Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

İcra için gelen avukatı öldürdü

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-04-2008, 14:05   #31
Av.Hüseyin Erdayandı

 
Varsayılan

Yazık ,çok yazık,tüm hukuk camiasına başsağlığı diliyorum.Olay ne zaman olmuş?Cenazesi kalkmadıysa güçlü bir katılım sağlanmalı.
Old 28-04-2008, 14:36   #32
dadaloglu

 
Varsayılan Cengiz Kaya'nın Öldürülmesine Dair

Cengiz Kaya'nın öldürülmesi konusunda her yayın organı bir çok aslı olmayan haber yapılmış bire bin katarak durumu anlatılmıştır başta ailesi olmak üzere Cengiz'in çalışma arkadaşları olarak bizi derinden üzmüştür.
Üç konuya aydınlık getirmenin doğru olacağını düşündüm.

1) Olay esnasında tartışma olmamıştır normal seyrinde başlanan bir haciz selamlaşma ve halhatır sorma daha sonra memur aşağı kata mal yazmaya inerken silah seslerini duyup kendini dışarı atmıştır o esnada silahını çekip avukat arkadaşımızı orada vurmuş daha sonra da aşağı katta kendini vurmuştur olayın herhangibir tartışma olmadığı ve bir cinnet anında gerçekleştiği apaçıktır.

2) İkinci mevzu da dışarıdakilerin cengizi silahı olduğu konusunda uyardıklarıdır bu da tam bir safsatadır çünkü Cengiz uyarılmış olsaydı katti surette polis alır eğer Cengiz almasa bile birlikte gittiği memur zaten haciz konusunda yeterince deneyime sahiptir o izin vermezdi yalnız girmesine polis alırdı zaten memur beyin de söyledikleri o yönde silah sesini duyana kadar silahı görmüyorlar silah sesini duyunca haberi oluyor ondan sonra da kendini dışarı atıyor icra memuru.

3) Son husus da 10 gün kadar önce gene Cengiz Bey aynı yere hacze gidiyor ve gayet ılıman bir havada geçiyor hatta belli bir miktar para da tahsil ediyor.

Ve hayret edeceğiniz bir olay da ilk gittiğinde haciz esnasında borçlunun dükkan sahibi geliyor kira alacağını istiyor ve Cengiz tahsil ettiği 1.100,00 YTL'nin 400,00 YTL'sini dükkan sahibine kira icin veriyor ve 10 gün sonra bu jeste borçlu onun canına kıyarak cevap veriyor.
Old 28-04-2008, 17:07   #33
KARİNE

 
Varsayılan

Gerçekten cok üzüldüm söylenecek cok şey olmasına cok saşkınım
inanması çok güç yakınlarına allahtan sabır diliyorum.
Old 28-04-2008, 17:14   #34
KARİNE

 
Varsayılan

Bu tür olayların yaşanmaması için insanlarımızın bilinçlenmesi yaptıgımız işe saygı duyulması ve biz avukatlarında davalarımızı takiplerimizi kişiselleştirmemiz gerekiyor. Daha duyarlı bir toplum olmamızı diliyorum cok yazık olmuş daha 25 yaşında bir insan Çözüm olarak haciz araçlarında birer tane polis yada özel bir güvenlik servisi oluşturulmalı, icra memuru için yolluk yatırılıyorsa polis içinde yolluk yatıralım belki o arkadasımız yanında polis olsaydı böyle bir olay yaşanmayacaktı...
Old 28-04-2008, 21:04   #35
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım,
genç meslektaşımızın ölümüne cidden çok üzüldüm.Ailesi arkadaşları ve meslektaşlarıma başsağlığı diliyorum.
Meseleyi kişisel olarak değerlendirmeden lanetleme,kınama kolaylığına gitmeden şimdilik kısaca değerlendirip yeni bir anlayış yaratabilmek için tartışmaya çağırıyorum.
öncelikle dikkatinizi çekmek isterim ki meslektaşımızı öldüren borçlu da olay sonrası intihar ederek yaşamına son vermiştir.Bu vatandaşımız için de ciddi olarak üzüldüm.Onun da ailesi sevenleri olduğu bir vakıa.
Bir arkadaşımız borçlulara daha acımasız davranmaktan bahsediyor.Bu yersiz ve talihsiz beyanı olayaın sıcaklığına veriyorum.
Asıl tartışmamız gereken.Bizler taraf değil sadece vekil olduğumuza göre nasıl davranmamaız gerektiği.Tartışmamız gereken hukukçu kişiliğimiz.avukatlık sıfatımız avukatın görevleri ne yapmamız ya da yapmamamız gerektiği.
Hukukçu ya da avukatlı sıfatımız ile haciz mahallindeki insanların üstünün polisçe bir neden yokken aranmasına ilişkin talebimizin yasal ve hukuki dayanağını nasıl izah edebiliriz bilemiyorum.
Arkadaşlar artık haciz mahallinde avukatların ne işe yaradığını ya da neden haciz mahalline gittiğini en azından tartışmalıyız.
Bir düşünelim hacze gittik borçlunun evine yada işyerine girmek gibi bir hakkımız varmı açıkça söylemeliyim ki yoktur.Ev ya da işyeri sahibi dışarı çıkmamızı isterse tek yapabileceğimiz çıkmaktır.Aksi halde açıkça konut dokunulmazlığını ihlal suçu oluşacaktır.Haczi yapacak olan icra memurudur.İcra memurunun görevini ifa etmemesinin kurbanı ve görevini icra etmesinin aracısı avukat değildir.Bu avukatlık değildir.Yasanın uygulanması sorunun tek çözümüdür.Ama özellikle seri icra işi yapan bürolar meseleyi çığrından çıkarmışlardır.Baroların soruna ciddi olarak eğilmesi ve çözüm yollarını arayan çalışma ve yasal düzenlemelr üzerine kafa yorması şarttır.çözüm her avukata polis temini veya polisin borçlulara cebir ya da baskı uygulaması da olamaz.sorunu daha yapısal olarak değerlendirmek ve tartışmak zorundayız.Haciz sırasında avukatın ölümü ilk olmadığı gibi sorun çözülmezse son da olmayacaktır.saygılarımla
Old 28-04-2008, 21:55   #36
üye8892

 
Varsayılan

Öncelikle ölen meslektaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum.
üzülmemek elde değil.tanımasak da meslektaşımın bir hiç uğruna ölmesini kabullenemiyor insan ;ancak ne denir ki takdir ilahi.Allah rahmet eylesin.
Soruna ilişkin çözüm ise bana göre;ilk olarak hacze çıkmak için polisin avukatın yanında bulundurulmasının mecburi olduğu bir düzenleme olmalı.
CMK nın aramaya ilişkin düzenlemesine istisna olmak üzere
haciz esnasıda borçlunun üst aramasına tabii tutulması ve haciz boyunca polisin varlığı hissedilecek kadar emniyetli bir ortam sağlanmalı ki avukat görevini güven içinde ifa etsin.
son olarak inşallah bu tür olayları engelleyici önlemler yasallaşarak böyle üzücü haberler ile karşılaşmayız.
Old 28-04-2008, 22:17   #37
duyurucu1

 
Rahatsiz Sevgili meslektaşıma Tanrıdan rahmet diliyorum.

Alıntı:
Yazan Özge Yücel

İcra takiplerinde alacaklı avukatı düşman gibi görülüyorsa o zaman takipleri icra müdür ve yardımcıları yapmalıdır, madem alacağını rıza ile ödemeyen alacaklıdan devlet organları yoluyla alacak tahsil ediliyor öyleyse gerçekten devlet organları eliyle yapılsın ve avukatlar basit bir kavganın kurbanı olmasın. Avukatlar hacze gitmek zorunda kalmasın. Bu sözlerim sesli düşünerek ifade edilmiş sözlerdir, olur mu olmamalı mı bilmiyorum ama çözümü konuşmaya bir an önce başlamamız zorunludur.

Öncelikle avukat arkadaşımıza tanrıdan Rahmet diliyorum.Yakınlarına da sabır diliyorum.Olay çok acı.Çok üzücü.Ve ben çok öfkeliyim.Genç bir meslektaşımı niyazi eden sisteme çok öfkeliyim.


Ben de Sevgili Özge Yücel'in görüşlerine aynen katılıyorum.Avukatların alacaklının alacağın tahsil için haciz mahalline gitme zorunlulukları yok.

Bu görev devletin İcra Müdürlerinin omuzlarındadır.Avukat İcra dairesine gelir talebini açar.Masrafını peşin verir.Çeker gider.Bir gün sonra gelir dosyasına bakar.Ne olmuş ne haczedilmiş diye.Eğer sistem böyle işlemiyorsa bunun kabahatlisi avukat değildir.Haczi yapacak makamdır.Avukat işlemeyen bir sistemi hacze katılarak zorlamaktadır.Bir daha söylüyorum:Avukatın hacze katılması gerekmez.

Barolar işlemeyen icra daireleri sorununu da yürütme organına götürmelidirler.
Old 29-04-2008, 00:07   #38
Protesto

 
Varsayılan

Meslektaşımıza allahtan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dilerim.
Duyunca çok üzüldüm,
Buna benzer olayların bir daha yaşanmamasını ümit ediyorum.
Saygılarımla...
Old 29-04-2008, 01:13   #39
EMEL YÜKSEK

 
Varsayılan

Sevgili arkadaşımıza allahtan rahmet,kederli ailesine ve yakınlarınada başsağlığı ve sonsuz sabır diliyorum...
Gencecik bir insanı,aynı yolda yürüdüğümüz bir meslektaşımızı böylesine elim bir olay sonucu kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz.Bu olayda söylenicek söz çok,içinde bulunduğumuz sistemde eleştirilecek ve ivedilikle çözüm bulunması gereken eksiklikler çok ancak bunların hiçbirini ifade edebilicek söz bulamıyorum.
Değerli Arkadaşımızın Mekanı Cennet Olsun...
Old 29-04-2008, 10:25   #40
AvTürk

 
Varsayılan

Genç meslektaşıma Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.

Bu olay ilk değildi ve muhtemelen son da olmayacak.Gerek Barolar ve Barolar Birliğinin gerekse merkezi teşkilat içindeki idari birimlerin, zayıf kınama yazılarından daha fazlası gerekliydi.

25 yaşında; savunmanın, dolayısıyla adaletin temsilcisi konumunda bulunan bir insanın, bir "AVUKATIN", öldürülmesi olayında bütün Türkiye ayağa kaldırılmalıydı.

olmamalıydı, olmamalı.

Av.Oğuzhan TÜRK
Old 29-04-2008, 10:31   #41
av.gunnursancak

 
Varsayılan

İnsanlarımız maalesef, avukatları hasımları olarak algılıyor. Bilinçli olmalarını öyle çok istiyorum ki. Herhangi bir eylemi yaparken sanki bize mi soruyorlar!? Yargı sürecinde sadece temsilen bulunduğumuzu algılayabilseler, çok şey değişirdi. Meslektaşımız için çok üzüldüm.Yakınlarına sabırlar diliyorum.
Old 29-04-2008, 10:47   #42
AV.SERTANn

 
Varsayılan

Çok acı ve bir çok boyutuyla düşündürücü bir haber. Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum..
Old 29-04-2008, 11:00   #43
kmaral

 
Varsayılan

SORUMLULUK KİMDE??
Avukatlık yolunda ilerleyen rahmetli arkadaşımızın yaptığı işleri yapmaya bir adımı kalmış bir AV.adayıyım.Öncelikle meslekte tecrübe aktarımının ne kadar önemli olduğu sonucunu çıkardım bu olaydan.Henüz mesleğe yeni başlamış ve başlamak üzere olan bizlerin tecrübe kazanabilmesi için bizden daha önce bu mesleğe başlamış Av. büyüklerimizin arkadaşlarımızın tecrübelerini samimiyetle bize aktarması ne kadar önemli şimdi daha iyi anlıyorum.Daha önce defalarca hacze gitmiş bir çok farklı insan ve durumla karşılaşmış olan AVların yanlarında çalıştırdıları veya beraber çalıştıkları yeni Av. ve satajyerlere sadece getir götürcü(!) gelip geçici işçi(!) gibi bakmaktan ziyade mesletaş ve doldurulmayı bekleyen boş bir defter gibi bakmaları gerekir.Bilgi birikim ve başlarından geçen olumsuzlukları bizlere meslektaş olduğumuzun bilinciyle aktarmaları bir zaruriyrttir.Hukuk uygulamak için aynı zamanda mevcut durumlara karşı olumsuzluklara karşı tadbir alabilmek kabiliyetide gerektiri.Buda ancak bizlere bir şahsiyet gözüyle bakacak tecrübeli Av. tarafından yapılabilir.

Bu olay bana ve eminim benim gibi arkadaşlara bir ders olmuştur.ACI bir ders içler acısı bir ders kabullenilemez bir ders ancak ne yazık ki geri dönüşü olmayan bir ders.
ALLAH RAHMET EYLESİN..Biz adaylara ve aday adaylarına lütfen tecrübelerinizi aktarın ve böyle olaylara maruz kalmamamız için kurtulma yollarını bizlere aktarın..Yarın beraber çalışacağız ve bir gün yalnız bizler olacağız sizler ayrıldığınızda...Saygılarımla..
Old 29-04-2008, 11:44   #44
stajyer_ss

 
Varsayılan

Dün Hürriyet Gazetesinde,okur yorumlarından birinde''avukatlık Türkiye'de en çok kazandıran meslek,bir bankayı bağlayıp vekalet ücretinden zengin oluyorlar,borçlunun halinden de anlamazlar..''tarzında çok çirkin bir yazı okudum.Üstelik yorum, arkadaşımızın ölümü üzerine yazılmıştı. Şu düşünce tarzını tanımlayacak kelime bulamıyorum,gencecik bir insan sırf görevini yaptığı için öldürülüyor,kimi vatandaşın nerededeyse ''oh olsun''demediği kalıyor. Ailesinin başı sağolsun,Allah rahmet eylesin meslektaşıma. Çok üzgünüm..
Old 29-04-2008, 11:48   #45
stajyer_ss

 
Varsayılan

Sayın Dadaloğolu'nun mesajını tüm aymaz beyinlere okutmak lazım
Old 29-04-2008, 12:52   #46
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan İğneyi kendimize

Alıntı:
bir "AVUKATIN", öldürülmesi olayında bütün Türkiye ayağa kaldırılmalıydı.
Haklısınız!
Ama, önce meslektaşları olarak bizler ayağa kalkmalı idik.
Ayağa kalkmaktan geçtik, oturuyor, hatta oturmaktan öte yatıyoruz.
(Çünkü ; topluca bir gün dahi hacze gitmeyerek protesto edemedi meslektaşları,bugün -belki dün de- Ankara icra müdürlüklerinin önü hacze gidecek avukatlarla dolu idi.)
Yazık oldu. Mekânı cennet olsun.
Old 29-04-2008, 13:12   #47
Hemocrania

 
Varsayılan

Bu vatandaş şimdi ne kazandı? gencecik bir avukatın ve kendi intiharının vebalinden başka.yazık..
başımız sağolsun
Old 29-04-2008, 16:31   #48
avayhan

 
Varsayılan

Bana kalırsa hacizlere çevik kuvvetle gidilmeli. Böyle deyince olur mu yahu denilebilir. Olur mu olur. Çünkü devlet bununla yükümlü. Maçlara çevik kuvvet veriliyorda, devletin asli görevini yaparken neden verilemesin. Hiçbir gerekçe, mesleğini icra eden bir avukatın hayatıyla yarışamaz. Hacze çıkarken bırakın çevik kuvveti, bir tane polis dahi almak için saatlerce bekleniyor. Eğer çevik kuvvet verilmiyorsa, icra işleri için yetiştirilmiş ve her an icra memurunun emrine amade yeteri kadar kolluk görevlisi görevlendirmek, devletin görevi değil mi? Hacze çıkıyorsun bir tane polis veriyorlar, haciz mahalline gidiyorsun maşallah borçlunun tüm eşi dostu orda. Sorarım size bir polis nasıl başedecek bunlarla. Toplumdaki hukuk bilinci geliştirilmeli; bu bilinç sadece anlatmakla ve eğitmekle olmaz, polisin tedbirlerinin sertliği de bu bilinci gerçekleştirir. Hadi Amerika da polis arabanı durdurduğunda ellerini direksiyondan çek. Biraz sıkar. Biz de ise polis normal görevini yaparken biraz şiddet uygulayınca, haberlerde duyarsınız; ah vah böyle vurulur mu insan değil mi vurduğun diye.
Old 29-04-2008, 16:36   #49
şaban tatar

 
Varsayılan

Avukatlık mesleğinin ne kadar zor olduğunu ve her an ne gibi riskler ile karşı karşıya olduğunu gösteren elim bir olay.Ölen meslektaşımıza rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyorum.
Old 30-04-2008, 10:46   #50
Av.SERDAR YOLOGLU

 
Varsayılan Bu Son Olsun

Öncelikle hepimizin ve meslektaşımızın ailesinin başı sağ olsun.

Değerlendirmeleri okudum. Genel olarak ülkedeki fotoğrafı hepimiz biliyoruz. Ekonomik-Sosyal sorunlar, Adalete güvensizlik, bireysel silahlanma vs.
Ancak bu vahim olay, bizlerin ve meslek örgütlerimizin birşeyler yapması için bir milat olsun diye düşünüyorum.

Bende; staj ve sonrasında, gitmek zorunda kaldığım neredeyse tüm hacizlerde açık açık tehdit edildim. Saldırıya uğradım. Gün boyu, bir araçta ordan oraya haciz sırası bekledim.Memurlarla tartıştım. Elim cebimde saatlerce diğer hacizlerin bitmesini bekledim.Sadece hacizlerde değil.Adliye, Emniyet, diğer resmi kurumlar ve bankalarda da meslek onuruna yakışmayan tavırlara maruz kaldım.Nihayetinde hala yaşadığıma dua ederek ülkeden ayrıldım.

Sözün kısası burda sanıyorum konuşulması gereken Özge Yücel ve duyurucu1`in belirttiği husus.

Hacizlere Avukatlar gitmek zorunda değil ise, bu işi yapmakla kim görevli ise artık sadece O yapsın.
Bunun üzerinde dursak ve girişimlerde bulunsak sonuç alacağımızı düşünüyorum.Ankara Barosu, Barolar Birliği bu konuda adımlar atsın.
Tüm meslektaşlarımız bu konuda çaba sarf etsin. Kurşun adres sormuyor.

Ve artık Avukatlar için haciz kabusu son bulsun.
Old 30-04-2008, 11:27   #51
meltem2007

 
Varsayılan

Çok elim bir olay gerçekten, meslektaşımızın ailesine, yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Türkiye şu anda öyle gerilimler yaşıyor ki bütün kesimleriyle.Bu olayların devamı gelecek gibi geliyor.İşsizlik, ekonomik kriz, geçim güçlüğü gibi ekonomik ve sosyal sorunlarla toplum tam bir sosyal patlamanın eşiğinde..
Bırakın icrada muhafaza işlemi yapmayı haciz yapmak taahhüt almak bile zorlaştı.Avukatlar bin türlü tehdit, hakaret, saygısızlıkla karşı karşıya...Polis ya da jandarma için bir meslektaşımızın dediği gibi saatlerce beklemek zorunda kalıyoruz.İşin enterasan tarafı güvenlikle bile gidildiğinde güvende olamayışımız.Bence öncelikle insanların avukata bakış açısını değiştirmesini sağlamak gerekiyor.Bunun dışında haciz ve muhafaza işlemleri sırasında avukatın yabancı birçok ülkede olduğu gibi haciz sırasında hazır bulunmasına gerek olmadığını düşünüyorum.İşini gereği gibi yapan icra memurlarıyla da bu çalışmaların pekala yapılabileceğini düşünüyorum.
Old 30-04-2008, 11:57   #52
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım;
Hayatının baharında olan meslektaşımız Cengiz Kaya'nın bir cinayete kurban gitmesinin üzerine değişik ve samimi duygularla yazılan metinleri haliyle üzüntü içerisinde okudum.Bu metinlerden bazı alıntılar yaparak kendimce yorumlarla meseleyi lişisel olmaktan ötede ele almak istedim.Bu konuya ilişkin düşüncelerimi yakın çevrem bilmekle birlikte sizlerle de paylaşmak istedim.
Görüşlerim bazı meslektaşlarıma ters gelebilir.Tepkiye de yol açabilir.Ancak popülist söylemler bugün için cazip olmakla birlikte uzun vadede ve hatta kısa vadedede hiç bir işe yaramayıp sadece insanların gönlünü almakta ya da beyan sahibini kısa sürelide olsa muteber kişi edebilmektedir.Ama şahsen hiç bir zaman bu davranış içerisinde olmadığımdan kendi doğrularımı söylemeyi tercih ederim.

Öncelikle bilgi,sayar ile aram iyi olmadığından alıntı bölümlerini ayırmayı beceremedim.kusura bakmayın.

İlk alıntı ile başlamak istiyorum.

(bugün bazı gazetelerin haberlerinin yorum bölümüne baktım.İnsanlar nedense bazı yerlerde meslektaşımızı haksız çıkarmış.İş te beni bu zihniyet üzüyor.Biz alacaklının haklarını koruduğumuz için toplumun bazı bilinçsiz kesimi tarafından haksız görülüyoruz.)

yerinde bir tespit çevremde de bir çok insan icra işi yapan avukatların insanların üzerine fazlaca yüklendiğini adeta canlarını almaya çalıştıklarını bu derece bir baskının insanları anlamsız bir tepkiye yönelttiğini söylüyorlar.Peki hiç haklı yönleri yok mu.Özellikle taksitçi mağazaların ve kapıdan satış yapan firmaların icra işlerinde uygulanan usulsuzlükleri bilenlerimiz mutlaka vardır.halkımızın saflığından ve cahilliğinden yararlanarak haksız menfaat elde eden bu tür kişi ve firmaların işini yapan ve bilerek yapan meslektaşlarımızın meselenin bu hale gelmesinde bizlerin kötü bir sıfatla anılmasında hiç mi katkıları yoktur.Bu konuda konuşmamaya ve görmemeye ne kadar devam edeceğiz.Avukat ne yapsın ekmek parası üç kağıdı yapan o değil demek çözüm müdür.

(Bizi bizden başka kimse düşünmüyor.Bizi meslek örgütümüz bile düşünmezken vatandaşların düşünmemesi normal karşılanabilir.Her saldırı sonrası barolar birliği tarafından yapılan etkisiz bir basın açıklaması sonrası unutulup giden meslektaşlarımız.Gerçektende merak ediyorum

Bu beyan son derece doğrudur.Meslek örgütlerimiz bizi düşünmezken vatandaşın anlayış göstermesini beklemek yersizdir.Meslek örgütlerimiz mesleğin ve meslektaşların sorunlarından tamamen uzaklaşmış ya ulusu ya da devleti kurtarma derdine düşmüşlerdir.Biraz da daha küçük hedefler gözeterek daha mütevazi alanlara yönelseler eminim çok daha faydalı ve etkili olacaklardır.Ama ne yazık ki Baro seçimleri dönemlerinde esas olarak ortaya çıkan gruplar ya bir siyasal düşüncenin baroda etklin kılınması ya son türk devletini yıkılmaktan kurtarmayı ya ab taraftarı ya da karşıtı olmayı yada türbanı yasaklama veya serbest bıraktırmayı temel hedef olarak ele almaktadır.Bu konularda insanların tabiki görüş ve önerileri olmalıdır.Ancak bizim avukatlar olarak termel hedefimiz günlük geçim ve mesleki sorunlarımızdır.Bu sorunlara ilişlkin olarak ise seçim dönemlerinde beyanda bulunan olmadığı gibi seçim sonrasında çalışan da yoktur.Ama ne acıdır ki günlük sorunlardan şikayetçi olanlarda seçim dönemlerinde bu şikayetlerini unutup yine ülkenin ve halkının yüksek menfaatleri??? doğrultusunda bildik vaatlerde bulunan grupların peşinden gitmeyi tercih etmektedirler.!!!

(Meslek örgütümüz etkin olarak ne zaman harekete geçip gerek görülürse bu konuda önlem alınması amacıyla hükümet temsilcileriyle muhalefeti bırakıp görüşme ne zaman yapılacak diye çok merak ediyorum...)

Bunun cevabını ben vereyim esasen hepimiz de biliyoruz.Hiç bir zaman .Asla ve kata.Çünkü meslek örgütlerimizin sayın büyüklerinin daha önemli ve büyük işleri var.Bizim küçük mesleki sorunlarımız ile ilgilenmeye vakitleri yok.Dikkatinizi çekerim.Meslek örgütü yöneticilerimiz çoğunlukla mesleki ve maddi anlam da sorunlarını halletmiş kendilerine siyasal ikbal arayan herhangi bir partiden milletvekili olabilmenin imkanını arayan şartlarını temin etmeye çalışan kişilerdir.Onun için böyle küçük ve şahsi ??? meselelerle uğraşamazlar.yaparlar bir basın açıklaması yazılı olarak olur biter.

(İşte bu habere gerçekten çok üzüldüm.İki insan hayatını kaybettti.Keşke daha farklı olabilseydi.)

Bu arkadaşımızla aynı duygu ve görüş içerisindeyim.İki insan hayatını kaybetti ikisininde yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum.

(Mesleğe başladığımdan beri,icra memuru ile birlikte müvekkilin alacağını tahsil etmek için ticari taksi ile borçlunun evinden işyerinden kavga dövüşle haciz yapmanın muhafaza yapmanın ne kadar saçma ve yıpratıcı bir şey olduğunu düşünür dururum ve bu durum bir meslektaşımın canına mal oldu.Söylenecek hem çok şey var hem de hiçbirşey yok.)

Bu arkadaşımız meseleyi son derece doğru olarak belirliyor.Bizim ne işimiz var elin evinde hangi hak ve yetki ile bu eve kişilerin özel alanlarına giriyoruz.Evin sahibi bizim dışarı çıkmamızı istediğinde hangi yasal kurala dayanarak girdiğimizi beyan edebileceğiz.Bu durumda bizi kendi konutundan zor yolu ile atmaya çalışan kişiye yasal hakkını kullanma deme hakkını nereden bulacağız.Artık konut dokunulmazlığını ihlal suçu işyerleri için de oluşabileceğinden esasen insanların işyerlerine girmek hakkımız da yoktur.Bu hak ve yetki icra memuruna tanınmış özel bir yetkidir.
Arkadaşlar ceza muhakemesi işilemi için bile dikkatinizi çekerim bir eve girilmesi belirli usul ve yasal işleme tabidir.İnsanların evine işyerine senden alacaklıyım ya da alacaklının vekiliyim diyerek girmek hakkınız yoktur.

(Bizim işimizi yaptığımızı ne zaman anlayacaklar?Avukat ne demek ne zaman öğrenecekler?)

Ben şahsen bizim yaptığımız işi anlayabilmiş değilim.Avukat hacze gidip insanların evi yada işyerindeki eşyaları toplama memurumudur.


(Sorunun toplumsal boyutunu sorgulamaktan geri kalmayarak,birlik somut bir takım çözüm yolları üretemez mi?)
evet mesele budur.Ama baroların gündemlerinde bu mesele yoktur.

(Hacze giden avukatın mutlaka ama mutlaka güvenlik eşliğinde gitme zorunluluğunun yasaya eklenecek bir madde veya ne bileyim çıkarılacak bir yönetmelikle zorunlu hale getirilmesi gibi.)

Bir kez daha söylüyorum.Avukatın haciz mahallinde ne işi vardır.Bu görev icra memurunundur.Ama türkiyenin gerçekleri diyebilirsiniz.ve haklısınızda temel hedef ten sapmadan bir takım düzenlemeler yapılabilir.

(Bunları yazarken şunu da düşünmüyor değilim:Haciz sırasında güvenlik ilk iş olarak neden borçlu veya haciz mahallinde bulunan diğer şahısların üstlerini , haciz için gelmiş olan memur , avukat veya alacaklıya saldırma olasılığına binaen aramaz.)

İşte bu olmadı .kişi hak ve özgürlükleri yasaya aykırı olarak sınırlanamaz.ve bir yasaya dayanmadan da sınırlamaz.bugün borlunun derseniz yarın mavi gözlülerin öbürsügün kısa boyluların diğer gün eski sabıkalıların sonraki gün traş olmayanları daha sonra da suçluların avukatlarının diyerek nereye gideceği belli olmayan ve güvenlik kavramından başkaca kavramlara itibar etmeyen faşizan düşüncelerin içerisinde boğulşursunuz.Ben bir avukata yakıştıramadım.


(Hiç unutmuyorum,bir ara haciz sırasında borçlu ileri geri konuşmaya ve üzerime yürümeye başlamıştı,kapının önünde sadece duran polise "adamın saldırmasını mı bekliyorsunuz ilgilensenize" demiştim,icra memuru ve polislerden duyduğum yanıt "ortamı germeyelim olmuştu".)

Mesleki tecrübemle icra memuru ve polisin yanlış yapmadığını düşünüyorum.Empati kavramını unutmayalım.Ve insanların psikolojisini anlamaya çalışalım.yıllar önec bir hacze gitmiştim.Eve halkı yataktan geç kalkmış ve kıyafetleri ev haline uygundu.yarı uykulu bir genç kapınındışında durduğum için gelip yaptığımız niye geldiğimiz sorduğunda haciz için dedim.Ulan ben buradan mal lacak adamı öldürürüm alnının ortasından mıhlarım deyip koşarak odaya gidip geldi.Elinde silahı icra memuruna doğrulttu .hiç bir şey yapmadık hemn özür dileyp döndük.polise gittik bir ekip arabası ile döndük.Gencin elindeki silah ruhsatlı ev kayınpederinin kendisi misafir ve genç bir insandı.kendince kayınpederinin evinde karısının babasını korumuştu.Şikayetçi olmadık olayı yumuşatarak meseleyi hallettik.Empati yoluna gitmeye çalıştık.Şikayetçi olsak.olayı gersek bu genç silahını kullanabilirdi.kendisi bir milli futbocu idi.tanınmış bir sima idi.Mesleki hayatı zarar görürdü.Bunun da bana ya da topluma faydası olmazdı.Kendisi o an ki psikoloji ile bu eylemi gerçekleştirmişti.üstelik kayınpederinin borcunu da kendisi ödemişti

(Sabah sabah bu haberi okumak yüreğimi ezdi resmen,somut önleyici tedbirler alınmadıkça da yüreğimiz daha çok ezilecek.Yirmi beş yaş..Bu yaş başkasının hakkını yasal yollarla takip etmekten başkaca bir suçu(!)olmayan meslektaşımızın ölümünü daha da iç kanatıcı kılıyor..)

Bu duyguları ciddi olarak paylaşıyorum.Özellikle 20 yaşında bir çocuk babası olarak.


(Hakkikaten ne zaman insanlarımız kendi kusurlarını başkasında görememeye başalayacak.Ödenmemiş borcunun sorumlusu kendisi, başkasından hıncını çıkarıyor.)

Meseleyi böyle ele almayı da doğru bulmuyorum.Olayda fail olan şahıs sadece ödenmemiş borcunun sorumlusu olup borçlulara her şey müstehaktır gibi bir anlayışa yönelmeyi doğru bulmuyorum.Biz hemen hepimizin dediği gibi taraf değil avukatız.Borcun tahsil edilip edilememesi de bizim değil alacaklının sorunudur.


(yürütmenin ve yasamanın yersiz, faydasız ve dayatmacı politikasının vatandaş üzerindeki mali güçlüklere yol açması, bu güçlüklerin ise psikolojik ve sosyolojik olarak bazı dinamitleri ateşlemesinin doğal bir ürünüdür. Her olayı eleştirirken, her muhakemeyi yaparken, nedenlerine inmeden yapmak, sorgusuz infaza benzer. Dolayısıyla; bir hukukçuya yaraşan, hadiselere objektif bir şekilde yaklaşmak ve olayı çözümlemektir. Bizim amacımız olayın nedenlerini bularak bu nedenleri yok etmeye çalışmaktır. Yani; niyetimiz sineği öldürmek değil, bataklığı kurutmak olmalı)

Sorun da çözümün ilkesel yolu da bu beyan da gizlidir.

(Yazık. Diyecek başka bir şey bulamıyorum, çok şey söylenebilecekken.)
sorun biraz da denilecek şeyleri dememekten sotunu başkaca yerlerde aramaktan sağlıklı çözümler önerememekten kaynaklanmaktadır.

(avukatın vekil sıfatıyla hareket ettiğini halkımızın öğrenmesi çok zor olacak galiba.)

Önce avukatların kendileri vekil sıfatı ile hareket ettiklerini öğrenseler daha sağlıklı olacaktır kanaatindeyim.Bu konuda şüphelerim var.tabi böyle hareket edememelerinin maddi sebepleri de var.Ancak bu mazeret olmamalıdır diye düşünüyorum.Zira hepimiz biliyoruz ki icrada ücreti vekalet tahsilatla orantılı oluyor.Bu da bizleri bazen taraf haline getiriyor.Alacağı mutlaka ve her halukarda tahsil etmeye çalışıyoruz.Bu da yanlıştır kanaatindeyim

(İcra takiplerinde alacaklı avukatı düşman gibi görülüyorsa o zaman takipleri icra müdür ve yardımcıları yapmalıdır, madem alacağını rıza ile ödemeyen alacaklıdan devlet organları yoluyla alacak tahsil ediliyor öyleyse gerçekten devlet organları eliyle yapılsın ve avukatlar basit bir kavganın kurbanı olmasın. Avukatlar hacze gitmek zorunda kalmasın. Bu sözlerim sesli düşünerek ifade edilmiş sözlerdir, olur mu olmamalı mı bilmiyorum ama çözümü konuşmaya bir an önce başlamamız zorunludur.)

Olur özge arkadaşım hem de zaten doğrusu budur.Sadece bu konuda hiç kafa yormadığımız için meselye doğru bakamıyoruz.

(olaya başka karışanların olup olmadığı tespit edilmelidir.sapık ruhlu dengesiz bir insanın kurbanı oldu...görevi başında şehit düştü...tüm sapık ruhlu insanları kınıyorum...bundan sonra borçlulara dha acımazsız mı olmak gerekiyor...)

Bu arkadaşımızın beyanları kabul edilebilir değildir.Bir avukata da yakışmadığını düşünüyorum.Avukat olmak bize insanlara hakaret etmek özgürlüğü tanımaz.yada onların acılarını görmemeyi.Sonra ne demek borçlulara acımasız olmak.adamın evindeki kırık dökük eşyasını aldıktan sonra bir de canınımı alacaksın.

(Sağlıklı düşünme yetisini kaybetmiş bir insanın niye o duruma düştüğünden niye avukatların güvenliğinin sağlanmadığına kadar o kadar çok soru var ki cevap bekleyen..)

Evet sağlıklı düşünemeyen evine ekmek getirme (bizim gibi) mücadelesi verirken ayağı tökezleyen insanın durumunu görmezden gelir isek ne sorunu anlar ne de çözüm bulabiliriz.


(Gazetede haberi okuyunca gerçekten çok üzüldüm.Ancak arkasından neden böyle olduğunu da sorguladım kendimce.Söylenebilecek çok şey var ve aslında acımız tazeyken inmeli derinlere.Belki daha kolay bulunabilir yanlışlar ve kolay itiraf edebiliriz hatalarımızı)


evet arkadaşlar önemli olan ve çözümü sağlayacak olan acımız taze iken soruna ilişkin sağlıklı fikirler üretebilmeltir.Kendi hatalarımızı da itiraf ederek.
Ben bir örnek vermek istiyorum.
Mesleğe ilk başladığım dönemlerde müvekkilimin yüklü bir alacağı için hacze gittim.250 civarı işçi çalıştıran bi,r fabrika idi.haciz yaptık bilahare muhafaza da yapıldı.daha sonra satış istendi.Ama satışı isteyen bizden önce muvazalı olarak haciz yaptıran borçlunun kendisi idi.Bu muvazalı işlem üzerine haliyle kızgınlıkla borçlunun evine giden bir arkadaşımız evdeki malum buzdolabı tv.vs. değerli eşyalar ile telefonu (o zamanlar haczedilebiliyorduk ve etkili oluyordu) haczedip muhafaza yapmış.Müvekkilim o zamanlar çok büyük bir kumaş tüccarı idi.Sıkı bir anaplı ve sermaye yanlısı olduğunu ve benimde gençliğimde kendince solculuk iddiam olduğunu da söylemeliyim.
Müvekkil hacizden haberdar olunca beni arayarak utanmama yol açan şu beyanda bulundu.
-Muhittin insanların ticari hayatlarında iniş çıkışlar olur ben sana adamın evine git demedim.Onun ticari hayattaki başarısızlığı ve batması çoluk çocuğunun güç koşullara düşmesini evlerinden buzdolabının tv. sinin alınmasını telefonunun kesilmesini gerektirmez.hem biliyorsunki İİK da haczedilemezliğe ilişkin kurallar var sen komünist olmasan bile İİK gereği bu malları haczetmemen gerekir diye düşünüyorum.Lütfen adamın mallarını iade et başkası kaldırırsa o onların sorunu olsun ama biz kaldırmayalım.(adam hukuka vakıf bir vatandaş idi)
Adamın hakkındaki çek şikayetinden de müvekkilin talebi ile vazgeçip mallarını iade ettik ama doğrusu ben utandım.
saygılarımla

bu işte arkadaşlar yaptığımız meslek ve faaliyetlerin maalesef anlamı bu oluyor.
yani avukat, hukukçu olarak görülmüyor

yasa gereği kamu görevi ifa eden avukatın,görevi başında ve görevinden ötürü öldürülmesi,yani şehit edilmesi,yasal olarak ailesine bir takım tazminatların ödenmesini gerektirmez mi?
Old 30-04-2008, 12:14   #53
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

Eksik kaldı tamamlamak istiyorum

(bu işte arkadaşlar yaptığımız meslek ve faaliyetlerin maalesef anlamı bu oluyor.yani avukat, hukukçu olarak görülmüyor.)

Hacze gidip haciz yapmak hukuçuluk ve avukatlık olarak algılanmalımıdır.Ya da bumu dur.

(yasa gereği kamu görevi ifa eden avukatın,görevi başında ve görevinden ötürü öldürülmesi,yani şehit edilmesi,yasal olarak ailesine bir takım tazminatların ödenmesini gerektirmez mi?)

Arkadaşlar borçluların evi bizim görev yerimiz değildir.görevimiz de borçlunun evinde haciz yapmak değpilidr.Bu görev icra memurunundur.Şehitlik kavramıda görevi başında ölmakten bağımsız ve ayrı bir kavramdır.Tazminat meselesine de iki yönlü bakmak gerekebilir.Meslektaşımızı öldüren kişiye ölümünden dolayı mirasçı8larına dava açılabilir.Ancak zaten ekonomik olarak zor durumda olan bu aileye dava açmanın anlamı olacakmıdır bilemiyorum.
Devlete karşı objektif sorumluluk ilşkesinden hareketle dava açılabilir kanaatindeyim.
Old 30-04-2008, 12:28   #54
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.muhittinköylüoğlu
(Yazık. Diyecek başka bir şey bulamıyorum, çok şey söylenebilecekken.)
sorun biraz da denilecek şeyleri dememekten sotunu başkaca yerlerde aramaktan sağlıklı çözümler önerememekten kaynaklanmaktadır.

Sayın Köylüoğlu, konu hakkındaki kendi görüşlerinizi yazabilecekken, meslektaşlarınızın sözlerini alıntılamış ve eleştirmişsiniz.
Başkalarının avukatı değilim, bu nedenle sadece benim yazdıklarımla ilgili eleştirinize yanıt veriyorum.
Alıntıladığınız kısacık mesajı yazarken, (haberin yayımlandığı günün bir gün sonrası) olayın tazeliği nedeniyle üzüntü içerisindeydim ve belki bundan da önemlisi, meslektaşlarımızca yapılan hataları da içeren bir "sorunun tespiti ve çözüm önerileri"nin yerinin, taziyelerin bildirildiği bu forum olmadığını düşündüm. Bunun yeri, Avukatlık Hukuku Çalışma Grubudur bence.
Bunları dikkate almadan yaptığınız eleştirinin de yerinin bu forum olmadığını ve kimsenin "doğru"yu tekelinde tutmadığını düşünüyorum.
Saygılarımla.
Old 30-04-2008, 14:23   #55
uye8490

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.muhittinköylüoğlu


(Hacze giden avukatın mutlaka ama mutlaka güvenlik eşliğinde gitme zorunluluğunun yasaya eklenecek bir madde veya ne bileyim çıkarılacak bir yönetmelikle zorunlu hale getirilmesi gibi.)

Bir kez daha söylüyorum.Avukatın haciz mahallinde ne işi vardır.Bu görev icra memurunundur.Ama türkiyenin gerçekleri diyebilirsiniz.ve haklısınızda temel hedef ten sapmadan bir takım düzenlemeler yapılabilir.

(Bunları yazarken şunu da düşünmüyor değilim:Haciz sırasında güvenlik ilk iş olarak neden borçlu veya haciz mahallinde bulunan diğer şahısların üstlerini , haciz için gelmiş olan memur , avukat veya alacaklıya saldırma olasılığına binaen aramaz.)

İşte bu olmadı .kişi hak ve özgürlükleri yasaya aykırı olarak sınırlanamaz.ve bir yasaya dayanmadan da sınırlamaz.bugün borlunun derseniz yarın mavi gözlülerin öbürsügün kısa boyluların diğer gün eski sabıkalıların sonraki gün traş olmayanları daha sonra da suçluların avukatlarının diyerek nereye gideceği belli olmayan ve güvenlik kavramından başkaca kavramlara itibar etmeyen faşizan düşüncelerin içerisinde boğulşursunuz.Ben bir avukata yakıştıramadım.


Sayın Köylüoğlu,
bu forum bir meslektaşımızın görev başında iken öldürülmesi olayıyla ilgili duygu ve düşüncelerimizi aktarmamız için açılmış.Bir nevi taziye evi burası.Bu nedenle alıntı yaparak meslektaşların yazdıklarının eleştirilmesini ben doğru bulmuyorum.

Ama mesajımdan alıntı yaparak beni eleştirdiğiniz ve faşizan düşüncelerle boğuşma ihtimalimin olduğunu söylediğiniz için cevap yazma gereği duydum.

Haciz mahallinde icra memurunun yasadan kaynaklanan yetkisini kullanarak güvenliği devletin yasal güvenlik güçleri vasıtasıyla sağlamasından daha doğal ne olabilir.

Bunu düşünmekle ben yarın mavi gözlülerin,ertesi gün kısa boyluların,ondan sonraki gün traş olmayanların özgürlüklerinin sınırlanmasını isteyebilecek kadar hukuktan ve insan hak ve özgürlüklerinden bihaber bir avukat olarak addedilebiliyorsam...

Yazacak çok şey var daha ama bunun yerinin burası olmadığını düşünüyorum.İnsan hak ve özgürlüklerini keyfi uygulamalarla sınırlamanın,yok etmenin hukuka aykırılığını,insani değerlere aykırılığını bilebilecek kadar bir yaşamsal birikimimin olduğunu ,sizin söylediğiniz gibi faşizan düşüncelerle boğuşma olasılığının benim için asla varolmayacağını bildiğimi söylemekle yetineyim.
Old 01-05-2008, 12:47   #56
jurist27

 
Varsayılan

20-23 yıl geceni gündüzüne katarak sınavları geçmeye uğraş,ÖSS ile boğuş, sonra, öğretim görevlileriyle ve sınav sistemleriyle boğuş, aç kal, susuz kal, ev kirası bul , harçlık iste...vsvsvsvss.... SONUÇ=0
YAZIKLAR OLSUN.......
Allahtan rahmet dilerim; Mekanın cennet olur inşallah.
Old 01-05-2008, 18:02   #57
av.medine

 
Varsayılan

Haberi bu gün forumda gezinirken öğrendim ve gerçekten çok üzüldüm. İlk aklıma gelen hacizlerde bundan sonra borçlunun üstüne fazla gitmemek oldu. Belki bazı meslekdaşlarım kızacaklar ama ne yapayım kendimi daha da önemlisi bana ihtiyacı olan 2 küçük çocuğumu düşünmek zorundayım. !!!
Ama hemen sonrasında bunun da çözüm olmadığını düşündüm.İnşallah haciz sırasında saldırıya uğrayan avukatların failleerine karşı caydırıcı bir şekilde cezai müeyyide uygulamayan ve hatta soruşturma safhasını mümkün olduğunca uzatan sayın savcılarımıza ve ceza yargılaması sonunda iyi hal ile sanığın cezasını dahi erteleyen sayın hakimlerimize bu haber saygıyla sunulur.
Old 02-05-2008, 10:34   #58
imge_nil

 
Varsayılan

Sayın Av. BARIŞ
Çok iyi bir noktaya değindiğiniz için teşekkür ederim, evet ne yazık ki biz avukatları yine biz avukatlar dışında hiç kimse düşünmüyor, ya da düşünmeye gerek görmüyor.Çünkü toplumda avukatlara karşı genel bir önyargı var her nasılsa. Avukat her işi yapar, yaptırır; ve takibinde avukata da her şey yapılır, müstahaktır gibi bir mantık oluşmuşken borçlu bir vatandaşın, işini idame ettiren bir avukatın güvenliğini tehlikeye atması o kadar olağan ki.
Genç meslektaşımızın ailesine sonsuz sabır ve başsağlığı diliyorum.
Old 02-05-2008, 15:00   #59
Godfather

 
Varsayılan

meslektaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum. ailesine sabırlar...

olayla ilgili yorumları okudum. ancak her olayı kendi içinde değerlendirmemiz lazım. genelleme yaparsak yanlışa düşeriz. bu nedenle, münferit davranışları genele şamil hale getirmeden çözüm yolları aramalıyız. çünkü siz çözüm bulduğunuzu zannetseniz dahi o münferit davranışlar yine olacaktır.

icra sevimsiz bir iş. bunu kabul ediyoruz. ancak bazı avukatlar kendilerini müvekkilleri ile özdeşleştirdikleri için alacaklıya duyulması muhtemel kin, avukata yönelik hale gelebiliyor. bu olayın mahiyetini bilmiyorum ancak borçluların kişisel / ailevi / sosyal / psikolojik durumlarına göre dosyaları ele alıp çözüm üretmekte fayda görüyorum. değilse bu tarz olayların önüne geçmek mümkün değil... saygılarımla.
Old 03-05-2008, 11:07   #60
ali ekmekçi

 
Varsayılan

avukatları avukatlardan başkası anlamıyor..Öyleyse sorun ya kendimizi ifade edememe ya da meslek odamızın bu konuya pek ayıracak vakti olmamasıyla ilgili...Esasen kendimizi ifade için değilmidir meslek odamız.Merhuma rahmetler dilerim meslek şehididir bu sebeple ailesine sabır diler bir şehit ailesi olmanın verdiği gücü hep hissetmelerini dilerim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tehir-i İcra için Teminat Mektubu Adli Tip Meslektaşların Soruları 26 12-12-2011 14:26
İyi bir CEZA Avukatı olmak için... betulyalim Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 2 29-04-2008 16:40
Mersin İcra Dairesindeki Dosya için Yardım mevzu hukuk Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 2 28-05-2007 18:13
Bİr Sevgİ ÖldÜrdÜ ÇocukluĞumu v.o. Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 6 05-02-2007 16:14
89/1 İle İcra Dosyasina Kamu Krumundan Gelen Para İÇİn 100. Madde Malumati Toplanir M av.suleyman Meslektaşların Soruları 3 26-11-2006 03:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10216188 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.