Entellektüel Bir Hukukçunun Saçmalaması

Entelektüel olduğunu iddia eden bir hukuk adamı, kendisini fazlaca zorlayarak, sıkarak ve de büzerek bir hayat hikayesi yazar.
Bu hukuk adamının ve hayatını anlattığı gencin gerçek hayattaki kişilerle bir ilgisi bulunmamaktadır. (Üzerinize alınıp yanıt yazmayınız)

ENTELEKTÜEL BİR HUKUKÇUNUN SAÇMALAMASI;

Feodal kökenli 68 kuşağından romantik bir baba ile aristokrat kökenli 78 kuşağından goşist bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Baba ve anne önceleri birbirlerini error in persona olarak değerlendirmişler, ancak zamanla asgari müştereklerde uzlaşmışlardır.

Romantik olan baba zamanla realist, goşist anne feminist olmuştur. Evlilik birlikteliğinden bir süre sonra evlilik birliğinin semeresi, en ventire sa mere oluşmuştur.

Bilinen süreden sonra realist baba ve goşist annenin formal bir çocukları dünyaya gelmiştir. Realist baba çocuğu fructus civiles, goşist anne ise çocuğu fructus naturales olarak nitelendirilmişlerdir.

Realist babanın fructus civiles olarak gördüğü çocuğun Dünya ya gelmesinden sonra gnostisizm, hedonizm, sürrealizm gibi konulara merak duyduğu söylenir.

Goşist annenin ise doğumdan sonra ihtilalci sosyalizm, idealizm ve son olarak parlamentarizme ilgi duyduğu söylenir.

Küçük bebek kuşak çatışmasının çok yoğun olarak yaşandığı sağlıklı olmayan bir ortamda, anne ve babasının farklı kuşaktan ve farklı Dünya görüşleri nedeniyle represyon bir duyguda büyür.

Çocuğun büyüme sürecinde hızlı bir transformasyon yaşadığı gözlenir. Önceleri septik, büyüdükçe makyevelist bir yapıya bürünür. Makyevelist düşüncelerinin yanında oportünist yapısı ön plana çıkmakta, baskın rol oynamaktadır.

Yaşı ilerleyen genç önceleri biraz hümanizme sonraları in determinizm, budizm, şamanizm, faşizm ve son olarak da fetişist bir yaklaşımla satanizme merak saldığı gözlenir. Genç de en son kendisine bir kuşak edinmiş fetişist bir satanist kuşağa dahil olmuştur.

Böylece kişilik ve duygu fırtınası genci illicitum bir yapıya getirir. Yaşantısını nedonizm şekillendirmektedir. Kendisini free (serbest) bir yaşantı mutlu etmektedir. Egoist ve fleksibl bir kişiliği vardır.

Hayat felsefesinin sonucu yargılanan genç adam ehl-i vukuf un verdiği raporun da menfi olması neticesi follacıa ( dolandırıcılık) dan mahkum olur. Mahkemeye verdiği istida bir işe yaramamış, kendisini savunan adwo- cotus lar fazla bir şey yapamamışlardır.

68 kuşağından olan realist, romantik baba ilerleyen yıllarda mistisizme yönelmiş, yaşantısına derin bir tevekkül hakim olmuştur. Kuşak çatışmalarının içinde artık o bir veliyünniamdır. Şimdilerde ise anne sosyal amaçlı bir dernekte çalışmaktadır.

Aile, yaşadıklarını bir mesajla anlatmak isterler.

Verba volant, scripta manent- (Söz gider, yazı kalır)

Sayın Çelik,

Üzerimize alınacak bir yazı olsaydı yazardık valla..:-)) Yorumda mı yapmayacağız? .-))

Sonuç= -izmler, - istlere mağlup olmuş.

Sevgi ve saygılarımla..

Sayın Tikici;

Tik; Hindistan ve Uzakdoğu da bulunan ve kutsal sayılan dayanıklı, sert bir ağaçtır.

Tiki ise insan şeklinde betimlenen okyanusyalı Yiğitlik ve Bereket tanrısıdır.

ENTELEKTÜEL BİR HUKUKÇUNUN SAÇMALAMASI,

Başlıklı yazı, ilgili ve bilgili bir kişi tarafından ancak bir kaç dakikada ilgilenilebilirdi.

İlginize teşekkürlerimle...

Selam, sevgi ve saygılarımla.
Av. Adil Giray Çelik

:-)

Oldukça araştırmacı ve samimi ifade ile 'olması gereken' nitelikte bir hukukçusunuz. Sizi tanımak benim için onurdur.
tik, yaşam tarzıma uyumlu tanımlanmıştır. Kendimi bazen yontulmaya aday odun, bazen yontulmuş düz kereste bazen ise çok iyi yontulmuş bir 'lata' olarak düşünüyorum.

Tiki; olmam gereken ancak sanırım henüz olamadığım bir duruş şekli..

Tiki-ci, 'türü kendie özel' soyad, imgeli taşıyıcı, kendini arayan 'aday hukukçu' adam..

Selam,sevgi ve saygılarımla.

Av. Mehmet Saim Tikici/İstanbul Barosu

Alıntı: Bu hukuk adamının ve hayatını anlattığı gencin gerçek hayattaki kişilerle bir ilgisi bulunmamaktadır. (Üzerinize alınıp yanıt yazmayınız

Yakındaki veya uzaktaki bazı dostlar, hayatı anlatılan gencin gerçek hayattaki kişilerle bir ilgilisi olmasa bile olayda geçen anne ve babanın gerçek hayatta varlıkları varmıdır?
Diye sormaktadırlar.

Bir zamanlar romantik olan baba ile yine bir zamanlar goşist olan ve şimdilerde sosyal amaçlı bir dernekte faaliyetlerde bulunan annenin tamamen gerçek kişiler olduğunu itiraf ediyorum...

Verba volant, scripta manent- (Söz gider, yazı kalır)

Saatlerce *** böceklerini izlerdim çocukluğumda,yüzüstü yatıp..Ön ayaklarıyla at ya da inek pisliklerinden neredeyse kendi boyutlarında bir parçayı koparıp,dakikalarca uğraştıktan sonra boktan bir küre haline getirirlerdi..Asıl ilgimi çeken,korkunç inatları ve dirençleriydi.Kendi boyutlarındaki bokla uğraşmak yorucu bir uğraştı kuşkusuz..O nedenle sık sık uğraşlarına ARA VERİR dinlenir sonra yeniden boku ŞEKİLLENDİRMEYE çalışırlardı..Bazen boktan EPEYİ UZAKLAŞIR bazen etrafında DAİRELER ÇİZERLERDİ..PES ettiklerini sanırdım.Ama onlar soluklanır.yeniden başlarlardı.YENİDEN! İşin asıl zor tarafı daha sonra başlardı.Küre haline getirilen boku yuvaya taşımak Arka ayaklarını küreye dayar ve başlarlardı itmeye..DÜZ ZEMİNLERDE nispeten kolaydı işleri.Ama çoğunlukla yuvaya giden yol otlarla,küçük çalılıklarla,taşlarla ve de asıl önemlisi,YOKUŞLARLA dolu olurdu.Ve o yokuşlarda tanık olurdum asıl *** böceklerinin o korkunç dirençlerine.Yokuşun daha başında,yarısında,sonunda ya da en olmadık yerinde artık güçleri tükenir...*** küresiyle birlikte yuvarlanırlardı ilk başladıkları yere!'Tamam'derdim..'artık güçleri tükendi'Ama onlar bıkmazlardı,tükenmezlerdi,teslim olmazlardı asla...BİR DAHA BİR DAHA BİR DAHA...Taa ki yuvaya ulaşıncaya dek.BEN TESLİM OLAN BİR *** BÖCEĞİ GÖRMEDİM DAHA... NOT:KHEPRİ(keper)Bildiğimiz *** böceği.Eski Mısır inanışında güneş tanrısı sembolü.Yumurtalarını dışkısının çevresine bırakırdı..*** böceği güneşi gökyüzüne doğru iterdi... 'İZM' BU KEZ 'İST'E KARŞI!

Şu ''..k' lu yazınızı bir ''-izm - ist'' le ilişkilendirseniz..

Benzetmede hata olmaz..OK BÖCEĞİ elbette bizler,yani ebeveynleriz(KEFER desem daha mı şık olurdu.Ya da SİSİFOS..).oklarda çocuklarımız..Yani 'ayaklarımızın çiçekten prangaları..' İZM de bizdik:yenik ordunun generalleri..Yenildik..ve birileri çıkıp 'tarihin sonu..'diye zırvaladı.Her neyse tarih bitmez ve 'İNSAN TÜKENMEZ' ..İST'lere gelince..Herbirimizde en azından bir tane vardır herhalde..Becerebilirsek onları KEFER gibi GÜNEŞE İTELİM demek istedim sadece..Size selam ve sevgilerimi yolluyorum.

Teşekkür ederim.

N e diyim :-) insanın bu kadar söz ve bilgi dağarcığı içerisinde yüzen degerli güzellikleri görünce nerden nereye gittiğimizi görüyoruz konu içersinde, ama sanırım bir konuda forum mantığını yorumlaştırıp hata yapıyoruz gibi geldi. Ben bir yazı yazdım fikrimdir bu benim sinerji yapabilirdik ,yada fikir jimnastiği ile konu başlığı irdelenirdi ama bakdımki konu kendi içinde doğum yapmış ama babasıyla anasıyla alakası yok zorlada babaya anaya benzetilmezki sadece burası için değilki söylediğim genel geçer forum kurallarıdır.Başlığın altında fikir yürütülür ama bu konuyla ilintilidir akış içersinde.Sonra yazıya dönük bir tümcede kurulup yazılamamış olmasıda bir başka nokta daha ne diyim ben PES..