|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
15-08-2007, 16:43 | #1 |
|
vekile tebliğ edilen icra emrinde mal beyanı
sayın meslektaşlarım lehime sonuçlanan bir tazminat davası sonucunda icra emrini vekile tebliğ ettirdim davalı asilleri mal beyanında bulunmamadan dolayı şikayet etsem sonuç alabilirmiyim?
|
15-08-2007, 16:57 | #2 |
|
T.C.
YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 1990/8-328 K. 1990/310 T. 26.11.1990 • MAL BEYANINDA BULUNMAMAK SUÇU ( Tebligatın Asile Yapılacağı ) • GEÇERSİZ TEBLİGAT ( Mal Beyanı Suçlarında Vekile Yapılan Tebligat ) • VEKİLE TEBLİGAT ( Mal Beyanı Suçlarında Geçersiz Olduğu ) • TEBLİGATIN ASİLE YAPILMA ZORUNLULUĞU ( Mal Beyanında Bulunmak ) 2004/m.74 7201/m.12 ÖZET : Mal beyanı suçlarında; vekile yapılan tebligat geçersiz olup asili bağlamadığından, yapılan bu tebligat nedeniyle sanıkların mal beyanında bulunma zorunlulukları yoktur. DAVA : Mal beyanında bulunmamak suçundan sanıklar L., Z. ve N. nin beraatlerine ilişkin, ( Gaziantep İcra Ceza Hakimliği )nden verilen 1.6.1990 gün ve 99/215 sayılı hüküm müşteki vekilinin temyizi üzerine Sekizinci Ceza Dairesi'nce incelenerek, 6.11.1990 gün ve 7948-8993 sayı ile; "Borçlu hükmi şahıs adına çıkarılan icra emrini tebellüğ eden vekilin takibe dayanak yapılan ilamına göre umumi vekilleri olduğu ve tebligatın 7201 sayılı Kanunun 12. maddesi uyarınca usulüne uygun ve geçerli bulunduğu gözetilmeden yazılı gerekçe ile sanıkların beraatlerine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmuştur. Bu karara karşı, 15.11.1990 ve 66 sayı ile itiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığı "Tebligat, ticaret siciline kayıtlı şirket temsilcileri olan sanıklara değil şirketin vekiline yapılmıştır. Bu nedenle sanıkların mal beyanında bulunma zorunlulukları yoktur. Zira, mal beyanı suçlarında vekile yapılan tebligat asili bağlamadığı gibi, özel yetki verilmedikçe vekilin mal beyanında bulunması geçerli olamaz. Vekilin yalan mal beyanından da sanıklar sorumlu tutulamaz biçimindeki açıklamalarla özel daire bozma kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün onanmasını istemiştir. Dosya, Birinci Başkanlığa gönderilmekte; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : İncelenen dosyaya göre; Müştekinin ilama dayalı alacağı için sanıkların temsile yetkili olduğu borçlu A.Ş. aleyhine takip talebinde bulunulduğu, bu talep üzerine düzenlenen ödeme emrinin 30.1.1990 tarihinde şirket vekili E. e tebliğ edildiği, alacaklı ( müşteki ) vekilinin "Tebligat vekile yapılmıştır. Bu nedenle şirket asile tebligat yapılsın" şeklinde yeniden talepte bulunması üzerine bu kez borçlu G......... iplik Fabrikaları Anonim Şirketi adına tekrar ödeme emri çıkartıldığı ancak; bu ödeme emrinin de şirkete değil, yine aynı avukata katibi marifetiyle tebliğ edildiği ve bu aşamadan sonra müşteki vekilinin sanıklar hakkında şikayetçi olup cezalandırılmalarını istediği anlaşılmaktadır. Özel Daire ile C. Başsavcılığı arasında saptanan bu oluşta bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, şirket vekiline yapılan tebligata dayanılarak şirketi temsile yetkili sanıkların cezalandırılıp cezalandırılamayacaklarına ilişkindir. İncelenen olayda, ödeme emri şirketi temsile yetkili sanıklara değil şirket vekiline yapılmıştır. Mal beyanı suçlarında vekile yapılan tebligat geçersiz olup asili bağlamadığından yapılan bu tebligat nedeniyle sanıkların mal beyanında bulunma zorunlulukları yoktur. Aksini kabul yargısal uygulamalara ters düşeceği gibi cezaların kişiselliği ilkesine de ters düşer. Kaldı ki, şirket vekili olduğu belirtilen avukatın şirket vekili olup olmadığı da kesinlikle saptanmamış dosyadaki vekaletnameler sanıkların şahsi vekaletnameleri olup ikisi suç tarihinden sonra düzenlenmiştir. Açıklanan nedenle C. Başsavcılığı itirazının kabulüyle Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle C. Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme hükmünün ONANMASINA..... yarx |
17-08-2007, 14:23 | #3 |
|
Peki olaya şöyle bir ahenk katalım, örneğin vekilin vekaletnamesinde "beyanda bulunma" yetkisi var. Bu durumda ne olacak?
|
17-08-2007, 14:45 | #4 |
|
O ahenki hiç bozmayalım ve şöyle bir açılım katalım :
* "Ceza sorumluluğu devredilebilir mi?" * "Haksız fiilde bile olmayan temsil cezai fiilde olur mu?" |
18-08-2007, 16:35 | #5 |
|
vekile tebliğ edilen icra emri ve mal beyanı durumu
daha önce bu konuda bir soru sormuştum bir meslektaşım vekile icra emri tebliğ edildiğinde mal beyanında bulunmama suçunun oluşmayacağına ilişkin cevap verdi.Meslektaşıma teşekkür ederek soruyu genişletmek istiyorum.Yargıtay 12.HD'nin son içtihatlarında icra emrinin vekil olması halinde asile tebliğ edilemeyeceği aksi halde iptal edilmesi gerektiği belirtiliyor.Bu durumda vekile tebliğ ile suç oluşmuyorsa yasal olarak ilamlı icralarda mal beyanında bulunmama suçunun oluşması imkansız olmuyor mu?Teşekkürler
|
18-08-2007, 23:43 | #6 |
|
T.C.
YARGITAY Sekizinci Ceza Dairesi Esas No : 1997/12711 Karar No : 1997/13637 Tarih : 15.10.1997 MAL BEYANINDA BULUNMAMAK ( Vekile Yapılan Tebligat Mal Beyanında Bulunma Süresini İşletmez ) VEKİLE YAPILAN TEBLİGAT ( Mal Beyanı Bakımından Sonuçları ) MAL BEYANI ( Mecburiyet Doğması İçin Tebliğin Borçluya Yapılması Gerekir ) ÖZET: Mal beyanında bulunmak zorunluluğu borçlu sanıkların takibeyaptıkları itirazın reddine ilişkin kararın kendilerine tebliğiyle başlar.Sanıklar tebliğ tarihinden itibaren üç gün içinde mal beyanında bulunmakzorundadırlar. Bu konuda vekile yapılan tebligat geçersizdir. DAVA: Mal beyanında bulunmamaktan sanıklar Cuma, Çetin'in yapılan yargılanmaları sonunda:İİK.nun 337. maddesi uyarınca 10 ar gün hafif hapis cezasıyla hükümlülüklerine dair ( Ankara Onuncu İcra Ceza Mahkemesi )'nden verilen 28.5.1997 gün ve 3069 esas, 977 kararsayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmişolduğundan dava evrakı C. Başsavcılığıdan tebliğname ile 1.10.1997 günü daireyegönderilmekle incelenip gereği düşünüldü. KARAR: Borçlu-sanıkların, takibe 26.8.1996 tarihinde itiraz etmeleri nedeniyle mal beyanındabulunma yükümlülüklerinin olmadığı, ancak İİK.nun 75. maddesi uyarınca itirazın reddineilişkin kararın kendilerine tebliğinden itibaren 3 gün içinde mal beyanında bulunmazorunluluğu bulunduğu gözetilmeden, borçlu-sanıklar vekiline yapılan tebliğden itibarenmal beyanında bulunma zorunluluğu doğduğundan bahisle, suç oluşmadan yapılan 3.12.1996tarihli şikayet üzerine yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması, SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı istem gibi ( BOZULMASINA ), 15.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi. Diaport İçtihat ve Mevzuat Programı ------------------------------------------------------ |
18-08-2007, 23:48 | #7 |
|
Sunulan içtihatlardan şunları anlıyorum:
Sanıkların mal beyanında bulunmama nedeniyle cezalandırılabilmeleri için tebligatın bizzat kendilerine yapılması gerekir. Vekile verilen vekaletnamede mal beyanında bulunma için özel yetki verilmişse sunulan mal beyanı dilekçesi geçerlidir. Ancak asiller, vekilin sunmuş olduğu mal beyanı dilekçesinden dolayı gerçeğe aykırı mal beyanında bulunmaktan dolayı cezalandırılamazlar. Vekaletnamede mal beyanında bulunma için özel yetki verilmiş ancak vekile yapılan tebligat sonrasında mal beyanı dilekçesi sunulmamışsa, suç ve cezaların şahsiliği ilkesi gereğince asillere ceza verilemez. Fakat kafama takılan bir soru var. Tebligat hem asile hem de vekile yapıldı. Asil ve vekilden hiç birisi mal beyanında bulunmadı. Bu durum da mal beyanında bulunulmadığı için dava açılırsa; mahkeme vekil varken asile yapılan tebligat geçersizdir deyip beraat kararı verebilir mi? |
19-08-2007, 20:03 | #8 |
|
Kafanızı fazla karıştırmayın :)
Merhabalar,
Siz herikisine tebligat çıkarın ve asil mal beyanında bulunmaz ise suç oluşmuştur şikayet edin, beraat kararı verilmesi mümkün değil Mahkeme vekil varken asile yapılan tebligat geçersiz diyemez, vekile zaten tebligat yapılmış olduğundan hukuken usul şartı yerine getirilmiş olur, ancak cezai sorumluluk için ikinci bir şart daha var ki mahkeme ona bakıyor, bu da ASİLE çıkarılacak bir tebligat, iki unsur yerine gelmişse sorun kalmayacaktır. |
19-08-2007, 20:09 | #9 |
|
VEKİL vasıtasıyla verilen mal beyanı dilekçesi ve cezai sorumluluk
Merhabalar,
Vekil vasıtasıyla mal beyanı dilekçesi verildiği takdirde ne usulüne uygun bir mal beyanında bulunmamadan, ne de gerçeğe aykırı mal beyanından ceza çıkarılamıyor olması enteresan bir durum değil mi, tabi vekilin hatasından asilin cezalandırılması da doğru değil, ama bu şekilde bir hukuki boşluk olması da rahatsız edici doğrusu, Bilemiyorum bir çözümü var ? |
06-09-2007, 13:52 | #10 |
|
Merhaba,Ticaret Şirketlerine karşı yaptığımız icra takiplerinde bu problemle daha çok karşılaşıyoruz.Çünkü şirket yetkilisi çoğu kez tebligatı kendisi almıyor.Bu durumda şirkete ait olan bir borç için sırf mal beyanında bulunmamaktan dolayı şikayet edebilmek için yetkili şahıs adına nasıl tebligat çıkartabiliriz ki?Sonuçta borç hükmi şahsa ait.Bu konuda ne yazık ki bir boşluk var.Şu ana kadar postacıdan tebligatı kendisi alan şirket yetkilisi görmedim.
yada önceki tebligat vekile yapıldıktan sonra cezai sorumluluk açısından asil adına bir tebligat çıkartmak için talepte bulunsak nasıl olur acaba? |
06-09-2007, 21:29 | #11 |
|
evet cevabı da kendiniz vermişsiniz,
aynen böyle yapın, sonrasında şikayet edin, |
06-09-2007, 21:32 | #12 |
|
Şirket yetkilisinin tebligatı bizzat almaması sonucu değiştirmez ki,
çalışanın alması ile kendisinin alması arasında bir fark yok. Çalışanın almasını vekile çıkarılan tebligatla karıştırmamak gerekir. |
01-11-2007, 22:32 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
1-bu şekilde karar cıkartan meslektaslarımız varmı?
2-ayrıca tebligat asilin birlikte calısan daimi ve reşit elamanına teblig edilmiş...ceza davası için bu tebligat yeterli olurmu yoksa asile bizzat tebliğ gereklimi? 3-asil de avukat ise avukat olması nedeni ile mal beyanında bulunmak zorunlulugunun kendisi acısından istisnası olabilirmi? 4-mal beyanında bulunmamaktan dolayı avukat olan asile ceza davası açılırken barodan yada adalet Bakanlıgından izin gerekirmi? bu arada davacı asil _avukattır_...davada kendisini vekil ile temsil ettirmiştir..dava red edilmiştir...davalı vekili olarak vekalet ücretini ilamlı icra konusu yaptık...avukat olan asile ve vekiline icra emri gönderildi..her iki kişide mal beyanında bulunmadı... zaman ayırıp kafa yoran cevap veren vermeyen tüm meslektaslarıma şimdiden tesekkurler...iyi calısmalar....
|
04-11-2007, 13:48 | #14 |
|
mal beyanında bulunmamak nedeniyle avukata açılacak davada Bakanlıktan izin gerekmez, görevle ilgili bir husus değil, avukatlık görevinden kaynaklanan bir suç yok ortada,
mal beyanının avukat açısından bir istisnası da yoktur ASİLE TEBLİGAT GEREKİR derken, işyerinde daimi çalışan reşit çalışana tebligat yapılması zaten asile tebligat yapılmış demektir. Zaten gereken yapılmış. ceza çıkması gerekir. Ancak henüz karar verilmedi anlaşılan. Karar verilince bildirirseniz memnun oluruz, saygılar |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Bila tebliğ/ icra dosyasının işlemden kalkması/harç | Av.Kenan Metin | Meslektaşların Soruları | 16 | 24-07-2013 12:21 |
istifa eden vekile ilamlı icrada tebliğ | Av.Ufuk | Meslektaşların Soruları | 4 | 09-07-2013 10:06 |
ilamda faize hükmedilmemesine rağmen icra emrinde anaparaya faiz eklenmesi mümkün mü | köktaş | Meslektaşların Soruları | 33 | 06-07-2011 21:03 |
Ret Edilen ancak Tebliğ Edilmeyen İhtiyati Haciz Kararı Zamanaşımını Keser mi | Ersin KUŞ | Meslektaşların Soruları | 2 | 21-06-2007 10:47 |
icra emrinde faiz oranının belirtilmemiş olması-şikayet | altiokebru | Meslektaşların Soruları | 1 | 06-02-2007 17:44 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |