|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
07-08-2012, 21:37 | #1 |
|
Yabancı şirket aleyhine icra takibi nasıl açılır
x..constraction company adı altında Türkiye'de ihale alan ancak merkezi Almanya olan yabancı şirketin Türkiye'de herhangi bir ticaret siciline kayıtlımıdır. Vergi numarası varmıdır? Takibi doğrudan şirket adını yazıp açabilirmiyim yoksa türk temsilcisi mi vardır? Hiç karşılaşmadığım bu konu hakkında bilgisi olan arkadaşlarımın yardımını bekliyorum.
|
07-08-2012, 22:19 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
O kadar ayrıntısını bilmiyorum ama bir tane yargıtay kararı ekliyorum.Değerlendirme size kalmış... T.C. YARGITAY 12.Hukuk Dairesi Esas: 2001/10355 Karar: 2001/11989 Karar Tarihi: 02.07.2001 İTİRAZ DAVASI - GECİKMİŞ İTİRAZ - BÜYÜKELÇİLİĞE YAPILAN TEBLİGATIN İLGİLİ YERLERE ULAŞTIRILMASI GEREĞİ - GEREKLİ MERCİLERCE YAZIŞMA YAPILMASININ İÇ İLİŞKİDEN İBARET OLMASI - İSTEMİN REDDİ GEREĞİ ÖZET: Merci hakimliğince Büyükelçiliğe yapılan tebligatın ilgili yerlere ulaştırılması ve onlardan alınacak cevaba göre hareket edilmesi icap ettiğinden bahisle gecikmiş itirazın kabul edildiği anlaşılmaktadır. Büyükelçiliğe yapılan tebligat, usulüne uygun olduğu için gerekli mercilerce yazışma yapılması onların iç ilişkisinden ibaret olup, gecikmiş itiraz nedeni olarak kabul edilemez. İstemin reddi yerine kabulü isabetsizdir. (2004 S. K. m. 65) (2675 S. K. m. 33) Dava: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili ve borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Karar: 1- Alacaklı vekilinin duruşma isteği yönünden yapılan incelemede: İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.'nun 438. ve İİK.'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliği ile kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2- Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçelerine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, 3- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarına gelince: 2675 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 33. maddesi gereğince Yabancı Devlete, Özel Hukuk ilişkilerinden doğan hukuki uyuşmazlıklarda yargı muafiyeti tanınmaz. Bu gibi uyuşmazlıklarda Yabancı Devletin Diplomatik Temsilcilerine tebligat yapılabilir. Somut olayda borçlu Yabancı Devletin Büyükelçiliğine yapılan tebligat bu nedenle Yasaya uygundur. O halde Merci Hakimliğinin tebligatın usulüne uygun olduğu yönündeki gerekçesi sonucu itibariyle doğrudur. Ödeme emri tebligatının usulüne uygun olarak yapıldığının saptanmasından sonra borçlunun ileri sürdüğü itiraz nedenlerinin İİK.'nun 65. maddesinde öngörülen gecikmiş itiraz olarak kabulü gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi yapılmalıdır. Merci Hakimliğince Büyükelçiliğe yapılan tebligatın (ilgili yerlere ulaştırılması ve onlardan alınacak cevaba göre hareket edilmesi) icap ettiğinden bahisle gecikmiş itirazın kabul edildiği anlaşılmaktadır. Büyükelçiliğe yapılan tebligat, usulüne uygun olduğu için gerekli mercilerce yazışma yapılması onların iç ilişkisinden ibaret olup, İİK.'nun 65. maddesinde öngörülen gecikmiş itiraz nedeni olarak kabul edilemez. O halde istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir. Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararınınyukarıda 3 nolu bendde yazılı nedenle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 2.7.2001gününde oybirliği ile karar verildi. Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı |
07-08-2012, 22:21 | #3 |
|
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU E. 1998/12-287 K. 1998/325 T. 6.5.1998 "İhtiyati haciz kararının infazının, hukuki sonuç ve hükümlerinin bir cebri icra olduğunda, duraksama olmamalıdır. Cebri icra her devletin kendi ülke ve sınırları içerisinde haiz olduğu mutlak güç ve yetkilerindendir. Yine cebri icra devletin egemenlik ve hükümranlık haklarının kullanılmasının doğrudan bir sonucudur. O nedenle devletin nüfuz ve iktidarım simgeleyen bir hakimiyet tasarrufudur, denilebilir. "Türk milleti egemenliğini Anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organlar eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir suretle, hiçbir kişiye, zümreye veya sımfa bırakılamaz, hiçbir kimse ve organ kaynağım Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz." |
07-08-2012, 22:21 | #4 |
|
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
mirasçılar aleyhine icra takibi-İİK md. 53 uygulanması | avukat.ayça | Meslektaşların Soruları | 3 | 30-01-2012 18:38 |
ölen kişi aleyhine icra takibi-veraset | S.Taşkıran | Meslektaşların Soruları | 2 | 19-06-2010 09:48 |
Vakıflar Genel müdürlüğü aleyhine icra takibi | dsahutoglu | Meslektaşların Soruları | 0 | 17-03-2010 16:15 |
Büyükelçilik aleyhine icra takibi | Av. Asena | Meslektaşların Soruları | 11 | 29-06-2007 18:23 |
yabancı şirkete karşı icra takibi nasıl yapılır. | avmehmetkaramanli | Meslektaşların Soruları | 3 | 13-05-2007 02:31 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |