Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

ErkeĞİ Kurcalayin:)

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 4,50 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-07-2009, 19:10   #181
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Neslihan
Devam edelim...

Ben tıkandım dostum, beni burda bir yerde bırakın ve siz devam edin..

Ben buralarda bir beyaz atlı prens bulurum belkim.. Gerçi bu saatten sonra atın haricinde başka beyazlar bulma olasılığımda çok yüksek amma hadi neyse.
Old 27-07-2009, 19:10   #182
suskun_juliette

 
Varsayılan

Bakalım Erkeği Kurcaladıkça altından neler çıkacak
Old 29-07-2009, 09:56   #183
üye18721

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Akıllı kadınların sayısı arttıkça, boşanmaların sayısı da artar.
Old 29-07-2009, 11:52   #184
nilgün kandaz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Future

Kadınlar akıllıdır zaten,boşanmıyorlarsa kendilerince haklı bir sebepleri vardır.
Boşanmayan aptal olamaz...
Old 29-07-2009, 16:21   #185
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan nilgün kandaz
Kadınlar akıllıdır zaten,boşanmıyorlarsa kendilerince haklı bir sebepleri vardır.
Boşanmayan aptal olamaz...

"Boşanmayan kadın aptaldır" diyen yok ki.
Old 29-07-2009, 16:26   #186
Derya DEMİR

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
"Boşanmayan kadın aptaldır" diyen yok ki.
Boşanmayan kadın erkeği dize getirmiştir zaten ve o nedenle de akıllıdır
Old 29-07-2009, 16:28   #187
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Derya DEMİR
Boşanmayan kadın erkeği dize getirmiştir zaten

Bazen de kendi dize gelmiştir. Yani yine akıllıdır.
Old 29-07-2009, 16:32   #188
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Academic
Ben bu söze bir feminist yorum yazarım ama


Buyrun, çekinmeyin.

Alıntı:
Siz şimdi evli kadınlar için ne demek istediniz?

Akıllı ve kültürlü kadınlar nedense hep şöyle derler:

"Akıllı ve kültürlü kadını, erkek kaldıramaz/taşıyamaz." Çokça duyduğum bu laf doğru ise, o kadını taşıyamayan erkek ne yapar? Bırakır, tabii.
Old 29-07-2009, 16:33   #189
üye18721

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Derya DEMİR
Boşanmayan kadın erkeği dize getirmiştir zaten ve o nedenle de akıllıdır
Sözüm tabi ki size değil.Ama ekonomik durumu yerinde olan bir kadın katlanabiliyorsa mani olmayalım..
Old 29-07-2009, 16:40   #190
Derya DEMİR

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Buyrun, çekinmeyin.



Akıllı ve kültürlü kadınlar nedense hep şöyle derler:

"Akıllı ve kültürlü kadını, erkek kaldıramaz/taşıyamaz." Çokça duyduğum bu laf doğru ise, o kadını taşıyamayan erkek ne yapar? Bırakır, tabii.

Evet bu nedenle de akıllı kadınlar 2 kere çok şanslıdır
Old 29-07-2009, 16:41   #192
Derya DEMİR

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Bazen de kendi dize gelmiştir. Yani yine akıllıdır.

Kendi dize gelmemiştir, erkeğin anladığı dilde konuşmayı öğrenmiş ama kafasına esmeyi yapmaya devam etmiştir, sadece erkekler bunun farkında değildir
Old 29-07-2009, 21:12   #193
Academic

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Buyrun, çekinmeyin.



Akıllı ve kültürlü kadınlar nedense hep şöyle derler:

"Akıllı ve kültürlü kadını, erkek kaldıramaz/taşıyamaz." Çokça duyduğum bu laf doğru ise, o kadını taşıyamayan erkek ne yapar? Bırakır, tabii.

Bırakanlar gücü yet(e)meyenler olmalı Fakat akıllı ve kültürlü kadın işi o noktaya getirmez, taşıyamadığını farkettiğinde çoktaannnn uzaklaşmıştır bile
Old 29-07-2009, 21:21   #194
ege

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Sıra kadını kurcalamaya mı geldi?

yani yine biraz uzak kalıp, dönüşte bulduğum konuları okuyup evde tek başıma kahkaha atma keyfine vardım

Başlık hileli açılmış bence,

Sevgili Suat kadınları çok ustaca kurcalamış

sayfaları okudukça, kadın kimliğini görüyorum.

ben de bir kimlik sergileyim hazır kadın tarafı kurcalanıyorken

amerikan başkanlarından birinin sevgilisi tespit edilmiş.
malum basın olayı hemen sorguluyor ve başkanın eşine şöyle bir soru: "ne hissediyorsunuz ?"
cevap bana göre gerçekten müthiş,

"beni deli eden onunla sevişmiş olması değil, ona şiirler yazıyor olması..."

bu cevapta ki ince noktayı yorumlayabilir misiniz??

(sevgili suskun juliet arkadaşımız, bulabilirsem sizin için küçük bir yazı ekleyeceğim.
"birliktelikler".. hakkında.)
Old 29-07-2009, 21:23   #195
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ege
yani yine biraz uzak kalıp, dönüşte bulduğum konuları okuyup evde tek başıma kahkaha atma keyfine vardım

Başlık hileli açılmış bence,

Sevgili Suat kadınları çok ustaca kurcalamış

sayfaları okudukça, kadın kimliğini görüyorum.

ben de bir kimlik sergileyim hazır kadın tarafı kurcalanıyorken

amerikan başkanlarından birinin sevgilisi tespit edilmiş.
malum basın olayı hemen sorguluyor ve başkanın eşine şöyle bir soru: "ne hissediyorsunuz ?"
cevap bana göre gerçekten müthiş,

"beni deli eden onunla sevişmiş olması değil, ona şiirler yazıyor olması..."

bu cevapta ki ince noktayı yorumlayabilir misiniz??

(sevgili suskun juliet arkadaşımız, bulabilirsem sizin için küçük bir yazı ekleyeceğim.
"birliktelikler".. hakkında.)

Fiziksel aldatma o kadar önemli değil önemli olan bir başkasını sevmiş ve de emek vermiş olması mı yoksa?
Old 30-07-2009, 10:36   #196
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Fiziksel aldatma o kadar önemli değil önemli olan bir başkasını sevmiş ve de emek vermiş olması mı yoksa?


Old 30-07-2009, 10:58   #197
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin

Suat Bey, iyi misiniz her hangi bir sorun yok değil mi?

Bu bakış da ne bakışı böyle?
Old 30-07-2009, 11:16   #198
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Suat Bey, iyi misiniz her hangi bir sorun yok değil mi?

Bu bakış da ne bakışı böyle?

Fikirlerinize katılıyorum bakışıdır.
Old 30-07-2009, 15:30   #199
ege

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Fiziksel aldatma o kadar önemli değil önemli olan bir başkasını sevmiş ve de emek vermiş olması mı yoksa?

sevgi taşıyan her insanın içindeki en ölümsüz tanrısal duygu bu bence.. kıskanmak!

ama şunu hiç anlamıyorum mesela,
"ben onun niçin neler yaptım, (saçımı süpürge eyledim),ben bunu haketmedim, bana bunu nasıl yapar, ben, ben...."

o zaman buradaki "karşılıklığı" nakit alışverişler gibi hissediyorum. "Parasını ödedim ama kullanma klavuzunu eklememişler, bende bildiğim gibi kullanmak istiyorum:P"

poligam genlere sahip insanların doğasındaki varoluşu sorgulamak anlamsız bence..
sevgiyi sorgulamak lazım. imza atıp, mülkiyetime geçirdim öğretilmişliklerinden kurtularak.O zaman erkek ya da kadın farketmez, sevgiye hesap vermeye başlayınca kendi içinde , hiç kimseyi kurcalamaya da gerek kalmaz.

tabi bir de,(sadece erkeklere özgü bir yapılanmadır)
hani kalbe giden yol mideden geçer denince bunu yemek yapmakla yorumlamamak lazım genelde kadınlar kendi pişirdikleri yemeği tercih etse de , erkekler vitrindeki her güzel yemeğin tadına bakmak istiyor .. netekim
Old 02-08-2009, 10:33   #200
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ege
sevgi taşıyan her insanın içindeki en ölümsüz tanrısal duygu bu bence.. kıskanmak!

ama şunu hiç anlamıyorum mesela,
"ben onun niçin neler yaptım, (saçımı süpürge eyledim),ben bunu haketmedim, bana bunu nasıl yapar, ben, ben...."


Zorla mı yaptırdı bunu size bu erkek diye soru sorulunca , hiç kimse de bozulmamalı bence?
Old 05-08-2009, 12:17   #202
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Katılırız veya katılmayız, doğrudur veya değildir ama sanırım gerçek budur:

Alıntı:
"Bir erkeği hayatın içinde kadınlar gezdirir, hayatın katları arasında kadınlar dolaştırır. Zevkli bir kadına rastlarsanız zevkiniz, bilgili bir kadına rastlarsanız bilginiz, esprili bir kadına rastlarsanız espriniz, zeki bir kadına rastlarsanız zekânız gelişir; yeni huysuzluklar, kaprisler, kavga nedenleri, acılar da öğrenirsiniz. Ardınızda kalan kadının size öğrettiklerine, yeni kadının öğrettikleri de katılır. Her zaman eski kadını anacağınız bir an gelecektir, şimdi size eskimiş gözüken o manzaranın da bir zamanlar sizin için ne kadar yeni olduğunu hatırlayacaksınızdır, bir sevgiliyi değilse bile zaman zaman bir kardeşi özler gibi özleyeceksinizdir onu. Bir kadından bir kadına, bir hayattan bir hayata geçerken heyecanınıza daima biraz da kırıklık karışır, tuhaf bir kırıklıktır bu, yalnızca erkeklerin bildiği, çocuğunu sokağa bırakmış bir babanınkini andıran sızılı, tuhaf bir vicdan azabı; bugün girdiğin bahçenin kapısına onun bahçesinden geçerek geldiğini bilmenin huzursuz borçluluğu. Hayat, kutsal kitaplarda anlatıldığı gibi kat kattır; Babil'in asma bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir. Bir terastan bir terasa sizi kadınlar götürür. Ve, bugün durduğunuz teras, seyrettiğiniz manzara, gördüğünüz hayat, yanınızdaki kadının terası, manzarası, hayatıdır; hayatın hangi katında durduğunuzu, yanınızdaki kadının durduğu kat belirler.

Hayatınız, seçtiğiniz kadındır.

Bir kadın değil bir hayat seçersiniz çünkü."

Ahmet ALTAN - Kristal Denizaltı
Old 05-08-2009, 12:28   #203
üye8180

 
Varsayılan

Bu alıntıdaki erkek modeli, kişiliği henüz oturmamış bir erkek modelidir bence. Aynı şey, otoriter, gelenekçi ailelerde de geçerli. Erkek, anne babasından, büyüklerden nasıl gördüyse öyle yaşıyor, doğrusu o oluyor.

Yaşamı seçilen kadınla tarif etmek çok sıkıcı olsa gerek. Ayrıca yapmacık ve yüzeysel buldum. Bir kişi yönlendirmesin, sürüklemesin de paylaşım olsun, anlaşma olsun, bilgi, duygu alış verişi olsun. İç dünyalar da, ruhsal gel-gitler de atlanmış...
Old 05-08-2009, 12:32   #204
ege

 
Varsayılan

Ahmet Altan'ın "gece yarısı şarkıları" ve devamı "kristal denizaltı" yayınlandığı zaman,
40 yaş kadın grubu içinde büyük sükse yapmıştı.

kandini ifade etme arayışı içinde bulunan kadınların duymak istedikleri sözcükleri sıralıyordu.

Nihal Bengisu , Ahmet Altan romanları için şöyle bir yorumda bulunmuştu.
"kur yapan edebiyat"

o zamanlar da düşünmüştüm, "kadın olmanın dayanılmaz ağırlığını"

bu kitabı keyifle okumuştum, teşekkürler hatırlattığınız için.
Old 05-08-2009, 12:43   #205
ege

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Neslihan
Bu alıntıdaki erkek modeli, kişiliği henüz oturmamış bir erkek modelidir bence. Aynı şey, otoriter, gelenekçi ailelerde de geçerli. Erkek, anne babasından, büyüklerden nasıl gördüyse öyle yaşıyor, doğrusu o oluyor.

Yaşamı seçilen kadınla tarif etmek çok sıkıcı olsa gerek. Ayrıca yapmacık ve yüzeysel buldum. Bir kişi yönlendirmesin, sürüklemesin de paylaşım olsun, anlaşma olsun, bilgi, duygu alış verişi olsun. İç dünyalar da, ruhsal gel-gitler de atlanmış...

tecrübelerimle de tespit ettiğim gibi;
birliktelikler , eğer uzun sürebilirse ,her iki tarafın da birbirini yetiştirmesi, eğitmesi, alışkanlıkların değişmesi sonucunu doğurur.

hayatın "seçtiğiniz kadın " olarak nitelendirilmesi kısmen doğrudur.(seçtiğiniz erkek için de böyledir)
Çünkü seçme kararı verdiğiniz ilk kısımda aslında mutlaka siz varsınız.
hani ortak paydayı tespit ettiğiniz alanlarda biraraya gelirsiniz, sinema mıdır, yemek yapmak mıdır, bir olaya aynı pencereden bakmak mıdır nasıl bir şeyse.
ikinci kısımda ise,
uyum adına ve belki de farkına bile varmadığınız "vazgeçtikleriniz" vardır.

bu yüzden pek gerçek dışı değildir, seçtiğiniz insanın durduğu hayat katının sizinki olması.

atasözümüz gibi yani "üzüm üzüme baka baka kararır"
Old 05-08-2009, 13:02   #206
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Neslihan
Bu alıntıdaki erkek modeli, kişiliği henüz oturmamış bir erkek modelidir bence. Aynı şey, otoriter, gelenekçi ailelerde de geçerli. Erkek, anne babasından, büyüklerden nasıl gördüyse öyle yaşıyor, doğrusu o oluyor.

Yaşamı seçilen kadınla tarif etmek çok sıkıcı olsa gerek. Ayrıca yapmacık ve yüzeysel buldum. Bir kişi yönlendirmesin, sürüklemesin de paylaşım olsun, anlaşma olsun, bilgi, duygu alış verişi olsun. İç dünyalar da, ruhsal gel-gitler de atlanmış...

Merhabalar;

Bir konuyu gözden kaçırmamakta fayda var; ana rahminden itibaren başlayan erkeğin kadına tabiyeti ve bağımlılığı ile kadında hiç bir zaman tükenmeden var olan erkek üzerinde tahakküm kurma arzusu ve tabi kabiliyeti birleştiğinde (ki bu durumda erkeğin kişiliği değil, kadının arzusu ve kabiliyetinin derecesi ağırlıklı rolü oynuyor), kadının erkeği her daim hayatın içerisinde bir yerlere gönderme ya da getirme şansına ve iktidarına sahip olduğunu gösteriyor.

Ne kadar ataerkil, ne kadar gelenekçi olursa olsun hakim olan erkeğin kararlarında (kapalı kapılar ardındaki etkilerle) kadının istek ve düşüncelerinin önemli bir etkisi olduğunu gözardı etmemek gerekir diye düşünüyorum. Aksi durumlar daha çok, kadının erkeği yönetmedeki kabiliyetsizliğinden doğuyor gibi geliyor bana... Hürrem Sultanlar, Hanımağalar ve tabii ki annem ( ) erkeğin üzerinde iktidar sahibi olabilmiş ve bunun için erkeğin kişiliği oturmamış bir erkek olmasına ihtiyaç duymadan yapabilmiş kadınlardan bazıları:

Alıntı:
"Hürrem Sultan saraya geldiğinde Kanuni'nin cariyelerinden biri olan Mahidevran Sultan'dan Mustafa isimli bir oğlu vardı. Mustafa zamanla çok sevilen bir şehzade haline geldi. Mustafa'nın Kanuni'den sonra padişah olmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Bu da Mahidevran Sultan'ın Valide Sultan olacağı anlamına geliyordu. Oysa Hürrem Sultan her bakımdan Mahidevran Sultan'ın önüne geçti ve Kanuni'nin güven ve sevgisini kazanarak onun nikahlı eşi oldu. Bazı kaynaklar çeşitli entrikalar uygulayarak 16. yüzyıl Osmanlı tarihini olumsuz yönde etkilediği iddia ederler. Kızı Mihrimah Sultan'ı Vezir-i Azam Rüstem Paşa ile evlendirerek Vezir-i Azam'la bir ittifak oluşturdu. Kanuni, yeniçeriler tarafından çok sevilen oğlu Mustafa'yı kendisini tahttan indirmeyi planladığı inancıyla öldürttü. Hürrem Sultan'ın Kanuni'yi bu kararda etkilediği inancı yaygındır." Kaynak: Vikipedi

Yorumsuz...
Old 05-08-2009, 14:56   #207
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Kimse, başkasının üzerinde baskı, hakimiyet kurmasın. Gerek yok.
Kimse, lüzumlu lüzumsuz, onu bunu kurcalamasın. Gerek yok.
Old 05-08-2009, 15:03   #208
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ISIL YILMAZ
Kimse, başkasının üzerinde baskı, hakimiyet kurmasın. Gerek yok.
Kimse, lüzumlu lüzumsuz, onu bunu kurcalamasın. Gerek yok.



İlham gelmiş gibi sanki...
Old 05-08-2009, 15:11   #209
üye8180

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ege
uyum adına ve belki de farkına bile varmadığınız "vazgeçtikleriniz" vardır.


İddialı bir cümle sevgili meslektaşım. Herkes mi vazgeçiyor, ya da ne zamana kadar vazgeçiyor ? Vazgeçmemesi gerektiğini hatırlatan birisi karşısına çıkıncaya kadar mı mesela ? İnsanlar değişir.

Aslolan şu; hayat hiçbir kural, ön kabul, son kabul vs. vs. kabul etmeyen bir süreç. Sadece yaşamalı öyleyse. Huzurla, kimseye zarar vermeden, sevgiyle...

Aslolan hiçbir şeyden emin olamadığımızdır. Hatta kendimizden bile...
Old 05-08-2009, 15:29   #210
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Işıl Yılmaz
Kimse, başkasının üzerinde baskı, hakimiyet kurmasın. Gerek yok.
Kimse, lüzumlu lüzumsuz, onu bunu kurcalamasın. Gerek yok.

O zaman, nasıl geçecek zaman
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10297203 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.