|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
09-05-2007, 15:36 | #1 |
|
Avukatın sorumluluğu
Arkadaşlar,aşağıda belirttiğim konuda bilgi-görüş ve emsal yargıtay kararlarınızı bekliyorum.Şimdiden teşekkür ederim
Davacı vekili açılan ve redle sonuçlanan tapu iptal tescil davasında temyiz süresini geçirerek red kararınının kesinleşmesine sebep olmuştur.Yargılama esanasında arazi değeri 25.000 YTL olarak belirlenmiştir. Yerel mahkemece davanın red edilmiş olmasına rağmen,avukatın temyiz süresini kaçırması neticesinde red kararının kesinleimesi halinde davacı vekili avukatın sorumluluğu nedir.25.000 YTL müvekkil tarafca avukattan istenilebilrmi |
09-05-2007, 15:58 | #2 |
|
temyiz edilseydi red kararı bozulacakmıydı
temyiz edin diye müvekkilin açık beyanı veya talimatı varmı temyiz için gerekli masrafları vermişmi verdiğine dair makbuz varmı niye temyiz etmemiş, mantıklı bir açıklaması varmı, tebligata çıkarılmışmı unuttu diye yapılan atıf ispat edilebilirmi saygılar av. m. emin öztürk |
09-05-2007, 16:10 | #3 |
|
Selam,
"Temyiz edileseydi kararın bozulabileceğini" Yargıtay'ın dikkate aldığına dair kararlar hatırlıyorum. Ancak isim bulamayan arkadaşımızın belirttiği hususların da ispatlanması lazım tabi. Saygılar. |
09-05-2007, 16:13 | #4 |
|
T.C.
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2001/429 K. 2001/2307 T. 15.3.2001 • ALACAK ( Kooperatif Aleyhine Bir Üyenin Açtığı Dava Sonucu Kooperatif Yetkililerinin Kararı Temyiz Etmemesi Sebebiyle Ödemek Zorunda Kaldıkları Tutarın Sorumlulardan Tahsili İstemi ) • KARARIN TEMYİZ EDİLMEMESİ ( Kooperatif Aleyhine Bir Üyenin Açtığı Dava Sonucunda Kararın Kooperatif Yetkilisince Temyiz Edilmemesi Üzerine Ödenen Tutarın Tahsili İstemi ) • AVUKAT HAKKINDA TAZMİNAT ( Hükmün Temyiz Edilmemiş Olması ve Bunda da Avukatın Kusurunun Bulunması Yeterli Olmayıp Yargıtayın Hükmü Bozacağı Hususunun da İspatının Gerekmesi ) • AVUKATIN SORUMLULUĞU ( Avukatlar Görevlerini Özen ve Doğruluk içinde Yerine Getirmekle Yükümlü Olmaları ) • HUKUKİ TAKDİR HAKKI ( Avukatların Davada Verilen Hükmü Temyiz Edip Etmemesinin Hukuki Takdirine Bağlı Olmasıyla Beraber Temyiz Etmeyeceği Kanaatini Müvekkiline Bildirmesinin Gerekmesi ) • AVUKATIN BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( Davada Verilen Hükmü Temyiz Edip Etmemesinin Hukuki Takdirine Bağlı Olmasıyla Beraber Temyiz Etmeyeceği Kanaatini Müvekkiline Bildirmesinin Gerekmesi ) 6762/m.341 818/m.390 ÖZET : Görevlerini özen ve doğruluk içinde yerine getirmek durumundadırlar. Vekillik yaptığı davada verilen hükmü temyiz edip,etmemesi hukuki taktirine bağlı olmakla beraber,temyiz etmeyeceği kanaatini müvekkiline bildirmesi gerekir. Hükmü temyiz etmemek ve temyiz etmeyeceğini de müvekkiline bildirmemek suretiyle müvekkilini zarara uğratan bir avukatın tazminata mahkum edilebilmesi için,hükmün temyiz edilmemiş ve bunda avukatın kusurlu olması yeterli değildir. Bundan başka,hüküm temyiz edilse idi Yargıtay'ın hükmü bozacağı hususunun da ispat edilmesi gerekir. DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 6. Ticaret Mahkemesi'nce yerilen 27.9.2000 tarih ve 1999/331-2000/425 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ile davalılar Selahattin, Ali, Ender, Burhan ve Doğan vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: KARAR : Davacılar vekili müvekkillerinin denetçiliğini yaptığı kooperatif aleyhine bir üyenin açtığı dava sonunda tazminata ilişkin verilen hükmün, davalılardan Ekrem'in kooperatif vekili olduğu halde kararı temyiz etmemesi sonucu kesinleştiğini,ilamda yazılı miktarı ödemek zorunda kalan kooperatifin bu zararından yönetim kurulu üyesi diğer davalıların da sorumlu olduğunu,20.6.1999 tarihli Genel Kurulda; gerekli görüldüğü taktirde yetkili kooperatif organının ilgililer hakkında TTK.nün 341. maddesine göre sorumluluk davası açmaları için yetkili kılınmalarına; karar verildiğini ileri sürerek 369.893.763 liranın 23.5,1999 ödeme tarihinden itibaren reeskont oranında faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar Selahattin, Ali, Ender,Burhan ile Doğan, genel kurulda haklarında dava açılmasına karar verilmediğini,yönetim olarak yapılan değerlendirme sonucunda kararın temyiz edilmemesinin kooperatif yararına olacağının düşünüldüğünü,ilamda yazılı miktarın 13.4.1997 tarihinde değişen yeni yönetim tarafından ödendiğini,dolayısıyla sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Diğer davalılar da davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece; iddia,savunma,toplanan kanıtlar doğrultusunda, davacının temyizi ile, 9.4.1997 tarihli kararın bozulması üzerine, yapılan yargılamada; davalı kooperatifin ödemesi gereken bir borç belirlenmiş ise de, kararı temyiz etmemesi sonucu diğer taraf lehine kazanılmış hak doğduğu için sonuçta 125.256.482 lira tazminata mahkum olduğu bu ve kararın onanarak kesinleştiği, ancak davalılar Ertan ile Mustafa'nın karar tarihinden önce görev yaptıkları, kooperatif vekili durumundaki davalı Ekrem' in ise diğer davalıların kararın temyiz edilmemesi yönündeki talimatı nedeniyle karar temyiz etmediği, diğer davalıların gerek talimatı, veren durumunda olmaları gerekse karar tarihinden sonra 13.4.1997 tarihine kadar görevde kalmaları dolayısıyla kararın temyiz edilmemesinden sorumlu oldukları, anlaşıldığından, davanın, dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte kabulüne, karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili ile davalılar Selahattin, Ali, Ender, Burhan ile Doğan temyiz etmişlerdir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar Selahattin, Ali, Ender, Burhan ile Doğan'nı aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 9.4.1997 tarihli kararı,o davada davalı olan Bahçelievler Yapı Kooperatifinin vekili olan işbu davanın davalılarından Ekrem'e 29.7.1997 tarihinde tebliğ edilmiş olup,temyiz süresi o tarihte başlamıştır. Bu tarih itibariyle yönetim kurulu üyeleri işbu davanın ( Ekrem dışında kalan )davalıları olan üyeler değildir. İşbu davada verilen hükmü temyiz eden davalılar Selahattin,Ali,Ender,Burhan, ile Doğan'ın,yönetim kurulu üyelik!eri,13.4.1997 tarihli genel kurulda yapılan yeni üye seçimi ile sona ermiştir. Bu durumda, bu davalıların Avukat Ekrem'e o davada hükmü temyiz etmeme talimatı vermiş olmaları mümkün değildir. Dolayısıyla,bu davalıların kararın temyiz edilmemesinden sorumlu tutulmaları doğru olmamıştır. O halde,bu davalılar hakkında da davanın reddine karar verilmek gerekirken,yazılı gerekçelerle kabulü,bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacılar vekilinin temyizine gelince; avukatlar B.K.nun 390.maddesi uyarınca görevlerini özen ve doğruluk içinde yerine getirmek durumundadırlar. Vekillik yaptığı davada verilen hükmü temyiz edip,etmemesi hukuki taktirine bağlı olmakla beraber,temyiz etmeyeceği kanaatini müvekkiline bildirmesi gerekir. Hükmü temyiz etmemek ve temyiz etmeyeceğini de müvekkiline bildirmemek suretiyle müvekkilini zarara uğratan bir avukatın tazminata mahkum edilebilmesi için,hükmün temyiz edilmemiş ve bunda avukatın kusurlu olması yeterli değildir. Bundan başka,hüküm temyiz edilse idi Yargıtay'ın hükmü bozacağı hususunun da ispat edilmesi gerekir. Somut olayda; mahkemece, o davada verilen hükmün temyiz süresi içinde görevde olan yeni yönetim kurulu üyelerinin o davada verilen hükmün temyiz edilmemesi yönünde işbu davanın davalılardan Ekrem'e talimat verip vermedikleri,Ekrem'in temyiz etmeyeceği kanaatini müvekkillerine bildirip bildirmediği,hüküm temyiz edilse idi, müvekkilleri lehine bir sonuç istihsal edilip, edilmeyeceği hususlarının araştırılması ve tartışılması gerekirken,bu yönler üzerinde durulmadan, eksik inceleme sonucu yazılı gerekçelerle davalılardan Ekrem hakkındaki davanın da reddine karar verilmesi de doğru olmamıştır. 4-Yukarıda açıklanan bozma neden ve şekline göre,davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle,davalılar Selahattin, Ali, Ender, Burhan, ile Doğan'ın sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle,bu davalıların ve davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalılar ve davacılar yararına BOZULMASINA, 4 nolu bentte açıklanan nedenle, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 15.3.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. yarx |
09-05-2007, 23:24 | #5 |
|
Sayın meslektaşlarım,
Benzer bir çok kararda olduğu gibi, avukatın görevi ihmali sunucu tazminata mahkum olması için ihmali davranış tek başına yeterli değildir. Bu ihmal sonucunda müvekkil bir zarar görmelidir. Arkadaşların dediği gibi, temyiz edilse dahi karar bozulmayacaksa tazmnat yükülülüğü doğmaz. |
10-05-2007, 12:58 | #6 |
|
Teşekkür
[karar için teşekkür ederim.Öğrenmek istediğim 'yargıtayın kararı bozmayacak olması' nasıl ispatlanabilir.Bunun kıstası nedir.
Teşekkürler,iyi çalışmalar |
10-05-2007, 13:07 | #7 |
|
Temyiz edilmeyen mahkeme kararının doğru olduğuna ilişkin veya bu kararı doğrular,destekler nitelikteki bulunabilecek emsal Yargıtay kararı kesinleşen mahkeme kararının doğru olduğunu, temyiz edilse dahi Yargıtay'ın benzer davalardaki görüşünün aynı olması nedeni ile onanacağına olan inancı kuvvetlendirici ve dolayısı ile de durumunuz açısından temyiz etmemekteki haklılığınıza ispat aracı olarak değerlendirilebilir.
|
10-05-2007, 13:16 | #8 |
|
Yargıtay'ın aynı konuda, aynı vakıalara dayanan sadece sujeleri farklı olan dosyalarda birbirine tamamen zıt ve çelişkili kararlar verebildiği bilinmektedir. Bu nedenle "istikrarlı bir görüş var, temyiz etseniz de bozulmayacaktı"nın ispatı olamaz diye düşünüyorum.
|
10-05-2007, 13:35 | #9 |
|
Eğer tazminat talep edilirse hukukçu bilirkişiden görüş alınarak mahkemece karar verilebilir, ayrıca temyiz edilse idi de bozulmayacaktı iddiası da yargıtay denetiminden geçirilerek temyiz edilmeyen karar da dolaylı olarak delil olma niteliği gereği Yargıtay'ın incelemesine tabi olacaktır.
( Tazminat sorumluluğu açısından, her iki taraf için de dava ve temyiz sebebi sayılan iş bu kesinleşmiş dosya Yargıtay'ca incelenip konu ile ilgili görüş bildirebilir.) |
10-05-2007, 17:25 | #10 |
|
sayın meslektaşlarım,
avukat hakkında açılacak tazminat davasında ilk dava (kesinleşmesi ya da bozulması beklenen dava) bekletici mesele olarak ileri sürülecektir. Zira tazmin edilmesi gereken zararın var olup olmadığı bu dava sonucunda belli olacaktır. |
10-05-2007, 18:22 | #11 |
|
temyiz edilseydi red kararı bozulacakmıydı
temyiz edin diye müvekkilin açık beyanı veya talimatı varmı temyiz için gerekli masrafları vermişmi verdiğine dair makbuz varmı niye temyiz etmemiş, mantıklı bir açıklaması varmı, tebligata çıkarılmışmı unuttu diye yapılan atıf ispat edilebilirmi saygılar av. m. emin öztürk |
10-05-2007, 20:58 | #12 |
|
Sn.MB;
Meslektaşımız temyiz süresini geçirdiği için karar kesinleşmiş.Bu nedenle bekletici mesele yapılacak bir dosya yok, kesin hüküm mevcut. |
06-06-2010, 11:43 | #13 |
|
Avukatın bozulma ihtimali bulunmayan bir kararı sırf zaman kazanmak için ya da kötü niyetle temyiz etmesi durumunda da tazminatla sorumlu olacağına dair yargıtay kararları mevcut.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Yargıtayın İçtihat Değiştirmesi Durumunda Avukatın Sorumluluğu | meltem tepe | Meslektaşların Soruları | 16 | 17-12-2018 19:52 |
Avukatın Not Defteri:) | Av.Duygu Keleş | Konumuz : Hukukçular | 7 | 30-04-2008 16:08 |
Muhafaza yapılan malların satılması halinde haczi yapan avukatın sorumluluğu | ideal hukuk | Meslektaşların Soruları | 7 | 03-04-2007 13:19 |
Suçu Bildirmeme suçu - avukatın sorumluluğu | Noyan Yiğit | Meslektaşların Soruları | 3 | 07-03-2007 18:03 |
Avukatın Sorumluluğu Meslek İlkeleri | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Meslektaşların Soruları | 8 | 28-09-2004 12:49 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |