01-07-2006, 11:39 | #181 |
|
>Öyle birini bulun ki;
> >Size içten bir şekilde güzel olduğunuzu söyleyen; > >Suratınıza kapadığınızda sizi o geri arasın; > >Sizin uykuya dalmanızı seyretmek için uyumayan; > >Sizi alnınızdan öpen; > >Size en zor anlarınızda; sizi bulutların üstünde çıkarmak isteyen; > >Arkadaşlarının önünde elinizi tutan... > >Öyle birini bekleyin ki; > >Size durmadan size sahip olduğu için kendini şanslı saydığını veya ne kadar önemsediğini hatırlatan; > >Arkadaşlarına dönüp 'aradığım o...' diyen... > |
01-07-2006, 11:44 | #182 |
|
On kez yine barışmalısın kendinle:çünkü altetme acıdır ve kötü uyur barışmayan.
On gerçek bulmalısın günde,yoksa gece de ararsın gerçeği ve canın aç kalır. On kez gülmelisin günde ve sevinmelisin:yoksa miden,o dert babası,gece seni tedirgin eder. F. WİLHELM NİETZSCHE |
01-07-2006, 12:18 | #183 |
|
Gönül dedi: Ben neyim ki, bir damla sadece;
Ben nerde, görmediğim koca deniz nerde! Böyle diyen gönül denize kavuşunca Baktı kendinden başka şey yok görünürde. ÖMER HAYYAM |
04-07-2006, 23:21 | #184 |
|
Mani
Yaza yaza yaz geldi
Derelere kaz geldi Daha çok yazacaktım Mürekkebim az geldi |
05-07-2006, 23:53 | #185 |
|
Haksızlığa karşı sesini çıkarmıyan, haksızlığın güçlenmesine yardım eder.
Willy Brandt 1913 - 1992 Almanyanın 4.cü Başbakanı 1971 yılı Nobel Barış Ödülü sahibi |
29-07-2006, 22:30 | #186 |
|
Gerçekten,
kendisinden vazgeçilmeyecek bir kişiydi, Nerede bir şey olsa, toplumun faydasına bir şey yapılsa Oradaydı ve çalışıyordu. Bayram, seyran At koşuları, Jüri üyeliği Koro birliği, gönüllü itfaiye O olmadan hiçbiri olmazdı. O olmadan hiçbir şey yapılmazdı Tek bir saat bile boş zamanı yoktu Dün, o nu mezara götrüdüklerinde Gerçekten oradadaydı. Wilhelm Busch’tan serbest çeviri |
08-08-2006, 22:53 | #187 |
|
Evliliğin boyunduruğu o kadar ağırdır ki, taşımak için iki kişiye, bazen de üç kişiye, ihtiyaç vardır.
Alexander Duma (1802-1870), Fransız Yazar (Üç Silahşörler) |
17-08-2006, 22:56 | #188 |
|
"Hukuktan anlıyanlar benden akıl sordular, hiç anlamıyanlar bana akıl verdiler'
Doç. Dr. Sami Selçuk(1937..) Yargıtay Onursal Başkanı |
10-09-2006, 22:34 | #189 |
|
Zenginlik nedir? Bazı kimseler için yırtık bir gömlek zenginliktir; Bazıları ise on milyonla bile fakirdir.
Franz Kafka (1883-1924), Avusturya’lı Yazar Kemeçemin üstüne Yay işlesin işlesin Güzel güzel kızları Kemençeci dişlesin. Kemençemin üstüne Çektim yay gibi durdum Yedi sene askerim Yıkıldı evim yurdum Karadeniz manileri |
23-09-2006, 13:28 | #190 |
|
İnsanlar arasında iyilikten başka hiçbir üstünlük kabul etmem.Karakterin olmadığı yerde, ne büyük sanatçı, ne de büyük mücadele adamı vardır.Orada var olan, zamanın yok ettiği, içleri boş yaratıklardır.Bütün mesele, büyük görünmek değil, gerçekten büyük olmaktır.
Ludwig van Beethoven |
24-09-2006, 21:10 | #191 |
|
Herkes kendi uydurduğu yalanına ağlar
Puskin * Hayat, bir bileği taşıdır, benliğinizi yapan madenin cinsine göre sizi ya eskitecek ya da cilalayacaktır. Yacute Deas * Kimseyi övmeyen, kimseyi kötülemeyen, kimseden yakınmayan, kimseyi suçlamayan olgun insandır. Epictetos * Hayatımızdaki gölgelerin çoğu kendi güneşimizin önünde durmamızdan oluşur. Ralph Waldo Emerson * Yürüyen bir aptal, oturan iki akıllıdan daha çok yol alır. Çin atasözü |
02-10-2006, 17:55 | #192 |
|
"Sevgi bir yasam bicimidir."
Erich Fromm "Güzel olan sevgili degil, sevgili olan güzeldir" Dostojewski "Insan ne kadar büyük ruhlu olursa aski o kadar derin bir sekilde duyar" Leonardo Da Vinci |
03-10-2006, 13:20 | #193 |
|
allah dırnaklarığıza daş değirmesin (askerlerimizi kast ederek)
Annem |
04-10-2006, 14:21 | #194 |
|
Ne mutlu o adama ki ;kendi ayıpları onun başkasının ayıplarını görmesinden alıkoyar. hadis
|
05-10-2006, 15:58 | #195 |
|
Gtimek için kapıyı açman ve çıkman en fazla 30 saniye sürer ama gidişin kalbine göre vakitli değilse, bunun "keşkesi " bir ömür sürer..
|
05-10-2006, 20:10 | #196 |
|
'Çocuklar eyi çalışın adam olun eyi yerlere gelin ,bakın biz eyi çalışmadık sizin gibi hergelelere öğretmen olduk,siz daha iyi yerlerde çalışın!!!' yaşar hoca (lisedeki tarih hocamız)
|
15-10-2006, 23:38 | #197 |
|
Koku
Koku alan diğer canlılarla karşılaştırdığımızda, insanların koku alma duyularının gelişmiş olduğunu öne sürmek güç biraz. Köpekler 48 saat sonra bile kokuya dayanarak iz sürebiliyor. İnsanda kokunun izi birkaç saniye sonra siliniyor. Buna rağmen insanların koku alma olanakları azımsanacak türden değil, görme duyusuna kıyasla çok gerilemiş olsa bile; 10.000 in üzerinde kokuyu birbirinden ayırabiliyor insanlar.
Patrick Süskind’in kokuyu ana tema olarak işleyen kitabı Parfüm(Das Parfum) ilk çıktığında satış rekorları kırmıştı. Türkçeye ‘Koku’ olarak çevrilen kitap başarıyla filmleştirildiği için, şimdilerde yine en çok satan kitaplar arasında Almanyada. "Koku’yu(Das Parfum) kokunun Avrupa'daki tarihçesini bilmeden okuduğumda kitap o kadar hoşuma gitmemişti. Alain Corbin’in araştrımalarına göre kokunun ilginç bir tarihi var. Bizler "Kötü kokan herşey öldürmez, öldüren herşey kokmaz" prensibinden hareketle kokuları değerlendiriyoruz. Corbin’e göre bu herzaman böyle değildi. 18.ci yüzyılın ortalarına kadar kötü kokan herşey tehlikeli olarak kabul ediliyor ve hastalıkların kaynağı olarak görülüyordu. Sadece kötü koku değil, kokunun kendisi bile kötü bir şey olarak kabul ediliyordu. Kötü kokuların değil mikropların hastalık saçtığını Pasteur ispatlamıştır. Alain Corbin Fransız Devrimi ile birlikte bir ‘Koku Devrimi’nin yaşandığını, o zamana kadar kötü kokular içinde yaşıyan insanların temizliğe önem vermeye başladıklarını ve güzel kokular sürmeye başladıklarını söylüyor. Corbin’e göre insanlar kendi benliklerini(kokularını) koklamak ve bunu başkalarına vermek istiyor. Corbin’in düşüncelerine dayanarak ‘Koku’yu yazan Süskind’in kahramanı kendi kokusu olmayan bir kişi. Güzel koksun diye güzel kızları öldürüp cesetlerinden elde ettiği parfümü vücuduna sürüyor. Corbin’in insanların kendi kokularını diğerlerine verme düşüncesinden yola çıkarak, neden güzel kokular süründüğümüzü anlamak zor bir iş değil, özellikle karşı cinsten olanlara vermeye çalıştığımız kokularımızı. Saygılarımla |
16-10-2006, 22:38 | #198 |
|
Tanrı İnsanı yarattı, çünkü maymunlar kendisini hayal kırıklığına uğratmıştı; ondan sonra da başka denemelerde bulunmaktan vazgeçti.
Mark Twain(1835-1910), Amerikalı Yazar |
23-10-2006, 08:17 | #199 |
|
Herkese mutlu bayramlar.
Bayramla ilgili birkaç atasözü bu vesileyle: Akıllı düşünesiye deli bayram eder, Ay gördünse bayram eyle, Bayram geçtikten sonra kınayı başına çal, İki bayram arasında evlenilmez, Arife günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar, Arafa günü yalan söylersen,bayram günü eşkereye çıkar(Azeri Atasözü) Bayram günü borç ödeyecek olana Ramazan uzun gelmez, Dilenciye borçlu olma ya düğün günü ister ya bayramda, Bayramdan sonra ‘bayramın mübarek olsun’ Atın ölümü, itin bayramı, Deliye hergün bayram, Elle gelen düğün bayram, Deliye hergün bayram, Veliye hergün seyran Ay gör, oruç tut, ay gör, bayram eyle, Zengine her gün bayram her gün düğün; fakire her gün keder her gün hüzün(Tatar Atasözü) Meyhanecinin yüzünü bayram topu güldürür |
27-10-2006, 22:35 | #200 |
|
Ramazan Manileri
Bayram geçtikten sonra 'Ramazan manilerinin' ne alemi var, diye düşüneceksiniz belki de. Buna rağmen birkaç Ramazan Manisi. Ramazan yine gelecek ne de olsa.
Eski cami direk ister, Söylemeye yürek ister. Benim karnım toktur, amma Arkadaşım börek ister. İstanbulun minaresi Doksandokuz penceresi Hanım çıkmış seyran eder, Yandı pilav tenceresi. İstanbuldan gelir Tatar Kamçısını yana atar. Benim beyim, benim paşam Şimdi bana mecidiye atar. Şekerim var ezilecek, İnce bezden süzülecek. Darılmayın beyefendi, Çok yerim var gezilecek. |
31-10-2006, 01:42 | #201 |
|
Gelenek bir fener gibidir, aptallar için tutunmaya yarar, akıllının yolunu aydınlatır.
Georg Bernard Shaw 1856-1950, İrlandalı Yazar, Nobel Edebiyat Ödül’ü Sahibi |
01-11-2006, 22:18 | #202 |
|
Astrologlar Kasım Ayı'nda Doğanlar İçin Ne Diyor
Babam’ın fala inanıp inanmadığını tam olarak bilmiyorum, bir fırsatını bulup kendisine sormadım daha. Buna rağmen aklımda en fazla yer eden sözü: "Falsız kalma, fala da inanma"dır. Bu sözü hem tuttum, hem de tutmadım. Falsız kalmakla tutmadım, fala inanmamakla tuttum.
Ama benim fala inanıp inanmayışıma zaten kimse aldırmıyor. Dediklerine göre yıldızların insanlar üzerindeki etkileri bilimsel olarak ispatlanmışmış. Öyle olunca da bana birkaç değişik kaynaktan derlediğim Kasım Ayı falını/fallarını aktarmak düşer. Ne çıkarsa bahtınıza değil, yıldızlar herşeyi önceden belirlemiş zaten. Kader demenin dışında elinizden birşey gelmez. Ön açıklama: Bu ayda doğanlar, daha doğrusu 24. Ekim 22 Kasım tarihleri arasında doğanlar Akrep burcundan. Bu burcu Satürn, Jüpiter ve Uranus etkiliyor. Münih’te yayınlanan bulvar gazetesi TZ’ e göre bu burçta olanları sürprizler bekliyor; olaylar beklenenden başka türlü gelişiyor.Herşeyi iyi ayarladığınız takdirde Satürn’ün işleri istediğiniz yönde etkilemesinden emin olabilirsiniz. Kriz devresine girmiş bir ilişkiyi sona erdirmek en iyi çıkış yolu. Başarının en kısa yolu: Ya şimdi, ya hiçbir zaman. Türk İnternet sayfalarından birkaç alıntı(mesaj fazla uzun olmasın diye falların tamamını alıntılıyamadım): Fal 1: KASIM 2006 Evinizde, almış olduğunuz yeni eşyaları yerleştirebilir veya eski dostlarınızla birlikte güzel sohbet ortamları yaratabilirsiniz. Bu dönem daha çok özel ilgilerinize ve kendi hobilerinize zaman ayıracaksınız. Birlikte olduğunuz kimsenin de bazı özel sorunları varsa bunlar sona erecektir. Ev yaşamınızda birçok değişikliğin gerçekleşmesi ile yeni bir döneme başladığınız hissine kapılacaksınız. Yeniliklerin aniden ortaya çıkışlarına karşı, psikolojik yönden direnebilir ve sinirlenebilirsiniz. Gelişmelerin hızına ayak uyduramadığınız için, öncelikle size hoş olmayan sürprizler gibi gelebilirler. Hatta davranışlarınızın otdukça gergin ve sinirli olacagını söyleyebiliriz. ..... Genelde baktığınızda bu dönem, yaşamınızın değiştiği ve kendinize yeni bir düzen kurduğunuz ortamları yakalayabildiğiniz bir devre olacaktır. Hatta bu konuda önemli bir karar vermek zorunda kalabilirsiniz. Vereceginiz karar, düşündügünüzden de önemli olacaktır. Gelişmelerin büyüsüne kapılan yakınlarınızın sizi hızlı karar vermeye zorlamalarına kulak asmamalısınız. Zaten olaylar siz istemeseniz de gelişecektir. Fal 2: KASIM 2006] Genelde çok sakin bir ay. Bu ay geçtiğimiz aylardaki yorgunluklarınızı da hesaba katarak sakin bir gün geçirmeye ve kendinizi yormamaya dikkat etmelisiniz. Aksi takdirde aşırı hareket ve yorgunluk hastalıkları gündeme getirebilir. Bu durumda enerjinizi açığa çıkarırken dikkat etmelisiniz.Duygusal olarak bu ay eşinizi ya da birlikte olduğunuz insanı gerçekten mutlu edebilirsiniz. Şayet sevdiğiniz kimse sizden uzak ya da sizinle fazla ilgilenemeyecek durumdaysa bazı tartışmalarınız olabilir.Onun yakınlığına ve sevgisine ihtiyaç duyduğunuzda yanınızda olmaması sizin için sorun olacaktır. Ne var ki, onu sıkmamaya ve sürekli gerilim yaratmamaya dikkat etmelisiniz. Fal 3: 2006 yılında 24 Ekim ve 24 Kasım tarihleri arasında Akrepler, güç ve cazibelerinin doruk noktasında olacaklar ve yaydıkları bu enerji ile dikkatleri üzerlerinde toplayacaklar. Yakın zaman içinse, Mars 10 Aralık a kadar karşıt burcunuzda ve geri hareket edeceğinden pek çok arzunuzun başkaları tarafından yönlendirildiğini ve başkaları tarafından yönlendirildiğiniz fikrine kapılacaksınız. AKREP ERKEĞİ: Açıkça konuşulmasa da bazı şeylerin en seri ve mükemmel şekilde çözen kişinin siz olduğu uzun süredir bilinen bir gerçek. Kimseyi hayal kırıklığına uğratmadan durumu çözüme kavuşturabilirsiniz. Uzun süredir şehirlerarası yolda olanlar işlerini yoluna koydukları için özlemini çektikleri evlerine dönüp yakınlarıyla birlikte olacaklar ve dost gruplarını evlerinde ağırlayıp koyu sohbetlere dalacaklar. AKREP KADINI: Yaşamınız bir hayli hareketli. Kendinize ayıracak zaman bile bulamayacaksınız. Bu yüksek tempo sayesinde işlerinizi beklediğinizden daha çabuk yoluna koymuş olacaksınız.2006 yılında durumunuz hiçte fena görünmüyor. Dostlarınızın ısrarıyla, tüm yoğunluğunuza rağmen yeni çevreler edineceksiniz. Bu sayede önemli kişilerle tanışmış olacaksınız. Aracı olan dostlarınıza teşekkür etmeyi unutmamalısınız! İŞ VE PARA: İşte tam anlamıyla başarılısınız. Düşündüğünüz parayı hiç hesapta olmayan yerlerden alacaksınız. Parayı elde tutmamalısınız. Özellikle, kısa ve orta değil uzun vade de düşünüp, yatırım yapma planlarınızı hayata geçirmeniz çok yerinde olacaktır. |
07-11-2006, 01:53 | #203 |
|
Arpa verilmeyen at kamçı/sopa zoruyla yürümez.
Atasözü |
10-11-2006, 02:04 | #204 |
|
Mani
Derenin kenarına Vurdum sarı yılanı. Ne öptüm ne dişledim Niçin dersin yalanı. |
13-11-2006, 00:16 | #205 |
|
Yaşamın anlamı: kimsenin tam olarak bilmediği bir şey; kesin olan, mezarlıktaki en zengin adam olmanın fazla bir anlamının olmayışı.
Peter Ustinov (16.04.1921 - 28.03.2004) |
15-11-2006, 01:11 | #206 |
|
Sevmeyi öğrenebiliriz; Ve çocuklardan daha iyi öğrenebilecek hiçbir kimse yoktur. Sevgisiz büyüyen çocukların kendilerinin de sevgisiz ve hissiz oluşlarına şaşmamak gerekir.
Astrid Lindgren (1907-2002), İsveçli Çocuk Kitapları Yazarı |
18-11-2006, 02:31 | #207 |
|
Kurdun adı yaman çıkmış,tilki/tilkicik var baş keser.
Atasözü |
20-11-2006, 23:59 | #208 |
|
Hediye etmek demek, kendimize alıkoymak istediğimiz şeyi bir başkasına vermektir.
Selma Lagerlöf (1858-1940), İsveçli Yazar, 1909 yılı Nobel Edebiyat Ödülü |
25-11-2006, 00:22 | #209 |
|
Sığ dere şarıldayıp akar, derin dere sessiz.
Tatar Atasözü |
01-12-2006, 00:49 | #210 |
|
Barış, ancak sevginin gücü güç sevgisine üstün geldiğinde gerçekleşir.
Jimi Hendrix (1942-1970), Amerikalı Rock Müzik Sanatçısı |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 8 (0 Site Üyesi ve 8 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Özlü Sözler | zafert | Site Lokali | 3 | 20-06-2009 23:03 |
Atasözleri /Deyimler/Güzel Sözler... | Mustafa USTA | Site Lokali | 11 | 24-09-2007 13:33 |
Özlü sözler (quote) | Hemocrania | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 0 | 21-08-2007 11:29 |
Adalet ve Hukuk ile ilgili Güzel Sözler | | Burak | | Site Lokali | 0 | 01-02-2007 17:24 |
Etkili Başvuru Hakkı | Av.Selim Balku | İnsan Hakları Hukuku Çalışma Grubu | 1 | 03-01-2007 01:21 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |