13-10-2006, 14:50 | #1 |
|
Milletlerarası Antlaşmaların İç Hukuktaki Yeri
Anayasanın 90. maddesinin son fıkrasında ''Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 5170 - 7.5.2004 / m.7) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.''
90. madde milletlerarası antlaşmalar ile kanunlar arasında bir uyusmazlık cıktığı zaman uygulanacak proseduru belirtmişken milletlerarası antlaşmalar ile anayasa arasında bir uyuşmazlık çıkması halınde uygulanması gereken proseduru belırtmemiştir. Hatta öyle ki temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletler arası antlaşmaları normlar hıyerarşisinde kanunların ustune çıkarmıstır. buda demek oluyor ki: Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalar iç hukukta anayasa ile aynı değere sahiptirler. Bu antlasmalar aleyhine Anayasa Mahkemesine gidilemiyorsa Temel hak ve hürriyetler ilişkin bir milletler arası antlasma ıle anayasa hükümleri çeliştiği zaman ne yapılması gerekır. Cevap olarak Anayasa hükmünün milletlerarası antlaşmaya uygun olarak değiştirilmesi gelebılr akla ama Anayasa sık sık değiştirilemeyeceğine gore ve ayrıca anayasa değiştirmek nitelikli bi çoğunluk gerektirir meclis bu coğunluğu herzaman sağlayamayacağına gore meydana gelen hukuki tıkanıklık nasıl giderilebilir |
26-10-2006, 18:10 | #2 |
|
Sayın law_student,
Sizin de belirttiğiniz gibi AY 90. maddesinde miiletlerarası antlaşmalar kanun hükmünde sayılmış, kanun hükmüyle antlaşmalar arasında çatışan hükümler bulunması durumunda izlenecek prosedür belrlenmiştir.Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere uluslararası antlaşmalar normlar hiyerarşisinde an üst kademede bulunan anayasanın da üstünde yer almıştır. Milletlerarası antlaşmalar ile anayasa arasında bir uyuşmazlık çıkması halınde uygulanması gereken prosedur anayasanın 90. maddesinde belirtilmemiştir ancak uluslarası sözleşmeye imza atıldıktan ve sözleşme yürülüğe girdikten sonra hemen anayasanın çelişen hükümlerinin meclis insiyatifiyle değiştirilmesi imkansızdır.Anayasayla antlaşma hükümleri arasındaki uyum zamanla giderilebilir.Hakkın özneleri sözkonusu milletlerarası antlaşmayı referans norm göstererek AYM 'e somut norm yoluyla itiraz edebilirler, AYM de anayasa hükmünün iptalini isteyebilir.Bu geçiş aşamasında mağduriyetler de meydana gelebilir. AYM nin şu anda önünde bulunan bir çok davalarda İHAS referans norm olarak gösterilmektedir. Milletlerarası antlaşmanın sizin iddianızda olduğu gibi temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı nitelikte olması mümkündür fakat bu durumun tüm uygar devletlerce kabul edilen bir antlaşma eliyle yapılması ve hukuka , hakkaniyete, hukukun genel ilkelerine aykırı olması beklenemez.Teoride bu sorun mümkün olabilir fakat pratikte böyle bir sorunun meydana gelmesi imkansızdır.Genelde bu antlaşmalar kısıtlayıcı değil ilerletici, genişletici antlaşmalardır. Eğer elinizde Temel hak ve hürriyetler ilişkin bir milletlerarası antlasma ile hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına ilşkin bir örnek varsa paylaşınız.. saygılar.... |
26-10-2006, 20:28 | #3 |
|
Sayın law_student ,
Aşağıdaki linkleri takip ederseniz yeterince bilgi mevcuttur. Biri Bizi Gözetliyor(Benim 37 Numaralı mesajım): http://www.turkhukuksitesi.com/showt...?t=5544&page=2 İlk- ve Ortaöğretim Kurumlarında Zorunlu Din Dersleri(Benim 26 Numaralı mesajım): http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=5835 Saygılarımla |
28-02-2007, 16:03 | #4 |
|
Bana göre Anayasanın 90. maddesindeki değişiklikle temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşma hükmü ile anayasa hükmü aynı düzeye gelmiştir. Bir konu hakkında birbiriyle çelişen hükümler içermesi halinde iptal gibi yollara başvurulamayacağı açıktır. Ancak ben de akıllarda şu hususu açıklığa kavuşturmak istiyorum: Anayasanın halen çeşitli maddeleri de birbiriyle çelişir durumdadır. Gerçek bir hukuk devleti her antlaşmayı onaylamaz ancak onayladıklarını da gerçekten uygular ve iç hukukuyla uyumludur ya da uyumlu hale getirir. Ancak Türkiye hem rejimi ve temel tercihleriyle uyuşmayan antlaşmalara imzasını koymakta ısrar etmektedir hem de iç hukukunda farklı düzenlemelerle antlaşmayı uygulamamaktadır ve hukuk uygulayıcılarını bir çıkmazın içine sürüklemektedir. Ancak bana göre kişinin hak ve özgürlükleri olarak düzenlenen temel haklar konusunda bu hakları zedeleyen hükmün ister bir antlaşma maddesi olsun isterse anayasa hükmü olsun görmezden gelinerek uygulanmaması gerekir. Ama eğer bu hak uluslararası temel haklar metinlerinde öngörülmeyen Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi tanıdığı haklar grubu içindeyse sosyal güvenlik veya konut hakkı gibi haklar bakımından anayasa hükmüne öncelik tanınmalıdır.
|
08-06-2007, 15:02 | #5 |
|
Merhaba
Anayasamızın temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla bir kanun maddesi çeliştiği zaman milletlerarası antlaşmanın uygulanacağına dair hükmü onun milletlerarası antlaşmayı kendisinden daha üst seviyede veya eşdeğer tutması anlamına gelmez.İç hukukun bel kemiğini oluşturan anayasanın milletlerarası antlaşmalarla eşdeğer olması düşünülemez zira böyle bir çelişkinin olması zaten çok zordur. TBMM bu antlaşmanın uygun bulunmasına dair kanunu çıkarmadan önce böyle bir aykırılık görürse ilgili kanuna bir çekinge koyar ve bu çekingenin üzerinden ileride çıkacak sorunlar için anayasa mahkemesinin denetim yolunu açmış olur... saygılar..... |
15-06-2007, 10:40 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
arkadşımı tebrik ediyorum.güzel açıklamalar. ancak anayasada bir hüküm var ki milletlerarası anlaşmaya aykırı.arkadaşımın dediği gibi bir çekingeyle de ayak diretilmemiş ise.bu sakatlık böyle kalacak mı? her ne kadar anayasa milletlerarası anlaşmalardan aşağı değildir desek de böyle bir durumda anayasanın ilgili ve aykırı hükmü milletlerarası anlaşmaya uygun şekilde düzenlenecektir. HÜRMETLER |
15-06-2007, 14:28 | #7 |
|
Sayın reis bey, işte kafaların karıştığı nokta aslında burası dediğiniz gibi tamam bir uluslararası antlaşma anayasaya aykırıysa ve çekinge verilmemişse şu anki mevcut hukukumuzda bu antlaşmayı geçersiz hale getirecek bir yol yoktur dolayısıyla da insanlar bu koşulda ancak anayasanın değiştirilerek aykırılığın gidereliceğini düşünüyor böyle olunca da milletlerarası antlaşma anayasadan üstünmüş gibi bir görüntü oluşuyor.
Bence hiçbir uluslararası antlaşma bizim anayasamızdan üstün olmamalıdır bu bizim milli egemenlik ve tam bağımsızlığımıza gölge düşürür.Yine bana göre artık bu konuya çözüm getirilmelidir en iyi yolda uluslararası antlaşmalrın öndenetiminin yapılmasıdır.Saygılar |
21-06-2007, 00:46 | #8 |
|
Bir Uluslararası Andlaşmaya imza koyan devlet.. Her zaman bu andlaşmadan çekilmek veya andlaşmayı artık tanımadığını ilan etmek hakkına sahiptir.
Bir andlaşmaya T.C. Devleti adına Yürütme Organı imza koyar. Bu Cumhurbaşkanı olabileceği gibi Başbakan veya İlgili Bakan da olabilir. Bu makamlardaki şahıslar, milli egemenliğin tezahürü sonucu seçilen ve bizi yönetsinler diye bizim seçtiğimiz insanlar olduğuna, ...ve Andlaşmaların imza koyan tüm devletler için aynı koşulları taşıdığı ve Âkit devletlerin hepsini de aynı şekilde bağladığına, ...göre nasıl olup da milli egemenliğimiz tehlikeye düşer? |
02-06-2009, 15:41 | #9 |
|
Sayın Av. Can Doğanel Bey'e katılıyorum ve eklemek isterim ki Milletlerarası antlaşmaların esas denetimi yapılamamaktadır, yani içeriğinin anayasa ayrılığı denetlenememektedir ama kanunlarla eş değer kabul edilmiştir. Birden fazla devletin kabul ettiği ve ülkemizde yürütme organı tarafından imzalanan bir antlaşmanın ise kanunlar kadar meşru olduğu kanaatindeyim. Hatta gün gelir kanunlarınız görevini yapamaz hale gelir, nitekim bizde pek adet olmasa da anayasalarını asırlarca kullanan devletleri düşündüğümüzde bu devletler açısından milletlerarası antlaşmalar gayet meşru bir çözüm bence, anayasal sorunlara. Saygılarımla
|
07-06-2009, 02:44 | #10 |
|
Büyük bir kısmınızın yanıldığı bir konu var:
Uluslararası Antlaşmalar Türk Kanun'ları ile eşit konumdadır. Sadece uluslarası antlaşmalar bir imtiyaz tanınmıştır. Bu kanunun üzerine çıktığını göstermez hele anayasanın üstüne çıktığını söyleyenler çok büyük yanılgı içindeler. Objektif bakıldığında alında uluslararsı antlaşmalar her ne kadar mecliste görüşülüp onansada,ki bu sadece uygun bulma yasasıdır ve milletvekilleri antlaşma maddelerini görmez,neye oy verdikleri çoğu zaman meçhuldur,siyasi bir tercihtir ve gerektiğinde çekince konunabilir meğer ki sözleşme buna sarih ya da zımni izin vermiş veya sözleşmenin esaslı maddeleri olmamış olsun. |
13-07-2009, 10:00 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
90. maddeyi dikkatli şekilde tekrar okumanızı tavsiye ederim. ayrıca mevzu bahis uluslararası akitler değil temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası anlaşmalardır. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Uluslararası sözleşmelerin hukuktaki yeri | mehmet1802 | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 11-12-2006 01:42 |
İnternet Sitelerindeki Yasal Uyarıların Hukuktaki Yeri | pia | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 31-08-2006 15:10 |
uluslarası antlaşmaların iç hukuka üstünlüğü ve tersi görüşler | adaletkilici | Hukuk Soruları Arşivi | 4 | 14-05-2006 23:18 |
Milletlerarası Ceza Hukuku | glossator | Hukuk Sohbetleri | 0 | 23-04-2002 22:23 |
Park Yeri | ezerbey | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 04-03-2002 21:10 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |