Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Teminat İpoteği - Konusuz Kalması - Bankaya Yazılan Haciz Müzekkeresi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-08-2007, 15:32   #1
erdal7

 
Varsayılan Teminat İpoteği - Konusuz Kalması - Bankaya Yazılan Haciz Müzekkeresi

Sayın Meslektaşlarım.,

Bir bankanın A şahsına vermiş olduğu teminat mektupları dolayısı ile Yine A şahsından almış olduğu teminat ipoteği vardır.

A şahsının borcu nedeni ile , A şahsı aleyhine üçüncü şahıslar haciz takipleri yapmışlardır. Haciz sahipleri bankaya 89/1 ihbarnamesi göndermiş ve banka kendisine gelen ihbarlara özetle ; Bankanın A şahsından riskli alacağının bulunduğunu , teminat mektupları verdiğini , riskinin henüz doğmadığını belirtilen nedenle A şahsının banka nezdinde bir alacağının bulunmadığını ve ilerde doğması ihtimali olan alacakların da bankaya rehinli olduğunu belirterek itiraz etmiştir. ( Bilindiği gibi böyle bir beyan itiraz mahiyetindedir. ).Alacaklılar bakımdan işleyen Üç aylık şikayet süreleri geçmiştir. Yine banka 89/1 lere itirazında ilerde banka riski dışında A şahsının alacağı kalırsa ilgili icra dosyasına ödenecektir şeklinde bir ibare de yazmamıştır.

Sorun bundan sonra başlıyor. Haciz alacaklılarından bazıları g.menkul üzerine haciz koyuyor ve alacaklılardan biri satış parasından kendisine bir pay kalmayacağını bile bile gayrimenkulü satırıyor. Satış bedeli ipotek alacaklısı olan bankya gönderiliyor. Tam bu sırada gayrimenkul sahibi teminat mektuplarını bankaya iade ediyor ve bankaya icra müdürlüğünden gelmiş bulunan parayı bankadan istiyor. Teminat mektupları bankaya A şahsı tarafından iade edilmiş olduğu için bankanın bir riski kalmamıştır.

Banka bu parayı ne yapacaktır.

Banka ,
a) İcra Müdürlüğüne iade eder. Bu durumda A şahsı bankaya karşı ne yapabilir. ( Bankaya karşı tazminat davası... vb)

b) Borçluya iade eder .Bu durumda haciz alacaklıları ve 89/1 ihbarı göndermiş olanlar ne yapabilir . ( Şikayet , Tasarrufun iptali ... vb )

c) Var ise başkaca çözüm yolları neler olabilir.

Saygılarımı sunarım. Av.Erdal Dülgar.
Old 11-08-2007, 12:42   #2
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Sayın Dülgar,

1) Müşterinin teminat mektubunu iadesi, sıra cetvelinin kesinleşmesinden önce ise, banka durumu bildirerek, parayı satışı yapan icra dairesine iade etmelidir.

Sıra cetvelinin kesinleşmesinden sonraki bir tarihte ise satışı yapan icra dairesine iade edilmesi mümkün değildir.

2) Borçluya iade edip edilemeyeceği meselesi ise İİK m.89 hükümlerinin müstakbel alacaklar için uygulanıp uygulanmayacağı ile bağlantılıdır. Hatırladığım kadarıyla, siz müstakbel alacakların haczinin mümkün olduğunu ileri sürmekteydiniz. Konu aşağıdaki linkte tartışılmıştı.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=5128

Eğer müstakbel alacakların haczi mümkün ise banka değişen durumdan 89/1 tebliğ eden icra dosyasına bilgi vermelidir.

Ancak benzeri konu, aşağıdaki şu linkte de tartışılmış ve Yargıtay Kararları ile desteklendiği gibi, paranın borçluya iade edilmesi gerektiği sonucuna varılmış.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=17100

Tabi ki ideal sonuç bu olmamalı, satılan gayrimenkul üzerindeki haciz alacaklıları da bir şekilde hakkını alabilmeli, ancak sistem her zaman ideal bir şekilde çalışmıyor. Hayatın yaratıcılığı ve karmaşıklığı istenmeyen sonuçları da doğurabiliyor.Sıra cetvelinden kendilerine pay düşmeyen haciz alacaklıları için önerim, banka nezdindeki bu parayı -durumdan haberleri varsa borçluya ödenmeden- haczettirmeleridir.

Saygılarımla.
Old 11-08-2007, 13:44   #3
erdal7

 
Varsayılan

Sayın Ö.Erol Yavuz ,

Gülümseyen cevabınız için teşekkür ederim.
Gerçekten olayın çözümü duruma göre değişmektedir.

Müstakbel alacakların haciz edilip edilemiyeceği tartışması yanında , Şayet banka parayı borçluya verirse ; Üçüncü şahıslar bankanın yaptığı bu tasarruf yönünden İİK 278 vd. a göre dava açabilirler( Tasarufun iptali davalarında tasarrufun niteliği tahdidi olmadığından ) . Zira bankanın borçluya parayı verme şeklindeki tasarrufu dahi tasarrufun iptali davasına konu edilebilinir. Üstelik bu halde başka haciz alacaklılarını bilen banka iyiniyet savunmasında dahi bulunamıyacaktır. Üstelik bu dava genel mahkemede görüleceğinden temyiz incelemesi de 12 HD si olmayacağından davanın sonucunu kestirmek de zor olacaktır.

Dediğiniz gibi sıra cetveli kesinleşmiş olduğundan dosyaya iadesi hukuken mümkün değildir.


Aklıma gelen bir yol da ,Bankanın taraflarla ve davalarla uğraşmaması için TEVDİ MAHALİ TAİNİ ile paradan kurtulmasıdır.

Saygılarımı sunarım. AV.Erdal Dülgar
Old 11-08-2007, 17:00   #4
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Sayın Dülgar,

Sıra cetvelinin kesinleşip kesinleşmediğinden emin olamadığım için cevabımda ihtimalli olarak belirtmiştim. Sıra cetvelinin kesinleşmediği durumlarda, paranın İİK m.142/a hükmü uyarınca bankaya verilmiş olma ihtimali de dikkate alınmalıydı. Sıra cetveli kesinleştiğine göre paranın icra dosyasına iadesi mümkün olmadığı konusunda aynı şekilde düşünüyoruz.

Ancak; banka parayı borçluya verirse, üçüncü şahısların bu tasarruf yönünden bankaya karşı tasarrufun iptali davası hakları olduğu görüşüne ve banka sorumluluğuna katılmıyorum.

İİK m.280, zarar verme kastından dolayı iptal hükümlerini düzenlemekte olup, bu maddeye göre “malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınça bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebilir” denmektedir.

Banka, parayı borçlu-müşteriye ödeyecekse,
1.Borçlu-müşterisi ile arasındaki akdi ilişki gereği, konusu kalmayan teminat ya da teminatın yerine geçen şeyi iade ile mükellef bulunduğundan,

2.Sıra cetveli kesinleşmiş olmakla, satışın yapıldığı icra dairesine iade etme imkanı ve zorunluluğu kalmadığından,

3.Bu paranın üzerinde herhangi bir haciz olmadığından, ödemek durumundadır.

Banka, tüm faaliyetlerinde basiretli davranmak zorundaysa da, borçlu-müşterisinin alacaklılarının alacaklarını takip etmek yükümü bankaya yüklenmemelidir.

Üstelik bu dava ile iptale konu olan, üçüncü şahısların değil, borçlunun tasarruflarıdır. Örneğin borçlu müşterinin, alacaklılarından kaçırmak amacıyla, bu parayı çocuklarına temlik etmesi halinde, temliğin iptali istenebilirse de, doğrudan doğruya borçlunun adına tahakkuk edecek ve üzerinde herhangi bir kısıtlama olmayan parayı çekmesinde iptale tabi yön yoktur.

Haciz sözkonusu olmadığı müddetçe, banka sorumluluğunun da olmayacağını düşünüyorum.

Saygılarımla.
Old 13-08-2007, 15:32   #5
erdal7

 
Varsayılan

Sayın Ö.Erol Yavuz

Güzel cevabınız için teşekkür ederim. Somut olaya fikir jimnastiği olarak devam edecek olursak ,

Bir önceki yanıtınızda İİK 280 için söyledikleriniz teknik olarak doğru .

Gayet tabiki, üçüncü şahıslar yönünden ve üçüncü şahısların tasarruflarının iptali diye bir durum olmaz. Fakat somut olayımızda dikkate değer husus , 89/1 ihbarnamesine cevap veren (İtiraz eden ) bankanın , dosya alacaklarına karşı tazminat sorumluluğunun zamanaşımı süresince devam ettiği gerçeğidir. İİK 89/4 e göre İcra Mahkemesinde açılacak tazminat davasında zamanaşımı süresi bir yıldır. Şartları dahilinde genel mahkemede açılacak olan tazminat davasının zamanaşımı süresi BK 125 e göre daha da uzundur.

Alacaklıların, 89/4 e göre açacakları dava, müstakbel alacakların haciz edilip edilemiyeceği noktasında kitlenmektedir.

1- Şayet müstakbel alacaklar haczedilebilecekse bankanın üçüncü şahsa yaptığı ödeme hukuken geçerli değildir. Banka ,davalar ile karşılaşabilir.

"Birinci haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi banka tarafından verilmiş olan ‘borçlunun genel kredi sözleşmesine göre kefil olduğu ve muaccel hale gelen borcu nedeniyle teminat riskleri bulunduğu, bu riskler tasfiye olunduğunda hesap bakiyesinde kalan meblağ olur ise gönderileceği’ şeklinde verilen cevabın ‘birinci haciz ihbarnamesine itiraz niteliğini taşıdığı’, cevabın doğru olup olmadığının İİK. 89/IV gereğince alacaklının icra mahkemesine yapacağı başvuru sonucunda belli olacağını" 12. HD. 16.4.2001 T. 5552/6520

2- Şayet müstakbel alacaklar haczedilemiyorsa , bankanın üçüncü şahsa yaptığı ödeme hukuken geçerlidir.Sizin açıklamalarınız yerine oturur.

Yine , 89/1 ihbarnamesi ile takibe dahil edilen üçüncü şahısın itiraz etmemiş olsaydı ve 89 prosüdürü ile takipteki borçluluğu , zimmetinde sayılan meblağ kesinleşmiş olsaydı yada üçüncü şahıs 89/1 ihbarnamesine gerçeğe aykırı itirazı 89/4 prosüdürü içerisinde kaldırılmış olsaydı takipteki durumuna bakmak lazımdır. Bu durumda , hakkındaki alacak miktarı kesinleşmiş olan ve adeta dosya borçlusu konumunda bulunan alalade üçüncü şahıs değil , ikincil takip ile 89 madde prosüdürü içerisinde ya itiraz etmediği için yada itirazı mahkeme kararı ile kaldırıldığı için takibe dahil edilmiş bir şahıs konumundadır. Kanatimce böyle bir şahsın dosya alacaklısı zararına mal kaçırma girişimi yada bankadaki paranın asıl dosya borçlusuna vermesi şeklinde gerçekleşen tasarrufunun korunmaması gerekir. O zaman şöyle bir çelişki çıkar. Siz 89 ihbarnamesi ile borçlu hale getirdiğiniz kişiye hacze gidebiliyorsunuz. Ama o kişinin mal kaçırması durumunda daha sonraki bir aşama da tasarufun iptali davası açamıyorsunuz. Burda çelişki var ... Tabi bu açıklamalar genel nitelikte olup bankaya karşı uygulanamaz.

Saygılarımı sunarım.. Av.Erdal Dülgar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kira tespit davasının konusuz kalması ve vekalet ücreti...?? Av.Ayse E. Meslektaşların Soruları 19 21-07-2023 17:28
Bankaya Gönderilen Haciz Müzekkeresi - Hesap Üzerine Bloke Konulması Mustafa USTA Meslektaşların Soruları 31 01-06-2016 10:51
Davanın konusuz kalması ve vekalet ücreti. Staj.Av.Selçuk Meslektaşların Soruları 11 04-03-2013 15:50
davanın konusuz kalması durumunda vekalet ücreti feride yıldırır Meslektaşların Soruları 2 20-01-2011 14:04
İdari tam yargı davasının konusuz kalması medenikal Meslektaşların Soruları 5 09-08-2006 23:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05060911 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.