Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yolsuz tescilden kaynaklı tapu iptal davası+tespit davası+tapu kaydının hatalı tutulmasından dolayı devletin sorumluluğu+adli yardım

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-12-2013, 12:17   #1
denizözcan

 
Varsayılan Yolsuz tescilden kaynaklı tapu iptal davası+tespit davası+tapu kaydının hatalı tutulmasından dolayı devletin sorumluluğu+adli yardım

Merhaba,

Müvekkillerin miras yoluyla hak sahibi oldukları bir taşınmaz mevcut. Bu taşınmaz bundan seneler önce hak sahibi olmayan bir kişi tarafından her nasılsa başkasına satılmış. Yani yolsuz tescil mevcut. Büyük ihtimalle de satın alan kişi tarafından da başkalarına satılmıştır. Şu an taşınmaz maliki olan kişilerin iyi niyetli olduğu açık durumda. Bunlara karşı yolsuz tescil davası açsak kaybedeceğimizi biliyoruz. Zira iyiniyetin varlığı asıldır ve bizim elimizde taşınmaza malik olan kişilerin kötü niyetli olduğunu ispatlayacak hiçbir delil yok. Sorun da zaten burada değil. Sorun şu:

Biz tapu sicilinin hatalı olarak tutulmasından dolayı, yani hak sahibi olmayan kişinin hak sahibi olan müvekkillerin taşınmazını her nasılsa satmış olmasından dolayı devletin kusursuz sorumluluğuna başvurmak istiyoruz. Ancak genel kabule göre bu yola başvurabilmek için de yolsuz tescil davasını açıp kaybetmemiz gerektiğini biliyoruz. Genel kabule göre zararımız ancak o zaman doğuyor. Sorun da burada başlıyor. Sizlerden bilgi almak istediğim konular da aşağıdaki gibi:

Taşınmazın tahmini değeri 30.000.000 TL civarında. Eğer ki kaybedeceğimizi bile bile yolsuz tescilden kaynaklı tapu iptal davası açarsak bu durumda yaklaşık olarak 500.000 TL tutarında peşin harç ödememiz gerekecek. Bunu zaten ödemek mümkün değil. Ben bu noktada müvekkillerden en fakir olanına adli yardımdan yararlandırarak bu davayı açtırmayı, davayı kaybettikten sonra da, ortada davalıların iyiniyetli olduğunu belirten bir kesin hüküm olacağından, tüm müvekkiller lehine Devlet aleyhine tazminat davası açmayı düşündüm. Ancak bu noktada da HUMK'un ilgili maddesi gereğince davada haksız çıkan taraftan mahkeme masraflarının adli yardımdan yararlanan ve haksız çıkacak olan müvekkileden talep edilme durumu gündeme gelecek. Davada(iyiniyetli kişilere karşı açmamız gereken yolsuz tescilden kaynaklı tapu iptal davasında) haksız olan da zaten biziz. Bizim esasında bu kişilerden bir talebimiz yok. Ancak yukarıda açıkladığım şekilde Devlet aleyhine dava açabilmek ve tazminat isteyebilmek için yolsuz tescil davasının kaybedilme şartı aranıyor.

Bu durumda ilk soru şu: Genel kabul gereği ve kanunen maddi vakıalar tek başına tespit davasının konusu olmaz diye biliyoruz. Benim bu olayda şu anda taşınmaz maliki olan kişilerin iyiniyetli olup olmadığını tespit ettirme imkanım sizce olabilir mi? Bu şekilde bir dava hakkım varsa az bir masraf ile karşı şu andaki taşınmaz maliklerinin iyiniyetli olduklarını mahkeme kararı ile tespit ettirdiğim için Devlet aleyhine tazminat davası açabilirim diye düşünüyorum. Ancak bu şekilde bir tespit davası açılamayacağını düşünüyor iseniz o zaman;

Tapu tescilinin yolsuz olduğunun açık olduğu, bu yolsuz tescilden dolayı da Devletin sorumluluğunun ortada olduğu böylesine bir olayda, ön şart olarak böylesine yüksek bir maddi külfeti olan davanın(tapu iptal davasının) açılmasını ön şart olarak koşmak hak arama hürriyetinin ihlali niteliğinde değil midir? Yani devletin sorumluluğu neredeyse kesin ama bizim devletten paramızı alabilmek için açmamız gereken ön davanın(tapu iptal davasının) kaybedileceğinin bilinerek açılmasını istemek ne kadar hukuka uygun? Anayasal güvence altındaki mülkiyet hakkının ve hak arama hürriyetinin ihlali olarak nitelendirilebilir mi? Cevap evet ise başvurabileceğimiz yol sizce ne olmalıdır?

Adli yardıma dayanılarak davanın açılması halinde, ki bu davayı kaybedeceğiz, bu davanın masrafları HMK 339 gereğince kesin olarak bizden tahsil edilir diyebilir miyiz? Bu durumda yine bu riske girmemiz mümkün değil. Hiç kimseyi böyle bir maddi külfet riski altına sokamam.

Son olarak; ne yapılabilir? Sizin hukuki görüşleriniz nelerdir?

Not: Tapu iptal davasının davalısı olarak karşımızda yaklaşık 100 iyiniyetli kişi var. Ayrıntılı olarak anlatmaya çalıştım ancak eksik kalan yönler varsa yine tamamlamaya çalışırım. Zamanaşımı konusu ayrı bir tartışma konusu. O konuya şimdilik detaylı olarak girmedim.

Zaman ayırıp görüşlerini paylaşacak olan meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.
Old 13-12-2013, 13:49   #2
Av. Fırat BİLBAY

 
Varsayılan

Öncelikle

http://www.turkhukuksitesi.com/makale_1423.htm
http://www.turkhukuksitesi.com/makale_1038.htm


Yargıtay'ın kararlarını yanlış yorumladığınızı düşünüyorum. Devletin tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan bir sorumluluğu mevcut ise bu davayı hazineye yöneltmek için tescil davasının kaybedilme şartı aranmamalıdır. Yargıtay Medeni Kanun'un 1007. maddesine müstenit tazminat talepleri için 10 yıllık zamanaşımı süresinin varsa tapu iptal ve tescil davasına ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren başlaması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu yaklaşım davacıyı koruyucu niteliktedir. Tapu iptal ve tescil talebine öncelik veren davacının salt bu nedenle diğer taleplerinin zamanaşımına uğramasının engellenmesi amaçlanmaktadır.

Açıkladığınız gibi Tapu Sicilinin tutulmasında devletin ve memurun açık kusurundan kaynaklanan bir davada başkaca bir dava ve müracaat şartı aranmadan M.K. 1007. madde uyarınca talepler Hazineye yöneltilebilmelidir.
Old 13-12-2013, 14:02   #3
bilgehannoyan

 
Varsayılan

sanırım sayın özcan 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu için öncelikle tapu iptal davası açmak istemekte ve açılan dava kaybedileceği için bunun masrafsız veya az masraflı bir yolunu aramaktadır.
Old 13-12-2013, 15:58   #4
denizözcan

 
Varsayılan

http://www.google.com.tr/url?sa=t&rc...mMEsYnhDNjH8dw

Yukarıdaki linkte bulunan makalenin 6. sayfasındaki ''c) Maddî bir zararın meydana gelmiş olması'' başlığında ön dava olarak yolsuz tescile dayalı tapu iptal davası açılması gerektiği belirtilmiş. Zarar ancak bu davanın reddedilmesi ile doğar denmiş.

sn.phrat, esasında ben de sizinle aynı görüşteyim. Yani bana göre de devletin sorumluluğuna gidebilmek için kaybedileceği önceden belli olan bir davanın bu hususu bilerek açmak ve o kesinleştikten sonra devletten tazminat istemek mantıklı değil. Ancak bu görüşümüzü Yargıtay kararları ile desteklememiz gerekiyor. Elinizde buna ilişkin karar versa konuya eklemenizi rica ediyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tapu Kaydının düzeltilmesi mi yoksa tapu iptal ve tescil davası mı açılmalı? Av. SEZGİ SARISALTIK Meslektaşların Soruları 8 27-11-2020 20:05
Kadastro da hatalı sınır tespitinden kaynaklı tapu iptal davası. vekilim77 Meslektaşların Soruları 2 14-06-2016 13:15
Yolsuz kaydın düzetilmesi / Tapu iptal davası umutlaw Meslektaşların Soruları 2 12-02-2013 14:22
kamulaştırmasız el atma-devletin tapu sicilinden dolayı sorumluluğu mrbozkurt Meslektaşların Soruları 2 01-06-2007 12:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03885794 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.