|
Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için. |
Anket Sonucu: Staj Yapılan Veya Avukat Olarak Çalışılan Bürodan Ayrılırken Daha Önce Yazılmış Olan Dilekçelerin Bilgisayardan Silinmesi Etik midir? | |||
Etik Değildir. Çünkü Yazılmış Dilekçeler Artık Büroya Aittir. | 990 | 70,66% | |
Etiktir. Çünkü Dilekçe Yazan Kişinin Kendi Malıdır. | 411 | 29,34% | |
Oy Verenler: 1401. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 382) | |||
|
03-01-2015, 16:22 | #91 |
|
Bir avukatın yanında uzun yıllar sigortalı olarak çalışmak işin mahiyetini değiştirmiyor sayın meslektaşım.
Burada konu olan dilekçenin mahiyeti ya da mülkiyetinin kime ait olduğundan çok o dilekçe ve diğer tüm bilgi ve belgelerin yanında çalışmış olduğu avukatın veya ayrılmış olduğu hukuk bürosunun işleri ile ilgili olarak mesleki sırları, müvekkillere ait bilgileri ve kısaca saklanması gerekli olan tüm bilgileri ve safahatı içeriyor olmasıdır. Bu nedenle çalışılan süre içerisinde yapılan tüm çalışmalar yazılan tüm dilekçelerin ve bir şekilde oluşan tüm safahatın olduğu gibi bırakılması veya ayrılan avukatın bilgisayarında veya herhangi taşınabilir bir bellek üzerinde ise teslim edilmesi lazım gelir. Burada fikir ve sanat eserleri ile konunun bir ilgisi yoktur. Konu tamamen müvekkillere ait olan bilgilerin ve belgelerin sağlıklı bir şekilde saklanmasını sağlamaktır. Saygılarımla... |
12-01-2015, 21:08 | #92 |
|
Bu konuya bir nevi geçen hafta yaşadık, tanık olduk. Devrini aldığımız hukuk işlerinin geçmiş raporları, dosyaları vs ne varsa aldık ( eksik ve hatalı dahi olsa ) ancak gel gelelim ki kıymetli meslektaşımız talep ettiğimiz hiç bir dava, süre tutum, temyiz dilekçesini vermedi. Gerekçesi ise yazdığı dilekçeleri, sözleşmeleri kaydetmiyor olması. Mümkün mü böyle bir şey? Profesyonelliğe sığar mı? Yazılan dilekçenin kaydedilmemesi, saklanmaması olabilir mi? Ben hayal edemiyorum bunu gerçekten aklım almıyor..
|
13-01-2015, 11:25 | #93 | |||||||||||||||||||||||
|
Profesyonelliğe sığmaması bir yana Avukatlık Kanunu md 52 ve devamına aykırı bir davranış olmuş. |
20-01-2015, 08:37 | #94 |
|
Stajyerliğini henüz bitirmiş 'çiçeği burnunda' bir avukat olarak belirtmek isterim ki bir davranışın 'etik' olup olmadığı yasal düzenlemeler dayanak gösterilerek ölçülemez. Ben de mevzu bahis davranışı tasvip etmemekteyim, zira stajyer ve yanında çalıştığı avukat arasında çoğu zaman iş ilişkisinin yanında bir dostluk da kurulmaktadır. İşin etik boyutuna gelince stajyerler yanında çalıştığı avukatın mesleki sırlarına ve hem de müvekkil ile avukatı arasındaki güven ilişkisine bu tarz hareketlerle halel getirmemelidir. Bu bağlamda 'somut olaya göre' bir değerlendirme yapılabileceğini ve istisnaları da bir kenara bırakırsak görüşüm etik olmadığı yönünde.
Saygı ve Sevgilerimle ... |
22-01-2015, 16:09 | #95 |
|
bence bu duru kesinlikle etik değil, sonuç olarak söz konusu dilekçelerin yazılmasına imkan sağlayan çalışılan bürodur. hal böyle iken yazılan dilekçelerin ayrılma sırasında alınması veya silinmesi etik değildir.
|
28-01-2015, 13:42 | #96 |
|
A - Kendisi için çok değer taşıyan bir dilekçe ise silmesini etik buluyorum, kalıplaşmış dilekçe ve talepleri silmesi durumunda da zaten hali hazırda bir hukuk bürosunda emsal dilekçeler vardır silmesi veya silmemesi mühim değildir diyorum, çok irdelenmesi gereken bir konu olmadığı kanısındayım bu nedenle etiktir diyorum.
B- Olaya bir diğer yönüyle ele alırsak büroda bulunduğu süreç içerisinde beraber çalışma ile yazılan dilekçelerin silinmesi veya bilgisayarda bulunan bir sonraki meslektaşın işini kolaylaştırabilecek bazı dilekçe ve taleplerin silinmesi etik değildir. Bu şekilde iki farklı olaya iki farklı cevapla yanıt vermek istedim, Saygılarımla. |
28-01-2015, 13:55 | #97 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Bahadır künyenize baktığımda 3 farklı büroda çalıştığınızı yazmışsınız. Siz işten ayrılırken, sizin için değer taşıyan dilekçeleri sildiniz mi? Silmediyseniz, şimdi gidip silmek ister misiniz? |
28-01-2015, 14:00 | #98 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstadım 1 büroda ortak olarak 2 farklı büroda ise çalışan olarak bulunan bir meslektaşınızım, çalıştığım bürolarda değer taşıyan dilekçelerimi silmedim çünkü kişisel tercihim olarak benden sonra gelecek kişilerin davaya bakarken buna ihtiyacı olabileceğini düşündüm fakat karşıt görüşte olan insanlarında durumuna saygı duymaktayım. Bir hukukçu olarak sadece kendi tercihlerimin değil başkalarının tercihlerine de saygı ve özgürlüklere tecavüz olmaması kaydıyla radikallik çerçevesinde değerlendirmekteyim. |
29-01-2015, 17:59 | #99 |
|
Ruhsatını henüz aldım - bir kaç gün önce, dört beş ay önce benzer bir şeye şahit oldum. Staj yaptığım ofise adliyeden döndüğümde, benden daha tecrübeli stajyer arkadasımın gittiğini öğrenmemle, işler benim üzerime kalmıştı. Bilgisayarda dilekçeleri bulamadım, aradığımda da ulaşamadım giden arkadaşımıza. Dilekçeleri silmişti. Henüz dilekçe dahi yazmamıştım, yani böyle bir tecrübem olmamıştı ve ihale bana kalmıştı. Daha sonradan durumdan ben de azarı işittim, son güne bırakılmış işler bana kaldığı için. Sonra olayın gelişimine ve avukat işverenin tavrını öğrenince ve bana da olay etki edince çokta haksız bulamadım bu tavrı. Çünkü ofiste sürekli bir ötelenmeye başlama ve tecrübesizliğim " öğrenmeye çalışma isteğim " yetmiyordu ve destek görmüyordu; desteksiz kalmam yüzünden resmen mobinge uğramıştım ve ofisten ben de ayrılmak durumunda kaldım kendi isteğimle. Bu nedenle karşılıklı ilişkilerin şiddeti bu etikliğe ister istemez etki edebilir gibi geliyor bana. durum meslek ahlakıyla ilgili ama iki tarafta bu meslek ahlakını kendi acısından farkı değerlendirebiliyor demek ki. Bazen benim gibi arada da kalıp, zor şeyler yaşayabiliyorsunuz.
|
30-01-2015, 15:08 | #100 |
|
Hizmet akdiyle, aylığı, primi ve sair bir şekilde bedeli karşılığında çalışılmış, hizmet verilmiş. Dilekçe yazmış, icra, hukuk ve sair dosya takip etmiş ve tekraren karşılığı alınmıştır. O halde dilekçelerin silinmesi yanlıştır. Kopyasını alması ise mesleki sır yükümlülüğüne aykırı davranmadığı müddetçe sorun olmamalı.
|
30-01-2015, 18:45 | #101 |
|
Kanaatime göre etik değildir ancak hukuki durum ayrı bir tartışma konusudur. Konuyu, hukuki midir şeklinde değiştirerek tartışabiliriz.
|
05-02-2015, 13:33 | #102 |
|
Konunun, TBB'nin Adalet Bakanlığı'na gönderdiği yönetmelikte açıkça düzenlendiği düşüncesindeyim. (Henüz yürürlüğe girmedi)
İşgören Avukatın Hak Ve Yükümlülükleri (madde 10) 3. fıkra: İşgören Avukat, tek başına veya diğer çalışanlarla birlikte oluşturduğu, katkısının bulunduğu eser niteliği taşıyan çeviriler, dilekçeler gibi belgeler üzerindeki telif haklarına İşveren Avukat ile ortaklaşa maliktir. |
09-03-2015, 16:28 | #103 |
|
11. Hukuk Dairesi 2006/929 E.N. , 2007/8748 K.N.
Daire: 11. Hukuk Dairesi Karar Tarihi: 07.06.2007 Esas Yılı: 2006 Esas No: 929 Karar Yılı: 2007 Karar No: 8748 İlgili Kavramlar ESER FİKRİ YARATICILIK TELİF HAKKI İlgili Mevzuat KANUN 818(R.G.:29.04.1926/359) - BORÇLAR KANUNU : Madde 48 KANUN 5846(R.G.:13.12.1951/7981) - FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU : Madde 68 KANUN 5846(R.G.:13.12.1951/7981) - FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU : Madde 70 KANUN 5846(R.G.:13.12.1951/7981) - FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU : Madde 1 KANUN 5846(R.G.:13.12.1951/7981) - FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU : Madde 2 Özet AVUKAT TARAFINDAN YAZILAN BİR DİLEKÇENİN İLİM VE EDEBİYAT ESERİ OLARAK KORUNABİLMESİ İÇİN, EDİNİLEN BİLGİ BİRİKİMİ, MESLEKİ TECRÜBE VE MEVZUAT İNCELEMESİ İLE YAZILABİLECEK MUTAT BİR DİLEKÇE OLMANIN ÜZERİNDE; HUKUKİ GÖRÜŞLERİN VE VAKIALARIN SUNULUŞU, DÜZENLENİŞİ, BİLGİLERİN DERLENİŞİ VE SEÇİLMELERİ İTİBARI İLE SAHİBİNİN HUSUSİYETLERİNİ TAŞIMASI GEREKİR. İçtihat Metni Taraflar arasında görülen davada (İstanbul Birinci Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi)'nce verilen 07.07.2005 tarih ve 2002/678-2005/146 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, temyiz dilekçesinin süresinde verildiği anlaşıldıktan, tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, avukat olan müvekkilinin bilgisayar programlarının korunması konusunda uluslararası konferanslara sunduğu tebliği geliştirerek dilekçelerde kullanılacak nitelikte eser oluşturduğunu, bir dönem müvekkilinin yanında yardımcı avukat olarak çalışan davalıların daha sonra kurdukları bürodaki faaliyetlerinde müvekkiline ait dilekçeyi aynen kullanmaya devam ettiklerini ileri sürerek, telif hakkına tecavüzün tespitini, ortaya çıkan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, FSEK'nın 68 ve 70. maddeleri gereğince şimdilik (25) milyar TL tazminatın faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilince davanın reddi savunulmuştur. Mahkemece, mahkeme kararlarının FSEK hükümlerine göre, hukuki korumadan yararlanamaması nedeniyle kararın bir parçası olan savunma veya iddianın üçüncü kişiler veya başka avukatlarca herhangi bir davada iddialarını desteklemek amacı ile kullanmalarının hukuka aykırılık oluşturmadığı, normatif değeri olan yasa maddeleri ile bilimsel bilgiler üzerinde hukuki tekel oluş-turulamayacağından bunların dilekçe sahibi dışındakilerce kullanılmasının izne tabi olmadığı, dilekçelerin ancak kullanılan bilginin kamusal alana girmemesi, orijinal ve fikri yaratıcılık taşıması halinde sahiplerinin kişisel yorum ve araştırmaları itibariyle eser niteliği taşıyabileceği, oysa dava konusu dilekçenin bilgisayar programlarının korunmasına ilişkin bilinen yasal yorumları içerdiği, bu konuların ilgili tüm ülkelerde çok sık ve kapsamlı işlendiği, tamamen kamusal alana giren ve tekel oluşturmayan bilgiler içerdiği, kamusal alana giren bu bilgilerin dilekçede ifade ediliş tarzı kopya edilmiş ise başkasının emeği ve çabasından çıkar sağlama şeklinde haksız rekabetin bir türü olan praziter davranıştan söz edilebileceği, olaydaki durum buna uygun olmakla birlikte davalıların daha önce davacı ile ortak avukatlık bürosunda çalışırken aynı tip dilekçeleri birlikte imzalayarak mahkemelere sunmaları karşısında kollektif çalışmaya katkıda bulunanların kendi bürolarına geçtikten sonra da bunları münferiden kullanma hakkının devam edeceği, makaleden aktarım halinde bağımsız karakter kazandığından makaleye dayanılarak dilekçenin önceki ortak sahiplerinin kullanımının önlenemeyeceği, bunun bilgiye erişim ve bilgiyi kullanma hakkını daraltacağı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı tarafından hazırlanan şikayet dilekçesindeki ve davalılarca da adli mercilere sunulan dilekçelerdeki yazı ve açıklamaların, konusunda araştırma yapan bir avukat tarafından edinilen bilgi birikimi, mesleki tecrübe ve mevzuat incelemesi ile yazılabilecek mutad dilekçe tertip ve ifade tarzının üzerinde kabul edilebilecek şekilde, hukuki görüşlerin ve vakıaların sunuluşu, düzenlenişi, bilgilerin derlenişi ve seçilmeleri itibariyle FSEK'nın l/B ve 2/1. maddeleri uyarınca ilim ve edebiyat eseri olarak korunması için gerekli olan şekilde sahibinin hususiyetini taşıma unsurunu içeren bir dilekçe niteliğinde bulunmamasına, serbest meslek mensupları (avukatlar, doktorlar, mimarlar vb.) arasındaki rekabetin TTK'nın 56 vd. maddeleri kapsamında bir ticari rekabet olarak kabul edilemeyecek olmasına ve davada BK'nın 48. maddesi koşullarının da gerçekleşmemiş bulunmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA), takdir edilen 500.00 YTL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 07.06.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
10-03-2015, 19:26 | #104 |
|
Yasaldır. Etik değildir. Ayıp etmişler. Kınıyoruz.
Saygılar... |
25-03-2015, 09:09 | #105 | |||||||||||||||||||||||
|
Bundan iki seçim öncesinde Samsun Barosu'nun genel kuruluna katıldım. O dönem stajım yeni bitmiş, tazecik bir avukattım. Epey isim yapmış ve alanında da tecrübeli bir meslektaşım konuşma yapmak istedi ve dedi ki: " Çok yazık. Burada bir genel kurul yapılıyor ve genç meslektaşların hiçbirisi burada yok. Böyle olmaz." Meslektaşım sözünü bitirince arka sıralardan el kaldırdım ve cevap verdim: " Aynen çok yazık. Bugün Cumartesi ve stajyerler dahil genç meslektaşlar, şu an işveren avukatların yanında çalışmakta olduğundan ve onlar izin vermediğinden dolayı çok istemelerine rağmen genel kurula katılamadılar." Kuruldaki alkış seslerine benim sinirim ve dolan gözlerim karışınca devamını hatırlamıyorum. Hala içimde yaradır bu konular. Şu an kurumda avukatlık yapıyor olsam da mücadelem Baro nezdinde devam ediyor. Durum budur... |
30-03-2015, 14:05 | #106 |
|
Değerli Meslektaşlarım,
Dilekçelerin silinmesini ben de doğru bulmuyorum. Bugüne kadar da böyle bir durumla karşılaşmadım. Altı yıldan uzun süre çalıştığım şirketten ayrılırken, bilgisayarımda kayıtlı ve aslında on dakikada kopyalanması mümkün olan verileri almak için hukuk müşavirimizden izin istemiştim. Sağolsun kendisi, ileride lazım olur diye kendi bilgisayarındakilerden ilave bir demet yapıp bana vermişti. Bu konuyu görüp, stajı bitince belge silen birini duyunca neredeyse dudağım uçuklayacaktı. Bu sorunun en iyi çözümü, bürodaki bilgisayardan yapılan her işlemin o bilgisayara değil büronun sunucusuna kayıt edilmesidir. Böylece yetkiliye ait şifre olmadan kimse dilekçeleri silemez. Saygılarımla Av. Fatih Karaca |
01-04-2015, 02:57 | #107 |
|
merhaba meslektaşlarım;bir avukatlık bürosuna baş vuran,stajer veya asil hukukçu,büro ile yapılan işe alım sözleşmesi ile,büronun personeli olur.büro üzerinden,SGK..sicili alır..SGK..BK.TTK.ve sorumluluk hukukuna göre,büroya gelen her türlü iş ve yapılan işlemlerler taraf olarak mensubu olduğu büronundur.(müsbet)
yaptığı yapacağı legal-illegal işlemlerde taraf büro dur.bir büroda çalışan hukukçu o büroya ait evrak-doküman ları ( v.saire) alma hakkı-kopyalayıp götürme hakkı yoktur..bu konuda yasalar açık ve kesindir.(müsbet) |
01-04-2015, 14:11 | #108 |
|
Merhaba,
Konunun etiklik kavramı çerçevesinde tartışılmalı diye düşünüyorum. zira başlık bile bize bu yönlendirmeyi yapıyor. Eğer örnek dilekçe büroda var ve ya dilekçelerde gerekli yerlere sunulmuş, yani büro isterse dilekçe örneğini sunulan yerden alabilecekse bence silinmesinde etik anlamda bir sakınca yok. ne büronun örnek dilekçesi zayi olur ne de ilgili olduğu konuda hak kaybı olur. Zira dilekçe zaten sunulmuştur. Stajyer avukata çanta taşımayı reva gören zihniyetin değişmesi ile ancak bu konular çözüme kavuşur. Ülkede avukatlık mesleği kadar kendi stajyerini ezen ve hor gören başka bir meslek grubu olduğunu düşünmüyorum... Çanta taşıyacak stajyer arayan meslektaşlarım konuyu hukuki zeminde tartışsın, etik farklı bir konu... |
06-04-2015, 15:24 | #109 |
|
Merhaba,
Yazılmış ve merciine de verilmiş dilekçelerin iş sahibi avukat tarafından zaten dosyalardan temini ve görülmesi mümkündür. Yazılmış fakat ayrılma sürecinde henüz ilgili yerlere sunulmamış dilekçelerin ise iş sahibi avukata izahatıyla birlikte verilmesi gerekir. Dolayısıyla mercilere verilmiş dilekçeler bakımından fikri mülkiyet hakkının korunması gerektiği kanaatindeyim. |
10-04-2015, 10:03 | #110 |
|
Eğer ki staj yaptığı büroda emeğinin hakkını alamıyorsa ve deyimi yerindeyse sömürülüyorsa dilekçeleri silmesi normal ama etik olarak böyle bir durum söz konusu değilse silmesi pek uygun değildir. Çünkü bu şekilde bir şey yapılması halinde, staj yapılan yerdeki avukattan alınan tecrübelere ihanet etmiş olunur.
|
13-04-2015, 10:25 | #111 |
|
Ayrılan avukat arkadaşımız elbette emekle hazırladığı ve kendi hukuki birikiminin bir sonucu olan dilekçelerinin örneklerini alır.Lakin bunun akabinde dilekçelerinin tamamını çalıştığı hukuk bürosundan alması-silmesi elbette etik bir davranış değildir.
|
20-04-2015, 11:29 | #112 |
|
Bir bilim dalı olan etik, kendine özgü soruları olan bir bilgi alanıdır. Etiğin, normlar ortaya koymak gibi bir amacı yoktur. Etik ile ortaya konulmuş normları değerlendirebiliriz.
Staj yapılan veya avukat olarak çalışılan bürodan ayrılırken daha önce yazılmış olan dilekçelerin bilgisayardan silinmesi hakkında bir norm ortaya koymak ise meslek ahlakını ilgilendirir. Söz konusu dilekçelerin silinmesi, iş vereni zarara ve tecrübe kaybına uğratacaktır. Ayrıca bu eylemin meslektaşlar arasındaki dayanışmayı zayıflatacağı da açıktır. Kısaca açıkladığım üzere bu durum meslek ahlakına uygun değildir. |
23-04-2015, 16:18 | #113 |
|
9 yılı aşkın süre aynı büroda sigortalı avukat olarak çalıştım. İçinde bulunduğumuz Nisan ayı itibariyle de kendi yazıhanemi açtım. Mart ayında işten çıkmaya zorlandım çünkü.
Anketi bir hafta önce görmeme rağmen hala etik midir değil midir sorusunun cevabını kendi zihnimde verebilmiş değilim. 9 yıl boyunca ben üzerime düşen her özveriyi çok cömert sundum. Neyi, her şeyi zorlayarak vermeye çalıştı isem sonraki zamanda biraz daha fazlası istendi. Örneğin, tam 5 kalın klasörden oluşan önemli bir dosyayı bir öğleden sonra saat 14.00 ile akşam 19.00 arasında incelemem ve yazılı özet çıkarmam istendi benden. . . . Elbette aynı günün sabahında mübaşiri bulup kırtasiyede sıraya girip o beş klasörün fotokopisini alabilmek için oldukça ter dökmüş olduğumdan, öğleden sonra incelemeyi tamamlayıp bir de raporu hazırlamam mümkün olamadı. Ama ertesi gün benden istenileni tamamlamıştım. Bunu yaparak neye yol açmış oldum sizce? Mesaide geçen bir günün gecesinde tam 12 klasörden oluşan başka bir dosyayı inceleyip bireysel başvuru formunu hazırlamam yönündeki ricaya yol açmış oldum tabi ki. Evet. Dürüst olmak gerekirse talimat değil rica idi. Ama işverenimin “sen bir gecede halledersin” dediği dosya 12 klasörlük bir dosya idi. . . Ve ben mesaide geçen bir günün gecesinde yapacaktım bu işi. . . . . . . Sonuç olarak işverenimin hem ailesine hem de bürosuna yeni katılan bir şahıs yüzünden onca yıllık işyerimden ayrılmak durumunda kaldım. Eşyalarımı toplayıp çıkarken, sayısı binleri bulan dilekçelerimin bir kopyasını elbette kendime aldım. Ama bilgisayardan silmedim. O mutsuzluk, zihnimdeki o kargaşa sırasında açıkçası yasal mıdır, etik midir, sileyim mi sorgulamasını dahi yapmadım. Sonuç: Büroya yeni dahil olup da işimden ayrılmama neden olan o şahsın hakkımda söylediği: “BİR ŞEY YAPMAMIŞ Kİ, HEP KOPYALA YAPIŞTIR YAPMIŞ.” . . . . . . . . . . . . . . . . İşyerimden tavırları yüzünden ayrılmama neden olan ve ardımdan da emeklerimle ilgili bu son derece kırıcı ve tabi ki sinir bozucu sözleri sarf eden şahıs, ruhsatını bu yıl aldı ve benden 13 yaş da küçük. Anket sahibi değerli üstadım, şu anda “keşke silseydim hepsini” demiyorum, kesinlikle. Ama ne yalan söyleyeyim, ACABA SİLMELİ MİYDİM? sorusu terk etmiş değil zihnimi. |
23-04-2015, 18:04 | #114 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Şevket_Çağlar, tartışmaya yeni bir boyut kazandırdınız. Mesajınızın altını çizdiğim kısmında etiğin bir tanımını yapıyorsunuz. Yazdıklarınız doğru, ama eksik. Etik kavramının tam tanımını Türk Dil Kurumu Büyük Sözlüğü şöyle veriyor:
Not: TDK Sözlüğü doğru bir tanım yapmış ama kelimenin etimolojisi hakkındaki belirtmesi yanlış. Kelimenin aslı Yunancadan gelmektedir Fransızcadan değil, Fransızcadan Türkçeye geçmiş olsa bile. Saygılarımla |
24-04-2015, 10:58 | #115 | |||||||||||||||||||||||
|
Silseydiniz, tam da "eşeğine kızıp, sahibini cezalandırmış" olacaktınız. Örnekteki eşek mecazi anlamda kullanılmamıştır. Not: Sizin gibi gece bile klasör klasör dosya okuyup, rapor çıkaran bir meslektaşla çalışma onuruna sahip olsam bırakın onu işten çıkarmayı(hele 9 yıldan sonra) onu ortak yapardım. |
03-06-2015, 23:09 | #116 |
|
Bir stajyer avukat olarak bakış açısı katmak isterim. Halen çalışmakta olduğum işyerinde birçok dilekçe yazıyoruz ve elbette bilgisayardan kopyasını da alıyoruz. Şunun da farkındayız ki bizden sonra da o işyerinde stajyerler gelecek ve belki de bizim yazdıklarımızdan da faydalanacak. Ben şahsen önceki stajyerlerin yazmış olduğu dilekçelerden istifade ettim. Bu şekilde düşünüldüğünde aslında stajyerin veya o işyerinde çalışan avukatın bilgi ve deneyimlerini işyerindeki bilgisayarda bırakması çok faydalı ve paylaşımcı yaklaşımın bir göstergesidir diye düşünmekteyim. Silmek veya saklamak bilginin paylaşılmasını önleyecektir. Saygılarımla..
|
10-07-2015, 14:27 | #117 |
|
iyi niyetli ve örnek dilekçeler olarak aldıktan sonra ne mahsuru var ki ?
|
27-07-2015, 08:12 | #118 |
|
Avukatın karşılığında para alarak yaptığı iş , o işyerinde aklını, bilgisini ortaya koyması, aklı ile birikimi ile ofise katkı sağlamasıdır. Dilekçenin kopyasını almasında mahsur yoktur ancak karşılığını aldığı bir hizmeti tamamen silmesi ya da kopyalaması etik değildir kanaatindeyim.
|
31-07-2015, 13:29 | #119 |
|
Konu hakkında benim düşüncem, nasıl bir stajyer çalıştığı yerde çalıştığını karşılığını ücret olarak aldığı halde öğrendiklerini bırakıp veya silip gidemiyorsa çalıştığı dönemlerde yazdığı dilekçeleri bir örneğinin almasının dışında silinmesi bana göre iyi niyetli bir davranış olmadığı gibi ayrıldığı yerden elden edilen dilekçelerinde büro sahibinin veya yetkilisi dışında örneğinin alınmasınında uygun bir davranış olmadığını düşünüyorum.
|
04-08-2015, 17:40 | #120 |
|
Stajyerin/Avukatın yazdığı dilekçeleri ayrıldığı bürodaki bilgisayarından silmesi/yok etmesi bence hiç etik olmayan bir davranıştır. Kendi yazdığı dilekçeyi ya da büroda yazılmış olan dilekçeleri kendi bünyesinde bulundurması normal karşılanabilir. Bu şekilde kim davranmıyordur ki. Yok denilebilecek kadar azdır. En nihayetinde hepimizin örnek dilekçelere ihtiyacı olmakta. En önemlisi kafasında hangi düşünceyle o dilekçeleri almış ya da yok etmiş olması önemlidir. Sonuçta o büronun ayrılacak olan meslektaşın üzerinde emeği olduğunu düşünmekteyim. Tamamen silinmesi hiç hoş karşılanmayacak bir harekettir. Saygılar.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İşçi avukatların kendi adlarına aldıkları vekaletnameler | av. ddmzngn | Meslektaşların Soruları | 2 | 23-06-2015 13:51 |
Görevden ayrılırken 1.036,00 TL'nizi almayı unutmayın !!! | nostrabugraus | Meslektaşların Soruları | 0 | 26-11-2014 17:38 |
Sizce AVUKAT'ın Kendi Adına İnternet Sitesi Açması Etik Midir? | carlito | Hukuk Sohbetleri | 29 | 20-01-2012 16:49 |
izinsiz kendi özel aracına afiş asmak kabahat midir? | BALDIRAN | Meslektaşların Soruları | 12 | 08-05-2011 00:23 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |