15-10-2011, 09:56 | #181 |
|
Elimde su ile gittiğimde neler olacağını merak ediyorum. Belki bu hafta giderim.
|
15-10-2011, 11:36 | #182 | |||||||||||||||||||||||
|
|
15-10-2011, 12:52 | #183 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben gittim, bir şey olmadı. |
17-10-2011, 14:11 | #184 | |||||||||||||||||||||||
|
Bugün itibarıyla "cık" seviyesine geçmiş bulunuyoruz. |
17-10-2011, 17:50 | #185 | |||||||||||||||||||||||
|
Bugün ve son birkaç defa olduğu gibi, avukatlık kartımı gösterip, devam ettim. Sadece koltuğumun altındaki şemsiyeye gözleriyle dikkatlice baktılar ve "hoşgeldiniz avukat bey" dediler. |
17-10-2011, 17:53 | #186 | |||||||||||||||||||||||
|
Bendeki son durum şu: Çantamı göstere göstere turnikenin üzerinden elimde geçiriyorum. Diyalog aynen şöyle: -BEN: İyi çalışmalar -GÜVENLİK : Ee.. İyi çalışmalar. |
17-10-2011, 17:55 | #187 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
"Suç Aleti Şemsiye... Çevrecinin şemsiyesini suç aleti saydılar... Basıp arasalardı, evinde elbise asacağı da vardı..." ONUNCU KÖY ,Bekir Coşkun Cumhuriyet 16.10.2011 Aman Suat bey... |
17-10-2011, 18:08 | #188 | |||||||||||||||||||||||
|
:lol. O haberi ben okumamıştım ama, galiba onlar okumuş. |
18-10-2011, 16:00 | #189 |
|
Değerli meslektaşlarım, benim Çağlayan Adliyesine ulaşım ile ilgili bir sorum olacak. Atatürk Havaalanından adliyeye taksiyle gitmeyi düşünüyorum. Uçağın iniş saati ile duruşma saatim çok yakın. Trafik durumu sabah saatlerinde nasıl oluyor , ortalama ne kadar zamanda ulaşırım adliyeye acaba?
Teşekkürlerr |
18-10-2011, 16:22 | #190 | |||||||||||||||||||||||
|
Trafik yoksa taksiyle 15-20 dakikada ulaşırsınız. Fakat sabah 08'den itibaren trafik yoğunluğu başlıyor. Süre oldukça uzayabilir. |
18-10-2011, 16:23 | #191 | |||||||||||||||||||||||
|
Metrobüs durağına kadar taksiyle gelirseniz, 30 dakikada Çağlayan Adliyesi'nin dibindeki durağa gelirsiniz. Bunun dışında yarın sabah gelecekseniz, benim saat 10.00 da duruşmam var. Yardımım olursa, seve seve yaparım. |
18-10-2011, 16:24 | #192 | |||||||||||||||||||||||
|
Evet, gece 01-05.00 saatleri arasında. |
18-10-2011, 16:33 | #193 |
|
Duruşmam perşembe günü saat 11:00de. 9 gibi havaalanında olurum sanırım. Moralim bozuldu söylediklerinize. 1 saat mi Taksiyle mesafe bir saat sürüyorsa taksimetre de çok tuzlu olur sanırım.
Ne güzel duruşmam Fatih adliyesindeydi, metroyla gidip geliyordum. |
18-10-2011, 16:36 | #194 | |||||||||||||||||||||||
|
Değerli meslektaşım size alternatif olarak metro ile başlayıp metrobüsle bitecek ulaşımı tercih etmenizi öneririm. Hem riski de minimize etmiş olursunuz. Atatürk havaalanından metroya bininiz. Zeytinburnu metro durağında ininiz. Zeytinburnu metro istasyonu ile metrobüs durağı entegredir yani yanyanadır. Burada metrobüse binerek adliyenin önünde inebilirsiniz. (Çağlayan metrobüs durağı) Bu yol sizi tarfik riskinden arındırarak en kısa zamanda İstanbul (Çağlayan) adliyesine ulaştıracaktır. Ama unutmamanız gereken bir durum daha var: Adliyenin içine girdiğinizde ilgili mahkemeyi bulmak hele de ilk defa gidiliyorsa oldukça zaman alıcı olabiliyor. Bu konuda da dikkatli olunuz. Saygılarımla. |
18-10-2011, 16:38 | #195 | |||||||||||||||||||||||
|
Moralinizi bozmayın. Havaalanının altında metro durağı var, metroya binin, Merter durağında inin ve Metrobüse binip Çağlayan adliyesi durağında inin... Düzeldi mi moraliniz? |
18-10-2011, 16:41 | #196 | |||||||||||||||||||||||
|
Eğer siz 9.00 da havaalanında olacaksanız ve duruşmanız 11.00 da ise rahat olun dediğim yoldan rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Not: Fatih adliyesindeki mahkemenin İstanbul adliyesindeki yeni isminin ne olduğuna da bakmayı unutmayınız. Saygılarımla... |
18-10-2011, 16:59 | #197 | |||||||||||||||||||||||
|
Moral bozmak istemem ama "9 gibi havaalanında olabilmek" için, uçağın İzmir'den zamanında kalkması ve İstanbul'daki hava trafiğinin de yoğun olmaması gerekir. Zira, İstanbul'un tek tarfik yoğunluğu yerde değil... Bunun yanı sıra mahkemeye bekletme dilekçesi gönderirseniz, karşı taraf vekilini de bilgilendiriseniz risk azalır... Offf ömür törpüsü bu meslek... |
18-10-2011, 17:05 | #198 | |||||||||||||||||||||||
|
|
18-10-2011, 17:31 | #199 |
|
Otopark İÇİnden Adlİyeye Nasil GİrİŞ Yapilir! AÇikliyorum!
Havalar yağmurlu ya... Bugün adliyeye araba ile gittim ve -6. kat otoparka aracımı parkettim.
Ordan -3'e, adliye önündeki yola çıktım ve Suat Abi gibi tedbirli olmadığımdan, yani yanımda şemsiye olmadığından, az biraz ıslandım. İşlerim bitip te adliyeden ayrılacağım sırada dedim ki kendi kendime "yahu ben niye adliye içindeki asansörlerde olan -6 tuşuna basıp doğrudan ve ıslanmadan arabama gitmiyorum?" dedim. Aynen de öyle yaptım ve macera başladı! -6'ya indiğim yerde ne arabalar vardı ne de bir Allah'ın kulu... Arşivler vardı. Şişli arşivi, İstanbul arşivi vs. Serde merak da var; dedim "oğlum yürü. Elbet bir yere çıkarsın" Yürü yürü araçlar görmeye başladım ileride... Ancak yaklaşınca bunların cezaevi aracı olduğunu anladım. Sonunda pes ettim ve karşılaştığım güvenlik görevlisine "araçlara nereden gidebileceğimi" sordum. Cevap : -3'e çıkıp dışarıdan girmeniz gerek! Beni arada derede olan bir asansöre yönlendirdi. Orda mescitleri (erkek -kadın) gördüm. -3'e çıktım. O da ne? İleride bir tabela: "AVUKAT OTOPARKI" yazıyor. Bir de çıkış kapısı... "İşte budur!" dedim. "Bak demek ki, adliyenin içinden otoparka giriş var. Aferim bana aklıllı adamım" dedim kendi kendime. Kapıya yöneldim, güvenlik görevlisi "beyefendi burdan çıkış yok" dedi. Niye burası İnönü mü? gibi salakça bir espiri yapıp yapmama kararsızlığını yaşadıktan sonra, "ama tabelada avukat otoparkı yazıyor?" dedim. Gülümseyen görevli "maalesef tabela yanlış. Burası arşive (başka bir arşiv; o kadar da salak değilim) çıkıyor" dedi. Herşeye sıfırdan başlamak adına "Canım benim, ben adliye içinden doğrudan otoparka nasıl giderim?" diye saf saf sordum. Cevap: -3'e, oradan da dışarıya ancak öyle... dedi. Ben yaklaşık 15 dakikalık bir yürüyüşün ardından, ilk yapmam gerekeni yaptım; -3'e ordan caddeye ordan tekrar asansöre ve -6'ya... Söylememe gerek var mı, yağmur devam ediyordu... |
18-10-2011, 17:44 | #200 |
|
Ben şunu da merak ediyorum. Adliye içinde asansör kullanıp da 20 dakikadan önce asansöre binip, inen var mı?
Dün 6. kattan inecektim. Asansöre bindiğimde 2 er vardı. Kikir kikir, gülüyorlardı. "N'oldu" dedim. "Abi, tam yarım saattir asansördeyiz" dediler. Ana koridordaki değil de iç taraftaki asansörler bir tuhaf çalışıyor. Daha önceki bir mesajda da yazmıştım. Sanki her katta bellek silinip, yeniden basılması gerekiyor. 2-3 gün önce de yine 6.kattan savcı arkadaşla inelim dedik. 20 dakikada inemeyince 3.katta asansörden inip, yürüdük. |
18-10-2011, 18:10 | #201 | |||||||||||||||||||||||
|
Saat 9'da taksiye bindim, trafik çok yoğun değildi yani İstanbul anlamında felç değildi, 9.30'da adliyedeydim ( Normalde 10 dakikalık yol ), ama hava yağmurlu değildi. 30 TL'ye yakın para ödedim. Yağmur yağsa, trafik felç olsa 1 saat sürse olsa olsa 40 TL olur. Burada yazılanlardan, adliye içi ulaşımın daha zor olduğunu anladığım için İstanbul'da avukatlık yapan arkadaşlarımdan birinden rica ettim adliyede beni karşıladı ve bana rehberlik yaptı. O da ön keşif yapmış. Başıma gelecekleri bildiğim için, bir gün önceden bekletme talebi faksladım, karşı taraf vekiliyle görüştüm. Sitede adliye rehberi yayınlandı sanırım. Bir göz atıp strateji belirleyin derim. |
18-10-2011, 20:25 | #202 |
|
Hepinize teker teker teşekkür ederim. Artık birden fazla seçeneğim var Ama hangisini tercih edersem geç kalmam bilemiyorum . İşimizin stresli olması yetmiyor gibi bir de bu sıkıntılarla uğraşıyoruz.
Bu arada ben daha adliyenin kapısına nasıl geleceğimi yeni öğrendim, içeride ne maceralar yaşayacağım kimbilir |
18-10-2011, 20:35 | #203 | |||||||||||||||||||||||
|
Suat abi ve ben yarın adliyede, yine ben ve ekibim perşembe günü adliyede olacağız, yardıma hazırız vesselam... |
18-10-2011, 20:38 | #204 | |||||||||||||||||||||||
|
Perşembe İstanbul'dayım ben de. Gerçekten çook mutlu oldum, yardıma ihtiyacım olacak gibi çünkü Teşekkür ederim, artık rahatım |
18-10-2011, 22:11 | #205 |
|
Saraya giriş çıkış paralı olmalı...
Sevgili İstanbul-Çağlayan-Avrupa yakası adalet sarayı- adliyesi,
Seni uzaktan seven bir dostun olarak yazıyorum bu satırları. Umarım eline geçer. Bak, dost acı söyler… Benden duymuş olma… Da yine de senin için dediklerini bir de benden dinle: "Adliyeye ve adliyenin otoparkına nasıl gidileceğine dair hiç tabela" yokmuş... Elbette olmaz! Neden? Çünkü, hak yolunda tabela olmaz! Yolunu bulan bulur. "X-Ray cihazına yöneldik. Kimliklerimizi gösterince girebileceğimizi sandık." demiş bir avukat. Hata..! O cihazlar bedava mı alındı! Kimlikmiş! Mübarek sanki İstanbul kartı da, göster geç… Var mı! "Panik içinde sağa-sola koşan insanlar(çoğu meslektaş), tabelaları çözmeye çalışanlar, yardım edecek birini arayanlar…Benim girdiğim kapıda tek görevli dahi yoktu. Danışma masası da yoktu(Çıkarken ana kapıdan çıktım, sanırım orada vardı). Duruşma saati yakın olanlar panik içindeydiler. Tabelalarda A,B,C,D blokta hangi mahkemelerin olduğu yazıyordu ama nasıl gidileceği yazılmıyordu." Sanki Orson Welles yayın yapıyor...Hani uzaylılar filan... İnsanlar panik içindeymiş! Laf! Toplu spor diye bir şey duymadınız mı? Her zaman, her fırsatta ve yerde! Hem tabela olacak, hem de yanında açıklaması… Armut piş… Yani. Ne yardımı, ne görevlisi arkadaş? Sanki huzuru mahşerde divan kurulmuş da, bir teşrifatçı, bir danışma masası yokmuş… Ana kapı, baba kapı… Yok öyle şey… Bab-ı âli deyin, olmadı; büyük kapı, küçük kapı… Karıştırmayın anayı babayı… Duruşma saati yakın olanlar panik içindeymiş..! Nedenmiş efendim… Mahkemelere nasıl gidileceği tabelada yazmıyormuş… Yazsa n’olcak… Bu defa da yazının karakteri diyecekler. A=Acaba… Burası mahkeme binası mı, diye şüphe etme,evet B=Belki… Olabilir de, adalet her yerdedir. C=Canım…Mahkeme salonu bu, cep sineması salonları değil ki,hemen bulasın D=Düşün…Buraya kadar geldin, düşün. Düşün düşün… Bulursun Asansör tabelası olmayınca laf oluyor da, cübbesiz avukat olunca oluyor mu?, Koskoca binayı gezdim dolaştım, oh ne güzel… Değil de; aman öldüm bittim, yoruldum deyip, “Avukat Dinlenme Odası” aramak… Zora gelemez bu avukat milleti. Asansörlerin hafızası siliniyormuş..! Ne var bunda? Bireysel, toplumsal hafızalarımız silinmese bu memlekette… Yani. Karşılarında duvar varmış da yön tabelası yokmuş! Daha neler, sağına sarımsak, soluna soğan takmamışlar… Ne olur, yönlerini de kendileri buluverseler? Duruşmaya yarım saat kala adliyeye gelmiş de duruşma saatini kaçırmamış… Vay vay… Uçağa en az 45 dakika / 2 saat önceden falan git… Koskoca mahkemeye yarım saat kala gel! Ne diyeyim ki! Binayı tanımayana cübbe verilirse, garibim cübbe ne yapsın… Giden gider, gitti gider. Cübbe mi dayanır bu avukatlara! Odayı bulursa iade edecekmiş… Laf…Yemezler (hadi güle güle kullanın). Dakka bir … Bir de kantinci meselesi çıktı ortaya… Yürüyen merdiven varmış da, yürümüyormuş..! Merdiven bilmez mi, ne zaman yürüyecek, ne zaman duracak… Avukat ya arkadaşlar… Akan sular dursun, yürüyen merdiven yürüsün…Hani nerdeyse duruşma salonuna ışınlansın… Harç ödeyecek babayiğit varmış da, vezne bulunamamış… Hani harçlar yüksekti, çoktu bilmem ne… Harcı bulan, vezneyi de bulur arkadaş! Sayın ve sevgili tanrıça Themis… Sana da laf ediyorlar… Yok kilo almışsın, yok ayakların büyükmüş… Aldırma lütfen… Bu arada neyi temsil ettiğini unuttuk ama olsun, iyi ki varsın yine de (ayaklar da yani…). “Güler yüzlü ve yardımsever görevliler” … Etrafta mutlu insanlar… Geniş, ferah binalar.. Daha ne istiyorlar… “Kalemlerin düzeni ve temizliği.. Özel büro-ofis havası”… Diyenler de var (reklam mı acaba?). “Binanın ekonomik olmaması, çevreyle uyumsuzluğu, gereksiz yüksekliği, ışıksızlığı”… Daha neler… Gözü dışarda bu insanların… Girmişsin, girebilmişsin bir saraya, ha bir dur. Sevgili İstanbul-Çağlayan-Avrupa yakası adalet sarayı- adliyesi, “Tüm yargısal faaliyetlerin sanal âlemde yapılsın” dedim.… Olacağı buydu… Yaranamazsın bu avukat milletine! “…temizliği, temizlik şirketinin durmaksızın çalışan elemanları, yardımsever güvenlik elemanları-hostesler” ( Bak bu da reklam olabilir, gerçekse, ziyaretine gelirim). 3-4 avukat asansörde kalmış… Ya nerde kalsalardı… Ya da kime ne nerde kaldıklarından! Kürsü çok yukardaymış…! Bak bak… Daha neler… Elini uzat dokun… Önüne gelinecek kadar yakın, dokunulmayacak kadar uzak… Kürsü bu… Sana AVM falan diyenler de var, sakın aldırma… (Duty free de olsa hani fena da olmazmış yani). Yok ruhsatın var mıymış, İmar Kanunu’nu tanır mıymışsın… Bu avukat dilinden..Yani! En alt katında cep telefonu çalışmıyormuş… Ne işiniz var orda… Binaya giriş beleş ya, orasını burasını didikle, altını üstüne getir. İnsan kendine yön vermezse, tabelalar ne yapsın? Herkes seçtiği yolda yürüsün. Neye niyet, neye kısmet. Sebilin işi ne Sarayda…? Suyunu iç, yemeğini ye öyle gel… Üstelik kantin varken! Bak, doğru söyleyenler de var, arada bir “Şu avukatlar olmasa adalet ne güzel işlerdi tıkır tıkır” İşte… Budur. Avukatsın diye her gün Sarayda işin ne! Avukatlar için turnike sistemi yapılmış ve işliyormuş. Beleş mi? Görürüz yakında! Otoparkta yer kısıtlı, avukat ve vatandaş otoparkı birleştirilmiş miş… Vay vay… Vatandaş dedikleri potansiyel müvekkil… Farkında değiller… İşte yan yana… Gerisini getir. "Kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette"ki özel güvenlik hizmetlerine de laf ettiler iyi mi… Pes, denir ancak… Devlet Saray diyor, Adalet diyor, Güvenlik diyor… Bir de dediklerine bak… Aldırma sen tanrıçam aldırma. Hiç mi Amerikan filmi izlemez bunlar? “Vatandaş elinde bıçaklarla içeriye girmiş”miş de olay çıkmış da, bilmem ne… ( Sahi ya, hani x-ray cihazı, özel güvenlik falan…Yani ne bileyim!). Şemsiyenin suç aleti saydığını bilmeyen avukatlar var tanrıçam... Ellerinde şemsiye,geliyorlar sana, giriyorlar Saraya… Sicil numarası yazıyorlarmış… Bir şikâyet konusu da bu… ne yazsınlar yani? Hem bilmiyorlar ki niye yazıyorlar… Yıl sonunda çekiliş var..! Büyük ikramiye… Sevgili İstanbul-Çağlayan-Avrupa yakası adalet sarayı- adliyesi, (İsminin son, kesin halini de bilmiyorum, kusura bakma) Bu işleri Suat bey diye birisi var, o başlattı… THS’ydi, paylaşımdı, maceraydı falan derken… İşin… İşin çılkı çıktı… Allahtan Usul yasası devreye girdi de biraz kafaları karıştı. “Alışırlar, alışırlar” diyen biliyordu ki demişti… Alışırlar! Ha bir de unutmadan, bu böyle sürüp gitmez… Önerim: Saraya giriş çıkışlar paralı olmalı! Kesin… Hani gider avansıyla birlikte diyorum… Ne dersin sevgili tanrıçam. Muhabbetle kapalı gözlerinden öpüyorum, (İyi ki olan biteni görmüyorsun!). "ibibikler öter ötmez ordayım". Aşıklarından birisi |
23-10-2011, 01:43 | #206 |
|
Çağlayan AVM Alış Veriş Merkezi 'nde Soruşturma
Yaşasın,
Çağlayan AVM (Alış Veriş Merkezi) girişteki devlet dışındakilerin ve özellikle avukatların aranması işleriyle ilgili olarak SORUŞTURMA AVUKATLARA açıldı; Çağlayan AVM maceramız renkleniyor. Bağlantı: http://www.turkhukuksitesi.com/showt...408#post511408 Ömer Kavili 15638 Yeni şüpheli " Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! " www.kavili.com/ İnsansız adalet olmaz Adaletsiz insan olur mu? Olur, olmaz olur mu! Ama, olmaz olsun ÖZDEMİR ASAF |
27-10-2011, 17:21 | #207 | |||||||||||||||||||||||
|
İstanbul Barosu İstanbul Adliyesine girişlerdeki bir kısım avukatların çantalarını x-ray cihazından geçirmesi; bir kısım avukatların ise bu hususta direnmeleri hakkında herhangi bir karar, duyuru, görüş bildirmiş midir? Girişlerde yaşanan bu ikircikli durum avukatlık mesleği adına söylemeliyim ki hoş görünmemektedir.
Ayrıca Sayın meslektaşım Av. Ömer Güntay daha önce baroya sunacağınızı söylediğiniz dilekçenizin akıbeti ne oldu acaba? SAYGILARIMLA.
|
29-10-2011, 03:09 | #208 | |||||||||||||||||||||||
|
İyi Malzeme
Bu adliye böyle ağır aksak yerleştikçe bizlere de iyi malzeme olacak gibi. Aslında eleştirmek bir yana çözüm önerilerini de getirmeliyiz. Bu konuda dikkatimi çeken bir nokta daha var. Komik ama gerçek. Adliyeler arasında tuvalet parası alınması bakımından adaletsizlik yaşanıyor. Alışveriş Merkezi havasındaki Çağlayan Adliyesinde tuvaletler ücretsiz iken (aman yanlış anlaşılmasın.. ücretli olmasını istemiyorum) diğer adliyelerde ücret alınıyor. Burada kurumun tuvaletleri ihaleye çıkartıp rant elde etmesi ve işletmecinin doğal ihtiyaç üzerinden gelir peşinde olması düşündürücü. Belki diğer adliyeleri de ücretsiz yaparak bu adaletsizlik giderilmiş olacaktır. İş yöneticilerin görüş ve değerlendirmelerine kalıyor. Bizden dikkat çekmek ve yönlendirmek... Ama yargının ücretsiz olabilmesi için bu gelire ihtiyacımız var şeklinde düşünürler ise bir diyeceğim yok.Gelir kaynağı olarak görmeye devam etsinler. Temizlik konusu zaten özel sektöre ihale edildiğine göre (..ki bu işin içinde tuvaletlerin temizliği de dahildir diye düşünüyorum) ayrıca bu iş için eleman çalıştırmaya da gerek olmayacaktır. Tüm adliyelerin yaşam standardı açısından adaletli olacağı günlere erişmemiz dileği ile ilgilileri düşünmeye davet ediyorum |
29-10-2011, 09:35 | #209 |
|
Saraylar yaptırdım, Adalet için
Kuyruklar oluşturdum sohbetler için Cihazlar koydum, güvenlik için Yaranamadım! Dava çeşitleri sundum, doğrusunu bul diye Sebepler çoğalttım, davalar açılsın diye Seçenek sundum; hâkim, hakem diye Yaranamadım! |
01-11-2011, 15:20 | #210 |
|
Eskişehir' den dahi bu halde kendisine ve zürriyetine okutturdu ya bu saray(!)...
Ne diyeyim helali hoş olsun... Sarayla ilk münasebetim az önce oldu... Bugünkü bir duruşmamda(Eskişehir' de) İstanbul' daki 2 farklı İcra Müdürlüğü' nden 3 farklı İcra dosyasının onaylı suretleri istendi. Biri İstanbul 8. İcra Müdürlüğü, diğeriyse Şişli 3. İcra Müdürlüğü. Bir aradım sordum ki Şişli 3 olmuş İstanbul 27... Dedim reform bu normal karşılamak lazım... Yarım saate yakın bir süre herhangi bir İcra Dairesine bağlanmak için telefonda bekledikten sonra sonunda Şişli 3. nam-ı diğer İstanbul 27. İcra Dairesi' ne bağlanabildim... Dosyaların fotokopisi lazım kaç para gerekir dedim telefondaki amcaya. Yok dedi çekmezler mahkeme de istese çekmezler uğraşma, sen gel dedi. Esası söyledim, "Abooo 2009 dosyasıymış, kaybolmuştur o" dedi. Dosya başı 50 sayfa olsa dedi; sırf fotokopi 25 TL dedi. Dedim fotokopi 50 kuruş mu amca. Dedi burası İstanbul yiğen... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İstanbul Tuzla Adliyesi | Av.Selim Balku | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 16 | 22-11-2012 16:35 |
İstanbul-Bakırköy Adliyesi | Ayşe BİLGİÇ TAHTACI | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 2 | 17-05-2007 21:51 |
İstanbul Barosu : 23 Şubat 2007 İstanbul Adliyesi Önünde Buluşalım... | aqua | Hukuk Haberleri | 7 | 26-02-2007 14:24 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |