27-04-2007, 15:19 | #91 |
|
Eveeet!
Şu an meclis Cumhurbaşkanını seçiyor. Acaba kim olacak çok merak ediyorum. -Hayat; Cumhurbaşkanı seçmektir... -İnsanın her gün Cumhurbaşkanı seçesi geliyor. -Toplantı yeter sayısı arıyorum sayın milletvekilleri! Şöyle bir bakalım!... Hmmm, -Tamamız, Tamam! -''Efendim, toplantı yeter sayısını aramamakta haklıyım'' diyenler... -''Evet, herkes haklıyım diyor...'' Hayat; haklı olduğunu başkalarına sormak ve kayda almaktır. |
27-04-2007, 15:44 | #92 |
|
Hayat çığlık atmaktır.
-Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa Şimdi ıssız bir yerde ses tellerim kopana kadar bağırmak geliyor içimden. Bu yazıyı yazarken karşı koltukta beni bekleyen 5 adet erkek esnaf var ve ben onlardan yeteri kadar gördüm bugün. Sanırım dilekçe falan yazdığımı düşünüyorlar.Bekleyiniz efendim döneceğim size dedim. |
27-04-2007, 16:22 | #93 |
|
Hayat Cuma günğ saat 5.30 olması için çıldırasıya istek duymaktır.Bugün tatil ve ben çok mutluyum
|
27-04-2007, 23:36 | #94 |
|
Bazen Anayasa yaparsınız ve yıllar geçer ne dediğini anlamazsınız. Okuduğunu anlamamak kötü şey...
Kimileri uyanık geçinir ve etrafındaki diğer insanların fark etmediğini sanarlar. -Yemezler ağam!... Hırsız suç işler ve suç üstü yakalanır. -Hırsız! Ellerini kaldır yakalandın! -Kim ben mi! (Üzerine almaz, pişkin ya!) Kimi vakit vardır, krallar kendilerini ölümsüz sanarlar. Etraflarında pohpohlayanları vardır, yalakalık yapanları vardır. İşte bu krallar sarhoş krallardır. Dediğinizi anlamazlar, uyarılarınızı dinlemezler, hatta doğru söyleyenleri hapse atarlar... Yıllarca krallık yaparlar ülkelerinde. Ve bir gün gelir, son sürat koşuyordur bu kral, bağırırsın; ''dur yoksa duvara çarpacaksın!''. Fakat çok geçtir duvarı görmezler şarhoşluktan. Bazen eleştirileri dinlemelidir. Kulaklarını açmalıdır. Hayat; az içmektir... Hayat; her uzatılan kadehi içmemektir... Hayat; gecenin bu vaktinde ths de yazmaktır |
29-04-2007, 14:08 | #95 |
|
''Özgürlük benim karakterimdir''
İşte bu sözdü beni derinden etkileyen ve herşeyin başında olduğumu, önümde binlerce tertemiz ve benim olan sayfaların olduğunu gösteren. O kadar herecanlıydım ki bu söz ile hayata başlayacağımı, yeniden başlayacağımı düşünürken. Aynı heyecan yıllardır içimde var olan heyecan. İşte bu sözdü bütün bir hayatımı şekillendirecek olan ilkem. Bu sözü ilke edinmiştim. Öğrenmeye başlarken ve bütün bir hayata başlarken en büyük güç kaynağıdır insanın. Bağımsızlık benim karakterimdir. Hayat; bağımsız ve özgürce düşünmektir. |
30-04-2007, 10:13 | #96 |
|
Birgün Rize'nin Salaha beldesinde bir imam vaaz veriyormuş. Günün konusu da cennet-cehennemmiş. İmam cehennemi anlatmış ve sıra cennete gelmiş; başlamış sıralamaya...
-Cennet; altından ırmaklar akan ve içerisinde güzel hurilerin dolaştığı bir yer, üzerlerinde yüksek tahtların olduğu, her çeşit meyvenin insanın aklına geldiğinde var olan, yemyeşil ağaçların olduğu çok güzel bir yerdir. Cemaatin içinde iki Rizeli'den biri diğerine dönmüş ve... -Habu hoca bizum çoyi anlatiyi yaa!... (çoyi:köyü) Hayat; cennette yaşamaktır... |
30-04-2007, 11:13 | #97 |
|
Hayat, kuzu sevmektir.
3 haftalık, mavi gözlü (gerçekten), bembeyaz yünlü ve şampuanla yıkandığı için tertemiz, sağ ayağında (ezeli rakip) Galatasaray bilekliği ve boynunda bandanası takılı çoook tatlı bir kuzuya dokunmaktır hayat ve ona biberonla süt vermektir. Hayat doğal'a, doğa'ya duyulan özlemdir. |
30-04-2007, 12:10 | #98 | |||||||||||||||||||||||
|
Hayat çim ekip, yeşermesini beklemektir |
30-04-2007, 20:48 | #99 |
|
Hayat mı ?o da ne ki?
|
30-04-2007, 20:49 | #100 |
|
Bilinmeyendir yani
|
01-05-2007, 21:49 | #101 |
|
Bir amaca ulaşmak için sabretmek midir hayat? ya da sadece o amaç için yaşamak mıdır?Herşeyin bir bedeli olmalı mıdır?Kötülüklerin cezası olduğu gibi,güzelliklerin bedeli var mıdır? ve ödemeli midir insan karşılığını?Madem herşeyin bedeli vardır çekmek boynumuzun borcu mudur?
Bu sorularla yoğrulmaktır hayat.Her an bedel ödeme endişesi ile yaşamak,yaşamaya çalışmaktır.En mutlu anında bile "kötü birşey olacak kesin" demektir.Çok kahkaha attığında"çok güldüm başıma birşey gelecek" demektir. Hayat mutluluğun bile bedelinin ödendiği,alındığı boş bir yerdir. |
01-05-2007, 22:28 | #102 |
|
Gençtim ya, ne farkeder deyip geçerdim
nehrin uğultusuda olur, dalların hışırtısı da gözyaşı, çiğ tanesi, gizli dert veya verem ne farkeder demişim bilmeden farkı istemişim. İsmet ÖZEL Hayat farkı farketmektir. Saygılarımla |
02-05-2007, 10:10 | #103 |
|
Sorular çok güzel, cevap vermek istiyorum.
Bir amaca ulaşmak için sabretmek midir hayat? ya da sadece o amaç için yaşamak mıdır? -Amaç için yaşamak değildir. Bir amaca ulaşmak için sabretmektir ve sabrın sonu selamettir. Herşeyin bir bedeli olmalı mıdır? -Herşeyin bedeli bence olmamalıdır. Menfaat ön planda demektir eğer herşeyin bir bedeli olduğuna inanılıyorsa. Bence; Sevdiğin ile birlikte hiçbirşeyin bedelsiz olmasıdır. Ancak bedelsiz olmasını istediğin her ne ise bence muhakkak çaba gerektirir. Açık olmak gerekir çoğu kere. ''Bedel'' hoş olmayan bir söz, bana fazlasıyla itici geliyor. O yüzden de ben bedel istemedim, istemem de. Kötülüklerin cezası olduğu gibi, güzelliklerin bedeli var mıdır? ve ödemeli midir insan karşılığını? -Güzelliğin seyri olur ne bedeli olacak. Hayatta nice güzellikler hiçbir bedelsiz sunulan. Biraz dikkatli bakılmalıdır çevreye sadece. Karamsarlık ancak kendini besler. Gülümseme gülümsemeyi besler. Mutlu bir insan ancak mutluluk saçar etrafına. Kötülüklerin cezası doğal olarak oluşur. Kötülük kendi cezasını kendi verir. ''Keskin sirke küpüne zarar'' Madem herşeyin bedeli vardır çekmek boynumuzun borcu mudur? -Ohooo siz çoktan cevap vermişsiniz bile ''herşeyin bedeli vardır'' cevabınızla. Bütün sorular bu kabulden çıkmış zaten. İnsan eğer hayatında mutlu olamıyorsa ya da bir şeyler hep kötü gidiyorsa ve hiç düzelmiyorsa, hayatını ve alışkanlıklarıı değiştirmelidir. ''hala zaman vardır'' ... Ama soruya cevap vereyim eğer bedele inanıyorsan ''evet'' boynunun borcudur -Bu sorularla yoğrulmamaktır hayat. -Her an bedel ödeme endişesi ile yaşamamak, yaşamamaya çalışmaktır. -En mutlu anında bile "kötü birşey olacak kesin" dememektir. -Çok kahkaha attığında "çok güldüm başıma birşey gelecek" dememektir. -Örneğin ben attıkça kahkahayı hiç böyle düşünmem, kahkahaya devam ederim... -Hayat mutluluğun bile bedelinin ödendiği, alındığı boş bir yer değildir. Hayat; karamsar olmamaktır. Çünkü karamsarlığın sonu yoktur. Şimdi gidip güzel bir kahkaha atman gerekir. |
02-05-2007, 10:25 | #104 |
|
Aslında hayat insanın kendi yarattığı nesnelerle ve çeşitli insanlarla süslediği bir tiyatro sahnesidir.Genelde sözler unutulduğundan arkadan sürekli birilerinin sufle verdiği,tam anlayamadıklarımızı yanlış söyleyip,yanlış oynadığımız bir oyun.Ezberlemeyi başardığımız şeyler ise sadece kendi içimizde zaten var olanlar.
Hayat suflörünün söyledikleriyle oynadığımız,bazen yanlış bazen doğru dramatize ettiğimiz,kostümlerimizi mimiklerimizi senaristin belirlediği bir oyun. İyi seyirler... |
02-05-2007, 11:18 | #105 |
|
''Hayat suflörünün söyledikleriyle oynadığımız,bazen yanlış bazen doğru dramatize ettiğimiz,kostümlerimizi mimiklerimizi senaristin belirlediği bir oyun.''
Bu yenilgiyi daha başından kabul etmek demektir. Asla yenilgiyi kabul etmemek varlığının devamı olacaktır. Ama yok kabul edersen yenilgiyi -bu da bir tercih- hakkın kullanılmasına saygı duyarız... Hiçkimse benim mimiklerimi belirleyemez, bu hayat benimdir ve isteğim gibi yaşarım. Kalıplar vardır içine sokulmak istenen ama özgürlüğe kalıp olmaz. Hayat bireyin kendisinindir ve istediği gibi yaşar hayatını. Hayat; tercihtir, iyi karar verilmelidir. |
02-05-2007, 14:54 | #106 |
|
Yeni bir senaryom var hayata dair.Kendim yazdım ve kendim oynayacağım
|
03-05-2007, 09:22 | #107 |
|
Bir telaş, bir acele var şu sıralar hayatta. Karışmış bir misinanın çözülmesi süreci devam ediyor ve sıkışmış bir düğüm var şu sıralar hayatta. Son 100 diyebiliriz aslında bu sürece. ''Dana'nın kuyruğu kopacak'' pek yakında.
Hayat; bazen meltem, bazen fırtınadır... Hayat bazen acele etmektir... dedim ve aklıma Temel abinin yaşanmış bir fıkrası geldi. Rizeli bir dolmuş şoförü Ford marka minibüsünü sanayi sitesine götürmüş ve ustasını bularak tamir etmesini istemiş... Ama nedense işin başında bekliyormuş ve ikide bir tamirci ustaya dönüp ''acelem var'' diyormuş. Usta şöyle ters bir bakıyormuş dolmuşcuya ve ''allahım nerden çıkardın bu adamı karşıma'' der gibi başını yarım sinüs eğrisi gibi sallıyormuş. Dolmuşcu susmuyormuş bir türlü... -Acelem var, acelem var, acelem var!... Usta dayanamamış ve... -Madem acelen var, saatuni al bir saat ceri (ceri:geri) |
03-05-2007, 11:30 | #108 |
|
hayat umut aramaktır...
karanlıkta geceleyin... dostlukları korumaktır... ne derseniz buna deyin.. gerekirse ateş gibi.. bu yollarda yanmak da var... görünmüş denizin dibi... uyanmak var,dayanmak var... renkden renke boyanmak var... akdevrim.03.05.2007.istanbul... |
03-05-2007, 15:43 | #109 | |||||||||||||||||||||||
|
Sataşma 2
Hayat bazen, on bir genci DERE'de boğdurup 55.000 kişiyi çileden çıkarmaktır. |
04-05-2007, 09:13 | #110 |
|
hayat aziz dostlarım nefes alıp vermektir...
kendinle bir kavgayı gece gündüz sürmektir... cebindeki paranın sağladığı hürriyet... calışır didinirsin sınır belli nihayet... akdevrim.04.05.2007.istanbul... |
04-05-2007, 13:36 | #111 |
|
"Hayatı komedi sayanlar,son espriyi iyi düşünsünler"
Seneca |
04-05-2007, 16:43 | #112 |
|
Hayat, en son kimin güleceğine dair düşünmektir! (mi?)
|
04-05-2007, 19:59 | #113 |
|
Hayat; yarım saattir yazdığın mesajı gönderememektir.
Bir daha yeni baştan nasıl yazılır onca yazı. -Üffff! Kopyalamak da kopyalamadım... Hay allah! |
05-05-2007, 00:08 | #114 |
|
Bir şelalenin akışına kaptırmış gibi hissediyorum kendmi.Akıntının aksine yüzmeye çalışan balıklar misali çabalıyorum çabalıyorum çabalıyorummm......Peki neden olmuyor?Geriye dönüp bakıyorum.İlk yanlışım neydi,bu zinciri oluşturan ilk halka...Ne kadar da uzamış,başını bulmak kadar mı zormuş.
Ne kadar uzun ve kalın bir zincirim var ki ne başını yakalayabildim ne de kırıp atabildim. |
05-05-2007, 08:56 | #115 |
|
Sonunda güneşimize kavuştuk.
Heryer ışıl ışıl... Epeydir sabah kahvaltısı yapamıyordum. Bu sabah nasip olacak gibi. Masayı şöyle bir hazırladım, beni bekliyor... Hayat; Güzel bir haftasonu sabah kahvaltısı yapmaktır. |
05-05-2007, 13:54 | #116 |
|
Koparız hayattan arada bir, televizyon yayınının kesilmesi gibi. Uzun süren çabalarımızın sonuçlarını bir türlü alamayız, verdiğimiz emeğin boşa gideceğinden korkarız, boşuna yaşadığımızı sanarız ve bu bekleyiş çoook uzun gelir bize. İmparatorlukların olduğu gibi insanın da duraksama yılları vardır. İşte bu yıllar tecrübe edenler için birer fırsattır. Eksikliklerini tamamlarsın duraksamalarda; aşman gereken engelleri nasıl aşacağını öğrenirsin; stratejini belirlersin ve duraksama bittiğinde yeniden yayından çıkmış bir ok gibi hedefe kilitlenirsin. ''Sabrın sonu selamettir'' sözü bu sırada anlam kazanır.
Yüksek motivasyon duraksama dönemlerinde en gerekli olan özelliktir. İnsan bir amaç belirlemeli ve o amaca ulaşmak için de hedefler. İnanmalı ve inancını doğru verilere dayandırmalı (aynı bir davayı sonuçlandırırken aranan dayanak gibi, örnek davalargibi). ''Yaptıklarım yapacaklarımın delilidir'' sözü ve fikri motivasyon kazandırır ve hayattan kopmamanızı sağlar. Her başarılı deneyim kendinize olan güveninizi artırır. Özgüveniniz sizin en güçlü silahınızdır ancak güvenilir bilgiyi asla bir kenara atmayın. Aksi halde başarısızlık gelir ve bu da özgüveni zedeler... Hayatı şöyle görüyorum; insan'a özgü olan her ne varsa bu hayatta yaşanabilir ve normaldir. Önemli olan kendini olaylara karşı hazırlamaktır yıkılmamak için. Hayatta yaşadığımız her hangi birşeyi diğerinden daha az önemli veya önemsiz diye ayıramazsınız. Herşey önemlidir ve bir parçasıdır hayatın. Biri için bir diğerini bekletmek bence büyük bir hata ve zaman kaybıdır. Bir doğru plan yapmak gerekir amacınıza ulaşmak için ve bu plan hem sizin için hem etrafınızdakiler için dürüst olmalı. Aksi taktirde hem size hem etrafınızdakilere zarar verir. Hayat; ipinin ucu bizde olan ve rüzgarda salınan bir uçurtmadır. |
05-05-2007, 17:19 | #117 |
|
Rizeli Temel amca bir kış günü acayip stresliymiş ve o akşam köyden şehre inip kafayı çekmek istiyormuş. Binmiş dolmuşa dooğru şehre. Girmiş bir mehyaneye ve başlamış kafayı çekmeye. Zil zurna sarhoş olunca ve meyhane kapatınca düşmüş yola kışın ortasında. Lapa lapa da kar yağıyormuş o gece yarısı. Ne dolmuş varmış ne de taksi ve tabana kuvvet deyip tutmuş köyün yolunu ama o kadar çok yağıyormuş ki artık dizine kadar geliyormuş kar. Bata çıka bata çıka ilerliyor, adımlarını zorlukla atabiliyor, bir yandan da sarhoşluğundan yalpalıyormuş Adımlarını atamaz hale gelmiş ve olduğu yerde kalıvermiş halsizlikten...
Ellerini gökyüzüne doğru kaldırmış ve allaha kendince yakarmış... -Ula alla! Eve da mi citmiycoğuk! (citmiycoğuk:gitmeyeceğiz, gitmemi istemiyor musun) Hayat; Yarım metre karda yürümeye çalışmaktır. |
05-05-2007, 21:45 | #118 | |||||||||||||||||||||||
|
Ya da hayat, yürümeye engel olacak kadar sarhoş olmamayı bilmektir |
06-05-2007, 08:51 | #119 |
|
hayat nefes almaktır,
uyurken ,uyanırken bir sefere dalmaktır... renklere boyanırken.. bir yürekte kalmaktır... acıya dayanırken... akdevrim.06.05.2007.istanbul... |
06-05-2007, 12:40 | #120 | |||||||||||||||||||||||
|
Sataşma 3
Hayat, bir pazar günü gazete okuyamamaktır |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kredili hayat sigortası... | Av.Hilmi Sormazoğlu | Meslektaşların Soruları | 2 | 17-12-2006 19:34 |
Hayat T T ! | ankara7406 | Site Lokali | 3 | 08-09-2006 14:53 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |