İstanbul'u Terk Etmek

İstanbul'u terk etmeye ihtiyacı olan fakat İstanbul'dan ayrılabilecek durumda olmayanlara; biraz soluklanmak için:
Golden Beach Club. İstanbul'un içinde, ayrı bir dünya. Rumeli Feneri'nde. (Küskün güneşe rağmen güzeldi hafta sonum)

O güneş artık bize de küsse de sıcaktan kurtulsak!

Küsmesin ama saklambaç oynasın

İlle de Kamboçya kardeşler! Golden beach - meach bizi kurtarmaz hemşerim.

İstanbul.
Vazgeçemeyeceğim şehir.

Ben onu terketmek istesem de anılarım terketmeyecek ki....

Neden o şehri terkedemediğinizi belki aşağıdaki mısralar açıklayabilir:

Alıntı: Bu şehr-i Stanbul ki bî-misl ü bahâdır Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedâdır Nedim

Alıntı: İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım Nereye gidersen git, orada İstanbul. Ümit Yaşar Oğuzcan

Alıntı: Bir daha görüyorum seni dünya gözüyle, Göğün hep üstümde, havan ciğerlerimdedir. Ey doğup yaşadığım yerde her taşını Öpüp başıma koymak istediğim şehir! Ziya Osman Saba

Ve kimi için dua, terk-i diyar etmek isteyenler için beddua olabilecek şu dizeler:

Alıntı: Hüznün ferahlığın bizim olsun kışın, yazın Hiçbir zaman kader bizi senden ayırmasın Yahya Kemal

İstanbul'u terketmek isteyenleri hayretle izleyenler için de aşağıdaki cümleler uygun düşebilir:

Alıntı: ...yalnızca hayallerimizde gidebildiğimiz, ya da gitmeyi göze aldığımız şehirler vardır. Bu şehirleri içimizde, gizli fotoğraflarımızla yaşatırız. Aslına bakılacak olursa, gerçek anlamını özel tarihlerimizde bulan bir tek şehirdir bu. Sınırlarını, kendi haritamızda, duygularımızla çizdiğimiz bir şehir... Dilini anlatmak ve birilerine duyurmak istediğimiz bir şehir... Bir hayalde kaldığı için, bir başkası tarafından hiçbir zaman yıkılamayacak, talan edilemeyecek bir şehir... Hikayemdeki insanlar bu şehre tutkundu..... Mario Levi

Hayret edilmesine rağmen, hala o şehre neden adım atılmadığını da, kime ait olduğunu şu an anımsayamadığım aşağıdaki dize belki açıklayabilir:

Alıntı: Nereye gidersen git, ardından gelecektir bu şehir...

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan Av. Mehmet Saim Dikici İlle de Kamboçya kardeşler! Golden beach - meach bizi kurtarmaz hemşerim.

Sayın Dikici bence öyle değil. Tamam belki golden beach kurtarmaz ama bir de silver beach deneyin derim

Ben seni sevdim.
Bilirsin seni İstanbul'da sevdim,
Sendeki İstanbul'u sevdim.
Sen gittin ben sonra anladım,
Aslında seni değil, İstanbul'u sevmişim..

İbrahim Atpınar

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

Orhan Veli

Hatırladım Kavafis ...

Sevgili Şehper,

Güzel bir derlemeydi, teşekkürler!

Ara ara "Edebiyat Günleri" mi yapsak odada acaba?

Ve ancak yazdıklarında kendime bir yer bulamadım, benim başım kel mi?

Sevgiler.

Öğrenciliğimizde vize zamanı (malum bir öğretim yılında dört vize, herhalde son vize ve basit derslerden birinin sınavına hazırlanıyoruz)içimizden biri "Ne dersiniz,Emirgan'a çay içmeye gidelim mi" diye sordu.
Gruptan biri cevap verdi: Niye evimizde çay yok mu?
İstanbul yorumu yapmak ister misiniz?

Bugünlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasına,
bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara…

***

Ben her bahar aşık olmam ama
her bahar gitmek isterim.

Gittiğim olmadı hiç.

Ama olsun… İstemek de güzel.

Can Yücel

Farkindamisiniz bilmem.. Herkez bir yoreden ama Istanbul'da yasayan Istanbul'ular ne kadar azinlikta...

Sayın Gülümse,

Farkındayız..

Üstelik her Türk İstanbul'lu doğar diye bir özdeyişimiz de var

Alıntı: Yazan Av.Habibe Yılmaz Kayar Bugünlerde herkes gitmek istiyor. Küçük bir sahil kasabasına, bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara… *** Ben her bahar aşık olmam ama her bahar gitmek isterim. Gittiğim olmadı hiç. Ama olsun… İstemek de güzel. Can Yücel

"Ama olsun... İstemek de güzel" cümlesi çok güzel uymuş.

Aslında kaçmak isteği ne İstanbul'dan ne İşten ne güçtendir...

Belki biraz da kendimizdendir bu kaçış...

Ben baharı isterdim, sırılsıklam...
Sırılsıklam olup, aşık olmayı..
Bir İstanbul sabahında,
Bir martının ciyaklayan çığlığıyla
uyanmayı çok isterdim.

ne seni, ne senleseni, ne senlebeni...
İstemezdim İstanbul.

Alıntı: Niye evimizde çay yok mu?

İşte bütün mesele buradaki tuhaf yaklaşım, bu anlayış ya da anlayamayış...

Alıntı: Yazan Gulumse Farkindamisiniz bilmem.. Herkez bir yoreden ama Istanbul'da yasayan Istanbul'ular ne kadar azinlikta...

İstanbul'lu olmak ne büyük hakaret olmuş, değil mi?

Alıntı: Aslında kaçmak isteği ne İstanbul'dan ne İşten ne güçtendir... Belki biraz da kendimizdendir bu kaçış...

Neden kendimizden kaçmak isteriz peki?

Kaçmak isteyecek kadar kendimizden uzağa düşüren nedir bizi?

Konu başlığındaki İstanbul "kendimizin" kod adı mıdır?

Alıntı: Alıntı: Yazan: Dikici Belki

Belki demişim zaten... kod adı mod adı bana uymaz.

Alıntı: Belki demişim zaten...

Sorulardan da kaçıyorsunuz!

Ben de "sahilde küçük bir kasaba"ya veriyorum oyumu.
Amaa...
Sanki bir bulmaca bu.
Kaçışın mı adı, rahatlamanın mı? Belki de tembelliğin özlemi. Doymuşluğun işareti mi yoksa?
Küçük bir sahil kasabası
Bir bulmaca gibi. İstanbul'dan ya da Ankara'dan kaçmak isteyenlerin çözeceği ya da çözülemeyen bir bulmaca.

Attila İlhan bile,
"Bir deniz kıyısında otur
Gemiler sensiz gitsin bırak " diye öğüt verdi.
...
Neyin sembolü?
Niye küçük, niye sahilde, niye kasaba?
Büyük olsa, kasaba yerine şehir olsa...


Sahilde olması şart mı?
Dağ yamacı bir köyde dinlenilmez, rahat edilmez mi?
Kalan ömür illa sahilde küçük bir kasabada mı geçirilmeli?
Bir bilen varsa söylesin .
Saygılarımla...

Velhasıl, "sahilde küçük bir kasaba"ya oyumu verirken bile işin içinden çıkamıyorum.

Küçük bir sahil kasabası mümkündür, olur.
Küçük bir orman köyü/kasabası mümkündür, olur.
Küçük bir sahil kasabasında küçük bir tekne mümkündür, olur.
Küçük bir orman köyü/kasabasında küçük bir dağ/orman evi mümkündür, olur.

Sahili olan kasabada deniz vardır. Denizin olduğu yerde balık, balığın olduğu yerde her daim halik...

Kod adı: Balık ya da Odesea.

İstanbul'dan kaçmak kendimden kaçmak demek değil ki... Nereye gitsem nafile...

Alıntı: Yazan ecesaka İstanbul'dan kaçmak kendimden kaçmak demek değil ki... Nereye gitsem nafile...

Hah işte! Ben de bunu diyorum ama bir türlü derdimi anlatamıyorum. Yok kod adım neymiş.. Yok şuymuş da buymuş...

Alıntı: Yazan Av.H.Sancar KARACA ... Attila İlhan bile, "Bir deniz kıyısında otur Gemiler sensiz gitsin bırak " diye öğüt verdi. ... Neyin sembolü? Niye küçük, niye sahilde, niye kasaba? ... Sahilde olması şart mı? ...Kalan ömür illa sahilde küçük bir kasabada mı geçirilmeli? Bir bilen varsa söylesin . ... Velhasıl, "sahilde küçük bir kasaba"ya oyumu verirken bile işin içinden çıkamıyorum.

Oyumu sahilde küçük bir kasabaya "bilfiil" verdim.

Ben de işin içinden çıkamıyorum...

Bence Türkiye dışına çıkmayı denemiyiniz KKTCde yaşıyorum ve Türkiyenin herşeyini özlüyorum en fazla 2 ay kalıp bır ıkı gunlugunede olsa Türkiyeye geliyorum hayat cok zor

Alıntı: Hah işte! Ben de bunu diyorum ama bir türlü derdimi anlatamıyorum. Yok kod adım neymiş.. Yok şuymuş da buymuş...

Sayın Balık ya da Odesea,

Şahsi algılamayınız efenim, sorular umuma açıktır.

Alıntı: Türkiyenin herşeyini özlüyorum

KKTC ile Türkiye arasında çok fark yok ki? Tek fark belki orada napan? sorusunun çok sorulmasıdır...