Icra Memuru Anneme Atilan Iftira Sebebiyle, Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Yargilanmasi Ve Cezalandirilmasi

Sayın Meslektaşlarım, sanık olarak icra memuru annemin yargılandığı bir dava ile alakalı bilgi ve tecrübelerinize danışmak istiyorum. Talimat haczi ile borçlunun adresine gidiliyor. Mahalde eşi, borçlu ile boşandığını belirtmesine rağmen, boşanma ilamını göstermediğinden ve alacaklı vekilinin de talebi doğrultusunda 700,00 Tl'lik haciz yapılıyor. Haczedilen eşyalar, borçlunun kızına yediemin sıfatı ile bırakılıyor. yaklaşık 1 hafta sonra borçlu imzayı kendisinin atmak istemediğini, icra memurunun da o zaman malları alır götürürüm diyerek tehdit ettiğini ve yediemin olan kızına gel imzayı benzetelim dediğini, haciz tutanağında kendisinin yerine imzayı kızı ve memurun attığını iddia ediyor. Kızı da aynı şekilde tanıklık yapıyor. Diğer tanık alacaklı vekili, imzayı memurun atmadığını ancak kızı mı borçlu mu attı görmedim diyor. Memur (annem) imzayı atmadığını söylüyor. Bilirkişiden "imzanın kime ait olduğuna dair kanaat hasıl olmadığı" şeklinde rapor geliyor ve hakim icra memuruna 2 yıl 6 ay ceza veriyor. Yargıtay dosya adli tıpa gitsin, eksik inceleme diyerek bozuyor. Adli tıptan rapor "Borçlunun imzası karalama şeklinde basit tersimli olması ve karşılaştırmaya elverişli olmaması nedeniyle söz konusu imzayı kimin attığı tespit edilememektedir." şeklinde geldi. Konuştuğum sahtecilik savcıları "sahtecilik dosyalarında her zaman şüpheden sanık yararlanır ilkesinin uygulanmadığını, yan delillerle hüküm verilebildiğini" söylediler.

Önümüzdeki hafta karar duruşması var ve ben savunmamı sanık şüpheden yararlanır ilkesine dayanarak hazırlamıştım ancak savcılarla konuşmamdan sonra korkmaya başladım. Açıkçası savunmama dayanak yapacağım, olayla doğrudan alakalı Yargıtay Kararı da bulamadım.

İmzanın kime ait olduğu Adli Tıpça da; borçlunun imzası karakteristik özellik taşımadığından ve taklit imzaların tespitinin zorluğu nedeniyle tespit edilemiyorsa, memur annem suçsuz olduğu halde yine ceza alabilir mi? şüpheden sanık yararlanır ilkesinin burada neden uygulanmadığını açıklayabilir misiniz?

Karar duruşması önümüzdeki hafta ve Annem sözkonusu olduğu için fazla duygusal yaklaşıyorum maalesef. Bu nedenle şimdiden affınıza sığınıyorum ve değerli paylaşımlarınızı bekliyorum.

Evet CMK ve 3.yargı paketine göre sanık ancak hakkında kesin,somut,açık bir delil varsa mahkum edilebilir ;başka bir ifade ile ortada imzanın kim tarafından atıldığına dair şüphe hali varsa bundan evrensel ceza hukuku prensibi olarak sanık faydalandırılır bence anneniz beraat etmelidir ve edeceği kanısındayım.Bu meyanda karar celsesinde sözlü savunma yapsın sonuç alır.

konuştuğunuz savcıların da belirttiği gibi şüpheden sanık yararlanır sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarında tek başına beraate yeterli değil. Ancak savcıların demek istediği, ortadaki sahtecilikten menfaat sahibi kim? eğer sanığın hiçbir menfaati yoksa yararlanması gerekir.

örneğin senetlerdeki sahte imza sebebiyle yapılan yargılamada senetteki imza sanığa ait çıkmasa da bu senet karşılığı bir menfaat sağlamışsa bu sahte imzayı kendisinin temin etmiş olabileceği değerlendirişmekte.