Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İrtibat Bürosu - Acentelik Hükümleri

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-09-2010, 09:43   #1
butterfly

 
Varsayılan İrtibat Bürosu - Acentelik Hükümleri

Gündaydın,

Aşağıda bulmuş olduğum Yargıtay kararı bizim aleyhimize olan bir karardır. Lehime bir karar bulmaya çalıştım ancak bulamadım. İrtibat büromuzda 3 kişi çalışıyor ancak toplamda baktığımızda sınır 30u aşıyor tabi ki. Bu konuda lehe bir karar varsa paylaşabilirseniz çok sevinirim.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/9818

K. 2006/19560

T. 3.7.2006

• İŞE İADE DAVASI ( İşçi Lehine Hareket Edilerek ve Aynı İş Kolunda Başka İşyerleri Olduğu Açık ve Kesin Olan Davalı İşverene Ait Tüm İşyerleri Dikkate Alındığında İşçi Sayısı Bakımından Gerekli Yasal Şartların Mevcut Olduğu Kabul Edilmesi Gereği )

• FESHİN GEÇERLİ NEDENE DAYANMAMASI ( Aynı İş Kolundaki İşyerlerinin Sadece Ülke Sınırları Çerçevesinde Değerlendirileceğini İlişkin Bir Yasal Düzenleme Bulunmadığı - İşçi Lehine Hareket Edilmesi Gereği )

• YURT DIŞINA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN SAYISI TESPİTİNE ETKİSİ ( Aynı İş Kolundaki İşyerlerinin Sadece Ülke Sınırları Çerçevesinde Değerlendirileceğini İlişkin Bir Yasal Düzenleme Bulunmadığı )

• İŞE İADENİN ŞARTLARI ( İşçi Lehine Hareket Edilerek ve Aynı İş Kolunda Başka İşyerleri Olduğu Açık ve Kesin Olan Davalı İşverene Ait Tüm İşyerleri Dikkate Alındığında İşçi Sayısı Bakımından Gerekli Yasal Şartların Mevcut Olduğu Kabul Edilmesi Gereği )

4857/m.18,21

ÖZET : 158 Sayılı IL0 sözleşmesinde, işçilerin özel istihdam şartları bakımından veya istihdam eden işletmenin büyüklüğü veya niteliği açısından esaslı sorunlar bulunan durumlarda, işçilerden bir kısmının iş güvencesinin tamamı veya bir kısım hükümlerinin kapsamı dışında tutulabileceği öngörülmesine rağmen, kanun koyucu tarafından yurt dışında aynı iş kolundaki işyerlerinde çalışan işçilerin dikkate alınmayacağı yönünde açık bir düzenleme yapılmamış olması anlamlıdır. Başka bir anlatımla, aynı iş kolundaki işyerlerinin sadece ülke sınırları çerçevesinde değerlendirileceğini ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. O halde, işçi lehine hareket edilmeli ve aynı iş kolunda başka işyerleri olduğu açık ve kesin olan davalı işverene ait tüm işyerleri dikkate alındığında işçi sayısı bakımından gerekli yasal şartların mevcut olduğu kabul edilmelidir. Davalı tarafından husumetin doğrudan temsil olunan şirkete yöneltilmesi gerektiği yönündeki savunmasının da işçi sayısı bakımından adı geçen şirketin bir bütün olarak düşünülmesini icap ettirmektedir.
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işçi iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren irtibat bürosunun tüzel kişiliğinin bulunmaması nedeniyle davanın öncelikle bu nedenle reddi gerektiğini, ayrıca irtibat bürosunda iş sözleşmesinin feshedildiği tarih itibariyle çalışan işçi sayısının 30 dan az olduğunu belirterek bu nedenle de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece işyerinde fesih tarihi itibariyle çalışan işçi sayısının 17 olması nedeniyle davacının iş güvencesi hükümlerinin kapsamında bulunmadığı, mülkilik ilkesi gereği Almanya'da çalışan işçilerin dikkate alınamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının, merkezi Almanya'da bulunan B. Rumdfunk Münehen isimli firmanın Türkiye İrtibat bürosunda çalıştığı, iş sözleşmesinin adı geçen firma temsilcisi tarafından imzalandığı, işe giriş bildirgesinin Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirildiği ve iş sözleşmesinin feshinin de yine anılan firma temsilcisi tarafından gerçekleştirildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Kısaca "İş Güvencesi Kurumu" olarak adlandırılan 4773 Sayılı Kanunda on veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde çalışan işçilerin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması öngörülmüş, daha sonra yürürlüğe giren 4857 Sayılı İş Kanununda bu sayı 30'a çıkarılmış, 18. maddeyle bir işverenin ayın iş kolunda birden fazla işyeri varsa, işyerinde çalışan işçi sayısının tespitinde bu yerlerdeki toplam işçi sayısının dikkate alınması gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre, birden fazla işyeri bulunan bir işverene ait aynı işkolundaki işyerleri bir bütün olarak düşünülmelidir. İş güvencesi hükümleri kapsamına girecek işyerlerinin belli sayıda işçi çalışması koşuluna tabi tutulması kanunun gerekçesinde de belirtildiği üzere küçük işyerlerinin korunması düşüncesinden kaynaklanmaktadır. 158 Sayılı ILO sözleşmesinde, işçilerin özel istihdam şartları bakımından veya istihdam eden işletmenin büyüklüğü veya niteliği açısından esaslı sorunlar bulunan durumlarda, işçilerden bir kısmının iş güvencesinin tamamı veya bir kısım hükümlerinin kapsamı dışında tutulabileceği öngörülmesine rağmen, kanun koyucu tarafından yurt dışında aynı iş kolundaki işyerlerinde çalışan işçilerin dikkate alınmayacağı yönünde açık bir düzenleme yapılmamış olması anlamlıdır. Başka bir anlatımla, aynı iş kolundaki işyerlerinin sadece ülke sınırları çerçevesinde değerlendirileceğini ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. O halde, işçi lehine hareket edilmeli ve aynı iş kolunda başka işyerleri olduğu açık ve kesin olan davalı işverene ait tüm işyerleri dikkate alındığında işçi sayısı bakımından gerekli yasal şartların mevcut olduğu kabul edilmelidir. Davalı tarafından husumetin doğrudan temsil olunan şirkete yöneltilmesi gerektiği yönündeki savunmasının da işçi sayısı bakımından adı geçen şirketin bir bütün olarak düşünülmesini icap ettirmektedir.
Davalı işveren, fesih bildiriminde iş sözleşmesinin işlerdeki azalma, teknolojik gelişmeler ve işyerinde yeniden yapılanma gereği küçülme yoluna gidildiği gerekçesi ile feshedildiğini belirtmiş ise de, bu hususta yeterli kanıt sunmamıştır. Bu nedenle feshin geçerli nedene dayanmadığının kabulü gerekir.
Belirtilen nedenlerle, yerel mahkeme kararının 4857 sayılı İş Kanununun 20/3. maddesi uyarınca bozularak ortadan kaldırılması ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1- ) İ. 2. İş Mahkemesinin 28.02.2006 gün ve 513-40 sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,
2- ) Davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işine iadesine,
3- ) Davacının süresi içerisinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının4 aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine,
4- ) Davacının süresi içinde başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,
5- ) Harç peşin aldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6- ) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 400,00 YTL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7- ) Davacı tarafından yapılan 20,00 YTL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8- ) Temyiz harcının isteği halinde ilgilisine, kesin olarak 03.07.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
yarx
Old 01-10-2010, 18:03   #2
Avukaat

 
Varsayılan

tam olarak nasıl bir karar istediğinizi anlayamadım. mesajınız 115 kere okunup da cevap yazılmamışise tek anlayamayan da ben değilim sanırım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Aralarında bayilik acentelik söz. olan şirketler arasında organik bağ var mıdır? gülsün_05 Meslektaşların Soruları 10 14-02-2009 23:46
İrtibat Bürosu bsdbsdbsd97 Avukatlık Hukuku Çalışma Grubu 1 03-06-2008 15:38
İrtibat nedeniyle birleştirme kararı ağaoğlu Meslektaşların Soruları 4 01-03-2007 12:15
Acentelik ile ilgili bir soru a.lawyer Meslektaşların Soruları 2 16-01-2007 17:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05825591 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.