05-05-2009, 12:12 | #1 |
|
Neden Herkes Hukukçulara Korkarak Yaklaşıyor!?
Sayin Meslektaslarim,
Gecen hafta bir konusmada Avrupada yasayan Turk vatandastlarinin bir cogunun Turkiyede baslarindan gecen olaylari dinledim ve cok uzuldum cunku surekli olarak Turkiyede yasadiklari sikintilari gidermek icin hukukculara basvurduklarini ancak Avrupada yasadiklarindan oturu cok para istediklerini, islemlerinin takip edilmedigini ve genellikle islemlerinin sonucsuz kaldigini ogrendim. Tabi benim gorusume gore hukukcu olmayan herkes disaridan bu isi cok rahat gorur bunun uzerine bir cok kez duymusum ki : vay efendim iki satir yazi yazdiniz neden bu kadar calistim diyorsunuz bende bunu yazardim! Tum toplumlarda hukukcu denilince sanki tum akilan sular duruluyor, bazen kiskanclik bazen insanlarin yuzunde bir korku goruluyor. Acaba neden? Saygilarimla |
08-05-2009, 11:36 | #2 |
|
Nedeni basit meslektaşım muassır medeniyetler seviyesine erişemediğimiz ve toplumumuzda gözle görünmeyen bir şey sattığımız için oluşan güvensizlikten kaynaklı.Avrupa'da çoğu ülkede avukatların güvenilir kişi anlamına gelen sıfatları varken ülkemizde bizlere çantalı hırsız diyenler dahi var.
|
15-01-2010, 15:55 | #3 |
|
bence çok basit genelde insanların bilmediği hukuki honularda bilgi sahibisiniz.
|
17-01-2010, 01:19 | #4 |
|
Kimse kusura bakmasın ama buna eleştiri mi dersiniz yoksa özeleştiri mi dersiniz bilemem. 1,5 yılda olumsuz yönde gördüklerimi yazayım. Herkeste olduğunu söyleyemem ama bunlar benim tanıdığım hukukçularda gördüğüm özellikler.
Öncelikle bu işe gönül vermiş dört dörtlük insanlar var. Onlara duyduğum saygıyı kendime duymuyorum. Ama forumda yahut başka yerde gözüme çarpanlar: 1-) Emin olmadığı bir konu hakkında bilgiçlik taslayarak konuşmak, özellikle konu hukukla alakalıysa. 2-) Bir hukukçu her konuda mükemmel bilgi sahibidir, ne derseniz deyip ne söylerseniz söyleyin sanki kendini haklı çıkartmak için yaratılmıştır. 3-) Özür dilemek ve yenilgiyi kabullenmek gibi bir huyları yoktur. Hata yaptıklarında görmemezlikten gelirler, yenilgiyi kabullenmek yerine üste çıkmaya çalışırlar. 4-) Kesinlikle ve kesinlikle önyargılıdırlar. Halbuki bir hukukçu her şeyden önce şüpheci olmalıdır. 5-) Hakimler-savcılar avukatlara, avukatlar stajyerlere gibi çeşitli kombinasyonlarda kendilerini üstün görme çabası vardır. 6-) Hukuka göre siyasi eğilim yerine, siyasi eğilime göre hukuki bakış açısı mevcuttur. 7-) Ülkenin bozuk bir adalet sisteminde sistemin bir parçası olmaktan pek de rahatsız olmamaları. 8-) Karşılarındaki kişi pek önemli birisi değilse gerekçeli konuşmaya tenezzül etmezler. Liste uzar gider ama bunlar önemli sorunlar. |
17-01-2010, 13:06 | #5 | |||||||||||||||||||
|
Bu sadece hukukçular için de geçerli bir durum değil. Pekçok meslek mensubunda kendine has özellikler görebilirsiniz. Mesela ben "emekli subayları" bir toplum içinde çoğu kez kolaylıkla ayırt edebilirim. Ses tonları, konuşma şekilleri, cümle kurma yapıları çoğu kez diğer meslek mensuplarından farklıdır. Ya da "mühendisler" ile "sanatçıların" olaylara bakış açıları, olguları ele alış biçimleri siyahla beyaz gibi birbirinden ayrılabilir ve benim görüşüm bunun çoğu kez meslek etkisi olduğudur. Size hayatınız boyunca emretmeyi ve emirlerinizle insanları gerektiğinde ölmeye ikna etmeyi öğretmişlerse ve hayatınız emretmekle geçmişse, subaylıktan emekli olduğunuzda 20 yaşındaki bir kişiyi "Beyefendi, rica etsem şu tuzluğu bana uzatabilir misiniz lütfen" demek sizin için imkansız ve hatta düşünülemez birşey haline gelebilir. Oysa hayatını örneğin psikolojik danışman veya diplomat olarak geçiren bir emekli aynı olayda tanımadığı bir gence "oğlum, çabuk şu tuzluğu uzat bakayım!" diye seslenmeyi hayal dahi edemeyebilir. İnsanlar bazen meslekleri şekillendirir. Bazen de meslekler insanları. |
17-01-2010, 14:55 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Raşit Tavus, THS'sine bir girdiniz pir girdiniz. En kısa zamanda en fazla mesaj yazan THS üyesisiniz. Bilmediğiniz, kalem/tuş oynatmadığınız konu yok;tanımadığınız hukuk fakültesi olmadığı gibi. İstanbul hukukta anfiye girip öğrenci çokluğunu görünce fakültenin eğitim kalitesi hakkında bir fikre varıyorsunuz. Bir de forum kuralları konusunda 'forum yöneticisi' edasıyla başkalarına akıl veriyorsunuz. Bu forumda hukukçuların karakterlerini bir çırpda analize ettiniz. Merak ettiğim konu, hukukçular konusunda bir yargıya varma yetkisini hangi özelliğiniz size bahş ediyor? Psikoloji konusundaki bilgileriniz mi yoksa hukuk alanındaki tecrübeleriniz mi? Saygılarımla |
17-01-2010, 15:13 | #7 |
|
Bu kaçıncı açılan konu hukukçularla ilgili...
Bazı vatandaşların sohbet arasında hukukçular böyledir,şöyledir gibi yapmış oldukları genel yorumları ciddiye almamak gerek. Ben ,bu konu ve benzeri konulara yeterince cevap yazdım.Arayan bulur. Saygılar. |
17-01-2010, 16:13 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Gemici, Forumda benden daha fazla mesajı olan, benden daha sonra üye olup daha fazla mesaj atmış olan bir çok üye var. Ben burada kendi gördüğüm sorunları dile getirdim, benim gördüğüm aksaklıklar. Bu sorunları dile getirmemin ne sakıncası olabilir ki, şu an halkımız avukatlık mesleğine şüpheyle yaklaşıyorsa bunun sebebi zamanında görevini iyi icra etmeyen avukatlardır. Ayrıca her konu üzerinde yorum yaptığım filan da yok, kişisel kanaatimi belirtmem de sakınca olmadığını düşündüğüm konulara yazıyorum genelde. Mesajlarımı forum içeriğine aykırı buluyorsanız, tepkinizi şikayet butonuyla koyabilirsiniz, yaklaşık 1.5 yıldır site üyesiyim, günde ortalama 1.77 mesaj atıyorum. Söylediklerim kendi gördüğüm, duyduğum, şahit olduğum durumlar, sizi neden rahatsız etti anlayabilmiş değilim. Sonuç itibariyle forum yöneticisi olmak ya da olmamak benim elimde olan veya yazacağım şeyleri değiştiren bir durum değildir. 1.5 yıldır doğru olduğuna inandığım bir konuda ne varsa gerekçesiyle birlikte yazmaya çalışıyorum. Şayet düşüncelerimi yanlışlıkları dolayısıyla ifade edemeyeceksem, sitede böyle bir tabu varsa daha fazla paylaşım yapmamın pek mümkün olduğunu söyleyemeyeceğim. Ayrıca hukuki konularda sadece Anayasa ve Aile hukukunda yorum yapıyorum, onlarda da gerekli kitapların başucuma alarak ve ne kadar emin olsam da başvurarak. Bir hukuk fakültesi öğrencisi olup ilerde avukatlık mesleğini icra edecek birisi olarak, sistemin kendimce gözüme çarpan yanlışlıklardan bahsetmiş olmam (özellikle de gennelleme yapmadan sadece gördüklerimi söylemiş olmam.) yanlış mı, yanlışsa kime göre neye göre yanlış? Bu konuda benim edimim belki size ters gelebilir ama bu konuda sizin değerli görüşlerinizi bilemeyeceğimi baz alırsak sabit olan forum kuralları çerçevesinde yazmamın bir sakınca olmadığı kanaatindeyim. Nihayetinde burası bir forum herkes paylaşım yapabilir ve foruma katkı sağlayabilir, benim felsefem bu. İstanbul Hukuk meselesine gelince, Benden 7 puan fazla alarak İstanbul Hukuk'a yerleşmiş birisinin, forumda bana "Siz dışarda gezerken, ben İstanbul'a yerleşmek için test çözüyordum."demesinin ardından onun hukuk eğitimi almış olduğuna inanmamı mı bekliyorsunuz, zaten orada özellikle sadece kişi için bu tabiri kullandım, pişman değilim. Benden 7 puan fazla alara kimse beni ikincil derecede nitelendiremez, siz bu edimi yargılamıyorsunuz, benim aşağılanmam söz konusu, bunun hukukla, ifade özgürlüğüyle paylaşan bir yeri var mı, bence yok, bu yüzden bu iki arkadaşın 800 kişilik sınıfta hukuk eğitimi aldıklarını sanmıyorum. Anayasa hukukunda demokrasi, ifade özgürlüğü vs vs diye o kadar bahsedilmişken, forumda gelip bana bunları yazan birisinin hukuk eğitimi aldığını düşünmemi beklemeyiniz. |
17-01-2010, 17:38 | #9 |
|
Korkarak yaklaşmaktan öte bir durum var. Bunun sosyolojik yansımalarını görmek için sanat iyi bir yoldur. Filmelerdeki avukat imajının yansımasına hiç dikkat ettiniz mi? Ayrıca mesleğin özelliğinden de olabilir çünkü genellikle ya başı kanunla belaya giren yani ya hakkı gaspedilmiş ya da birinin hakkını gaspeden (ettiği iddia edilen) kişilerle diyaloğun olduğu, yoğun çıkar ilişkilerinin olduğu ve savunulduğu bir meslek alanı. Bu yolda kanunu sağlamak için kanunsuzluğun ve boşlukların bulunması yaklaşımının da halk arasında yaygın bir görüş olduğu düşünülürse aslında çok da yadırganmamalı gibi geliyor bana.
Not: Hiç mahkeme görmedim. Hiç avukatım olmadı. Ama bakın benim bile bu konudaki düşüncem "başım belaya girmedi ki avukatlık işim olsun" yaklaşımı çerçevesinde. Oysa ki batıda herkesin bir avukatı vardır. |
17-01-2010, 20:13 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Aslında oldukça doğru bir tespitte bulunmuşsunuz. Mesleğin ilk yıllarında, TC de mevcut sistemle olması gerekenin eleştirisini yapan her TC avukatı, en az bir kez "Ah Avrupa'da böyle mi!" cümlesini kurmuştur. Bu cümleyi kuran meslektaşların bir kısmıysa, yabancı bir müvekkil edindiğinde imgeleminde yarattığı ve abarttığı tabloyu gerçek varsayarak, yapılan işle ölçülemez yüksek ücret tekliflerinde bulunmuştur. Bu durumsa kimileri için doğalken, kimileri için açıkça fırsatçılık anlamına gelir. Ancak yabancı bir müvekkil karşısında standart dışı taleplerde bulunan ofisler, ekseriyetle gelen müvekkilin ekonomik durumuna göre (ister TC vatandaşı olsun, ister yabancı) ücret belirleyen ofislerdir. Çünkü bugün TC avukatları için belirlenip standart hale getirilen tarifeler de, bence, azımsanamayacak denli iyi, yeterli ve bir vekilden diğer vekile değişiklik göstermemesi gereken tarifelerdir. Saygılarımla. |
17-01-2010, 21:21 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Raşit beycim, Konu nedir? |
17-01-2010, 21:43 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
İnsanların hukukçulara korkarak yaklaşma sebebi? |
17-01-2010, 21:44 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Hukukçular o kadar korkunç mu? |
17-01-2010, 22:47 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
Abi her meslekte görevini güzel bir şekilde icra eden(sizin gibi) ve icra edemeyen insanlar mevcut. İnsanların hukukçulara korkuyla yaklaşma sebebi görevini icra edemeyenlerin taşımış oldukları vasıflar. Ben de o vasıflardan bahsetmeye çalıştım, yoksa genelleme yapabilecek kadar haddimi aştıysam kusura bakmayınız. |
17-01-2010, 23:22 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Bence yasalar korkutucu şekilde algılanıyor. Toplumun önemli sayılabilecek oranda bir bölümünün, adliyeye, polis merkezine yolu bile düşmüyor. Adli sicil kaydı almaya gelen bir vatandaşın bile, yüzündeki, vücut dilindeki gerginliği, dikkatli bir göz seçebilir. Ben birkaç defa benzer mahiyette diyaloglara girmiştim. Bir müvekkilim : ' Avukat hanım. Adliye ne soğuk ve sevimsiz yer. Adliyeye gidince sıkıntı geliyor, elim ayağım birbirine karışıyor ' demişti. Ben de : ' Ben adliyeye gitmeyince, bir gün, hakim, savcı, memur, polis görmeyince sıkıntı geliyor. ' demiştim. Hayli gülmüştük. Adliye, adliye teşkilatı, yasalar, yasa uygulamaları vatandaşa ürkütücü gelince, doğal olarak sistemin bir parçası olan biz avukatlara da korkuyla karışık bir çekinmeyle yaklaşılıyor. Kıskançlık konusuna gelince, iyi bir avukat, deyim yerindeyse, bence iyi bir savaşçı gibidir. Dosyası aracılığıyla harp eder. Üstlendiği davasını başarıya ulaştırmaya gayret eder. İnsanlar da genel olarak rahatına düşkündür. Kolaycıdır. Savaşmayı göze alamaz. Avukat böyle olamaz. Pes etmemeli, belki yıllarca sürecek bir süreçte, müvekkili, dolayısıyla kendi başarısı ve prestiji için çalışıp gayret etmelidir. Bu da ortalama insanda kıskançlık duygusu uyandırabilir. Çünkü avukatlık seçkin bir meslektir. Ama ne olursa olsun, tüm olumsuzluklara rağmen, avukatlar morallerini yüksek tutup dosyalarına, önlerindeki işlerine hakim olmaya devam edeceklerdir. E ne demişler: ' İt ürür, kervan yürür ' |
18-01-2010, 16:16 | #16 |
|
Benim ailem hukukcu dolayısıyla yaşamım boyunca hukukcuların arasında kaldım. Çokta korkunç olmadıklarını ve olmadığımı gördüm
Hukukculardan neden korkulur aslında ? Öğrenci öğretmeninden korkarkan, sanık ya da müvekkil hukukcular neden korkmasın ? Ayrıca hukuk birbirinden bağımsız 3 erkten biridir. Dolayısıyla büyük bir gücü temsil ediyor. Yargı yürütmenin içindeki basit bir idari bir birim değil başlı başına bir erk olunca, insanlarda buna haiz insanlardan elbetteki korkar. Bencede korkulmalıdırda. Malesef ülkemizde hakime, savcıya, avukata gereken saygı özen gösterilmezken bırakında yürekleri titreten ufacık bir korkuda olsun |
20-01-2010, 20:23 | #17 |
|
Hukukun emredici, buyruk verici karakterleri kişiler üzerinde yönlendirici etkiye sahip olduğundan olsa gerek hukukçulara biraz mesafeli yaklaşılması doğaldır. Ayrıca hukuktan ve hukukçudan az da olsa çekinmeyen konu başlığına uydurmak gerekirse korkmayan bir toplumda düzen ve intizam ne kadar yerinde olabilir ki..
|
22-01-2010, 20:24 | #18 |
|
Belki biz onları korkutuyoruzdur
|
22-01-2010, 20:45 | #19 |
|
Hakim ve Savcılardan korkanı çok gördüm de, avukattan korkan birini hiç görmedim.
|
22-01-2010, 21:00 | #20 | |||||||||||||||||||||||
|
Hukuk, herkesten önce hukukçuya emreder! Bu itibarla hukukun, buyurucu yönü bakımından halkın korkmasından değil de belki kurallara saygılı olmasından bahsetmek daha doğru olabilir. |
29-01-2010, 13:20 | #21 |
|
Bence memleketimizde avukattan kokmak ya da çekinmek birkaç nedenle yaşanıyor.
İlki, bir sistem sorunu olarak hukuka duyulan güvensizlikle ilgili. Toplumda, “işlerin yürümesi” için sadece iyi hukukçuluktan başka vasıflara ihtiyaç duyulduğu yönünde bir görüş hakimse, hukuka güven sorunu vardır. Hukukçuluk, hukuk sistemini bilmekten, yani liyakatten çıkıp ilişki yönetme sanatına dönüşmüşse, hangi avukatın başınıza ne tür işler açacağını bilemezsiniz ve korkabilirsiniz. İkincisi, insanların “bilinmeyen”den korkması olabilir. Hukuk, o kadar rafineleşti ve o kadar detaylı hale geldi ki, bir avukatın dahi aynı anda birkaç alana tam anlamıyla hakim olması iyice zorlaştı. Hukuk denen derya bizim için böyleyken alanın tamamen dışındaki biri için daha da korkutucu olsa gerek. Kaldı ki, hukuk, “muktedir” bir alandır. Bu alanın pratisyenliğini yapanlarda da bazen iktidar sahibi kişilere özgü tavırlar görülebilir. Bu tür bir alanın bilgisine sahip olmak dahi siz istemeseniz de başkalarının sizi böyle görmesine yol açabilir. İktidar da genellikle korkutucudur. Ben, şahsen sevimli bir muktedir görmedim, bugüne kadar. Bir başka neden de avukatların müvekkillerine “attıkları rivayet edilen kazıklar.” Malınızın, paranızın, özgürlüğünüzün garantisi olarak görmeniz gereken bir profesyonelin sizi kandıracağına ilişkin hikayelerle kafanız dolduysa (rivayetlerin doğru-yanlış olmasını tartışmıyorum), hele ki bilmediğiniz, dolayısıyla önlem alamayacağınız duygusuyla dolu olduğunuz bir bilgi alanında korkmanız normal. Bir başka konu da korkanın kendi psikolojisiyle ilgili, herhalde. Bazıları, korkar. Başka birçok neden vardır,muhakkak. Ancak, avukatın çok para istemesi korku değil, sıkıntı kaynağıdır olsa olsa. Saygılar. |
08-02-2010, 09:43 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
post modern büyücü
Kadim çağlarda diğer insanların bilmedikleri türden bilgilere sahip olan, insanların bu bilgisizlikleri nedeniyle de onların nazarında olağanüstü hadiseler gerçekleştiren büyücü ve efsunluluarın yerini sanırım artık biz hukukçular aldık. Öyle ya koca koca büyü kitaplarını (kanunları) açıp, tam karşımızda durup korku ve dehşetle bize bakan müvekkilin derdine deva bir büyü yapıverebiliyoruz. Kanaatimce korkunun sebebi hukukçular değil, en temel haklarını bile bilmeyen insanlarımız. |
18-02-2010, 22:26 | #23 |
|
Bilgi güçtür...(belki de ondan)
|
18-02-2010, 23:56 | #24 |
|
icra ettiğimiz mesleğimizin bir özelliği disiplin mesleğimizin ana parçasıdır.Bu sebeple de sanırım mahkeme duvarı dedikleri deyim hukukçuların yüzüne de yansır.Bu benim için geçerli olmasadaAslında yargının 3 errkinden,vatandaşla en içili dışlı olanı avukattır ve buna rağmen avukattan korkuyorsa vatandaş hakim ve savcıdan kaçması lazım
Mesela ben de devlet dairesinde çalışan memurlardan korkuyorum binlerce insanla muhattaplar ve bu da binlerce sorun demek.Haliyle bugğn git yarın gel diyorlar ya da tersleyip karşı masaya git aşağı kata sor gibi sallama cümlelerle tüm gün o bina içinde bizi sğrğndğrğyorlar.Oysaki biz avukatlar için müvekkille temasta olmak çok mühim olup asla da onları korkutma yoluna gitmeyiz.Aksine konuyu daha rahat anlatabilmesi için adete bir psikolok edasıyla müvekkiline yaklaşmalıdır.Bu anlamda vatandaş özellikle avukattan neden korkar bilemedim |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Bağır,herkes duysun!!!! | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 2 | 23-05-2007 11:03 |
Aksi Kanıtlanmadıkça Herkes Suçludur! | Av.Fahri ALİMOĞLU | Kitap | 9 | 04-05-2007 20:23 |
Herkes Beraat Etti! | Kemal Yıldırım | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 24-02-2007 14:07 |
17 Temmuzda Perde Diyoruz. herkes Davetli. | buketoz | Kültür ve Sanat | 1 | 29-10-2004 16:13 |
Bir Sene Neden 12 Aydır Ve Şubat Ayı Neden Cüce Kalmıştır? | Gemici | Site Lokali | 3 | 30-03-2004 08:26 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |