15-05-2007, 09:37 | #151 |
|
Çok değerli bir dostumun öğüdüdür ömrümce saklamayı planladığım:Hayat mücadeledir ve yılmamaktır.Hele de dolaşıyorsa damarlarında hırçın Karadenizli kanı daha da sıkı asılmaktır. Zorlmakatır şartları.Eğilmemektir,yorulmamaktır...Varsa hayatta herşeyin bir zıttı(güzel-çirkin,tatlı-ekşi.. gibi) seninde karşında hep birileri olacaktır.Boynunu eğer ve teslim olursan onlara en büyük ihaneti edersin seni doğuranlara ve yaratanlara.En önemlisi de sahip olduklarına.
Varlığının sebebini ve değerini biliyorsan eğer hayat da güzel şeyler sunar insana.Tutabilirsen elinde bravo sana.Tutamazsan kaçırırsan sakın yılma.Yeni ufuklar açacaktır kader bir gün sana. Not:Bu düşünceleri aklıma sokan,beni kendince dolduruşa getiren ama bence motive eden dostuma bir ömür boyu kahkaha dilerim |
16-05-2007, 10:30 | #152 |
|
başlığı atan atmış,
bir uçurummuş hayat... bir yarayı kanatmış... acil durummuş hayat... her gelen yorum yazar... ne kadar koşarsınki.. akdevrim sonun mezar... akdevrim.05.2007.istanbul... |
16-05-2007, 15:36 | #153 |
|
Trabzon da milli bayramlardan birinde Kurtuluş Savaşı zamanlarını hatırlayan yaşlı bir amcayı kahramanlıkları anlatsın diye törene davet etmişler.Mikrofonu eline alan amcamız "Düşman Yoraz dan görindii,biz bi kaçayruukkk,bi kaçayruukkkk... demeye başlayınca yaşlı amcanın mikrofonunu kapatıp,apar topar kürsüden indirmişler.
Hayat ,dürüst olmaktır. |
16-05-2007, 18:17 | #154 |
|
Hayat bir gün orda bir gün burda olmaktır.
Bugün hayat Ankara'da olmak. Burası çok sıcak olmak! Burası adamı bunaltmak. Bugün Hayat Anakara'da yolunu kaybetmek. Eski arkadaşlarını görmek, bir kaç laf etmek ondan bundan. Hayat, tavsiyelerde bulunmak bazen insanlara; çok kısa bir süre içerisinde Ankara'da su problemi bekleniyor hatta bazı sesini çıkaramayacak muhitlerde su kesintileri başlamış bile... Sıra daha sonra diğer muhitlere gelebilir. Acil çözüm lazım kısacası. Mesela seçime gitsek yaz olmadan Hayat aradığını bulmaktır. Trabzon'da yoktu Anakara'da buldum aradığım kitabımı. -Eeee işte, boyuk şehir... -En çok da Ankaray'ı seviyorum bu şehirde ama sular kesince ne olur bilemem... |
16-05-2007, 19:07 | #155 |
|
Hayat,
Bozuk bir maus'un imleçiyle tıklamaya çalışmaktır... -Sabit dur, oynama sakın!!! -Ohh be! Hayat; mausun'un imleçini hedefe denk getirmek ve enter'a basmaktır... |
17-05-2007, 12:07 | #156 |
|
Bazen nefret de etsem bu şehri seviyorum..
Sıcak bir bahar günüdür.Edirnekapı'dan Kadıköy otobüsüne binilir.Cam
kenarına oturulur.Üstteki bütün ufak camlar açıktır.Kulakta kulaklık,radyoda en sevilen sarkıyı bulmak için bütün kanallar sırayla geçilir..Tam o sırada bulursun aradığın şarkıyı.Bir bakarsın ki Boğaziçi köprüsünden geçiyorsun.İşte tam o anda gözlerini kapatırsın ve ılık rüzgar yüzüne yüzüne vurmaya başlar,üşümezsin çünkü güneş ısıtır, içini sıcacık yapar..Arada gözlerini açarsın ve İstanbul'un eşsiz manzarasında uçtuğunu hissedersin..Sanki gökyüzünde bir köprü var ve ordan geçiyorsun.. Hayat; rüzgarın yüzünü okşamasını,bazen saçlarını uçuşturmasını hissetmek ve yüzünü yukarı kaldırıp içinden şükretmektir, tam üşümeye başlayacağın anda güneşin sıcaklığında ısınmaktır.. Yaşadığın her anın tadını çıkarabilmektir hayat.. |
17-05-2007, 13:25 | #157 |
|
hayat nefes alırken,acı tatlı duymaktır...
bulutların üstünde hayalinde kaymaktır... yüzleşmek varlığınla,ya yerinde saymaktır.. hayat bence insanın, taşıdığı her canın bedene isyanıdır... derin bir uçurumdur, acısı ve tatlısı, kollusu kanatlısı.. her telden vede dilden.. renkleri,ahenkleri içinde barındıran... akdevrim.17.05.2007.istanbul... |
17-05-2007, 18:22 | #158 |
|
Bir eliyle verdiğini diğer eliyle alan ama her zaman mutlu etmeyi bilen bir sevgili…
Hergün insanlara umut satan bir piyangocu … Siz altından geçerken o üst geçitte yürüyen hayatınızın kadını… Bir tefeci ya da, bir verip beş isteyen... Nefesiniz kesilmek üzereyken suyun yüzeyine çıkıp aldığınız o derin nefes… Hayat… Ne olduğunu kim bilebilir… Ne olduğunu bilmiyorum ama nasıl olduğunu söyleyebilirim. Hayat, sırılsıklam aşık olduğun için saçmaladığın ilk buluşmalar gibidir. Asla tatmin etmez ama hep umut vericidir |
19-05-2007, 15:29 | #159 |
|
Hayat; misafirin iki küçük meraklı çocuğunun sorduğu herşeye cevap vermekten yorulmaktır..Biri beni kurtarsıınnnn!!!!
|
19-05-2007, 15:33 | #160 |
|
Evet...Hayat bir uçurummuş meğer.Kenarında dolaşırken beni içine çağıran ve düşmemek için çırpındığım...
|
19-05-2007, 15:35 | #161 |
|
Hayat, küçüklerin sorularından bunalan ve "biri beni kurtarsın" diyen Seyda'ya (Ş değil); "kontra atağa geç, onların sana sorduğu şeylerin benzerlerini, aynen onlar gibi, sen onlara sor, göreceksin bak, eğlenceli de olacak" demektir.
|
19-05-2007, 15:41 | #162 | |||||||||||||||||||||||
|
8.00'dan beri ayaktayım ve miniklerin ''shake it up shekerim'' isteklerinden sonra bu şarkıdan iğrenmeye başlamıştım ki yeni bir istekte bulundular, nerden biliyorlarsa.. : Ferhat Göçer'den Cennet'i aç Seyda Abla.... Soru soracak halim kalmadı D'arc.. |
19-05-2007, 17:16 | #163 |
|
kaç zamandır uğramadığım dost meclisine FB^^nin 100. yıl şampiyonluğu şerefine iki satır:
Hayat; bademli çikolatalı sarı-lacivert pastanın tadını çıkarmaktır doyasıya nice şampiyonluklara... |
19-05-2007, 17:21 | #164 |
|
FB bir yana da... hayat; yaşamak'ın organize halidir
|
19-05-2007, 17:23 | #165 |
|
Hayat; ennihayet birazcık çalışmanın verdiği iç huzuruyla, ağlamaklı bir havada pencere kenarında çay yudumlarken, Fikret Kızılok'tan "Bu kalp seni unutur mu"yu dinlemektir.
|
19-05-2007, 19:19 | #166 |
|
hayat dediğin olay,
kendini kandırmaktır... hasret çeken dudağa, öpücük kondurmaktır... donsun zaman ve saat, tutmuyorsan nasihat... akdevrim.19.05.2007.istanbul... |
19-05-2007, 23:16 | #167 | |||||||||||||||||||||||
|
Hoş geldinız Sayın hanım büşra Bu arada; Hayat, en büyük rakibine harakiri yaptırmaktır. |
21-05-2007, 10:16 | #168 |
|
:)
Hayat bazen bir kalbin atışlarını duymak istemektir biran gözün kara olması ve de cesaretsiz bir bedene cesaret yüklemektir.Haykırabilmektir biran geleceği düşünmeden o anı yaşamak o anın güzelliğini yaşamak ve öylece tüm seslere kulak kabartmaktır ve kendi anlamını yükleyebilmektir.Tüm melodilerde kendini hissedebilmektir.
|
22-05-2007, 15:28 | #169 |
|
Hayat bağışlayıcı olana güzel görünür.Ne kadar nefret ve kim doluysa için okadar uzaklaşırsın hayattan ve o kadar zor gelir yaşadıkların.Ne kadar large san ve ne kadar ti ye alabiliyorsan yaşadıklarını o kadar mutlusundur.Ama bir insan düşünün belki hiç göremez gerçek varlıkları ama onları hayal eder.Hayal ettikleri her zaman güzeldir çünkü o öyle görmek istiyordur.Gerçeklere ne kadar çıplak gözle bakarsak okadar ayrıntılardan rahatsız oluruz.
Ben hayatı insanları doğayı varlıkları sadece görmek istediğim gibi görürüm.Güzele çirkin bakarsam O ÇİRKİN,çirkine güzel bakarsam O GÜZELDİR.Hayatı sadece ben yönlendiririm.O herzaman bana uymak zorundadır. |
22-05-2007, 19:36 | #170 |
|
Hayatta fazla mesai yapmak isteyenlere duyrulur:
-Fazla mesai ücreti mi?Oda neymiş.Hala çalışabildiğinize şükredin. -Hayatveren iyiniyetli olarak mesainizi uzattı.Saygısızlık yapmaya gerek yok Hayat en uzun iş.Emeklilik tek çeşit:Malulen Herkese kolay gelsin... |
23-05-2007, 08:04 | #171 |
|
-Yardıma ihtiyacım var! Başımı kaşıyamıyorum
-İtici bir teklif gibi gelebilir ancak çaresizlik kötü şey! -Bir gün neden 24 saat ya allah aşkına hiç esneklik de yok!... Şunu 48 yapsak nolur. Hele de bir resmi mesai saatleri var ya, çıldırtıyor adamı! 08-12, 13-17... Bir de çalışıyor ve iş kovalıyorsan ''vayy haline'' Hayat; birinin başını kaşımaya yardım etmesine acil derecede ihtiyaç duymaktır... Help! İmdat! |
23-05-2007, 12:49 | #172 |
|
Hayat,evde akşamdan kalan 2 kurabiyeyi kardeşinden gizli mideye indirdikten sonra suçu Raffi ye yüklemektir
-Ben yemedim Raffi yedi. -Ama Raffi tatlı yemez ki.. -Canı çekmiş sanırım bende verdim yazıktır diye -Sahi miiii... -hı hı (Bu sırada zavallı Raffi bu dialogda bir bana bir kardeşime bakar.Kurabiyeleri ben yalanları da kardeşim yediPeki mağdur olan kim?) |
23-05-2007, 12:50 | #173 |
|
Yalanın mağduru elbette, ama bu insafsızlık!
|
24-05-2007, 00:41 | #174 |
|
Bir hafta once:
-Ne zaman geliyorsun? -Soylemem. Ama 20'si ile 30'u arasinda her an bekleyin. Dun: (Turkcell hattimdan 15.00 sularinda arayinca) -Geldin mi yoksaaaaa?? -Hayir, kontorum yoktu, sizi de cok ozledim sesinizi duyayim diye bu hattan ariyorum. -Peki bu saatte(ABD saatine gore dusunuyor) neden uyaniksin? -Heheheheeee! Anlasildi, kandiramayacagim! Istanbul'dayim! -Aaaaaaaaa(ciglik)aaaaaaaaaaaaaaaa! Hayat, sevdiklerine harika suprizler yapmaktir. Hayat, sevdiklerine kavusmaktir. |
24-05-2007, 09:12 | #175 |
|
...bir uçurumdur hayat gerisi farklı yorum...
...nefes alıp verirken sanırım yaşıyorum... akdevrim.24.05.2007.istanbul... |
24-05-2007, 09:17 | #176 |
|
Sayın akdevrim,
Bir devrim yaparak, "hayat bir uçurum değildir" şeklinde cümleler kurulmasına önayak olmanız temennimiz Hayat güzeldir. Saygılar |
24-05-2007, 12:37 | #177 |
|
hayat hep cennet olsun,dua eden bir kulum...
tetiği çekmiş parmak,ve yaralanmış kolum... akdevrim.24.05.2007.istanbul.. |
27-05-2007, 14:14 | #178 |
|
Hayat; geçirdiğin güzel bir THS gecesinin ardından Pazar gününe çoook neşeli bir merhaba demektir..
|
28-05-2007, 11:11 | #179 |
|
Anne kucağıdır hayat.Savunmasız ve muhtaç bir bebeğin yaşamak için bırakıldığı,doyurulmayı giydirilmeyi yetiştirilmeyi büyütülmeyi beklediği bir kucaktır.İyi ve bilinçli bir anne kucağıysa yaşadığınız hayat ortamı bu ihtiyaçlarınız giderilecektir ivedilikle ve bereketle.Yok değilse ozaman sürünerek adım atarak yürüyerek ve sonra da koşarak ADIM ADIM siz yapacaksınız ulaşmak istediklerinizi.
Ama hangi anne evladının bu isteklerini geri çevirebilir ki.Hayatta sunacaktır güzelliklerini.Yeter ki istemeye bilmek gerek.Annenizi çok ağlayarak usandırırsanız isteksizce yerğine getirecektir taleplerinizi. İstemeyi öğrenelim... |
29-05-2007, 09:10 | #180 |
|
Caponya"dan butun Turkiye'ye selam.
-Koniciva! Hizli basladik vallahi. Caponya'da ilk ovunum; pilav ustu tavuk. Caponya'da ikinci ovunum; pilav ustu koyun eti. Eee daha nolsun. Ama ne kadar dayanirim bilemiyorum -Burda herkes japon yahu! Hayat; kizlarin icinde kizilcik bebek misali olmak demektir. (Bilmem ki anlatabildim mi!?) Gorusmek dilegiyle... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kredili hayat sigortası... | Av.Hilmi Sormazoğlu | Meslektaşların Soruları | 2 | 17-12-2006 19:34 |
Hayat T T ! | ankara7406 | Site Lokali | 3 | 08-09-2006 14:53 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |