Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Netice-i Talebin Islahına ilişkin bir problem.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-04-2010, 17:24   #1
guyar

 
Varsayılan Netice-i Talebin Islahına ilişkin bir problem.

Sayın meslektaşlarım,
Konutun geç tesliminden (1 yıl 3 ay 22 günlük gecikme)kaynaklanan kira kaybı nedeniyle tazminat davası açtım tüketici mahkemesinde.Bu davada, fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutarak bir aylık emsal kira bedelinin yasal faizi ile birlikte taramıza ödenmesine hükmedilmesini talep ettim.Bilirkişi heyeti 1 yıl 3 ay 22 günlük süre için 5206,00 TL lik bir bedel öngördü.Beklentilerime yakın olduğu için itiraz etmeyi düşünmüyorum,netice talep kısmını bilirkişi raporuna göre ıslah etmeyi planlıyorum.Bu halde,
1-Tüketici mahkemesinde görülen davaların harçtan muaf olması sebebiyle,ıslah ederek dava konusunu yükselttiğim miktar kadar harç ödermiyim?
2-Islah ettiğim kısım için davalı taraf lehine vekalet ücretine takdir edilir mi?(Çevremden ve forumlardan duyduğum kadarıyla sordum bu soruyu)
3-Kira kaybı bedelini yasal faiz ile talep ettim,yoksa ticari faiz mi talep etmeliydim.
Teşekkür ederim.
Old 12-04-2010, 10:55   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 83 ve ardından gelen maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işleminin kısmen veya tamamen düzeltilmesine olanak tanıyan bir yoldur.

HUMK'nun 87. maddesinin <Müdde-i ıslah suretiyle müddeabihi tezyit edemez> şeklindeki son cümlesi, Anayasa Mahkemesi'nin 07.11.2001 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 20.07.1999 tarihli kararıyla iptal edilmiş ve böylece, davadaki talep sonucunun kısmı ıslah yoluyla artırılması usulen olanaklı hale gelmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki, mevcut Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından sonraki yasal durum itibariyle, kısmi davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olan davacının, dilerse, ek dava açmak yerine, saklı tuttuğu alacak bölümü için o (kısmi) dava içerisinde ıslah yoluyla talepte bulunabilmesi mümkündür.

Kısmi davada saklı tutulan alacak bölümü için gerek kısmi dava karara bağlanmadan önce gerekse daha sonra, ayrı bir dava açılması da usulen olanaklıdır. Uygulamada bu ayrı davaya ek dava denilmektedir. Yine, kısmi davadan sonra açılan ek davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması ve davacının hukuki yararının bulunması koşullarının birlikte varlığı halinde, hukuki yararın bulunması şartıyla birden fazla ek dava açılması da kural olarak mümkündür.

Bu haliyle kısmi ıslah, ek dava yoluyla elde edilebilecek haklara, mevcut dava içerisinde, daha basit daha az masrafla ve daha kısa süre içerisinde kovuşturma olanağı tanıyan ve bu yanıyla adeta ek dava açma yoluna alternatif oluşturan bir yapıdadır. Dolayısıyla, kısmi davanın davacısı, ek dava açmak veya kısmi ıslah yoluna gitmek konusunda seçimlik hakka sahiptir.

Yukarıda değinildiği gibi, kısmi ıslah yoluyla müddeabihin artırılabilmesi olanağı, bir anlamda, artırıma konu kısmın ek dava yoluyla istenilmesinin alternatifi niteliğinde bulunduğundan eş söyleyişle, kısmi davadaki ıslah ile bu yola gidilmeyip, ek dava açılması halleri, davacıya aynı hak ve olanakları tanıyan seçimlik yollar olduğundan, usul hukuku açısından sonuçlarının da aynı olması gerekir (Bkz. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2005/3083 E. - 2005/3617 K. sayılı ilamı).
Hal böyle olunca aslında ıslah ek dava niteliğinde olup, ıslah yolu ile artırılan miktar için de harç alınmaz.4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkında kanun hükümlerine tabi olduğundan anılan yasanın 23. maddesi gereğince Tüketici Mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak her türlü dava harçtan muaftır. Başka bir anlatımla davacıdan harç ödemesi istenemez.
Yukarda belirtilen hukuksal ilkelere göre yapacağınız ıslah ek dava niteliğinde olduğu için karşı tarf yararına vekalet ücreti de ödenmez.
Davanız inşaat işi ise, TTK.nun 12/3 maddesine göre inşaat işi tcari iş olup, davalı tacir ise ticari işletmesiyle ilgili ticari iş olduğundan ve ayrıca 15.12.1999 gün ve 4489 sayılı yasa ile değişik 3095 sayılı Yasa'nın 2/2. maddesinde, ""Arada sözleşme olmasa bile, ticari işlerde temerrüt faizi, T.C. Merkez Bankası'nın kısa vadeli krediler için öngördüğü avanslar için uygulanan faiz oranına göre istenebileceği" belirtilmiş olmasına göre alacağa avans faizine hükmedilmesini isteyebilirsiniz.
KOLAY GELSİN
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Maddi tazminata ilişkin problem guyar Meslektaşların Soruları 1 09-03-2010 11:32
Tüketici haklarına ilişkin zamanaşımı başlangıcına dair problem guyar Meslektaşların Soruları 6 06-03-2010 23:01
Islah ile talebin değiştirilmesi HakiMavi Meslektaşların Soruları 2 01-04-2009 20:56
iş davalarında ıslah ile talebin değiştirilmesi uysalugurlu Meslektaşların Soruları 5 16-10-2008 10:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07691407 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.