06-03-2007, 18:54 | #91 | |||||||||||||||||||||||
|
Sevgili ege, Kabul 10 yıl öncesine göre 'azıcık' daha yeşillenmiş... Fotoğrafı çeken de ilginç birisi imiş; Mordoğan'ı bırakmış plastik sandalye ve masayı çekmiş. Gizli reklam gibi olmuş. Zaten doğal güzellik anlamında Karaburun'un namusunu Mordoğan kurtarıyor. Yolları hala keçi yolu gibi ise; Jeanne D'arc'a gelirken iyi bir sürücü ve naylon torba tavsiye ediniz lütfen.... Saygılarımla |
06-03-2007, 19:07 | #92 | |||||||||||||||||||||||
|
Sevgili Suat, İstanbuldan sonra,yoları keçi yolu olmayan bir yere kaçmanın zaten ne anlamı var ki? geriye dönüş mümkün mertebe olamasın ki, geride kalanlar da yollara dökülüp gelmesin. jean darc için zaten şüphelerim var "ceylan derisi" gibi sözler etmiş bir yerde ona vize bile çıkmayabilir) bir dip not: internette karaburun görüntülerine bakınca otel pansiyon reklamından başka bişey yok ki, korkarım istanbul'lular orayı da işgal ettiler... |
06-03-2007, 19:13 | #93 | |||||||||||||||||||||||
|
bir şehre ait olunmuyor Uygar.. şehir size ait olabiliyor eğer başarabilirseniz , yoksa bir şehrin küskünlüğü kalabalıkların ortasında yaşanan hücre cezasına dönüşüyor. umarım şehrinizi bulursunuz. |
06-03-2007, 22:45 | #94 | |||||||||||||||||||
|
Güzel söz. Şiir 3 hazır! |
06-03-2007, 22:48 | #95 |
|
Sayın ege, Sayın Şehper,
|
06-03-2007, 23:36 | #96 |
|
Ah İstanbul,güzel İstanbul.
Sevdanın güneşi İstanbul. Seni bağrıma basarım. Aklımı başımdan alan İstanbul... Yavuz Ağır |
06-03-2007, 23:39 | #97 |
|
Sade Bİr Semtİnİ Sevmek Bİle Ömre DeĞer....
|
06-03-2007, 23:42 | #98 |
|
Kimin Umurunda
Okul Arkadaşlarıma: Beraber çektik kahrını biz İstanbul'un, Beraber ıslandık Üsküdar yağmurunda, Bak şimdi sonu göründü bu taşlı yolun, Hatlar kesildi, vefa kimin umurunda... Sedat Kemal |
06-03-2007, 23:53 | #99 |
|
Ben de çok ıslandım Üsküdar yollarında. Anneanne(ler)imizi görmeye giderken alırdı da bir yağmur
Duvarlarında maskların asılı durduğu bu eski İstanbul evi tarih mi kokardı, yoksa açık pencerelerden mi içeri sızardı, bilemezdim. Gözleri iyi görmüyordu artık büyükanneannemin. Annemle anneannem hasret giderirken, biz büyükanneannemle salona geçip, radyonun başına kurulurduk. (Dikkatinizi çekerim, dört kuşak kadın birarada) Beklediği temsil başladığı anda büyükanneannemle ben radyodan gelen sesin bulunduğu başka bir dünyaya çoktan yol almış olurduk. Bağlantımızı kimse koparamazdı. Bugün anneannem de, büyükanneannem de artık yok. Tarih kokan o ev de artık yok. Ama Üsküdar hala orada, tarih orada, İstanbul orada. Nasıl terkedilir İstanbul ya? |
06-03-2007, 23:58 | #100 |
|
Evet ya nasıl?Nasıl terk edillir?
Saim paşam diyorum sizi biraz dinlenmeye mi alsak. Yorgunsunuz belliki. İstanbulu terk etmek filan .. Ol mahiler ki derya içredür deryayı bilmezler demiş ya şair.. |
07-03-2007, 00:15 | #101 |
|
salkım salkım tan yelleri estiğinde
mavi patiskaları yırtan gemilerinle uzaktan seni düşünür düşünürüm istanbul binbir direkli haliç'inde akşamlar adalarında bahar süleynaiye'nde güneş ey sen ne güzelsin ey kavgamızın şehri istanbul boşuna çekilmedi bunca acılar büyük ve sakin süleymaniye'nle bekle parklarınla köprülerinle meydanlarınla bekle bizi istanbul tophane'nin karanlık sokaklarında koyun koyuna yatan çocuklarınla bekle bekle zafer şarkılarıyla geçişimizi istanbul haramilerin saltanatını yıkacağız bekle o günler gelsin gelsin istanbul sen bize layıksın biz de sana istanbul istanbul boşuna çekilmedi bunca acılar büyük ve sakin süleymaniye'nle bekle parklarınla köprülerinle meydanlarınla bekle bizi istanbul" vedat türkali ve de dinlemek için http://www.youtube.com/watch?v=P74hVPTf1Lo (ben bu linki ekledikten sonra, bu site hakaret taşıyan görüntüler nedeni ile Türkiye'den erişimi yasaklanmış..)(08.03.2007) |
07-03-2007, 04:03 | #102 |
|
Bir zamanlar ustune en cok sarki sozu ve siir yazilan sehrin Istanbul oldugunu duymustum. Hatta kendisine yazilmis yabanci bir sarki da vardi yanlis hatirlamiyorsam.
Kaliforniya ise Istanbul'un ardindan gelen, sarkilara en cok konu olan ikinci cografi yermis. Siz daha kiymetini bilmeyin Istanbul'un! Not: Ama yine de Mersin gibisi yok! |
07-03-2007, 11:51 | #103 |
|
Kaliforniye neden şarkılara konu olmuş acaba? Zencilere çok eziyet edilen eyalet olduğu için mi? Bilmiyorum ama benim istanbulum gibi yok. İstanbul gibi güzel istanbul kadar güzel.
Sana dün bir tepeden baktım ey aziz istanbul... Not: İlle de mersin mi? orada neresi? Daha bu yaz orda idim. Bir daha da sanırım geçmem ordan |
07-03-2007, 16:45 | #104 |
|
Bir damla düştü,
Bin parça üstümde, Ezildim, Üzüldüm... |
07-03-2007, 20:42 | #105 |
|
Saim Paşam ,
Marmaris'i düşünür müsünüz? Saygılar. |
07-03-2007, 21:56 | #106 |
|
Marmaris de olabilir Paşam.
PÜr holiday saygılarımla. |
07-03-2007, 22:42 | #107 |
|
"Yokmu Allah için yer gösterecek birisi..." türünden imdadına Saim Paşamızın (Paşa rütbesini bu foruma da taşıdınız ya helâl olsun);
Ege Paşamız; Foça, Karaburun, (Ege'miz. Özlemiştik sizi. Geçmiş olsun'la merhaba) Ahu Paşamız; Mersin, Işıl (Hatun)Paşamız; Marmaris diye ses verdiler(Ankara'dan, Marmaris niye teklif edildi? Anlamadım Işıl Hanım) Ne çok sevenin varmış Saim Paşa. Kıskanmadım desem yalan olur. Bir güzellik de ben yapayım Paşamıza. Paşam, buyrun Başkentimize. Köy sayılır İstanbul'a göre. Sakin, sessiz, rahat. Herkes birbirini tanır. Hepimiz aynı apartmanda oturur gibiyiz. Başımızın üstündedir yeriniz. |
07-03-2007, 23:04 | #108 | |||||||||||||||||||||||
|
Çin devlet başkanı gelir Türkiye'ye sorar nüfusunuz ne kadar? El-cevap 50 milyon. -Hadi ya der ne güzel, hepiniz birbirinizi tanıyorsunuzdur?! Sevgiler Sancar paşam. |
08-03-2007, 02:39 | #109 | |||||||||||||||||||||||
|
Neden, Mersin sizi de Sayin Ege'yi karsiladigi gibi cok sicak mi karsiladi? Mersin'i ben her zaman kucuk Istanbul'a benzetmisimdir. Istanbul'un gurultu-kargasasini tasimayan, ama bogazda cay iciyormus izlenimi veren mekanlariyla. Tarsus'luyum, Adana'da da cok bulundum, hatta bir yil yasadim da, ama Mersin bambaska... Sicagi gercekten sicaktir, onu kabul ediyorum. Sicaktan ote o nem oldurur insani, nefes alamadiginizi dusundugunuz anlar cok olur. Ama yazlari zaten Cukurova'nin bir kismi Erdemli-Silifke tarafindaki yazlik evlere, diger kismi ise serin yaylalara tasinirlar. Olan o sicakta calisanlara olur ama onlar da gunu birlik gidis-gelislerle en azindan gunun rahatlama saatini degerlendirirler. Calisirken tatil yaparsiniz-dusunsenize gunduz burodasiniz, aksamustu Akdeniz'de yuzuyorsunuzdur. Aksaminda ise deniz-mehtap-kumsal uclusunun tadini cikartirsiniz istediginiz bir icecekle.. Hem bunun icin oyle 2 saatlik yol da katetmeniz gerekmez. Geldiginiz yerden gideceginiz yere gore tas catlasin bir saatte gelis-gidisler yaparsiniz is yerinizle 'tatil koyunuz' arasinda. Kisin deseniz, bahar havasindadir. Kar hic yagmaz, en fazla yagmuru vardir. Cok cok soguk nadiren yasanir, ama 0 derecenin altina hic dusmez. Kislar kisa ve ilimandir. Bitki ortusu... Tamam tamam susuyorum. Ay cok ozlemisim ya, Canim Mersin'im! |
08-03-2007, 09:43 | #110 | |||||||||||||||||||||||
|
Teşekkür ederim Sayın Karaca Epey İhmal ettim sizleri biliyorum Ankaraya gelince, gelip de işim biter bitmez en hızlı kaçtığım kent orası. Bir arkadaşım şöyle tarif etmişti "denizi yok ya, yönümü bulamıyorumm" ) |
08-03-2007, 09:50 | #111 |
|
Aklınızla bin yaşayın Sn.Karaca. Vallahi Ankara'da Saim Bey'i görmekten büyük mutluluk duyarım.
Ben Marmaris'i kendisine paşalar diyarı diye teklif etmiştim Yoksa Saim Bey'i Ankara'dan uzaklaştırmak gibi bir kötü niyetim yoktu. Sadece , denizi bir kez gören bir daha denizsiz yerde zor yaşar diye Ankara aklıma gelmemişti. Ama, kendisi paşadır, UDAP'ın Ankara'ya deniz getireceğinde dair inancımız da tamdır. Saygılar. |
08-03-2007, 10:00 | #112 |
|
THS, yakında TPS (Türk Paşa Sitesi) olursa şaşmayalım. )
|
08-03-2007, 16:18 | #113 | |||||||||||||||||||
|
Ankara'da okurken ailem Ayvalık'ta ikamet ediyordu. Ayvalık denizi ilk gördüğüm yer de değildi üstelik. Ondan önce Ünye sahillerini keşfetmiştik, bilahare Ege sahillerini. Ama Ankara'nın yeri ayrıdır. İzmir Kemeraltı'nda senelerce yolumu kaybettiğim halde, Ankara'da hiç kaybolmadım mesela Artık isi, pisi de yok. Doğduğum yer Ankara! Hem onun da sol yanı ve de kuzey yanı deniz Ps: Işıl hanım, sizinle becayiş yapsak? |
09-03-2007, 04:33 | #114 | |||||||||||||||||||||||
|
Bir Allah'in kulu da cikip 'Mersin de Bogaz nerde bre Ahu' dememis ya, helal olsun. |
09-03-2007, 14:33 | #115 | |||||||||||||||||||||||
|
Sizi, Admin'e şikayet edeceğim Küçük Hanım! |
20-03-2007, 17:05 | #116 |
|
"Bahar, alıp başını gitmelerin mevsimidir. Sebepsiz yere bazen... Önünü ardını hesaplamadan... Hesapsız, kitapsız çekip gitmelerin mevsimidir bahar...
Bir bakarsınız kekik kokulu bir nisan sabahı koparıp alıverir sizi hayattan... Çiçek açmış bir kiraz ağacının hayaliyle yollara düşersiniz. Demir alır gönlünüzün limanındaki gemiler... Açılır gidersiniz... Aradığınız belki yüzülmemiş denizlerdir, belki keşfedilmemiş sevdalar, belki hiç yazılmamış satırlar... Yüzmenin, sevmenin, yazmanın heyecanıyla coşarsınız. Dünyaya sırtınızı dönüp yürürken, o yaşanmamışlıkların izini sürersiniz kuytularda... Ve çoğu zaman kendinizle karşılaşırsınız umulmadık bir köşebaşında... Elele tutuşur yürürsünüz içindeki çocukla... O'nu büyütmekten korkarak..." Alıntıdır. Can Dündar'ın "Bahar ve Ayrılık" başlıklı yazısından bir bölüm. |
20-03-2007, 17:20 | #117 |
|
Saim Bey'i Ankara'ya davet eden arkadaşlar, şaire sormuşlar Ankara'nın en çok nesi seviyorsunuz diye, İstanbul'a dönüşlerini demiş.Hatırlatayım dedim. Ama 6 ayımı geçirdiğim Ankara'nın ben en çok "Urfalı Hacı Mehmet Restaurantı" nı seviyorum.
Saygılarımla. |
20-03-2007, 23:37 | #118 |
|
MAKAM: RAST
USUL: DÜYEK GÜFTE : MEHMET ERBULAN BESTE : EROL SAYAN İSTANBULU ARTIK HİÇ SEVMİYORUM ORDA BAŞLADI AŞKIM ORDA OLDU AYRILIK ORDA VERDİK ELELE YİNE ORDA BIRAKTIK İSTANBULU ARTIK HİÇ SEVMİYORUM SENİ ORDA TANIMIŞ SENİ ORDA SEVMİŞTİM ÇÜNKÜ ORDA SANA BEN BİN ÜMİTLE GELMİŞTİM AŞKA İHANETİ BEN YİNE ORDA GÖRMÜŞTÜM İSTANBULU ARTIK HİÇ SEVMİYORUM |
01-05-2007, 22:29 | #119 |
|
İstanbul sokakları, tinerciler ve terk...
|
02-05-2007, 11:01 | #120 |
|
ah istanbul aah..
istanbul mantık evliliği değil, aşk evliliğidir. tutkudur. hayranlıktır.tüm kötü yönlerine rağmen ayrılamadığınız sevgilinizdir. ben aşık olduğum istanbulu terketmek zorunda kaldım inanın kolay bir ayrılık olmadı... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Atiye Terk Ettiğimiz Davayı Tekrar Takip Etmek İstersek Yeniden Harç Gerekir Mi? | av.suleyman | Meslektaşların Soruları | 21 | 30-09-2014 15:18 |
Savcının görevi "suç isnat etmek" mi, yoksa "suç ispat etmek" mi olmalı? | sibelniko | Hukuk Sohbetleri | 21 | 30-09-2013 08:43 |
Karşılıksız Yararlanma - Konaklama Ücreti Ödemeden Oteli Terk Etmek | Av. Çetin | Meslektaşların Soruları | 3 | 20-12-2006 09:43 |
Ölümü İhale Etmek! | Av.Mehmet Saim Dikici | Site Lokali | 2 | 01-05-2003 17:20 |
Evi Terk | M.Günel | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 15-02-2002 00:14 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |