06-11-2009, 12:14 | #151 |
|
Ben bugün kaybolmak istiyorum. Beni kimse bulamasın, odamda çalışıyım, ara verdiğimde dağlara denize bakıp kahvemi yudumlayım, ikide bir öğrenci ya da imza vs için kapı çalınmasın mesela.. sessiz sedasız koltuğuma gömüleyim öğleden sonraki dersim de olmasaydı mesela.. bugün kaybolmak ve bulunmamak istiyorum nasıl bilmiyorum , çözüm arıyorum..
|
06-11-2009, 12:19 | #152 | |||||||||||||||||||||||
|
Çözüm; izin kağıdında. İzin kağıdı, sümenin içinde. Sümen, Dekan' ımızın odasında. Araba, kapıda... Hadi kolay gelsin. |
07-11-2009, 16:26 | #153 | |||||||||||||||||||||||
|
Dekan Hoca çok anlayışlı ama derse girmemek için "Hocam bugün kaybolmak istiyorum" mazereti uygun bir mazeret değildi Nitekim kaybolamadık, paşa pşa dersimizi yaptık sonra da atladık memlekete döndük. Burda kaybolmama gerek yok çünkü kaybolmak istememi gerektiren bir durum yok. Huzur içindeyim |
07-11-2009, 17:42 | #154 |
|
Ben, Hande Yener dinlerken kayboluyorum...
|
07-11-2009, 21:57 | #155 | |||||||||||||||||||||||
|
O zaman bunu başkası yazdı. |
07-11-2009, 23:43 | #156 | |||||||||||||||||||||||
|
Hayır onu ben yazdım Sanırım yazdığım anlaşılmamış. İyi ki Dekan Hocanın yanına o mazeretle gitmemişim, muhtemelen o da bu mazereti anlamayacakmış |
14-01-2010, 20:42 | #157 |
|
zaman zaman böyle bir düşünce gelip geçer içimizden.ama bunun bir kurtuluş olmadığı kanaatindeyim.nereye gidersek gidelim bırakıp gitmek istediğimiz şeylerde aklımızda,yüreğimizde bizimle birlikte gelir.
|
25-04-2011, 21:03 | #158 |
|
Bir Çarşamba gününün öğleden hemen sonrasıdır en iyi kaybolma zamanı; mesela saat 14. İş günü, herkes yoğun, kimse farketmez yokluğunuzu. Masanızın boşluğu "Biryerlere gitmiştir, belki de adliyede." izlenimi verir. Öğle saati geçtiğinden kimse aramaz sizi yemek için. Telefon edenlere "Cepten arayın." derler; "Cebi kapalı." diyene de yanıt hazır: "Adliyenin bazı yerlerinde çekmiyor."
Gece geç saatlere dek eşiniz de aramaz, "Biryerlerde içiyordur." diye düşünür. Aramaya başladığında da ilk aklına gelen "Şarjı bitmiştir." olur. Sabah şekillenmeye başlar yokluğunuz evde. Bürodaysa hala sorun yoktur, "Duruşmadadır." denir, üstünde durulmaz. Birilerinin polisi araması epey zaman alır, çünkü sizi soracakları çok kişi vardır. Hoş, polis ne yapacak, şapkadan çıkaracak değil ya sizi? Önce hummalı bir biçimde aranırsınız. Sorulmadık tanıdık, bakılmadık yer kalmaz. Senaryolar dolaşır kafalarda, birer birer boş çıkan olasılıklar. Birkaç gün geçti mi, umut kesilir yaşadığınızdan, kimse itiraf etmese de aradıkları cesedinizdir artık. İyi ama nasıl kayboldunuz? Bu sorunun yanıtı yok hala. |
09-05-2011, 14:21 | #159 |
|
Çok kalabalık. Anlamsız bir gürültü var her yanda. Kimi gülüyor; kimi hararetle bir şeyler anlatıyor. Hiçbir şeyi bilmemekle sürekli yargılanan, ordan oraya koşturulmakla her defasında tökezleyen ben, yokmuşum gibi. Kimse farkımda değil. Oysa ordayım. Nefes alıyorum. Şaşkınım. Bakışlarım garip. Ordayım.
Ben stajyer avukatım. Yokum. Varlığım görünmez adam. Emeğim, ortalarda. Beynim kullanılmayı beklerken, ellerim nasırlı. Ben..Stajyer..Avukatım.. Sanırım bu yüzden kayıbım... |
09-05-2011, 15:57 | #160 |
|
Ben denize bakarken kayboluyorum denizin yeşilimsi mavisine
|
29-08-2011, 10:52 | #161 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Aladağ, Olamaz ki! 1.Cevap verilirse “kaybolmuşluk” biter. 2.Cevap verilebiliyorsa, “kaybolmuşluk” geçicidir. O zaman da sorunun “Geçici olarak nasıl kayboluruz” olması gerekirdi! 3. Cevap verilebiliyorsa, kaybolmuşluk değil! Bulunamıyor olmak söz konusu olur, o zaman da sorunun “nasıl bulanamayabiliriz” olması gerekirdi. 4.Kişi kaybolduğunu hatırlıyor ve sorana anlatıyorsa>>> Bkz. (2). 5.Kişi kaybolduğunu hatırlamıyor ve fakat bu soru soruluyorsa… Tıbbî bir durum… Cevap veremez. 6.Kaybolmak: 6.1.İradi olarak "kaybolmak" = "Nasılı" açıklanmaz! Bkz.(1) 6.2.Gayri iradi kaybolmak= Bkz.(4) |
29-08-2011, 12:05 | #162 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstadım, Yazdıklarınıza rağmen; neden olmasın? |
29-08-2011, 12:17 | #163 |
|
Sayın Aladağ,
Sorunuzu felsefi anlamıyla da, dilbilimsel bir bilmece olarak da ele alsak, cevap verilemeyeceği görüşündeyim. Uyuyana yöneltilen "uyuyor musun?" sorusuna yanıt alınması gibi... |
29-08-2011, 12:25 | #164 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstadım, Soru, "nasıl kayboluruz?"dan ibaret. THS'lilere soruluyor. O an kaybolmuş birine sorulmuyor, hatta yanıt vermek için önceden kaybolmuş olmak bile gerekmiyor; düşlemiş olmak yeter. Diyelim ben, yazdıklarımın hepsini yaşamış olsam, şimdiye çoktan ölmüştüm. |
29-08-2011, 12:34 | #165 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Aladağ, 1)Kaybolamayız !. 2)Geçici süre kaybolunabilinir. 3)Geçici süre saklanılabilir. 4)Geçici olarak bulunulamaz hale gelinebilir. 5)2,3,4. için önerilerde bulunulabilir. |
29-08-2011, 12:51 | #166 |
|
Muvakkaten gaybubiyet yani geçici yitiklik hali...
Kaybolmak: "Mardin'e gittim, şehrin gizemli havasını solurken ve çarşılarını gezerken adeta kendimi kaybettim." cümlesinin içerdiği ruh halinde de "kaybolmak"tır. Saygılar. |
29-08-2011, 13:04 | #167 | |||||||||||||||||||||||
|
- Ülkemizde binlerce kişi kaybolmuştur. - Dünyada milyonlarca kişi kaybolmuştur. - Yaşadığım bir örneği vermem gerekirse: 1999 depreminden sonra Yalova'da, daha 3.gün, enkazlar denize dökülmüş ve o bölge doldurulmuştur. Kayıplarla kayıtlar örtüşmemektedir. İnsanlarımız enkaz altında kaybolmuştur. Şimdi denizin doldurulduğu o yerde çay bahçeleri ve deprem anıtı var; kimlerin üzerinde çay içildiğini bilmiyoruz. - Romain Gary, Emile Ajar adı ile romanlar yazmış; aynı kişi oldukları ölümünden sonra anlaşılmıştır. Romain Gary, Emile Ajar olarak kaybolmuştur. - Şizofrenlerin şizofren olma nedeni, kendi kendilerinin içinde kaybolmalarıdır. ... ... Kaybolmanın başka yol/yöntemleri de vardır. Ama kendi soruma daha fazla yanıt vermek istemiyorum. |
29-08-2011, 13:18 | #168 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Aladağ, Son iletiniz (167), sorunuzun kapsamını aşmadı mı? / Mahiyetini değiştirmedi mi? Saygılarımla |
29-08-2011, 13:37 | #169 | |||||||||||||||||||||||
|
Romain Gary/Emile Ajar dışındakiler için evet, pek eğlenceli değiller. |
29-08-2011, 14:46 | #170 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Aladağ, 1.Yazar kaybolmadı! Kendi iradesi ile bir başka kimlik altına saklandı. 2.Yazar hakkındaki "Kayboldu" hükmü, topluma ait ! 3.Verdiğiniz yazar örneğinin de sorunuzun kapsamı dışında olduğu görüşündeyim.
Sorunuz bağlamında: 1.Kaybolamayız! 2.Saklanırız, 3.Kaçar/kaçamak yaparız. 4.Dr.Jekyll ve Bay Hyde oluruz... Da, kaybolamayız. 5.Bakınız, sorunuzun tarihi 22.10.2008'den beri kaybolamadık 6.Kaybolan da nasıl kaybolduğunu söylemiyor Saygılarımla |
29-08-2011, 14:51 | #171 |
|
Peki Üstadım.
|
29-08-2011, 16:32 | #172 |
|
Sayın Aladağ,
Ama sakın kaybolmayınız lütfen... Kısa süreli kaybolma/kaçamak-lar için bir yer biliyorum... Suat bey'e sorunuz... Kendileri de bir süre kaybolmuşlardı Hepinize sevgiler... |
29-08-2011, 19:49 | #173 |
|
En güzel kaybolma, kalabalığın içindekidir. Herkes birbirine bakar ancak görmez..Yanlarından geçip giden silüetler vardır sadece.. Sizde o silüetlerden biri iseniz, tebrikler kaybolmuşsunuzdur..
|
29-08-2011, 22:54 | #174 | |||||||||||||||||||||||
|
|
01-09-2011, 20:26 | #175 | |||||||||||||||||||||||
|
Biz öyle tiplere kaybolmuş değil de "Uçmuş bu adam." diyoruz. |
02-09-2011, 14:29 | #176 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayenizde 2 gün, sizin deyiminizle "kaçamak" yaptım; Cengiz Bey'in deyimiyle "kayboldum". Adı ne olursa olsun bizce harikaydı ve tam zamanıydı. |
23-09-2011, 21:28 | #177 |
|
Şöyle bir alıntıyla katılmak isterim:
"Türkler, kaçıp gitmek istiyor. Kaçmak isteyenler için, Türkler, kaçılacak yerin neresi olduğunun bir önemi yok. Kaçmak, kurtulmak olarak görülüyor. Başka bir hayata başlamak. Tekrar, bir oyun olarak tekrar, Türklerin kaçış nedeni. Fark, yok, oluşturulamıyor. Türkler, yalnızca kaçıp gitmeyi mi düşünürler, sorumluluklardan, işten yırtmak isteği mi, yorgunluğun oluşturduğu bir dinlenme programı mı, yoksa Türkler kaçmayı gerçekten arzuluyorlar mı? Deleuze’e göre, kaçmak, hareket etmek değildir, olduğu yerde kaçış hareketi yapmak mümkün, göçerler, hareket etmeyenlerdir, oldukları yerde durdukları oluyor. Hiç kımıldamadan seyahet etmek mümkün. Bir kişilikten başka bir kişiliğe geçi bu türden bir seyahat. Bir milletin kendi kültüründen bir başka kültüre geçişi de böylebir seyahet, hareketsiz. Guattari ile birlikte yazdığı iki ciltlik kitapta, kitabın adı, Kapitalizm ve Şizofreni’dir, Deleuze, kapitalizmin dışında kalanların yalnızca şizofrenler olduğunu vurgular, çıkış yok görünüyor, kapitalizmden yalnızca şizofrenler paçayı kurtarabiliyor, karşı çıkışlar hiç bir zaman bir şey getirmiyor." (Rüşdü Paşa) |
09-10-2011, 11:31 | #178 |
|
Kaybolmak başkaları içinse, herkesten kaçmakla kaybolabilirim. Bugün tatil günüm hiçbir yere gitmek zorunda değilim, kimseyi beklemiyorum. Aksini isteyene kadar bugün hayatım bomboş, telefona da bakmak zorunda değilim, kapatabilirim fakat bütün yapabileceğim mekansal anlamda veya başkaları için kaybolmak. Kimse bana ulaşamaz, yerimi kimse bilemez fakat beynimde kaybolmuşluk adına bir katre ilerleme olmayacak. Herkesi ve her şeyi beynimde taşımaya devam ettiğim sürece kaybolamayacağım.
Bilincimi- hafızamı kaybetmişsem bu benim kaybolma isteğimi karşılar mı? benimkini karşılamaz. O halde kendimin ve çevremin bilincinde olarak kaybolmalıyım ki, bu kayboluş bana hizmet etsin... Galiba nasıl kaybolabileceğimi buldum. Olayları ve insanları yaşandığı noktada bırakmayı yani ruhu geniş bir insan olmayı başarabilirsem, istediğim zaman kaybolabilirim. |
09-10-2011, 11:34 | #179 | |||||||||||||||||||||||
|
Katılıyorum. Ezcümle mesele, "kendini kaybetmeden" kaybolabilmektedir. Saygılarımla. |
11-04-2012, 17:52 | #180 |
|
Kayboldum!...
Dahası izin verirsem bayağı kaybolmuş durumdayım. Taşındım, ertesi gün cep telefonum bozuldu. Yeni kullandığım cihazda hiç numara yok, iş telefonlarım dahil. Aramak istediğim hiç kimseye ulaşamıyorum, tek tesellim numaramda sorun yok aranabiliyorum . Bugün üye olduğum sosyal paylaşım sitesinin duvarında ağlamayı düşünüyorum '' Kayboldum, beni bulun '' diye. Demek ki kaybolmak mümkünmüş. Kaybolmak istediğim zamanları düşünüyorum da; ben bu kaybolma işinden hiç hoşlanmadım bulunmak istiyorum. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 4 (0 Site Üyesi ve 4 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avukatlar Nasıl Kurtulur? avukatlıkta Kalite Nasıl Artar? işte Bana Göre Çözümü: | ibrahimbey | Hukuk Sohbetleri | 87 | 26-05-2010 22:11 |
Bu Nasıl İş? | Kıvılcım | Meslektaşların Soruları | 5 | 13-09-2006 23:06 |
Noterlik Hakkında Bilgi(Nasıl Olunu,işleyiş Nasıl Vs Vs) | fatih | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 04-03-2002 20:39 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |