetimi altında güvenli bir yerde muhafaza edilir. Ancak, borsalarda işlem gören menkul varlıklar ve Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet Borçlanma Senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeler, vesayet makamından gerekli izin alınmak suretiyle nakde çevrilerek, kıymetli evraklar ise takip ve tahsili yapılarak kişi hesaplarında nemalandırılır.

(5) Kişi hesabından varsa borçlar ödenir, alacaklar takip ve tahsil edilerek bu hesapta nemalandırılır.

Mal ve hizmet alımı ile yapım işleri

MADDE 10 – (1) Olağan yönetim ve işletme ihtiyaçları dışında kalan taşınır veya diğer hak ve değerlerin alımı ile olağan yönetim sınırlarını aşan yapı işlerinin yapılması vesayet makamının iznine tabidir.

(2) Malvarlığının olağan yönetim ve işletme ihtiyaçları için ihtiyaç duyulan mal ve hizmet alımları ile taşınır ve taşınmazların onarım ve yapım iş ve işlemlerinde doğrudan temin yöntemi esastır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Kişi Hesapları
Kişi hesaplarının gelirleri

MADDE 11 – (1) Malvarlığı kayyımın idaresine verilen her kişi adına bankalarda bir hesap açılması esastır. Bu hesap;

a) Nakit para ile varsa alacakların tahsilinden elde edilen gelirlerden,

b) Taşınır ve taşınmazlarla hakların yönetiminden elde edilen gelirin yüzde altmışbeşinden,

c) Ortaklığın giderilmesi ve icra yoluyla satışlar dâhil taşınmazların satışından ve kamulaştırılmasından elde edilen gelirlerden,

ç) İcra yoluyla satışlar dâhil taşınırların satışından elde edilen gelirlerden,

d) Menkul varlıkların gelirinin yüzde doksanbeşinden,

e) Faiz gelirlerinin yüzde doksanbeşinden,

f) Diğer gelirlerden,

oluşur.

Kişi hesaplarındaki tutarların değerlendirilmesi

MADDE 12 – (1) Kayyım, kişi hesaplarında toplanan tutarları kendisine kayyım atanan kişinin hak ve menfaatlerini gözetmek suretiyle en verimli şekilde nemalandırmakla mükelleftir. Bu amaçla kayyım, kişi hesaplarında toplanan tutarları; üçer yıllık dönemler halinde en az beş bankadan teklif almak suretiyle en yüksek faiz oranını teklif eden bankadaki hesaplarda nemalandırır.

Öncelikle ilginiz ve cevabınız icin cok tesekkur ederim. En nihayetinde ben de genel yetkili mahkemede dava açmaya karar verdim. Bugun bir hâkim ile görüştüm konuyu O'nun da Kafası karıştı. Satış bedeli acısından ayrıca hak sahipliğinin tespiti de istendiğinden taşınmazın ayni değişmese bile aynina ilişkin olabileceğinden taşınmazın bulunduğu yer dedi. Sonra da yine de genel yetkili mahkeme daha mantıklı diye cevap verdi.
Kamulastormasiz el atma bedeli yönünden bir el atma kararı var ve orada bedel belli olduğundan ben o karardaki dava tarihinden itibaren faiz istemeyi düşünüyorum.
Satış bedeli ile ilgili olarak da taşınmazın satış tarihinden itibaren faiz istemeyi düşünüyorum.
Gerçi göndermiş olduğunuz düzenlemeyi okumaya fırsat bulamadım ama onu da okuyacağım. SiZin fikrinizi de cok merak ediyorum. Iyi calismalar

merhaba değerli meslektaşım,

bizim de derdest bir dosyamızda taşınmazın iadesi için uğraşmaktayız.
fikrimce ;
öncelikli olarak yapılması gereken, satış sonucunda ve kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davası sonucunda tahsil edilen paraların nemalandırılma hususunun araştırılması olacaktır.

1-ilgili kayyumluğa başvurulmak suretiyle, nemalandırma varsa akibetine ilişkin bilgi ve belgelerin verilmesini (bilgi edinme kanunu ve avukat olarak veraset ilamı ve vekaletname ile başvurulabilir)

2- nemlandırma yapılmış ise yukarıda bahsettiğimiz bedellere faiz uygulanması ile elde edilecek değerlerin karşılaştırılmasını, lehinize olan ve miktarı yüksek olan değeri seçebilirsiniz.(faiz uygulaması veya nemalandırma)

3- nemalandırma yapılmamışsa şayet, kayyumluğun yukarıda verdiğim yönetmelik gereğince sorumluluğunun doğduğunu, şayet paralar değerlendirilseydi kazancınızın olacağını,kayyımlığın sizin adınıza sadece temsilci olduğunu ve sorumlu olduğunu istediği rakama burayı satamayacağını parayı da değerlendirmesi gerektiğini, satış veya kamulaştırma bedelinin günümüze uyarlanarak güncellenmesi gerektiği bu mümkün değilse faiz uygulanması yönünde terditli dava açabilirsiniz.hatta ve hatta yapılan satışın düşük bedelle olduğuna dair itirazını da ileri sürüp zararınız olduğunu bilirkişi keşif ile ispat edebilirsiniz.hakimi uyarlamaya ikna ederseniz kazancınızın çok daha yüksek olacağı kanaatindeyim(satış tarihi önemli).

İyi Çalışmalar Dilerim.