|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
16-07-2007, 16:42 | #1 |
|
Cevap SÜresİnİn Uzatilmasi
Aile mahkemesinde davalı vekili olunan bir dosyada, davadaki taleplerin kapsamlı olması nedeniyle davaya cevap süresinin uzatılması talebinde bulunulmuş, tebligat giderleri bırakılmıştır. Ancak mahkemece süre uzatım talebi reddedilmiş, buna ilişkin tebligat davalı vekiline yapılmıştır. Bu arada davaya cevap süreside geçmiş bulunmaktadır. Bu durumda süre uzatım talebinde bulunulan tarihte, davaya cevap süresinin işlemesi kesilmiş olur mu?
|
16-07-2007, 17:05 | #2 |
|
Bence olmaması gerek.Aksini düşünmek otamatik olarak cavap süresini uzatır hemde öngörülemeyecek sürece tbeligatın ulaşmasına göre 10,15 günde belkide 1 ay. 1 ay sonra talebimiz reddedilmiş ehh sağlık olsun deyip cevap dilekçemizi veremeyiz !
Burda şöyle bir yorum yapılmalı esasa cevap süresi(10 gün) içinde tebligat elimize ulaşmadıysa 10 gün bitmeden cevabımızı vermeliyiz. FAKAT bu maddi vakıa gereği mümkün değilse aşağıdaki hükme dayanarak esasa girmeden evvel bu husus belirtilerek süre istenebilir ! NİTEKİM HUMK ; Madde 197 - İşin mahiyeti itibariyle cevap layihasının tayin olunan müddette tanzimi müşkül bulunduğu veyahut esbabı fevkaladeye binaen kabil olamadığı anlaşılırsa müddeaaleyhe yeni bir mühlet verilebilir ve keyfiyet derhal müddeiye bildirilir. Madde 198 - Yukarki maddedeki gösterilen sebeplere mebni, tayin olunan müddette cevap layihasını vermemiş ve yeni mühlet de istememiş olan taraf muhakeme celsesinde de esasa girişmezden evvel bu baptaki mazeretini bildirerek müddetin temdini istiyebilir. Talebi kabule şayan görülürse kendisine sureti katiyede üç günü tecavüz etmemek üzere mühlet verilir. Ancak bu celseye ait muhakeme masrafı her halde kendisine tahmil olunur. |
16-07-2007, 17:38 | #3 |
|
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu Esas: 2001/19-315 Karar: 2001/347 Karar Tarihi: 11.04.2001 ÖZET : HUMK.'nun 198. maddesinde 195. maddede öngörülen sürede cevap layihasını verememiş ve 197. madde uyarınca yeni mühlet istememiş olan tarafın ilk oturumda esasa girmeden cevap süresinin uzatılmasını isteyebileceği hükme bağlanmıştır. (1086 S. K. m. 164, 195, 198) Dava: Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 1. Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 5/11/1999 gün ve 1997/875-1999/1025 sayılı kararın incelemesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 22/6/2000 gün ve 2000/2328-4912 sayılı ilamı ile; ( ...Davalı HUMK'nun 195. maddesinde öngörülen sürede cevap vermemiş 20.11.1997 tarihli dilekçesinde müvekkilinin Bruxelles'de ikamet ettiğini, bu nedenle cevabın HUMK.'nun 164. maddesine göre süresinde olduğunu belirtmiştir. HUMK.'nun 198. maddesinde 195. maddede öngörülen sürede cevap layihasını verememiş ve 197. madde uyarınca yeni mühlet istememiş olan tarafın ilk oturumda esasa girmeden cevap süresinin uzatılmasını isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Hükümde öngörülen mazeret ilk celse esasa girmeden mahkemeye bildirilebileceği gibi duruşmadan önce bir dilekçeyle mahkemeye bildirilmesi mümkündür. Mahkemece davalının 24.11.1997 tarihli dilekçesinin HUMK.'nun 198. maddesi kapsamında bir mazeret dilekçesi olup olmadığı üzerinde durularak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeden cevabın süresinde olmadığının kabulünde isabet görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.4.2001 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları ************************************** |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Cevap Dilekçesinin Islahı | recepbarlas | Meslektaşların Soruları | 5 | 08-03-2007 12:48 |
Boşanma davasına cevap | Av. Can DOĞANEL | Meslektaşların Soruları | 3 | 05-09-2006 07:35 |
Kiracı ( Lütfen Cevap Veriniz) | bora100 | Hukuk Soruları Arşivi | 5 | 06-09-2003 20:43 |
Kamuya Dilekçelerin Cevap Süresi: 30 Gün | Armağan Konyalı | Meslektaşların Soruları | 12 | 07-05-2003 00:00 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |