|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
21-11-2012, 16:57 | #1 |
|
Trafik Kazası, Destekten Yoksun Kalma Tazminatı, Destek İspatı, Farazi Destek.
Merhaba,
Bir trafik kazası sonucu ortaya çıkan durumda kafama takılan bir nokta mevcut. Yardım edebilirseniz sevinirim. Müvekkilin babasının kullandığı araç hatalı sollama sonucu asli kusurlu olarak kazaya sebebiyet vermiş, babanın yanında bulunan annesi de kazada babasıyla beraber vefat etmiştir. Yargıtay'ın yakın zamanda yaptığı içtihat değişikliği sebebiyle artık kusur incelemesi yapılmadan destekten yoksul kalma tazminatına hükmedilmektedir. Müvekkille beraber müteveffaların 4 adet büyük ve evli çocukları mevcuttur. Yargıtay'ın içtihatlarında, anne ve babanın çocuklara destek olduğunun fiili ispatı aranmakta olup farazi destek kabul edilmemektedir. Anne babanın farazi destek kabul edilerek, çocuklarına destek olduğu incelenmeksizin anne ve baba için yapılacak destek kaybı meblağının belirli bir oranı çocukları için destekten yoksun kalma tazminatı olarak hükmedilebilir mi? Yoksa anne ve babanın çocuklarına destek olmasının incelemesi yapılıp destek olup olmamasına göre mi mahkeme hüküm verir? Anne ve babanın farazi destek sayılacağına ilişkin Yargıtay kararı mevcut mudur? Saygılarımla. |
21-11-2012, 19:14 | #2 |
|
İlgili Yargıtay Kararı 'ni ekleyebilir misiniz?
|
21-11-2012, 19:56 | #3 |
|
Aşağıda verdiğim Yargıtay kararınının işinize biraz yarayabileceğini düşünüyorum. Selamlar
(818 S. K. m. 41, 42, 45) (4721 S. K. m. 185, 186) Dava ve Karar: Davacı H.E. vd. adlarına Av. M.Ş. tarafından, davalı A.A. aleyhine 7.3.2002 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/5/2005 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vasisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü: Sonuç: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21.12.2006 oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI Destekten yoksun kalma tazminatı, haksız fiil sonucu bir kişinin ölümü sonucunda ölenin yardımından mahrum kalanlara ödenecek bir tazminat türüdür. Kaynağını B.K.'nun 45/2 maddesi oluşturmaktadır. Bu madde hükmüne göre, <ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.> Gerek yasalara ve uygulamalara, gerekse doktrindeki görüşlere göre <destek> ölen kişidir. Destek tazminatı alacaklıları ise sağ eş, çocuk, ana, baba, kardeş, nişanlı ve kanun ya da sözleşme ile verilmiş bir görev olmadan devamlı ve düzenli bir şekilde ölenden (destekten) yardım gören veya gelecekteki farazi olarak destek görecek kişi veya kişilerdir. Bunlar, hizmetçi, kapıcı, evlatlık resmi olmamakla birlikte fiilen evli gibi yaşayan kişiler vs. olabilir. Ölenin destekliği, gerçek ve farazi olmak üzere iki türlüdür. Gerçek destek; ölümüne kadar başkasına fiilen, devamlı ve düzenli olarak bakan kimsedir. Farazi destek ise, ölüm olayı olmasa idi hayatın ve olayların akışı içinde gelecekte kurulması beklenen bakma ilişkisi gereğince bakması umulan kişidir. Destekten yoksun kalma tazminatı davalarında tazminat alacaklılarını tarafların ispat yükümlülüğü yönünden desteğin yasa gereği bakma zorunluluğu altında bulunanlar ve bulunmayanlar olarak iki gruba ayırmak mümkündür. Reşit olmayan çocuklar M.K.'nun 185/2 maddesine göre ana ve babanın, eşler ise M.K.'nun 186/3 maddesine göre diğer eşin bakma zorunluluğu altında bulunurlar. Buna karşılık reşit olan çocuk, ana, baba, kardeş, nişanlı ve kanun ya da sözleşme ile verilmiş bir görev olmadan devamlı ve düzenli bir şekilde ölenden yardım gören veya gelecekte yardım göreceği umut edilen hizmetçi, kapıcı, evlatlık vs. gibi kişiler yasalar gereği desteğin bakım sorumluluğu altında bulunmamaktadırlar. Bunun sonucu olarak bu tür davalarda, reşit olmayan çocuklar ana ve babanın, eşler ise diğer eşin kendilerine destek olacağım ispat etmek zorunda değildir. Bu kabulün aksi yanı ana babanın reşit olmayan çocuklara, eşin diğer eşe destek olmadığı veya olamayacağı iddia edilirse bu hususun ispatı davalı tarafa düşer. Buna karşılık yasa gereği desteğin kendilerine bakma zorunluluğu olmayan yukarıda sayılan ise, açacakları destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, destek ile aralarındaki bağlantıyı ölmeden önce desteğin kendilerine devamlı ve düzenli olarak ne miktarda ve ne şekilde baktığım, gelecekteki farazi destek için kendilerinin gelir durumu ile bakmakla yükümlü oldukları kişi sayısını, desteğin gelir durumu ve bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı itibarıyla kendilerine devamlı ve düzenli olarak hangi miktar ve ne şekilde bakacağım ispat etmeleri gerekir. Zira herkes iddiasını ispat etmek zorundadır şeklindeki genel hukuk prensibi yanında, B.K.'nun 42. maddesi gereğince de <zararı ispat etmek müddeiye düşer.> Uygulamada, yasal bakım zorunluluğu altında bulunan reşit olmayan çocuklar ve eş yönünden bu konuda uyuşmazlık olmamakla birlikte, desteğin yasal bakım zorunluluğu altında bulunmayanlar (özellikle anne ve baba) yönünden ispat yükünün hangi tarafa ait olacağı ve destek tazminatı gerekip gerekmediği hususlarında görüş ayrılığı vardır. Örneğin çocuğun ölümü halinde davacı olan anne ve babanın destek tazminatı alacağı hakkının ispatı aranmaksızın ölen çocuğun işsiz, evli, çocuklu, asgari ücretli veya destek tazminatı isteyen ana ve babadan daha az gelire sahip olduğu ve bir anlamda ölmeden önce anne ve babadan yardım ve destek gördüğü hallerde dahi anne ve baba lehine çocuğun destek olacağı karine olarak kabul edilerek destek tazminatına karar verebilmektedir. Bu durum ise davalının aleyhine, onun adalet duygularını sarsan sonuçlar doğurmaktadır. Bu itibarla, mahkemece öncelikle destek tazminatı talebinde bulunan kişinin desteğin yasal bakım zorunluluğu altında bulunan veya bulunmayan kişi olup olmadığı tespit edilmeli, daha sonra desteğin yasal bakım zorunluluğu altında bulunan reşit olmayan çocuklar ve eşler yönünden aksi savunma varsa dalı taraftan, desteğin yasal bakım zorunluluğu altında bulunmayan reşit olan çocuklar, ana, baba, kardeş, nişanlı vs. davacı ise, sayılan bu davacılardan iddia ve savunmaları doğrultusunda varsa delillerini bildirmeleri bakımından süre verilmeli, deliller toplanarak varılacak sonuca göre destek tazminatına veya tazminat talebinin reddine karar verilmesi gereklidir. Somut olayda; davacıların desteği olduğu ileri sürülen ve cinayet sonucu ölen A.E.'nin babasına ait zahire ticareti işi ve gübre bayiliğinde diğer erkek kardeşi olan S.E. ile birlikte çalıştıkları, işyeri sahibi olan baba B.E.'nin ayrıca çiftçilik yaptığı, tarlaları, dört adet dairesi, yedi adet işyerinin (dükkanının) ve arabasının olduğu, çocukları, gelinleri ve torunları ile birlikte kendi evinde oturduğu, çocuk ve torunlarına kendisinin baktığı, sağlık yönünden çalışmasına engel halinin bulunmadığı, buna karşılık ölen A.E.'nin evli ve iki çocuklu olduğu anlaşılmaktadır. Bu şartlar altında ölen A.E.'nin baba ve annesine destek olmasının mümkün olmadığı, dosyadaki zabıta araştırması sonuçlarına göre gelecekte de destek olabileceğinin kanıtlanamadığı sonucuna varılmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılardan baba ve anne yönünden destek tazminatının reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun kararın onanması yönündeki görüşlerine katılmıyoruz. 21.12.2006 |
21-11-2012, 19:57 | #4 |
|
Bu kararı da incelemek faydalı olacaktır.
(818 S. K. m. 45) Dava: Davacı Tuğba Ç. ve diğerleri vekili Avukat Mürsel A. tarafından, davalı TEDAŞ Genel Müdürlüğüne izafeten TEDAŞ İzmir Bölge Müdürlüğü aleyhine 23.12.2002 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sonucu uğranılan zararın ödetilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin kısmen kabulüne dair verilen 2.12.2004 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ile davalı TEDAŞ İzmir Elektrik Dağıtım Müessesesi vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü: Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı ka*nıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özel*likle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsiz*lik görülmemesine göre davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazına gelince; elektrik çarpması nedeniyle ölümden dolayı ölenin baba, anne ve kardeşi olan davacılar destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Yerel mahkemece istemin bir bölümü hüküm altına alınmıştır. Karar davacılar ile davalı tarafından temyiz edilmiştir. Borçlar Yasası'nın 45. maddesinde sözü geçen destek kavramı, hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu amaç tutar, ne hısımlığa ne yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır. Genel olarak bir kimse ancak ölümden önce bakmakta olduğu veya sağ kalsaydı kuvvetli bir olasılıkla ileride bakacağı anlaşılan kişilerin desteğidir. Birinci halde fiili destek, ikinci halde ise farazi destek hali söz konusudur. Davaya konu olayda ölenin kardeşi olan davacılardan Tuğba Ç.'ye ölenin destek olduğu ve onun desteğinden yoksun kaldığı kanıtlanamamıştır. Yerel mahkemece adı geçen bu davacı yönünden destekten yoksun kalma tazminatı isteminin reddedilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda 2 nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; davacıların tüm, davalının öteki temyiz itirazlarının 1 sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 01.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) |
21-11-2012, 23:41 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Pardon Sayın Carlito Hangi kararı? |
21-11-2012, 23:42 | #6 |
|
Sn. Av. Dursun kararlar için teşekkür ederim, ancak bu kararlar tam olarak belirttiğim yönde değil gibi gözüküyor.
|
22-11-2012, 12:52 | #7 |
|
Anladığım kadarıyla, çocuklarının hepsi reşit ve evli. Böyle durumda, anne ve babanın çocuklara fiili bir desteğinin olduğunun ispatı, davacıya düşmektedir. Yani çocuklar yaşları itibariyle anne-babanın desteğinden çıkmışlarsa, farazi değil, fiili desteğin kesilmesi söz konusu olacaktır. Şöyle ki; mesela baba, evli olan çocuklarına ek kredi kartı tahsis etmiş, bir öğrenciye burs bağlamış, çocuklarından birinin ev kirasını karşılıyor olması desteğin varlığını gösterir. Bu gibi durumlarda hesaplamaya bunlar katılır.
Sonuç olarak; yaşları itibariyle anne-babanın desteğini almayan çocukların olması durumunda, tazminat hesabının yapılabilmesi için fiili desteğin ispatı gerekmektedir. |
22-11-2012, 15:49 | #8 |
|
Sayın Av.Batuhan KURNAZ, cevabınız için teşekkür ederim. Bir kaç kişiden anne babanın vefatinde evli ve yetişkin çocukların tazminat alabilecekleri yönünde beyanlar duydum. Artık, o şahıslardan bunun için bir yargıtay kararı varsa isteyeceğim
|
22-11-2012, 16:11 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
çocukları evlenmiş, evden ilişkisini kesmiş olan anne-babanın ölümü halinde farazi destek değil, çoğu zaman fiili destekten söz edilecektir. farazi destek daha çok, sağ kalan eş ve çocukların olması durumunda veya küçük çocukların vefatı halinde ailesine olabileceği muhtemel desteğin hesabında söz konusu olur. somut olayda, farazi destek değil, fiili destekten söz edilecek ve bu desteği ispatlamanız gerekecektir. bir önceki açıklamamda verdiğim örnekler gibi. NOT: "destek olması muhtemel süre" hesabında PMF tablosu kullanılmakta, mahkeme tarafından öncelikle çocukların, destekten yoksun kaldıkları yaş sınırı tespit edilmektedir. bu desteğe muhtaç oldukları yaş sınırı, yükseköğretim yapan çocuklarda 25(kız-erkek ayrımı yok); öğrenim yapmayan kız çocuklarında 20, erkek çocuklarında 18 olarak kabul ediliyor. |
22-11-2012, 22:00 | #10 |
|
Erkekte destek süresi 18 bayanda destek süresi kırsal kesimde 20 kentte 22 dir. Eğer yüksek öğrenim varsa bu durumda 25 yaşına kadar destek süresi uzar. Yargıtayın bayanlarda evlenene kadar destek süresinin uzayacağı ve bayanlara 25 yaşına kadar destekten yoksun kalma hesaplanması yönünde münferit kararlar vardır. Bu sürelerin dışında ki destekten yoksun kalma talepleri için fiili desteğin ispatı aranır.
Saygılarımla. |
25-06-2015, 15:16 | #11 |
|
meslektaşlarımdan rica
sayın meslektaşlarım, bir trafik kazası ölümle sonuçlanmış.
destekten yoksun kalma tazminatı için dava açacağım. konuyla ilgili elinde örnek dilekçe olan arkadaşlarımdan rica ediyorum. sefersanigulcu@gmail.com |
28-09-2016, 18:54 | #12 |
|
T.C.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Esas No:2010/12929 Karar No:2012/863 Dava, destekleri trafik kazasında hayatını kaybeden davacıların destek tazminatı ve Manevi tazminat, aynı kazada yaralanan davacı D.'nin işgöremezlik ve manevi tazminat talebinden ibarettir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı A.V. tarafından temyiz edilmiştir. Dosya arasında mevcut bilgi ve belgeler incelendiğinde; dava nedeni trafik kazasının bir kısım davacıların desteğinin asli kusuru ile meydana geldiği, desteğin idaresindeki motosiklette yolcu olan destekle akrabalığı olmayan diğer davacı D'.nin yeralandığı, mahkemenin desteğin köyde yaşayan 17 yaşında bekar kızı N. ile 16 yaşında olan ortaokul/lise öğrencisi R.'nin 25 yaşına kadar, 19 yaşındaki bekar oğlu F.'nin 22 yaşına kadar, 21 yaşında olan bekar Z.'nin 25 yaşına kadar ve 29 yaşında olan bekar kızı E.'nin 35 yaşına kadar destek göreceğinin kabul edildiği anlaşılmıştır. Destekten yoksun kalma tazminatı, ölenin sağ kalan çocuklarının askerlik süreleri ve eğitim durumları gibi bir özel durumları yok ise destek ve muhtaçlık yaş sınırının en geç 22 yaş olduğu kabul edilmeli, 22 yaşından sonrası dönem için destek hesabı yapılmamalıdır. Şu halde mahkemece davacı E. yararına 35 yaşına kadar, diğer davacı kız çocuklar R. , Z. ve N. yararına 25 yaşına kadar destek hesabı yapılması doğru olmamış, kararın bu yönlerden temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle*BOZULMASINA,*diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 25.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Tek taraflı trafik kazası, destekten yoksun kalma tazminatı | mh_da | Meslektaşların Soruları | 17 | 18-05-2015 16:40 |
trafik kazası, asli kusur, tazminat ve destekten yoksun kalma tazminatı | Av. Yasin Yıldız | Meslektaşların Soruları | 2 | 09-06-2012 21:41 |
Destekten yoksun kalma tazminatındaki destek kavramı neyi ifade etmektedir? | Av.Hülya Büyükoğlu | Meslektaşların Soruları | 6 | 31-01-2011 23:57 |
İşsiz birinin ölümü halinde esas alınacak destek yoksun kalma tazminatı miktarı | lAwYEr4546 | Meslektaşların Soruları | 5 | 11-10-2009 11:28 |
trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı | selimaksu | Meslektaşların Soruları | 3 | 25-09-2008 18:56 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |